zincir - Turco Inglés Diccionario
Historia

zincir



Significados de "zincir" en diccionario inglés turco : 33 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
zincir chain n.
General
zincir series n.
zincir span n.
zincir fetters n.
zincir train n.
zincir iron n.
zincir bond n.
zincir shackle n.
zincir irons n.
zincir gyve n.
zincir fetter n.
zincir succession n.
zincir chain n.
zincir thread n.
zincir catena n.
zincir linkwork n.
zincir group n.
zincir concatenation n.
zincir fast n.
zincir serie n.
zincir serye n.
zincir success [obsolete] n.
zincir successary n.
Technical
zincir linkage n.
zincir catena n.
Computer
zincir threaded adj.
Automotive
zincir chain n.
Medical
zincir bond n.
Math
zincir chain n.
Statistics
zincir chain n.
Biology
zincir strand n.
Linguistics
zincir string n.
Archaic
zincir rackle [scottish] n.

Significados de "zincir" con otros términos en diccionario inglés turco: 459 resultado(s)

Turco Inglés
General
zincir baklası link n.
zincir ile bağlama enchaining n.
halka (zincir) link n.
zincir ile bağlama enchainment n.
akarsuların iki yakasına gerilen ve geçisi önleyen kalın zincir boom n.
zincir halkası link n.
zincir halkası chain ring n.
zincir reaksiyonu chain reaction n.
(saat vb için) bele takılan kancalı zincir chatelaine n.
zincir mağazalar chain stores n.
zincir eğrisi catenary n.
zincir mağaza chain store n.
birbirine geçmeli (zincir) bilezik chain bracelet n.
altın zincir gold chain n.
zincir perde chain curtain n.
zincir bağları chain extenders n.
bezelye zincir pea chain n.
büyükbaş hayvanların kaçmasına engel olmak için iki ayağına takılan ip ya da zincir spancel n.
zincir kolye chain necklace n.
küçük zincir mağaza, otel vb. chainlet [obsolete] n.
el veya ayaklar için metal zincir kelepçe chains n.
parçaları zincir gibi birbiri ile bağlantılı ilerleyen iş chainwork n.
koşum takımını araba falakasına bağlamaya yarayan kısa zincir tug chain n.
zincir halkacısı linker n.
kutuya benzeyen büyük zincir mağaza big-box n.
bir çıkrığa dolanmış ve her iki ucu birbirine bağlanmış ip veya zincir messenger n.
yukarı kaldırma işlemindeki güçle çekilen kablo, halat veya zincir ucu fall n.
y şekilli halat, kablo veya zincir yoke n.
römorkörün ucuna takılmış kısa zincir butt chain n.
altın zincir fanfarona n.
boyna takılan zincir sautoir n.
kolye uçlu uzun altın zincir sautoir n.
(sifon çekmek için kullanılan) zincir pull chain n.
kısa zincir shank n.
zincir kancası skid n.
zincir ile bağlamak enchain v.
gevşetmek (ip/zincir vb'ni) pay out v.
ayağına zincir vurmak fetter v.
zincir vurmak fetter v.
zincir takmak chain v.
zincir vurulmak be put in chains v.
zincir vurulmak be enslaved v.
altın zincir takmak wear a gold chain v.
zincir takmak put chains on the tires v.
kolyeyi andıracak şekilde zincir oluşturmak necklace v.
zincir ile bağlamak enfetter v.
zincir vurmak flichter v.
zincir ile bağlanmış enchained adj.
zincir eğrisi şekilli catenary adj.
zincir eğrisi ile ilgili catenary adj.
zincir ya da halka biçimli chainlike adj.
açık zincir yapısında open adj.
zincir gibi asılan downgyved adj.
zincir gibi asılan down-gyved [obsolete] adj.
tek (zincir/halka) primary adj.
zincir görevi gören straplike adj.
