abroad - Turco Inglés Diccionario
Historia

abroad

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "abroad" en diccionario turco inglés : 33 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
abroad adv. yurt dışında
General
abroad n. gurbet
abroad n. yurt dışı
abroad n. yurtdışındaki yerler
abroad n. dış ülke
abroad n. yabancı ülke
abroad n. yurtdışı
abroad n. ülke dışı
abroad adj. dışarıda
abroad adj. dışarıya
abroad adj. ev dışında
abroad adj. dışarı
abroad adv. her tarafa
abroad adv. ortada
abroad adv. yurtdışında
abroad adv. yurt dışına
abroad adv. gurbette
abroad adv. yurtdışına
abroad adv. her tarafta
abroad adv. ortalıkta
abroad adv. yurt dışında
abroad adv. yaşadığı yerin dışındaki yer
abroad adv. hariçte
abroad adv. yabancı ülkelerde
abroad adv. yabancı devlette
abroad adv. taşrada
abroad adv. ülke dışında
abroad adv. etrafa
Trade/Economic
abroad adv. yurtdışına
abroad adv. yurtdışında
Law
abroad adj. yurt dışında
Archaic
abroad adv. hedefi bulmamış
abroad adv. hatalı

Significados de "abroad" con otros términos en diccionario inglés turco: 121 resultado(s)

