flaw - Turco Inglés Diccionario

flaw

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "flaw" en diccionario turco inglés : 40 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
flaw n. kusur
We know that the European strategy for combating animal diseases still has its flaws.
Hayvan hastalıklarıyla mücadeleye yönelik Avrupa stratejisinin hala kusurları olduğunu biliyoruz.

More Sentences
General
flaw n. hata
On the contrary, existing legislation must also be checked for flaws.
Aksine mevcut mevzuatın da hatalara karşı kontrol edilmesi gerekmektedir.

More Sentences
flaw n. eksiklik
Moreover, there are still flaws in the system.
Bununla birlikte sistemde hala eksiklikler bulunmaktadır.

More Sentences
Trade/Economic
flaw n. kusur
The main flaw in European integration today is the lack of emphasis on this second pillar.
Bugün Avrupa entegrasyonunun temel kusuru bu ikinci ayağa gereken önemin verilmemesidir.

More Sentences
Technical
flaw n. kusur
At the same time, however, a number of shortcomings and flaws have been flagged, five of which I should like mention.
Ancak aynı zamanda beş tanesinden bahsetmek istediğim bir dizi eksiklik ve kusur da tespit edilmiştir.

More Sentences
Automotive
flaw n. hata
Like every president, he was criticized and had his flaws.
Her başkan gibi o da eleştirildi ve hataları oldu.

More Sentences
Food Engineering
flaw n. kusur
Please excuse the flaws in the language that I am using in this House.
Lütfen bu Meclis'te kullandığım dildeki kusurları mazur görün.

More Sentences
General
flaw n. yarık
flaw n. rahne
flaw n. üretim hatası
flaw n. çatlak
flaw n. ayıp
flaw n. noksanlık
flaw n. sakat
flaw n. özür
flaw n. bora
flaw n. defo (kumaşta ve giyside)
flaw n. çatlaklık
flaw n. defo
flaw n. bozukluk
flaw n. noksan
flaw n. sakatlık
flaw n. aksaklık
flaw n. aksama
flaw v. sakatlamak
flaw v. zarar vermek
flaw v. çatlamak
flaw v. yarmak
flaw v. çatlatmak
flaw v. ihlal etmek
flaw v. geçersiz kılmak
flaw v. bozmak
flaw v. hükümsüz kılmak
flaw v. zarar vermek
Law
flaw n. resmi evrakı geçersiz kılabilecek hata
Technical
flaw n. çatlaksı bozukluk
flaw n. defo
Food Engineering
flaw n. defo
Meteorology
flaw n. kısa süreli ani fırtına
Geology
flaw n. kaya doğrultusunda enine yer değiştiren dikey fay

Significados de "flaw" con otros términos en diccionario inglés turco: 35 resultado(s)

Inglés Turco
General
design flaw n. tasarım hatası
Are you suggesting it's a design flaw?
Bunun bir tasarım hatası olduğunu mu söylüyorsun?

More Sentences
slight flaw n. hafif kusur
design flaw n. tasarım kusuru
fatal flaw n. ölümcül kusur
security flaw n. güvenlik açığı
flaw [obsolete] n. parça
flaw [obsolete] n. kısım
flaw [obsolete] n. bölüm
flaw [obsolete] n. kırıntı
flaw [obsolete] n. parçacık
flaw [scotland] n. yalan
flaw [scotland] n. beyaz yalan
flaw [scotland] n. palavra
flaw [obsolete] n. sinir krizi
flaw [obsolete] n. ani ve şiddetli kriz
flaw [obsolete] n. ani kargaşa
character flaw n. karakter kusuru
staunch the flaw of blood v. kanı dindirmek
having a flaw adj. defolu
Trade/Economic
critical flaw n. kritik kusur
professional flaw n. mesleki kusur
Law
invisible flaw n. gizli kusur
Insurance
invisible flaw n. gizli kusur
Technical
flaw detection n. hata tespiti
flaw pack packaging machine n. kasa altı bant makinesi
penetrant flaw detector n. penetrant hata dedektörü
ultrasonic flaw detection equipment n. ultrasonik hata tespit cihazı
flaw-free adj. bozuksuz
Computer
implementation flaw n. uygulama hatası/kusuru
Construction
concrete flaw n. beton kusuru
Woodworking
wood flaw n. kereste kusuru
Mining
flaw [scotland] n. ince tezek tabakası
flaw [scotland] n. ince çimen tabakası
Optics
breaking flaw n. kırılma kusuru
Literature
tragic flaw n. karakterin/kahramanın mahvolmasına hatta ölümüne neden olan kusuru