strand - Turco Inglés Diccionario
Historia

strand

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "strand" en diccionario turco inglés : 59 resultado(s)

Inglés Turco
General
strand n. yalı
strand n. kumsal
strand n. kıyı
strand n. kenar
strand n. boncuk dizisi
strand n. ipin elyafından biri
strand n. kordon
strand n. halatın bir kolu
strand n. saç teli
strand n. saç tutamı
strand n. halat kolu
strand n. sahil
strand n. ip teli
strand n. halat bükümü
strand n. iplik
strand n. ipliğin bir teli
strand n. tel
strand n. aşama
strand n. bölüm
strand n. kısım
strand n. parça
strand n. yabancı ülke
strand n. inci kolye
strand n. boncuk kolye
strand v. bükmek (ip)
strand v. başarısızlığa uğramak
strand v. karaya oturtmak
strand v. zor durumda bırakmak
strand v. karaya oturmak
strand v. (su geri çekildiğinde) ardında bırakmak
strand v. kıyıya vurmak
strand v. geride kalmak
strand v. yüzeyde kalmak
strand v. karaya vurmak
strand v. (halat kolunu, ipliğini) koparmak
strand v. (kollardan, ipliklerden) halat yapmak
Media
strand n. program serisi
strand n. yayın serisi
Technical
strand n. bükülmemiş cam elyaf demeti
strand n. ipin elyafından her biri
strand n. kısmi iletken
strand yol (döküm)
Textile
strand n. iplik teli
strand n. kat
strand v. ilik dikişi atmak
strand v. ilik açmak
strand v. (düğme iliği çevresini) dikmek
strand v. (çok renkli örgüde) ip yürütmek
strand v. (örgü ipini) arkadan yürütmek
Automotive
strand n. tel
Marine
strand v. karaya oturtmak
strand v. karaya oturmak
Food Engineering
strand n. tür
Biology
strand n. zincir
Biochemistry
strand n. dizi
Education
strand n. başlık
Linguistics
strand v. (dil bilgisi ögesini) diğer ögelerden ayırmak
Archaic
strand n. uzak bölge
strand n. ırak bölge

Significados de "strand" con otros términos en diccionario inglés turco: 89 resultado(s)

Inglés Turco
General
strand of thought/opinion n. fikir/düşünce ögesi
strand [dialect] [uk/scotland] n. kanal
strand [dialect] [uk/scotland] n. oluk
strand [dialect] [uk/scotland] n. suyolu
strand [obsolete] n. iskele
strand [obsolete] n. rıhtım
Phrasals
strand (someone or something) on (something) v. (birini/bir şeyi bir şeye) saplamak
strand (someone or something) on (something) v. (birini/bir şeyi bir yerde) mahsur bırakmak
strand (someone or something) on (something) v. (birinin/bir şeyin bir şeye) takılıp kalmasına neden olmak
strand someone on something v. birini bir şeye terk etmek
strand someone on something v. birini bir yere terk etmek
strand someone on something v. birini bir yerde mahsur bırakmak
strand on v. -de mahsur bırakmak
strand on v. -e takılıp kalmasına neden olmak
strand on v. -e saplamak
strand on v. '-de mahsur bırakmak
strand on v. '-e terk etmek
Technical
six-strand casting machine n. altı yollu döküm makinesi
six-strand billet caster n. altı yollu kütük döküm makinesi
multi-strand continuous casting machine n. çok kanallı sürekli döküm makinesi
multi-strand slit rolling n. çok ayaklı dilmeli haddeleme
four strand continuous mill n. dört ayaklı sürekli hadde
four strand continuous casting machine n. dört yollu sürekli döküm makinesi
four strand shroud laid rope n. dört kollu bükülü germe halatı
four-strand mills n. dört tezgahlı haddeler
casting strand n. döküm kanalı
four-strand mills n. dört ayaklı haddeler
strand pass n. forlider (hadde)
strand pelletiser n. iplik tanelendirici
strand pelletizer n. iplik peletleştirici
chopped strand n. kesilmiş cam elyaf
strand pass n. lider öncesi geçi
strand pass n. lider öncesi paso
strand insulation n. örgülü yalıtım
eight strand continuous casting machine n. sekiz kanallı sürekli döküm makinesi
eight strand continuous casting machine n. sekiz yolluklu sürekli döküm makinesi
strand casting n. sürekli döküm
single-strand casting machine n. tek yollu döküm makinesi
single-strand slab caster n. tek yollu yassıkütük döküm makinesi
single-strand cold reversing mill n. tek ayaklı soğuk tersinir hadde
three strand hawser-laid n. üç kollu palamar
seven-strand mill train n. yedi ayaklı hadde dizisi
oriented strand board n. yönlendirilmiş yonga levha
strand billet caster n. yollu kütük döküm makinesi
strand shell formation n. yol kabuğu oluşumu
strand mill n. yivli hadde
strand shell elongation n. yol kabuğu uzaması
strand shell n. yol kabuğu
strand shell thickness n. yol kabuğu kalınlığı
Telecom
unilay strand n. sarmal tek damarlı iletken
Textile
four-strand shroud laid rope n. dört kollu bükülü germe halat
chopped strand n. kırpılmış elyaf
chopped strand and continuous filament mats n. kesikli elyaftan ve sürekli elyaftan yapılan keçeler
eight-strand plaited rope n. sekiz kollu örgülü halat
textile glass chopped strand n. tekstil cam ipliklerinden kesilerek elde edilen iplik tel
three-strand polyamide n. üç kollu poliamid
three-strand hawser n. üç kollu palamar
eight-strand adj. sekiz kollu
Automotive
fiberglass chopped strand mat n. kırpık cam elyaf keçe
chopped strand mat n. kırpık cam elyaf keçesi
continuous strand mat n. sürekli demetli cam elyaf keçe
Traffic
prestressing strand n. öngerme halatı
Medical
single-strand conformational polymorphism analysis n. tek sarmal doğrulama polimorfizmi analizi
Psychology
access strand n. erişim halatı
Pharmaceutics
mitomycin c induced dna strand breakage n. mitomisin c ile indüklenen dna zincir kırıkları
Biology
nonsegmented negative-strand rna viruses n. bölümlere/segmentlere ayrılmamış negatif-iplikçikli rna virüsleri
dna strand n. dna zinciri
dna strand breakage n. dna zincir kırıkları
antisense strand n. rehber dizi
sense strand n. yolcu dizi
inter-strand adj. dna zincirleri arası
Zoology
strand wolf n. kahverengi sırtlan
strand wolf n. boz sırtlan
strand wolf (hyaena brunnea) n. kahverengi sırtlan
Botanic
vascular strand n. damarlı bitkilerin gövde ve yapraklarındaki iletim sistemi
Forestry
strand [dialect] n. (yüksekliği bir ila üç metre arasında değişen) odun yığını
Education
content strand n. konu başlığı
Geography
rosslare strand n. irlanda'da yerleşim yeri
strand [dialect] [uk/scotland] n. akım
strand [dialect] [uk/scotland] n. akıntı
strand [dialect] [uk/scotland] n. su akıntısı
strand [dialect] [uk/scotland] n. dere
strand [dialect] [uk/scotland] n. akarsu
strand [dialect] [uk/scotland] n. deniz
strand line n. kıyı çizgisi
strand line n. kıyıya vuran kalıntıların oluşturduğu çizgi hattı
Ornithology
strand birds n. yağmur kuşları
strand plover [uk] n. gümüş yağmurcun
Star Wars
strand-cast n. zincir tasarım