bağlantılı - Turco Inglés Diccionario
Historia

bağlantılı



Significados de "bağlantılı" en diccionario inglés turco : 27 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
bağlantılı related adj.
General
bağlantılı interrelating n.
bağlantılı on line adj.
bağlantılı engaged adj.
bağlantılı online adj.
bağlantılı close adj.
bağlantılı associated adj.
bağlantılı relevant adj.
bağlantılı implicated adj.
bağlantılı continent [obsolete] adj.
bağlantılı fast adj.
bağlantılı corelative adj.
bağlantılı corollary adj.
bağlantılı correl. (correlative) adj.
bağlantılı correlate adj.
bağlantılı side by side adj.
bağlantılı with regard to prep.
bağlantılı of prep.
Phrases
bağlantılı in regards to prep.
Technical
bağlantılı correlative adj.
bağlantılı linked adj.
Computer
bağlantılı connection oriented adj.
bağlantılı connected adj.
bağlantılı linked adj.
Informatics
bağlantılı -enabled adj.
Automotive
bağlantılı on-line adj.
Linguistics
bağlantılı agglutinative adj.

Significados de "bağlantılı" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
General
yerel bağlantılı küme locally connected set n.
bağlantılı pazarlama relationship marketing n.
birbiriyle bağlantılı olma interrelatedness n.
çoğunlukla latin ülkelerinde belirli aziz ve dini kişiliklerle bağlantılı resmi tatiller fiesta n.
yerel yay bağlantılı uzay locally arcwise connected space n.
bağlantılı sefer connection n.
yerel bağlantılı uzay locally connected space n.
bağlantılı veri tabanları relational databases n.
uyuşturucuyla bağlantılı şiddet drug-related violence n.
seks bağlantılı x-linkage n.
bağlantılı olma associableness n.
bağlantılı olma associability n.
geriye dönük/geçmişle bağlantılı psikoloji backward psychology n.
bağlantılı sefer connexion n.
birbiriyle bağlantılı ya da birbirine benzeyen insanların ya da şeylerin oluşturduğu grup constellation n.
parçaları zincir gibi birbiri ile bağlantılı ilerleyen iş chainwork n.
belirli bir yerde doğmuş veya büyümüş olan kadın için o yerle bağlantılı olarak kullanılan ifade native daughter n.
belirli bir yerde doğmuş veya büyümüş olan erkek için o yerle bağlantılı olarak kullanılan ifade native son n.
bağlantılı olan kimse/şey relater n.
hepsi belirli bir mesele veya iş ile bağlantılı olan şey the whole concern n.
bağlantılı veya yakından ilişkili üç öğeden oluşan küme trefoil n.
bağlantılı olmama unrelatedness n.
uyumsuz gibi görünen başka bir unsurla bağlantılı olduğu düşünülen şey blood brother n.
(özellikle santeria diniyle bağlantılı olarak) bitki ve dinsel ürünlerin satıldığı dükkan botanica n.
iki veya daha fazla bağlantılı yüzük gemel ring n.
cinayet gibi suçlarla bağlantılı olmaları sebebiyle önem verilen nesneler murderabilia n.
at yarışıyla bağlantılı kimseler connection [uk] n.
bağlantılı olay connex [obsolete] n.
başka bir şeyle bağlantılı olan şey concomitance n.
birbiriyle bağlantılı şekilde birbiriyle var olma concomitancy n.
bağlantılı şekilde bulunma concomitancy n.
(bütün olarak ele alınan) bağlantılı öğeler grubu package n.
hazır bilgisayar programı ile bağlantılı yazılım koleksiyonu package n.
(özellikle tıpta veya sanatta) yakından bağlantılı beş şeyin kombinasyonu pentalogy n.
yakından bağlantılı unsur first cousin n.
bir dizi bağlantılı daireden oluşan apartman rooms n.
yüzey üzerinde birbiriyle bağlantılı unsurlar superficies n.
bağlantılı hareket synkinesis n.
bağlantılı düzen syntax n.
(süreçte) birbiriyle bağlantılı oluşma cline n.
bağlantılı olmak be linked v.
bağlantılı olmak interconnect v.
bağlantılı olmak cohere v.
bağlantılı olmak correlate v.
bağlantılı olmak (belirli bir seferle) connect with v.
bağlantılı olmak communicate v.
doğrudan bağlantılı olmak be directly related to v.
doğrudan bağlantılı olmak be directly linked to v.
doğrudan bağlantılı olmak be directly associated with v.
doğrudan bağlantılı olmak be directly connected to v.
bağlantılı olmak be connected with v.
bağlantılı olmak associate with v.
bağlantılı olmak connect with v.
bağlantılı olmak correlate v.
bağlantılı olmak keep v.