Inglés Turco
General
work experience abroad n. yurtdışı tecrübesi
work experience abroad n. yurtdışı tecrübe
cash withdrawal from an atm machine while abroad n. yurtdışı atm'den nakit çekim
trip abroad n. yurtdışı seyahat
permission to go abroad n. yurtdışı izni
permission to go abroad n. yurtdışına gidiş izni
permission to go abroad n. yurtdışına çıkış izni
advantages of studying abroad n. yurt dışında okumanın avantajları
hotels abroad n. yurtdışındaki oteller
advantages of working abroad n. yurtdışında çalışmanın avantajları
be posted abroad v. yabancı bir ülkeye iş için gönderilmek
open abroad v. yurtdışına açılmak
be abroad v. yurtdışında olmak
noise abroad v. yaymak
be abroad v. ev dışına çıkmış olmak
be abroad v. artık sır olmaktan çıkmış olmak
be abroad v. dışarıda olmak
go abroad v. yurt dışına çıkmak
go abroad v. yurtdışına gitmek
blaze abroad v. ilan etmek
noise abroad v. etrafa yaymak
blazon abroad v. ilan etmek
do business abroad v. yurtdışına açılmak
noise abroad v. ilan etmek
go abroad v. dışarı gitmek
transfer abroad v. yurtdışına transfer etmek
go abroad v. yurtdışına çıkmak
be born abroad v. ülke dışında doğmak
go abroad v. yurt dışına çıkış yapmak
import goods from abroad v. yurt dışından ürün satın almak
import products from abroad v. yurt dışından ürün satın almak
represent abroad v. yurtdışında temsil etmek
expand abroad v. yurt dışına açılmak
expand abroad v. yurtdışına açılmak
flee abroad v. yurtdışına kaçmak
be trained abroad v. yurtdışında eğitilmek
be trained abroad v. yurtdışında yetiştirilmek
come from abroad v. yurt dışından gelmek
travel abroad v. yurtdışına seyahat etmek
live abroad v. ülke dışında yaşamak
live abroad v. memleket dışında yaşamak
live abroad v. yurtdışında yaşamak
be born abroad v. yurt dışında doğmak
study abroad v. yurt dışında eğitim görmek
study abroad v. yurt dışında okumak
study abroad v. yurtdışında eğitim görmek
study abroad v. yurtdışında okumak
work abroad v. yurtdışında çalışmak
from abroad adv. yurt dışından
from abroad adv. dışarıdan
at home and abroad adv. içerde ve dışarda
at home and abroad adv. dahili ve harici
from abroad adv. yabancı ülkeden
from abroad adv. hariçten
at home and abroad adv. yurtiçinde ve yurtdışında
Phrasals
spread abroad v. kulaktan kulağa yayılmak
Phrases
go abroad and you'll hear news of home expr. evden uzak olunca evle ilgili haberlerle daha fazla ilgilenme
go abroad and you'll hear news of home expr. memleketten uzak olunca memleketle ilgili haberlerle daha fazla ilgilenme
Proverb
go abroad and you'll hear news of home evinden/yurdundan uzak kalan evine/yurduna daha düşkün hale gelir
Colloquial
all abroad expr. çağdışı kalmış
all abroad expr. geri kafalı
Idioms
be abroad v. kabahatli olmak
be abroad v. ne yapacağını bilemez durumda olmak
be abroad v. afallamak
noise something abroad v. dillendirmek
noise something abroad v. dedikodu yaymak
noise something abroad v. (söylentiyi) yaymak
the schoolmaster is abroad expr. eğitim herkes tarafından ulaşabilir bir hale geldi
the schoolmaster is abroad expr. eğitim farklı sosyal çevrelerden ve konumlardan insanlar arasında yaygın hale geldi
Speaking
did you travel abroad? expr. yurtdışına seyahat ettin mi?
Trade/Economic
import agent abroad n. dış ülkelerdeki ithalat acentesi
branch factory abroad n. ülke dışında fabrika şubesi
an abroad experience n. yurtdışı deneyimi
assets held abroad n. yurt dışında tutulan varlıklar
loans extended abroad n. yurtdışı krediler
operated abroad n. yurtdışında yerleşik
interest on capital invested abroad n. yurtdışı sermaye faizi
an abroad experience n. yurtdışı tecrübe
number of staff abroad n. yurtdışı personel sayısı
number of branches abroad n. yurtdışı şube sayısı
money flowing abroad n. yurt dışına akan para
an abroad experience n. yurtdışı deneyim
grants and aids from abroad n. yurt dışından alınan bağış ve yardımlar
an abroad experience n. yurtdışı tecrübesi
debts to banks abroad n. yurtdışı bankalara borçlar
Law
net factor income from abroad n. net dış alem faktör gelirleri
follow and finalize all transactions with all public and private bodies, local administrations and other agencies both within the country and abroad expr. yurtiçi ve yurtdışındaki bilcümle resmi ve hususi daireler ile özel idareler ve sair merciler nezdindeki işlemlerimizi takip ve tedvire
Politics
near abroad policy n. yakın çevre politikası
near abroad n. yakın çevre
turks living abroad n. yurtdışında yaşayan türkler
citizens abroad n. yurtdışındaki vatandaşlar
the presidency for turks abroad and related communities n. yurtdışı türkler ve akraba topluluklar başkanlığı
Institutes
directorate general of external affairs and services for workers abroad n. dış ilişkiler ve yurtdışı işçi hizmetleri genel müdürlüğü
department for missions abroad n. yurtdışı teşkilatı daire başkanlığı
administrative office for associations abroad n. yurtdışı dernekler büro amirliği
department for services for citizens abroad n. yurtdışı vatandaş hizmetleri dairesi
department for representations abroad and coordination n. yurtdışı teşkilatı ve koordinasyon dairesi
administrative office for associations abroad n. yurtdışı demekler büro amirliği
administrative office for training and investigation abroad n. yurtdışı eğitim ve araştırma büro amirliği
administrative office for organization abroad n. yurtdışı teşkilatı büro amirliği
group for missions abroad and education n. yurtdışı teşkilatı ve eğitim öğretim grubu
general directorate for services for workers abroad n. yurtdışı işçi hizmetleri genel müdürlüğü
deputy directorate general for turkish citizens abroad and property n. yurtdışında yaşayan vatandaşlar ve emlak genel müdür yardımcılığı
administration for turks living abroad and related communities n. yurtdışı türkler ve akraba topluluklar başkanlığı
department of citizens living abroad n. yurtdışı vatandaşlar dairesi
Insurance
claims payable abroad n. hasarların dışarıda ödenmesi
Marine
service abroad n. deniz görevi
service abroad n. seyir halindeki gemide yapılan donanma hizmeti
service abroad n. aktif deniz kuvvetleri görevi
service abroad n. gemide yapılan donanma hizmeti
service abroad n. deniz görevi
Education
study abroad n. yurt dışında eğitim
study abroad n. yurtdışı eğitim
regulations governing equivalency of higher education diplomas awarded abroad n. yurtdışından alınan yükseköğretim diplomalarının denkliği ile ilgili düzenlemeler
study abroad counselor n. yurtdışı eğitim danışmanı
History
in the future, too, there may be malevolent people at home and abroad who will wish to deprive you of this treasure expr. istikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır
Archaic
come abroad v. kalabalık karşısına çıkmak
come abroad v. tanınmak
come abroad v. ünlü olmak
set abroad v. (dedikodu) çıkarmak
set abroad v. (dedikoduyu) yaymak