(parçalanabilir materyaller) zincir reaksiyonu sürdürebilir supercritical adj.
Proverb
bir zincir en zayıf halkası kadar güçlüdür chain is no stronger than its weakest link
zincir en zayıf halkası kadar güçlüdür a chain is only as strong as its weakest link
bir zincir en zayıf halkası kadar güçlüdür a chain is no stronger than its weakest link
Idioms
zincir vuran (kişi) the old ball and chain n.
Trade/Economic
zincir mağazalar vergisi chain store tax n.
zincir mağaza multiple [uk] n.
zincir mağaza multiple store [uk] n.
Law
adli zincir forensic chain n.
Technical
zincir dişlisi rag wheel n.
dişli zincir çarkı rag wheel n.
yükü hareket ettirmek için kullanılan kayış ya da zincir cargo sling n.
zincir şeklinde bağlanma catenation n.
zincir benzeri yapıda olma catenation n.
zincir ile iki nesneyi birbirine bağlama chain coupling n.
zincir perçinleme chain riveting n.
zincir pompa chapelet n.
halkalı zincir toggle chain n.
halkalı zincir trace chain n.
araba falakasının bağlandığı kısa zincir trace chain n.
araba falakası ile bağlanan iki veya daha fazla koşum hayvanına bağlanan uzun ve sağlam zincir trace chain n.
açık zincir open chain n.
bağlama demiri zincir baklası shackle n.
basit zincir simple chain n.
burçlu zincir bush chain n.
birleşik zincir izolatör birimleri composite string insulator units n.
çift çengelli baklalı zincir ladder chain n.
çelik halkalı zincir steel link chain n.
çift kanatlı zincir biplanar chain n.
dallı zincir çoğuzlar branched chain polymer n.
dışa takılmış zincir grupları outboard chain assemblies n.
dekoratif zincir decorative chain n.
dallı zincir polimerler branched chain polymer n.
dallanmış zincir branched chain n.
dişli zincir çarkı ragwheel n.
dişli zincir çarkı sprocket wheel n.
eklemli yassı zincir pitch chain n.
galvaniz zincir galvanized chain n.
gümüş zincir silver chain n.
germeli zincir stud chain n.
ikili zincir binary chain n.
işlevsel zincir functional chain n.
ışınetkin zincir radiactive chain n.
kalibre edilmemiş yuvarlak çelik halkalı zincir non-calibrated round steel link chain n.
kapalı zincir closed chain n.
kalibre edilmiş yuvarlak çelik bakla zincir calibrated round steel link chain n.
kısa baklalı zincir short link chain n.
kaynaklı yuvarlak zincir halkası welded round link chain n.
kayış yerine makine parçası olarak kullanılan zincir chain feed n.
kinematik zincir kinematic chain n.
kenet demirlerinin zincir bağlantı uçları chain attachment ends of clevises n.
kısa baklalı zincir short-link chain n.
kereste kütüklerini beslemekte kullanılan ve kasnak tekerlekleri etrafına dolanan sonsuz zincir chain feed n.
kovalı zincir chain and bucket n.
makaralı zincir roller chain n.
lokmasız baklalı zincir studless link chain n.
makaralı zincir block chain n.
merkezi zincir central chain n.
orta toleranslı zincir medium tolerance chain n.
normal baklalı zincir common link chain n.
polimer zincir reaksiyonu polymer chain reaction n.
palet zincir baklası track link n.
paslanmaz zincir dişli stainless chain wheel n.
polimeraz zincir reaksiyonu polymerase chain reaction n.
serbest bağlantılı zincir freely jointed chain n.
soğuk zincir cold chain n.
serbest dönen zincir freely rotating chain n.
sonsuz zincir endless chain n.
sökülebilir zincir detachable chain n.
sürme kapı zincir makarası chain pulley n.
sonsuz vidalar ve zincir çarkları worm gearing and chain wheels n.
yaylı zincir baklası spring shackle n.