bağlantılı olmak belong v.
bağlantılı olmak hitch v.
bağlantılı olmak corelate [uk] v.
bağlantılı olarak anlamak set v.
bağlantılı olarak değerlendirmek set v.
sosyal bağlantılı socially connected adj.
içten bağlantılı endocentric adj.
bağlantılı olabilen associable adj.
stresle bağlantılı stress related adj.
yaşla bağlantılı age-related adj.
zaman bağlantılı time-related adj.
ters bağlantılı back coupled adj.
yaklaşımla bağlantılı approach-related adj.
en iyi bağlantılı best-connected adj.
empatiyle bağlantılı empathic adj.
bağlantılı olmayan unconcerning adj.
ayrılmaz bir şekilde bağlantılı inextricably linked with adj.
bağlantılı olmayan unrelative adj.
içmeyle bağlantılı bibitory adj.
onunla bağlantılı her adj.
yakından bağlantılı bound adj.
kötü şans ile bağlantılı hoodoo adj.
pek bağlantılı olmayan desultory adj.
bağlantılı olmayı bırakan dismissive adj.
doğal olarak bağlantılı incident adj.
… ile bağlantılı its adj.
emeklilik ile bağlantılı pensionable adj.
sindirim sularının etkimesiyle bağlantılı peptic adj.
düşmanlıkla bağlantılı feudal adj.
yakından bağlantılı siamese adj.
gezegenlerle bağlantılı sidereal adj.
basit bağlantılı (uzay) simply connected adj.
türünün diğer örnekleriyle bağlantılı olmayan free-standing adj.
(tanrı/tanrısal sembol olarak) güneş ile bağlantılı solar adj.
bağlantılı olarak correlatively adv.
bağlantılı olarak relatedly adv.
bağlantılı olarak engagedly adv.
işe bağlı stres ile bağlantılı olarak in association with work-related stress adv.
bağlantılı olarak adjunctly adv.
bağlantılı bir şekilde relationally adv.
dünyayla bağlantılı olarak terrestrially adv.
atmosferle bağlantılı olarak terrestrially adv.
yakından bağlantılı bir şekilde close adv.
doğrudan bağlantılı olarak presently [obsolete] adv.
bağlantılı olarak in conjunction with prep.
ile bağlantılı in association with prep.
ile bağlantılı (with) regard to prep.
ile bağlantılı olarak in relation of prep.
bununla bağlantılı olarak in relation to prep.
bununla bağlantılı olarak regarding this prep.
bununla bağlantılı olarak in conjunction with prep.
bununla bağlantılı olarak related to prep.
ile bağlantılı apropos of prep.
bağlantılı olmadan without prep.
kimle bağlantılı whose pron.
kimlerle bağlantılı whose pron.
hindistan veya doğu hint adaları ile bağlantılı anlamı veren ön ek ind- pref.
indus nehri ile bağlantılı anlamı veren ön ek ind- pref.
serum bağlantılı anlamına gelen ön ek sero- pref.
bağlantılı anlamı veren son ek -atory suf.
… ile bağlantılı anlamına gelen son ek -ial suf.
… ile bağlantılı kişi anlamına gelen son ek -ier suf.
bir şey ile bağlantılı faaliyet anlamına gelen son ek -ing suf.
bir şey ile bağlantılı süreç anlamına gelen son ek -ing suf.
Phrasals
bulunduğun alanla bağlantılı başka bir alana geçip başarılı olmak cross over v.
ile bağlantılı olmak tie into v.
biriyle/bir şeyle yakından bağlantılı wired into someone or something v.
(bir şeyle) ilintili/bağlantılı olmak correlate with (something) v.
(biriyle/bir şeyle) bağlantılı olmak link to (someone or something) v.
(bir şeyle) bağlantılı olmak tie into (something) v.
(bir şeyi bir şeyle) bağlantılı olarak kullanmak use (something) with (something) v.
Phrases
bununla bağlantılı olarak in connection with this expr.
ile bağlantılı olarak in connection with expr.
(biriyle/bir şeyle) bağlantılı olarak in conjunction with (someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) bağlantılı in reference to (someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) bağlantılı in regard to (someone or something) expr.
(bir şeyle) bağlantılı olarak in relation to (something) expr.
(biriyle/bir şeyle) bağlantılı in respect of (someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) bağlantılı in respect to (someone or something) expr.
ile bağlantılı to do with expr.
(biriyle/bir şeyle) bağlantılı olarak with reference to (someone or something) expr.
Colloquial
birbiriyle bağlantılı iki kişi bedfellows n.
(özellikle suç soruşturması sırasında ortaya çıkan) bir dizi bağlantılı finansal işlem ve takas money trail n.
biriyle/bir şeyle bağlantılı olmak be/have to do with somebody/something v.
birbirinden faklı gibi görünen ama bağlantılı iki şey olmak be opposite sides of the same coin v.
