arkadan - Turco Inglés Diccionario
Historia

arkadan



Significados de "arkadan" en diccionario inglés turco : 11 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
arkadan behind adv.
General
arkadan from behind adv.
arkadan in the back adv.
arkadan behind adv.
arkadan from the rear adv.
arkadan subsequently adv.
arkadan afterward adv.
arkadan ahent adv.
arkadan ahent adv.
arkadan ahind adv.
arkadan ahind adv.

Significados de "arkadan" con otros términos en diccionario inglés turco: 179 resultado(s)

Turco Inglés
General
arkadan esen rüzgar tail wind n.
arkadan bıçaklama backstabbing n.
arkadan çekme entraining n.
arkadan döker kamyon end dump truck n.
arkadan konuşan kimse backbiter n.
arkadan ışıklandırma backlighting n.
arkadan görünüş back view n.
yüze gülüp arkadan kuyu kazan a snake in the grass n.
arkadan çarklı istimbot stern-wheeler n.
arkadan çekişli rear-wheel drive n.
arkadan çarklı stern-wheeler n.
arkadan konuşan backbiter n.
saçın bir kısmını arkadan birleştirerek, bir kısmını ise açık bırakacak şekilde toplama biçimi half up half down n.
arkadan yırtmaçlı etek back vent skirt n.
arkadan sarılma backhugging n.
uzun, arkadan yukarı doğru kavis yapan bisiklet koltuğu banana seat n.
atın arka toynakları arkadan izleyenin nalları görebileceği şekilde pozisyon alması balotade n.
atın arka toynakları arkadan izleyenin nalları görebileceği şekilde pozisyon alması ballotade n.
arkadan vurma back-stabbing n.
ellerin ve ayakların arkadan bağlanarak kişinin etkisiz hale getirildiği vücut pozisyonu hobble position n.
arkadan takip eden av köpeği trailer n.
suçlu veya şüphelinin önden, profilden ve arkadan görünümünün olduğu fotoğraf headshot n.
arkadan gelen kısım hind end n.
arkadan çiftleşme retrocopulation n.
18. yüzyılda erkeklerin saçlarını arkadan topladığı kuyruk club n.
arkadan düğmeli dik ve beyaz yaka reversed collar n.
at kuyruğu veya örgü şeklinde arkadan toplanan saç cue n.
arkadan yetişmek overtake v.
arkadan söylemek backbite v.
arkadan iş çevirmek do something behind someone's back v.
arkadan vurmak knife v.
arkadan çarpmak hit from behind v.
saçı arkadan bağlamak tie hair back v.
saçını arkadan bağlamak tie one's hair back v.
arkadan çarpmak rear-end something v.
(bir arabaya) arkadan çarpmak rear-end v.
arkadan saldırmak attack from behind v.
arkadan saldırmak charge from behind v.
bir şeye arkadan çarpmak rear-end v.
arkadan konuşmak talk behind v.
(arkadan) sarılarak uyumak spoon v.
arkadan aydınlatmak backlight v.
bir arabaya arkadan çarpmak rear end v.
arkadan yetişmek overcatch v.
arkadan yetişmek overget [dialect] [uk] v.
arkadan vurmak cross (up) v.
arkadan gelen following adj.
arkadan vuran treacherous adj.
arkadan iş çeviren left-handed adj.
arkadan çiftleşen retrocopulant adj.
rüzgarı arkadan alarak down-wind adv.
Phrasals
(biriyle) arkadan gizlice iş çevirmek connive with (one) v.
arkadan gelmek/gitmek follow on v.
arkadan iş çevirmek go behind back v.
arkadan toplamak pick up after v.
Phrases
arkadan vuran ışıkta in back light (in back of the light) adv.
yaşlılar önden yakışıklılar arkadan age before beauty expr.
Colloquial
arkadan çarpmayla meydana gelen küçük hasarlı kaza rear-ender n.
arkadan çarpmayla meydana gelen küçük hasarlı kaza back-ender n.
arkadan çarpma rear-ender n.
arkadan hafif çarpma rear-ender n.
arkadan çarpma back-ender n.
arkadan hafif çarpma back-ender n.
bir aracın başka bir araca arkadan vurduğu kaza back-ender n.
arkadan vurmayla gerçekleşen kaza back-ender n.
arkadan çarpma back-ender n.