yan zincir side chain n.
yaylı zincir baklası cıvatası kiti spring shackle bolt kit n.
yaylı zincir baklası cıvatası spring shackle bolt n.
zincir dolabı chain locker n.
zincir zırh mail n.
zincir ayar vidası chain adjusting screw n.
zincir halkası link n.
zincir sınırlayıcı cable stopper n.
zincir baklası chain link n.
zincir merdiven chain ladder n.
zincir çoğuz chain polymer n.
zincir mahfazası chain guard n.
zincir caraskalı lever hoist n.
zincir dikişi chain stitch n.
zincir baklası link n.
zincir çengeli chain hook n.
zincir makarası yatağı pulley bearing n.
zincir sapan chain sling n.
zincir freni performansı chain brake performance n.
zincir büyütmeli çoğuzlatma chain- growth polymerization n.
zincir sapanları chain slings n.
zincir aktarımı chain transfer n.
zincir çarkı (sprocket) chain wheel n.
zincir dişlisi chainwheel n.
zincir boru anahtarı chain tongs n.
zincir maşası (bisiklet) chainstay n.
zincir güverte loçası chain pipe n.
zincir pimi chain pin n.
zincir çoğuzlama chain polymerization n.
zincir taşıyıcı chain conveyor n.
zincir testere link tooth saw n.
zincir dikiş chain-sewing n.
zincir dişlisi sprocket n.
zincir gergisi chain tensioner n.
zincir bağlantısı chain link n.
zincir palangası chain block n.
zincir boyu chain length n.
zincir eğrisi catenary n.
zincir germe dişlisi take-up sprocket n.
zincir mahfazası chain case n.
zincir kutusu chain case n.
zincir yuvası chain housing n.
zincir dişlisi chain wheel n.
zincir baklası somunu shackle nut n.
zincir yapı chain structure n.
zincir işi chain stitch n.
zincir asitleme chain pickling n.
zincir katlı model chain folded model n.
zincir dişlisi çarkı sprocket n.
zincir dişlisi sprocket wheel n.
zincir zırhı chain armour n.
zincir elemanlı konveyörler ve elevatörler conveyors and elevators with chain elements n.
zincir dikiş lockstitch n.
zincir zırh chain armour n.
zincir reaksiyonunu kırma etkisi chain-breaking n.
zincir paklama chain pickling n.
zincir gomina chain cable n.
zincir polimer chain polymer n.
zincir izolatör birim string insulator unit n.
zincir kesme chain scission n.
yuvarlak çelikten elektrik kaynaklı zincir electrically welded round steel chain n.
zincir sapanı chain sling n.
zincir baklası chain lock n.
zincir zırh chain mail n.
zincir izleri belt marks n.
zincir dişli çark chain wheel n.
zincir gerici chain tightener n.
zincir yüzeyi catenold n.
zincir zırh ring armour n.
zincir tahrik göbeği chain drive hub n.
zincir frenleri chain brakes n.
zincir dişlisi chain gear n.
zincir baklası shackle n.
zincir reaksiyonlarını kırma etkisi chain-breaking n.
zincir kilit civatası chain bolt n.
zincir tamponu chain stop n.
zincir yakalayıcı chain catcher n.
zincir merserizasyon makinesi chain mercerizing machine n.
zincir yayı chain spring n.
zincir ızgara chain grate n.
zincir izolatör string insulator n.
zincir gerdirici chain tightener n.
zincir işi linkwork n.
zincir kafes chain grate n.
zincir yazıcı chain printer n.
zincir izolatör birimi string insulator unit n.
zincir testere chain saw n.
zincir korkuluğu chain guard n.
zincir muhafazası chain guard n.
zincir polimerizasyon chain polymerization n.
zincir kasnağı chain drum n.
zincir zırh ring armor n.
zincir zırh chain armor n.
zincir çarkı chain wheel n.
zincir gerilmesi chain stiffening n.
zincir zırh ring mail n.
zincir kilit cıvatası chain bolt n.
dişli zincir çarkının dişi whelp n.
ağır yükleri vagona bağlamak için kullanılan dayanıklı zincir log chain n.