(sosyal) bağlantılı plugged-in adj.
uyuşturucuyla bağlantılı plugged in adj.
ile yakından bağlantılı wired into adj.
Idioms
birbiriyle bağlantılı çok sayıda grubu tanımlamak için kullanılan terim blanket term n.
içeriden bağlantılı eylem an inside job n.
içeriden bağlantılı eylem inside job n.
bağlantılı çalışmak work hand in hand v.
(bir şeyle) yakından bağlantılı ilerlemek go hand in hand (with something) v.
Trade/Economic
(yatırım gibi unsurlar) ilişkili veya bağlantılı olmama noncorrelation n.
bağlantılı masraf connected expense n.
bağlantılı olmayan yabancılar nonaffiliated foreigners n.
bağlantılı kredi connected lending n.
bu sözleşme sonucu ya da bu sözleşme ile bağlantılı olarak doğacak/doğan tüm anlaşmazlıklar all disputes arising out of or in connection with this contract n.
hisse senedi bağlantılı tahvil piyasası equity-linked market n.
iş bağlantılı mesleki eğitimde avrupa yöntemleri vocational training and apprenticeship n.
iştirak menfaatleriyle bağlantılı diğer kuruluşlardaki alacak hesapları amounts receivable from other enterprises linked by participating interests n.
iş bağlantılı mesleki eğitimde avrupa uygulamaları vocational training and apprenticeship n.
iştirak menfaatleriyle bağlantılı diğer kuruluşlardaki yatırımlar investments in other enterprises linked by participating interests n.
satışla bağlantılı faaliyetler sales-related activities n.
üretimle bağlantılı direkt ödemeler coupled direct payments n.
bağlantılı maliyet bonding cost n.
doğrudan altın metalinin değeriyle bağlantılı para standardı gold n.
gelir ile bağlantılı income-related adj.
iş ile bağlantılı job-related adj.
taleple bağlantılı demand-related adj.
bağlantılı üretim sekansıyla ilgili in-line adj.
batamayacak kadar iyi bağlantılı too interconnected to fail expr.
batamayacak kadar iyi bağlantılı too well connected to fail expr.
Law
bağlantılı haklar kuralı correlative rights rule n.
bağlantılı haklar related rights n.
bağlantılı suçlar connected offences n.
ticaretle bağlantılı fikri mülkiyet hakları anlaşması agreement on trade-related aspects of intellectual property rights (trips) n.
ticaretle bağlantılı fikri mülkiyet hakları anlaşması agreement on trade-related aspects of intellectual property rights (trips) n.
araziyle yakından bağlantılı olabilecek şeylerin hakları heritable rights [scotland] n.
(kuzey irlanda'da) terörizmle bağlantılı davalara bakan mahkeme diplock court n.
bağlantılı hak sahibi related right holder adj.
çete bağlantılı gang related adj.
bir şeyle doğrudan bağlantılı olan incident adj.
birbirleriyle bağlantılı olup süresi birlikte doğan (kira sözleşmeleri) conterminous adj.
Politics
1995 yılında libya'da kurulan ve el kaide ile bağlantılı bir terör örgütü al-jama'a al-islamiyyah al-muqatilah bi-libya n.
1995 yılında libya'da kurulan ve el kaide ile bağlantılı bir terör örgütü libyan fighting group n.
1995 yılında libya'da kurulan ve el kaide ile bağlantılı bir terör örgütü libyan islamic fighting group n.
1995 yılında libya'da kurulan ve el kaide ile bağlantılı bir terör örgütü libyan islamic group n.
1995 yılında libya'da kurulan ve el kaide ile bağlantılı bir terör örgütü fig n.
bağlantılı bankacılık hizmeti şirketi ancillary banking services undertaking n.
bağlantılı riskler contingent risks n.
bağlantılı müşterilerden oluşan grup group of connected clients n.
fikri mülkiyetlerin ticaretle bağlantılı yönleri agreement on trade related aspects of n.
ticaretle bağlantılı fikri mülkiyet hakları anlaşması trade-related aspects of intellectual property rights n.
üretimle bağlantılı gönüllü destek voluntary coupled support n.
el kaide ile bağlantılı bir terör örgütü ji n.
el kaide örgütü ile bağlantılı olduğu düşünülen, kürtlerden oluşan bir islami terör örgütü jund-ul-islam n.
el kaide örgütü ile bağlantılı olduğu düşünülen, kürtlerden oluşan bir islami terör örgütü soldiers of god n.
irredenta statüsündeki bölgenin etnik veya tarihi bağlantılı olduğu ülke tarafından kontrol edilmesi gerektiğini savunan doktrin irridentism n.
