alenen - Turco Inglés Diccionario
Historia

alenen



Significados de "alenen" en diccionario inglés turco : 13 resultado(s)

Turco Inglés
General
alenen openly adv.
alenen in public adv.
alenen overtly adv.
alenen publicly adv.
alenen downright adv.
alenen avowedly adv.
alenen at discovert [obsolete] adv.
alenen officially adv.
alenen flagrantly adv.
alenen obviously adv.
Idioms
alenen in plain view expr.
Trade/Economic
alenen publicly adv.
alenen in public adv.

Significados de "alenen" con otros términos en diccionario inglés turco: 51 resultado(s)

Turco Inglés
General
alenen gösteren exposer n.
alenen suçlama denunciation n.
kaynakların fütursuzca/göz göre göre/alenen harcanması/heba edilmesi flagrant waste of resources n.
alenen suçlamak denounce v.
-e alenen iftira etmek vilify v.
alenen sözlü saldırıda bulunmak bash v.
alenen suçlamak excoriate v.
(kocayı) alenen aldatmak cuckoldize [obsolete] v.
(kocayı) alenen aldatmak cuckoldise [obsolete] v.
alenen kötülemek slime v.
alenen yapılan flagrant adj.
alenen yapan flagrant adj.
alenen duyurulan heralded adj.
Phrasals
'-e alenen karşı olmak clamor against n.
alenen desteklemek clamor for n.
açıkça/alenen olmakla suçlamak/itham etmek denounce (one) as (something) v.
açıkça/alenen olmakla suçlamak/itham etmek denounce someone as something v.
(bir şeye) alenen karşı olmak clamor against (something) v.
alenen desteklemek clamor for (something) v.
alenen hakkını teslim etmek acknowledge (one) as (something) v.
alenen kabul etmek acknowledge (one) as (something) v.
alenen ilan etmek/duyurmak acknowledge someone as something v.
alenen kabul etmek acknowledge someone as something v.
alenen hakkını teslim etmek acknowledge someone as something v.
(bir gerçeği) alenen kabul etmek/onaylamak acknowledge something as something v.
Phrases
cumhurbaşkanına alenen hakaretten for publicly insulting the president adv.
Colloquial
esrarın yasal olması için bir araya toplanıp alenen esrar içilerek yapılan protesto smoke-in [dated] n.
1960'larda gençlerin yasaya karşı şekilde alenen esrar içtiği toplantı smoke-in n.
Idioms
birini alenen soymak rob someone blind v.
alenen hakkını teslim etmek acknowledge (one) to be right v.
alenen kabul etmek acknowledge (one) to be right v.
alenen soymak rob blind v.
alenen suçlamak tar and feather v.
alenen düşman at swords' points expr.
(birinin/bir şeyin) alenen görebileceği yerde in full view (of someone or something) expr.
bu alenen savaş ilan etmektir! of course, you know this means war! expr.
bu alenen savaş ilan etmektir! of course, you realize this means war! expr.
Trade/Economic
alenen satmak sell publicly v.
Law
alenen tefhim publicly announcing n.
alenen ahlaka aykırı hareket open and gross lewdness n.
(mahkeme kararı uygulanmadan önce) alenen asi olarak itham etme denunciation [scotland] n.
Politics
resmi parti politikasına karşı bir politikayı alenen destekleyen off-message adj.
resmi parti politikasına karşı bir politikayı alenen belirten off-message adj.
resmi parti politikasına karşı bir politikayı alenen destekleyen off-message adj.
resmi parti politikasını alenen pekiştirerek destekleyen on-message adj.
amerikalı sağcı muhafazakarlar tarafından, progresif ve solcu hareketleri alenen destekleyen şirketlerin veya kurumların hisse senedi değer düşüşlerine veya satışlarındaki kayıplara atıfta bulunmak için kullanılan slogan go woke, go broke expr.
amerikalı sağcı muhafazakarlar tarafından, progresif ve solcu hareketleri alenen destekleyen şirketlerin veya kurumların hisse senedi değer düşüşlerine veya satışlarındaki kayıplara atıfta bulunmak için kullanılan slogan go woke, go broke expr.
Religious
dini inancını alenen belirten kimse witness n.
dini inancı söz veya davranışla alenen beyan etme witness n.
Archaic
alenen ortada olma apertness n.
alenen yapılan brasen adj.