çamurdan araba çekerken kullanılan dayanıklı zincir log chain n.
yekenin veya dümen başlığının bozulması durumunda dümenin idare edilebilmesi için dümene bağlı bulunan bir çift bol zincir veya ip rudder chain n.
zincir veya halat sarılan hareketli silindir barrel n.
zincir gerginliği chain tension n.
kütükleri kereste fabrikasına taşımada kullanılan bir sonsuz zincir çıkıntısı dog n.
on beş kulaçlık dövülmüş zincir shot n.
zincir şeklini oluşturmak catenate v.
zincir ile çekmek tow v.
zincir kıran/kırıcı chain-breaking adj.
zincir tahrikli chain-driven adj.
Computer
işlevsel zincir functional chain n.
markov zincir modeli markov chain model n.
tedarikçi destekli zincir işlemler provider supported chained transactions n.
zincir yazıcı chain printer n.
zincir kodu chain code n.
zincir kuralı chain rule n.
zincir kimlik thread id n.
Informatics
işlevsel zincir functional chain n.
zincir kuralı chain rule n.
Telecom
talep zincir şebekesi demand chain network n.
Electric
zincir izolatör ünitesi string insulator unit n.
Mechanic
zincir baklası chain link n.
hareketi bir zincir dişlisinden diğerine ileten sonsuz zincir gearing chain n.
zincir atma önleyici throw-proof adj.
Textile
zincir dikiş chain n.
çift zincir dikişi double chain stitch n.
çift iğneli düz yataklı zincir dikiş makinesi twin needle double chain stitch machine with flat bed n.
çift zincir dikiş double chain stitch n.
kollu zincir dikiş makinesi feed off the arm double chain stitcher n.
zincir dikiş chainstitch n.
zincir dikiş chain stitch n.
zincir kancası chain hook n.
zincir işi chain stitch n.
zincir dikişi chain stitch n.
zincir dikiş punto makinesi hand stitch machine n.
zincir dikiş one needle lock stitch n.
çiçek deseni yapmak için kullanılan uzun zincir nakışı lazy daisy stitch n.
zincir zırhın altına giyilen kapitone giysi hacqueton n.
(kumaşa fazladan kalınlık kazandıran) çift zincir dikişli örgü double knit n.
zincir dikiş ile dikmek chain v.
Architecture
kalıpla zincir benzeri şekil verilmiş mimari form chain molding n.
zincir kemer catenary arch n.
Construction
zincir türü molekül chain like molecule n.
zincir sapan chain sling n.
infilak anında enkazı kuşatmak için kullanılan ağır zincir örgü, kablo veya halat mat n.
katener veya zincir eğrisi şeklinde yapılmış catenary adj.
Woodworking
zincir beslemeli kenar bantlama makinesi edge banding machine fed by chains n.
Automotive
çiftli zincir double roller chain n.
çok sıralı zincir multi-row chain n.
çift sıralı zincir duplex chain n.
dişli takımları, şaftlar, yataklar, zincirler ve zincir dişlileri gear sets, shafts, bearings, chains and sprockets n.
kam mili zincir donanımı camshaft chain drive n.
kar zincir anahtarı snow chain switch n.
makaralı zincir roller chain n.
sessiz zincir silent chain n.
sessiz zincir silent chain n.
tek sıralı zincir simplex chain n.
tek makaralı zincir single roller chain n.
üç sıralı zincir triplex chain n.
zincir germe dişlisi chain tensioner sprocket n.
zincir sproketi chain sprocket n.
zincir geçiş dişlisi chain guide wheel n.
zincir kutusu chain protector n.
zincir baklası shackle n.
zincir gergisi chain tensioner n.
zincir gevşekliği chain slack n.
zincir hatvesi chain pitch n.
zincir kılavuzu chain guide n.
zincir sökme takma aleti chain breaker n.