(birleşik krallık'ta) 1917'de kurulan kooperatif hareketi destekleyip işçi partisi ile bağlantılı olan bir siyasi parti cooperative party n.
kara propagandayla bağlantılı black adj.
Institutes
avrupa araştırmaları için bağlantılı ağlar associated networks for european research n.
bağlantılı hak sahibi fonogram yapımcıları meslek birliği (müyap) turkish phonographic industry society n.
fikri mülkiyetlerin ticaretle bağlantılı yönleri hakkındaki anlaşma agreement on trade related aspects of intellectual property n.
Insurance
hisse senedi bağlantılı poliçe equity-linked policy n.
Tourism
bağlantılı bilet connection ticket n.
Advertising
belirli bir konu/durum ile bağlantılı reklam tie-in n.
Technical
diferansiyel termometre ile bağlantılı telefon kullanan taşınabilir teletermometre thermophone n.
bağlantılı devreler coupled circuits n.
bağlantılı transistör junction transistor n.
bağlantılı toplam connected sum n.
bağlantılı metin dili hypertext markup language n.
bağlantılı doğrultucu junction rectifier n.
bağlantılı bağıntı connected relation n.
bağlantılı uzay connected space n.
bağlantılı gözeneklilik connected porosity n.
bağlantılı çifte direk h-pole n.
bağlantılı küme connected set n.
bağlantılı devre coupled circuit n.
bileşik bağlantılı transistor compound connected transistor n.
bulon bağlantılı yapım bolted construction n.
bileşik bağlantılı transistör compound connected transistor n.
çokgen bağlantılı devre mesh connected device n.
çok bağlantılı liste multilinked list n.
civata bağlantılı ağız bıçağı bolt on cutting edge n.
cıvata bağlantılı çelik raflar steel bolted shelving n.
civata bağlantılı adaptör bolt on adapter n.
darbeli delmede kullanılan konik bağlantılı matkap drill rods with tapered connection for percussive drilling n.
direnç bağlantılı yükselteç resistance-coupled amplifier n.
doğrudan bağlantılı foto voltaj pompalama sistemi direct coupled photovoltaic pumping system n.
direkt bağlantılı tulumba direct acting pump n.
ergitme bağlantılı polietilen sistem fusion jointing polyethylene system n.
geçiş bağlantılı esnek rijit çok tabakalı baskılı devre levhaları flex-rigid multilayer printed boards with through connections n.
flanş bağlantılı vana valve with flange connection n.
geçiş bağlantılı bulunan esnek çok tabakalı baskılı devre levhaları flexible multilayer printed boards with through connections n.
geçiş bağlantılı bulunan esnek rijit çift yüzlü baskılı devre levhaları flex-rigid double sided printed boards with through connections n.
internet bağlantılı cep telefonu internet-enabled mobile phone n.
ilgili/bağlantılı aksesuarlar associated accessories n.
kızak bağlantılı sıra tipi yakıt enjeksiyon pompası cradle-mounted in line fuel injection pump n.
konik traşlı cam bağlantılı kaynatma balon boiling flaks with conical ground joints n.
mekanik bağlantılı ekleme parçaları mechanical joint fittings n.
metalik halka bağlantılı conta metallic ring joint gasket n.
şaftlı bağlantılı çalıştırma propeller shaft drive n.
serbest bağlantılı vantilatör freely slipping fan n.
serbest bağlantılı zincir freely jointed chain n.
seri bağlantılı fare bus mouse n.
sıkıca bağlantılı ikiz tightly coupled twin n.
seri bağlantılı dirençler resistors in series n.
sıkıca bağlantılı sistemler tightly coupled systems n.
şebeke bağlantılı sistem grid-tie system n.
telsiz bağlantılı kamera radio television camera n.
üçgen bağlantılı delta connected n.
vapur bağlantılı tren boat train n.
yandan bağlantılı köprü tipi vinç side connected crane n.
yıldız bağlantılı devre star connected device n.
(birbiriyle) bağlantılı boru tesisatı (sistemi) interconnecting piping n.
yıldız bağlantılı star connected n.
(ikizlenmiş ferroelektrik kristalde) tek tip polarizasyon gösteren bağlantılı bölge domain n.
bağlantılı istif yapmak cross tie v.
doğrudan bağlantılı lock-up clutch adj.
direkt bağlantılı direct action adj.
kelepçe bağlantılı ring-joint gasket adj.
pim bağlantılı pinned adj.
şebekeye bağlantılı on-grid adj.
sökülebilir bağlantılı detachable adj.
tabandan bağlantılı base-mounted adj.
yakın bağlantılı close-coupled adj.
çift bağlantılı siamese adj.