önden kaşlara kadar arkadan da enseye/yakaya kadar uzun saç modeli mop-top n.
arkadan çarpmalı trafik kazası shunt [uk] n.
Idioms
arkadan vurma a knife in the back n.
yarışın son anında arkadan gelip birinciyi geçme garrison finish n.
son anda arkadan gelip yarışı alma garrison finish n.
arkadan vurma/bıçaklama a stab in the back n.
arkadan gelmek bring up the rear v.
arkadan vurmak let down v.
arkadan vurmak stab a knife in someone's back v.
arkadan vurmak stab in the back v.
birini arkadan vurmak sell someone down the river v.
birini arkadan vurmak hit someone below the belt v.
arkadan gelmek be bringing up the rear v.
(birini) arkadan vurmak hit (one) below the belt v.
Speaking
arkadan dolaş go around back n.
bana arkadan saldırdı it attacked me from behind expr.
Law
arkadan kelepçeleme handcuffing behind the back n.
arkadan kelepçeleme rear-handcuffing n.
Technical
arkadan aydınlatma backlighting n.
arkadan yüklemeli çöp toplama taşıtı/aracı rear end loaded refuse collection vehicle n.
arkadan motorlu araba rear engined car n.
arkadan aydınlatmalı ekran backlight display n.
arkadan boşaltmalı kamyon back-discharge truck n.
arkadan görüntü background image n.
arkadan görünüş rear view n.
arkadan havalandırma curtain wall ventilation n.
arkadan ısıtma background heating n.
arkadan yanmalı fırın end-fired furnace n.
arkadan yanmalı fırın end-port furnace n.
arkadan yüklemeli araç rear-end loaded vehicle n.
arkadan yüklemeli araçlar rear-end loaded vehicles n.
arkadan yükleyici back loader n.
arkadan motorlu rear-engined adj.
arkadan tahrikli sterndrive adj.
arkadan takılı rear-mounted adj.
Computer
arkadan aydınlatılmış ekran backlit screen n.
arkadan aydınlatmalı görüntü birimi backlighted terminal n.
arkadan itmeli push-rear adj.
arkadan aydınlatmalı backlit adj.
arkadan aydınlatmalı backlighted adj.
arkadan itmeli rear push adj.
arkadan aydınlatma backlit adj.
Informatics
arkadan aydınlatmalı backlighted adj.
arkadan aydınlatmalı backlit adj.
Telecom
arkadan aydınlatmalı backlighted adj.
Textile
askıyla arkadan bağlanan perde çifti tiebacks n.
arkadan bel uzunluğu back waist length n.
japonya'da kimono üzerinden bele dolanıp arkadan bağlanan geniş bir kuşak obeah n.
japonya'da geleneksel olarak giyilip arkadan fiyonk ile tutturulan geniş bir kuşak oby n.
(örgü ipini) arkadan yürütmek strand v.
arkadan kapanan/fermuarlı back closure adj.
Automotive
arkadan menteşeli kapı rear hinged door n.
arkadan çarpma rear end collision n.
arkadan çekiş rear drive n.
arkadan darbe testi rear impact test n.
arkadan geçen trafik uyarısı rear cross traffic alert n.
arkadan itişli araç pusher n.
arkadan itişli araç rear wheel drive n.
arkadan kopma oversteer n.
arkadan motorlu araç rear-engined n.
arkadan motorlu ve arkadan itişli araç rear-engine rear-wheel drive n.
arkadan motorlu ve dört tekerlekten çekişli araç rear-engine four-wheel drive n.
arkadan taşıt altına girişe karşı koruma rear underrun protection n.
boylamasına arkadan motorlu longitudinale posteriore n.
elektrikle arkadan tahrikli düzen electric rear axle drive n.
ortadan motorlu ve arkadan itişli araç rear mid-engine rear-wheel drive n.
arkadan itişli kar aracı automobile sled n.
arkadan itişli kar aracı autosled n.
arkadan motorlu ve uzun ömürlü bir sovyet-ukrayna otomobil serisi zap n.
arkadan kaymak loose v.
arkadan kaymak oversteer v.
arkadan yönvermek rear steer v.
arkadan çeker rear wheel drive adj.
arkadan çekişli rwd (rear-wheel drive) adj.
arkadan itişli rwd (rear-wheel drive) adj.
arkadan tahrikli rear-wheel drive adj.