Transportation
atın koşum takımını faytona bağlayan zincir trace chain n.
Traffic
trafik akışına engel olmak için konan zincir chain n.
zincir takmak put on snow chains v.
Railway
vagonları birbirine bağlayan zincir veya benzer araç car coupling n.
zincir ile vagonların birbirine bağlanması chain coupling n.
yolcuların çekerek acil durum anında treni durdurabilmesi için bulunan ip veya zincir communication cord [uk] n.
aynı model demiryolu araçlarından oluşan zincir set [uk] n.
Aeronautic
kapak zincir reaksiyonu cyclisation n.
kapak zincir reaksiyonu cyclization n.
Marine
zincir ile askıya alınmış iskele chain pier n.
alt serenden sarkan zincir top-chain n.
bir ucu gemi direğine diğer ucu serene bağlanan zincir veya halat tye n.
ana zincir main chain n.
demir zincir sertifikası certificate for the anchor chain n.
gemi çapasının zincir yatağı hawse hole n.
etli zincir link of chain n.
gemi zincir yatağı hawse n.
gemiyi baştan çekmek için bir ucu çekiciye verilen halat zincir veya çelik halat düzeneği towing bridle n.
gömene-zincir ve lenger takımı ground tackle n.
güverte zincir borusu spurling pipe n.
zincir doğrultusu lead n.
yuvarlak baklalı çelik zincir round steel link chain n.
yüzer zincir floating chain n.
zincir güverte locası chain pipe n.
zincir dolabı chain locker n.
zincir gomina chain cable n.
zincir baltası chain hook n.
zincir bita boyunduruğu bitt pin n.
kablo çekmek için kullanılan zincir veya halat messenger line n.
çift demiri tek zincire bağlayan zincir bridle cable n.
teknenin veya mavnanın sallanmasını önlemek için kullanılan zincir veya bağlantı kolu hogchain n.
çıpayı grivaya sıkıca tutturmak için çıpa gövdesinin altından ve etrafından geçirilen zincir ring stopper n.
zincir iskota kancası clove hook n.
gemiye yan tarafından çıkmak için kullanılan halat veya zincir merdiven sea ladder n.
gemiye yan tarafından çıkmak için kullanılan halat veya zincir merdiven sea steps n.
çıpayı geminin yan kısmına bağlayan kısa halat veya zincir shank painter n.
zincir şeklindeki ocaklık demiri halatı sheet chain n.
geminin zincir yatağını yenilemek freshen the hawse v.
güçlendirmek için direk veya serenin etrafına zincir bağlamak woold v.
(palamar, zincir) kopmak part v.
(palamar, zincir) koparmak part v.
Medical
ağır zincir heavy chain n.
ağır zincir hastalığı heavy chain disease n.
alfa ağır zincir hastalığı alpha heavychain disease n.
basit zincir single chain n.
gama ağır zincir hastalığı gamma heavy chain disease n.
gerçek-zamanlı kantitatif polimeraz zincir reaksiyon real-time quantitative polymerase chain reaction n.
hafif zincir hastalığı ligth chain disease n.
hafif zincir light chain n.
kemikçik zincir rekonstrüksiyonu ossiculoplasty n.
miyozin hafif zincir kinazı myosin light chain kinase n.
mikobakteriyum tüberküloz-polimeraz zincir reaksiyonu mycobacterium tuberculosis-polymerase chain reaction n.
orta zincir uzunluğuna sahip trigliseritler medium-chain triglycerides n.
orta zincir trigliseritler medium-chain triglycerides n.
polimeraz zincir reaksiyonu polymerase chain reaction n.
polimeraz zincir tepkimesi pcr (polymerase chain reaction) n.
polimeraz zincir reaksiyonu amplifikasyonu polymerase chain reaction amplification n.
sayımsal gerçek zamanlı-polimer zincir reaksiyonu quantitative real time-polymerase chain reaction n.
ters transkriptaz-polimeraz zincir reaksiyonu reverse transcriptase-polymerase chain reaction (rt pcr) n.
tam zincir whole chain n.
zincir reaksiyon chain reaction n.
zincir trigliseritler chain triglycerides n.