Computer
ağ bağlantılı iletişim networked communication n.
bağlantılı görünüm online layout n.
bağlantılı biçemler linked styles n.
bağlantılı metin linked text n.
bağlantılı tüm tablolar linked whole tables n.
bağlantılı başlıklar linked headings n.
bağlantılı grafik linked graphic n.
bağlantılı devre connected network n.
bağlantılı bileşen connected component n.
bağlantılı nesne linked object n.
bağlantılı dosyalar linked files n.
bağlantılı belge linked document n.
bağlantılı nesnesi linked object n.
bağlantılı sunucu linked server n.
çok bağlantılı hat multidrop line n.
çokgen bağlantılı devre mesh connected device n.
çokgen bağlantılı devre mesh-connected device n.
çok bağlantılı hat multi-drop line n.
çok bağlantılı liste multilinked list n.
çok bağlantılı hat multipoint line n.
dizisel bağlantılı fare serial mouse n.
fiziksel bağlantılı mantık hardwired logic n.
internet bağlantılı sohbet internet relay chat n.
sıkıca bağlantılı ikiz tightly coupled twin n.
seri dizisel bağlantılı fare bus mouse n.
seri bağlantılı fare serial mouse n.
sıkıca bağlantılı sistemler tightly coupled systems n.
üçgen bağlantılı devre delta connected device n.
yıldız-bağlantılı devre star-connected device n.
tek birim olarak çalışan birbiriyle bağlantılı ve dengeli bilgisayar seti metacomputer n.
ağ bağlantılı bilgisayarlar workgroup n.
metni ve multimedyayı yapılandırmak ve belgeler arasına bağlantılı metin bağları yerleştirmek için kullanılan bir biçimleme dili html n.
fiziksel bağlantılı hardwired adj.
dünya çapında ağ ile bağlantılı webbed adj.
bağlantılı dosyaları ekle include linked files expr.
ile bağlantılı link to expr.
katıştırılmış veya bağlantılı nesneyi etkinleştirir activates embedded or linked object expr.
Informatics
bağlantılı metin işaretleme dili hypertext markup language n.
bağlantılı metin bağı hypertext link n.
bağlantılı metinde atlama hypertext jump n.
bağlantılı metin aktarım protokolu hypertext transfer protocol n.
dizisel bağlantılı fare serial mouse n.
tam bağlantılı ağ fully connected network n.
tek bağlantılı liste singly linked list n.
yıldız-bağlantılı devre star-connected device n.
fiziksel bağlantılı hardwired adj.
telsiz bağlantılı mobile adj.
Telecom
altağ bağlantılı koruma subnetwork connection protection n.
bağlantılı metin işaretleme dili hypertext markup language  (HTML) n.
bağlantılı metinde atlama hypertext jump n.
bağlantılı metin bağı hypertext link n.
bağlantılı metin aktarım protokolü hypertext transfer protocol (HTTP) n.
donanım bağlantılı mantık hardwired logic n.
güvenli bağlantılı metin aktarım protokolü hypertext transfer protocol secure (HTTPS) n.
hızlı bağlantılı devre anahtarlaması fast connect circuit switching n.
hızlı bağlantılı devre anahtarlama rapid-connect circuit switching n.
ortam ötesi bağlantılı ortam hypermedia n.
seri bağlantılı internet protokolü serial line internet protocol n.
seri bağlantılı fare serial mouse n.
tam bağlantılı şebeke full connected network n.
tekrarlamalı yıldız bağlantılı sistem retransmissive star n.
tam bağlantılı şebeke fully connected network n.
tam bağlantılı ağ fully connected network n.
kablosuz sinyalleri almakta alıcı aparat ile bağlantılı kullanılan bir cihaz anticoherer n.
hat bağlantılı link-attached adj.
fiziksel bağlantılı hardwired adj.
fiziksel bağlantılı hard wired adj.
seri bağlantılı series connection adj.
tel bağlantılı hard wired adj.
Electric
bağlantılı transistör electronic transistor n.
bağlantılı devreler coupled circuits n.
bağlantılı devre connected network n.
bileşik bağlantılı transistor compound connected transistor n.
seri bağlantılı dirençler resistors in series n.
üç fazlı yıldız bağlantılı devrenin bir kolundan geçen akım y current n.
(çok fazlı sistemde) her bir fazın ucunun bir sonrakine temas ederek bir halka oluşturup her birleşim noktasının bir terminalle bağlantılı olduğu düzenek mesh connection n.
paralel bağlantılı trafo parallel transformer n.
iletken bağlantılı (elektrik devresi) direct-coupled adj.
Mechanic
doğrudan bağlantılı (kayış) direct-coupled adj.
doğrudan bağlantılı (dişli düzeneği) direct-coupled adj.