önde-ortada motorlu arkadan itişli front mid-engine rear-wheel drive adj.
önden motorlu arkadan itişli front-engine rear-wheel drive adj.
Traffic
arkadan çarpmalı kaza rear-end collision n.
Aeronautic
rüzgarı arkadan alarak iniş down-wind landing n.
Marine
(yat yarışında) yan yana bulunan iki yatın çarpışmadan birbirlerine dönebilmeleri için, arkadan gelen yatın öndekinin diğer tarafından geçmek ve bunun için de geri çekilmek zorunda kaldığı durum overlap n.
(sübye armalı gemilerde) rüzgar tam arkadan alındığında bazen açılan dört köşe seren yelkeni fly-by-night n.
geminin yelkenlerini rüzgar önden ve arkadan esecek şekilde ayarlamak back and fill v.
Mining
arkadan döker kamyon end dump truck n.
Medical
arkadan ilişki anal intercourse n.
Religious
hz. isa'nın çarmıhtan indirildikten sonra sarıldığı iddia edilen sakallı bir adama ait önden ve arkadan siluetin olduğu keten kumaş shroud of turin n.
Military
prusya'nın essen kentinde friedrich krupp'un tesislerinde dökülen arkadan dolma çelik top krupp gun n.
arkadan taarruz etmek backset v.
Hunting
arkadan dolan silah breech loader n.
arkadan dolma silahlar breech-loading n.
arkadan dolma top ya da tüfek breech-loader n.
tek atışlı arkadan doldurulan tüfeklerde kullanılan özel bir tür kuyruk kapama mekanizması rolling block rifle n.
Sport
arkadan atış reverse shot n.
arkadan pas back hand pass n.
arkadan savunma guard from the rear n.
(bisiklet yarışında) yarışmacıları arkadan takip edip yarışı bırakanları toplayan ve ekipman taşıyan araç sag wagon n.
(buz hokeyinde) topa hakim olan oyuncunun topun önüne geçerek arkadan takip eden takım arkadaşına verdiği pas drop pass n.
(güreşte) arkadan ya da üstten kavrayan rear-mounted adj.
Basketball
fast break'te arkadan gelen hücum oyuncusu trailer n.
Football
(rakibi) arkadan hatalı bir şekilde engellemek clip v.
Volleyball
arkadan kısa quick set from back n.
Printery
arkadan aydınlatmalı baskı backlit printing n.
Slang
arkadan vuran kimse backstabber n.
kurbanı arkadan tekmeleyerek cezalandırma kick in the butt n.
birinin iç çamaşırını arkadan çekip poposunun arasına sıkıştırarak/sokarak yapılan eşek şakası melvin n.
birinin iç çamaşırını arkadan hızla çekerek kafasına dolayarak yapılan eşek şakası atomic wedgie n.
birinin donunu arkadan yukarı çekip poposuna sıkıştırarak yapılan eşek şakası atomic wedgie n.
şaka olarak birinin iç çamaşırını arkadan hızla çekerek kafasına dolama atomic wedgie n.
şaka olarak birinin donunu arkadan yukarı çekip poposuna sıkıştırma atomic wedgie n.
cinsel ilişki sırasında partnerin cinsel organlarının arkadan elle uyarılması reacharound n.
arkadan çakmak back shot v.
British Slang
arkadan ilişkiye girmek back scuttle v.
Modern Slang
işte sonra onu arkadan becerdim (bir hikaye anlatırken kimsenin dinlemediğini fark edince kurulan absürt/alakasız bir ifade) and then I fucked her up the ass expr.