Dentistry
stilohiyoid zincir stylohyoid chain n.
Pharmaceutics
mitomisin c ile indüklenen dna zincir kırıkları mitomycin c induced dna strand breakage n.
Food Engineering
çift zincir ayrılması denaturation n.
polimeraz zincir reaksiyonu polymerase chain reaction n.
polimeraz zincir tepkimesi polymerase chain reaction n.
soğuk zincir cold chain n.
Gastronomy
çömleği ateş üzerine asmak için kullanılan zincir, çengel ya da çubuk reckan n.
Math
artan zincir ascending chain n.
azalan zincir descending chain n.
artan zincir koşulu ascending chain condition n.
zincir kuralı chain rule n.
zincir yüzeyi catenoid n.
zincir eğrisi catenary n.
sonlu kapalı çokgen biçimli zincir olarak gösterilemeyen wild adj.
Statistics
nedensel zincir modeli causal chain model n.
zincir blok tasarımı chain block design n.
zincir indeksi chain index n.
Physics
zincir (atom) chain n.
çekirdeksel zincir tepkimesi nuclear chain reaction n.
ışınetkin zincir radioactive chain n.
nükleer zincir reaksiyonu nuclear chain reaction n.
radyoaktif zincir radioactive chain n.
zincir tepkimesi nuclear chain reaction n.
zincir reaksiyonda bir önceki setten doğrudan oluşmuş çekirdek dizisi generation n.
(nükleer reaktörde) zincir reaksiyondan gelen termal nötronları emen bir madde poison n.
Chemistry
iki ya da daha fazla molekülün zincir gibi iç içe geçerek bağlanması ile oluşan bileşik türü catenane n.
kimyasal zincir chemical chain n.
düşük molekül ağırlıklı bir dizi madde elde etmek için zincir aktarım ajanı ile polimerleşme telomerization n.
düşük molekül ağırlıklı bir dizi madde elde etmek için zincir aktarım ajanı ile polimerleşme telomerisation n.
dört azot atomlu zincir içeren bazik bir bileşik serisi (ya da türevleri) tetrazole n.
birbirine bağlı zincir yapısına sahip, ısıyla ayrışabilen polimer thermosetting polymer n.
dallanmış zincir branched chain n.
düz zincir straight chain n.
kısa zincir dallanması short-chain branching n.
moleküler olarak kuyruk-başa olacak şekilde düzenli bir zincir bağ yapısında olan (polimer) regioregular n.
zincir oluşumu chain formation n.
zincir bölünme tepkimesi chain fission reaction n.
zincir uç grubu fonksiyonalitesi chain end functionality n.
zincir büyümesi chain growth n.
zincir boyutları chain dimensions n.
zincir türü molekül chain like molecule n.
6 karbon atomuna bağlı hidrojen atomlarından oluşan kapalı bir zincir kekule formula n.
dokuz karbonlu zincir üzerinde yedi metil grubuna sahip hidrokarbon grupları heptamethylnonane n.
yan zincir teoremi side-chain theory n.
düz zincir moleküllerden çember bileşiklere dönüşmek cyclize v.
düz zincir moleküllerden çember bileşiklere dönüşmüş cyclized adj.
zincir biçiminde olan acyclic adj.
karbon atomları doğrusal zincir halinde dizilmiş open-chain adj.
karbon atomları doğrusal zincir halinde dizilmiş open-chain adj.