Television
telsiz bağlantılı kamera radio television camera n.
Architecture
duvarla bağlantılı ve çıkıntı yapan sütun attached column n.
Construction
bağlantılı istiflenebilir sistem bond stackable system n.
fiziksel bağlantılı hard-wired adj.
Automotive
bağlantılı araç connected car n.
bağlantılı-elektrikli ve paylaşımlı otonom araçlar connected, automated vehicles electrified and shared (caves) n.
çok bağlantılı kablolama multi-drop wiring n.
motora bağlantılı dinamik damperler engine-mounted dynamic dampers n.
otonom bağlantılı elektrikli ve paylaşımlı araç automated connected electric and shared vehicle (aces) n.
paralel bağlantılı devre parallel circuit n.
Traffic
hızla bağlantılı çarpışma speed-related crash n.
yol veya patikanın yanı ile bağlantılı wayside adj.
Aeronautic
bağlantılı uçuş connection flight n.
bağlantılı odalar connecting rooms n.
bağlantılı uçuşa yetişememe misconnection n.
bağlantılı sefer connecting service n.
bağlantılı uçuş connecting flight n.
dişliyle bağlantılı pervane geared propeller n.
bağlantılı uçuşa yetişememek misconnect v.
Marine
basınç bağlantılı denklemler için yarı-kapalı yöntem semi-implicit method for pressure linked equations n.
bağlantılı kabinler communicating cabins n.
bağlantılı odaların yolcu gemisindeki eşdeğeri communicating cabins n.
Mining
opalle bağlantılı mineral opaline n.
Medical
aids ile bağlantılı fırsatçı enfeksiyonlar aids-related opportunistic infections n.
seks bağlantılı hastalık x-linked disease n.
göbeğin ve bağlantılı tümörün cerrahi olarak çıkarılması omphalectomy n.
kalp rahatsızlıklarıyla bağlantılı kısa ve tiz bir kalp sesi click n.
(organı veya vücut parçasını) cerrahi prosedürlerde daha erişilebilir hale getirmek için bağlantılı yapılardan ayırmak mobilise v.
(organı veya vücut parçasını) cerrahi prosedürlerde daha erişilebilir hale getirmek için bağlantılı yapılardan ayırmak mobilize v.
(organı veya vücut parçasını) cerrahi prosedürlerde daha erişilebilir hale getirmek için bağlantılı yapılardan ayırmak mobilise v.
böbrek ile bağlantılı nephric adj.
çift bağlantılı double-junction adj.
n bağlantılı n-linked adj.
salgı bezi bağlantılı adeno-associated adj.
Anatomy
beyin zarı ve bağlantılı kısımlar neencephalon n.
beyin zarı ve bağlantılı kısımlar neoencephalon n.
duyu veya motor sistem ile doğrudan bağlantılı olmadığı düşünülen korteks associative cortex n.
beyindeki duygusal davranışla işlevsel olarak bağlantılı sinir yapıları sistemi visceral brain n.
beyindeki duygusal davranışla işlevsel olarak bağlantılı sinir yapıları sistemi limbic brain n.
birçok balıkta işitsel kapsülün ön tarafında bulunan ve sfenoid kemikle bağlantılı veya ona bitişik olan kemik veya kıkırdak sphenotic n.
birçok balıkta işitsel kapsülün ön tarafında bulunan ve sfenoid kemikle bağlantılı kemik sphenotic bone n.
hem burun hem de ağızla bağlantılı nasobuccal adj.
gözyaşı bezleri ve burun ile bağlantılı nasolachrymal adj.
hem türbinal hem de nazal kemiklerle bağlantılı veya yakınında nasoturbinal adj.
aşık kemiği ile bağlantılı trochleary adj.
gırtlaktaki kepçemsi kıkırdak ve bağlantılı bölümlerle ilgili arytenoidal adj.
epiglotis ile bağlantılı epiglottic adj.
kaval kemiğiyle bağlantılı anlamı veren ön ek tibio- pref.
kulak zarıyla bağlantılı anlamı veren ön ek tympan- pref.
kulak zarıyla bağlantılı anlamı veren ön ek tympano- pref.
uterusla bağlantılı anlamı veren ön ek utro- pref.
kafatasının yan kemikleri ile bağlantılı anlamını veren bir ön ek parieto- pref.
kafatasının paryetal bölümleri ile bağlantılı anlamını veren bir ön ek parieto- pref.
Psychology
ayakla bağlantılı eşyalardan duyulan korku podophobia n.
bağlantılı öğrenme associative learning n.
bağlantılı tepki associated reaction n.
cinsiyet bağlantılı sex linkage n.
beynin veya sinir sisteminin hareket ile bağlantılı bölümü motorium n.
kişinin varlığının düşünmesiyle bağlantılı olduğunu ileri süren bir felsefi ilke cogito n.
bağlantılı hatırlatıcı link mnemonic adj.