Biology
dna zincir kırıkları dna strand breakage n.
gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu real-time polymerase chain reaction (q-pcr) n.
ligaz zincir reaksiyonu ligase chain reaction n.
polimeraz zincir reaksiyonu polymerase chain reaction n.
yan zincir sidechain n.
yan zincir side chain n.
zincir moleküller chain molecules n.
zincir trigliseritler chain triglycerides n.
mutasyona uğrayan zincir dissociation n.
alg gibi canlılarda bulunan zincir benzeri hücre dizisi filament n.
zincir şeklinde bağlanmak catenate v.
bir dizi halka veya zincir şeklinde oluşmuş catenate adj.
bir dizi halka veya zincir şeklinde oluşmuş catenulate adj.
zincir benzeri yapıya sahip catenulate adj.
zincir şeklinde catenoid adj.
zincir şeklinde chain-formed adj.
küçük zincir şeklinde leptothrix adj.
Biochemistry
zincir yapıları aynı olup tek asimetrik karbon atomu üstündeki h ve oh gruplarının yerleri farklı olması sonucu oluşan izomerler epimer n.
hücre bölünmesi öncesinde kromozomun ayrıldığı kromozal zincir chromatid n.
dna ve rna'nın tümleyici zincir veya nükleotitlerinin arasındaki tam tamına eşleşmelerine olanak veren uyum complementarity n.
Marine Biology
zincir gergi chain mat n.
Botanic
zincir biçiminde dizilmiş şeffaf sporları olan mantar cinsi ceratostomella n.
zincir görünümlü yaprakları olan bir eğrelti otu chain fern (woodwardia) n.
zincir selüloz moleküllerinin paralel uzandığı bitki hücresi duvarının herhangi bir bölümü crystallite n.
puslu bir ortamdan kaynaklanan (ekolojik zincir) mesarch adj.
Agriculture
zincir elemanlı tırmıklar chain harrows n.
üzerinde kesici zincir ve çatallar bulunan bitki kesici silindir beater n.
Breeding
sağım sırasında süt ineğinin tekme atmasını önlemek için bacaklarına geçirilen zincir kicker chain n.
sığırları bağlamak için kullanılan halat veya zincir seal [scotland] n.
atın sabanı çekmesini sağlayan zincir soam n.
Tobacco
zincir hatvesi chain pitch n.
Forestry
(kütüğü) ucuna takılı zincir ile çekmek snig [australia/new zealand] v.
Education
zincir örnekleme chain sampling n.
History
miğferin altına giyilen zincir zırh coif n.
Environment
azalım zincir decay chain n.
ekolojik zincir ecological succession n.
Military
ortaçağda kullanılan baş, boyun ve omuzları koruyan zincir zırh camail n.
ortaçağda kullanılan baş, boyun ve omuzları koruyan zincir zırh aventail n.
ortaçağda kullanılan baş, boyun ve omuzları koruyan zincir zırh ventail n.
birbirlerine zincir ile bağlanmış iki tam ya da bir tam bir yarım top güllesi chain shot n.
köpek zincir tasması dog choke chain n.
şebeke zincir hücre sistemi net chain cell system n.
birbirlerine zincir ile bağlanmış ikili top güllesi angel shot n.
zincir zırh chain mail n.
(süper kritik kütlede) zincir reaksiyon başlangıcı initiation n.
Hunting
ip ve zincir lanyard ring n.
Sport
zincir veya kordonla birleştirilerek dövüş sanatlarında silah olarak kullanılan tahta çubuk çifti numchuck n.
zincir veya kordonla birleştirilerek dövüş sanatlarında silah olarak kullanılan tahta çubuk çifti nunchaku n.
Football
amerikan futbolunda ilk hak çizgisini ölçmeye yarayan zincir chain n.
Archaic
pulluk sürmeye yarayan demir zincir tow n.
Engineering
alt kısmına halat, kablo veya zincir bağlayarak güçlendirmek undergird v.
Star Wars
zincir tasarım strand-cast n.