Dentistry
hassas bağlantılı protez precision attachment denture n.
Physiology
vücudun dış yüzeyi ile bağlantılı epiperipheral adj.
Pathology
damar içi pıhtı oluşumu ile bağlantılı damar iltihabı thrombophlebitis n.
enfeksiyonla bağlantılı hemofagositik sendrom infection-associated haemophagocytic syndrome n.
kan ile bağlantılı bağışıklık sistemi bozukluklarının incelenmesi immunohematology n.
bağışıklık sistemi ile bağlantılı patoloji immunopathology n.
diyabetle bağlantılı obezite diabesity n.
akciğerlerde bağ doku oluşumuyla bağlantılı bir hastalık fibroid phthisis n.
akciğerlerde fibröz doku oluşumuyla bağlantılı bir hastalık fibroid phthists n.
geylikle bağlantılı bağışıklık yetmezliği grid (gay-related immunodeficiency) [obsolete] abrev.
Veterinary
atlarda topuk kemiğini veya bağlantılı kısımları etkileyen bir hastalık navicular disease n.
Gastronomy
özellikle latin amerika'da protein eksikliğiyle bağlantılı hastalıkları önlemek için kullanılan ucuz ve yüksek proteinli bir gıda incaparina n.
Math
bağlantılı bağıntı connected relation n.
bağlantılı toplam connected sum n.
bağlantılı bileşen connected component n.
basit bağlantılı uzay simply connected space n.
bağlantılı uzay connected space n.
basit bağlantılı bölge simply connected region n.
bağlantılı küme connected set n.
yerel yay bağlantılı uzay locally arcwise connected space n.
yerel bağlantılı küme locally connected set n.
yerel bağlantılı uzay locally connected space n.
en az iki elamanı bulunan kompakt ve bağlantılı küme continuum n.
bir dizi bağlantılı noktanın belirli kurallar çerçevesinde komşularıyla etkileşimde olduğu çeşitli matematiksel modellere verilen ad sandpile n.
bağlantılı iki değişken arasındaki ilişkiyi gözeterek bir değişkene sabit bir değer vermek partial out v.
Geometry
yüzeyden ayrılmaksızın herhangi bir noktasından diğerine geçmenin mümkün olduğu şekilde bağlantılı yüzey nappe n.
Logic
(önerme) mantıksal olarak bağlantılı olmayan independent adj.
Physics
kuvvet ve kuvvete dik bağlantılı düzlemden oluşan fiziksel sistem wrench n.
yoğunluğu azalan, birbiriyle bağlantılı spektrum hattı dizisi decrement n.
Chemistry
pentadekanla bağlantılı (asit) pentadecatoic adj.
molekülünde (yakın bağlantılı olduğu bileşikten) daha az oksijen içeren anlamına gelen ön ek deoxy- pref.
molekülünde (yakın bağlantılı olduğu bileşikten) daha az oksijen içeren anlamına gelen ön ek desoxy- pref.
benzer isimli belirli bir bileşik ile bağlantılı kimyasal bileşik anlamı veren son ek -ein suf.
Biology
yüksek gözenek bağlantılı doku iskelesi highly interconnected porous tissue scaffold n.
vücuttaki eritrositler ve bağlantılı dokular erythron n.
birbiriyle fark edilebilir şekilde bağlantılı organizma grubu gens n.
organizma grubunu çaprazlamayı engelleyecek şekilde bağlantılı formlardan ayırma isolation n.
canlı bir birimle bağlantılı olan morphotic adj.
morfolojik çerçeve ile bağlantılı olan morphotic adj.
sistronla bağlantılı cistronic adj.
(plasenta) anne ve cenin parçaları bağlantılı olup birbirine karışmamış olan indeciduate adj.
senkronik dil bilgisi ile bağlantılı synchronical adj.
Biochemistry
peptonla bağlantılı madde peptonoid n.
Marine Biology
ophidiidae familyası ile bağlantılı, genel olarak derin deniz balıklarından oluşan bir familya brotulidae n.
ophidiidae familyası ile bağlantılı, genel olarak derin deniz balıklarından oluşan bir familya family brotulidae n.
Astronomy
gezegenlerle bağlantılı sidereous adj.
Zoology
tenrekleri ve soyu tükenmiş olan bağlantılı türleri içeren familya tenrecidae n.
güney amerika'ya özgü, grisonla bağlantılı bir hayvan huron n.
lingsang ile bağlantılı bir afrika memeli hayvanı linsang n.
çinçilya ile yakından bağlantılı çeşitli tünel kazıcı güney amerika kemirgenlerine verilen ad chinchillone n.
çinçilya ile yakından bağlantılı çeşitli tünel kazıcı güney amerika kemirgenlerine verilen ad viscache n.
çinçilya ile yakından bağlantılı çeşitli tünel kazıcı güney amerika kemirgenlerine verilen ad biscacha n.
Botanic
çok acı kabuğu olan, okaliptüsle bağlantılı çalımsı küçük bir avustralya ağacı bitterbark n.
çok acı kabuğu olan, okaliptüsle bağlantılı çalımsı küçük bir avustralya ağacı native quince n.
çok acı kabuğu olan, okaliptüsle bağlantılı çalımsı küçük bir avustralya ağacı petalostigma quadriloculare n.
bodur kestaneyle bağlantılı çalımsı bir ağaç chinquapin n.
taç yaprakları bağlantılı olmayan eleuthero-petalous adj.
Social Sciences
kitle iletişim araçları ile bağlantılı olup geniş kitlelere yayılan sanatsal ve entelektüel kültür masscult n.
italyan mafyası ile bağlantılı kimse paesan n.
tarihsel olayları birbiriyle bağlantılı ele alan pragmatic adj.
Education
iş bağlantılı eğitim work-linked training n.
Literature
birbiriyle bağlantılı bir dize serisinin açılış dizesi hokku n.
bağlantılı dize linked verse n.
farklı metinlerle bağlantılı edebi metin intertext n.
bağlantılı çift syzygy n.
Linguistics
bağlantılı konuşma connected speech n.
bağlantılı diller agglutinated languages n.
bağlantılı dil agglutinating language n.
sözdizimsel olarak bağlantılı olmayan ve birbirine yakın iki kelime arasındaki gramer uyumu attraction n.
History
(eski mısır'da) altındaki mumya odası ile bağlantılı olan, düz bir çatısı olan yanları eğimli dikdörtgen şeklindeki mezar yapısı mastaba n.
(eski mısır'da) altındaki mumya odası ile bağlantılı olan, düz bir çatısı olan yanları eğimli dikdörtgen şeklindeki mezar yapısı mastabah n.
Religious
incil'in düzenlenerek bağlantılı ve ahenkli tek bir anlatı haline getirilmiş hali diatessaron n.
çok akıllı/bilge (incil'de bahsi geçen Solomon (david'in oğlu ve antik israil kralı) figürü ile bağlantılı olarak) solomonic adj.
Philosophy
gerçekliği oluşturan tüm ilişkilerin içsel ve birbiriyle bağlantılı olduğu doktrini theory of internal relations n.
Environment
bağlantılı nehir braided river n.
yüksekliğin artması ile bağlantılı olarak ısıdaki düşme oranı adiabatic lapse rate n.
Geography
ontario ve michigan arasında, huron gölü ve erie gölü ile bağlantılı olan göl lake saint clair n.
ontario ve michigan arasında, huron gölü ve erie gölü ile bağlantılı olan göl lake st. clair n.
Meteorology
elektronik olarak bağlantılı, kıyı tabanlı meteorolojik ve oşinografik üretim tesisleri topluluğu meteorological and oceanographic forecast center n.
fırtınalarla bağlantılı atmosferik bir optik fenomen gnome n.
elektronik olarak bağlantılı, kıyı tabanlı meteorolojik ve oşinografik üretim tesisleri topluluğu mfc (meteorological and oceanographic forecast center) abrev.
Military
savaş gemilerinin ve malzemelerinin yapım onarımı için gereken tüm unsurlarla bağlantılı olan askeri liman naval dock n.
bağlantılı yük atma usulü controlled pattern n.
birbiri ile bağlantılı mayın grubu girandole n.
hedef ve mevzi bölgelerindeki noktaların birimlerle bağlantılı yatay ve dikey yerleşke şeması common control (artillery) n.
Sport
west ham united takımı ile bağlantılı kimse hammer n.
ingiltere'de yeovil town futbol kulübüyle bağlantılı kimse glover n.
robins olarak bilinen spor takımıyla bağlantılı kimse robin n.
rovers isimli spor takımı ile bağlantılı kimse rover n.
blackburn rovers fc futbol takımı ile bağlantılı kimse rover n.
Football
sheffield united futbol kulübü ile bağlantılı kimse blade n.
luton town futbol kulübü ile bağlantılı kimse hatter n.
ingiliz queens park rangers futbol kulübü ile bağlantılı kimse hoop n.
arsenal futbol kulübüyle bağlantılı kimse gunner n.
plymouth argyle futbol kulübüyle bağlantılı kimse pilgrim n.
stoke city football club ile bağlantılı kimse potter n.
tottenham hotspur fc ile bağlantılı kimse spur n.