bulunan - Turco Inglés Diccionario
Historia

bulunan



Significados de "bulunan" en diccionario inglés turco : 6 resultado(s)

Turco Inglés
General
bulunan situated adj.
bulunan based adj.
bulunan present adj.
bulunan available adj.
Computer
bulunan found adj.
Construction
bulunan present adj.

Significados de "bulunan" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
görevli (bir hizmette bulunan) attendant n.
elde hazır bulunan available adj.
General
kiralık oda bulunan ev lodging house n.
sarımsakta bulunan, antibakteriyel özelliği olan, keskin kokulu, yağsı sıvı allicin n.
çok tavşan bulunan yer warren n.
nice ve cannes arasında bulunan bir fransız sahil kasabası antibes n.
eski yunanistan'da bulunan bir bölge laconia n.
bozulan yiyecekte bulunan zehir ptomaine n.
serada bulunan gübreli toprak hotbed n.
liman gibi kıyıya yakın veya kıyıda bulunan bölge waterfront n.
çölde genellikle bir su birikintisinin etrafında bulunan verimli arazi oasis n.
bir memleketin başka bir devlette bulunan küçük toprak parçası exclave n.
aşağıda imzası bulunan kişiler the undersigned n.
kuzey ve güney amerika arasında bulunan karaib adaları west indies n.
iberya yarım adasında bulunan en büyük nehir tagus n.
boyunda bulunan en büyük damar jugular vein n.
iyi dilekte bulunan wellwisher n.
bağışta bulunan kimse donee n.
arada bulunan intermediary n.
iddiada bulunan kimse claimant n.
bir yönetim altında bulunan aynı türden bir grup ticari kuruluş syndicate n.
sayfa kenarlarındaki girintilerde harf etiketi bulunan bir indeks türü thumb index n.
çok dayanıklı filmlerin ve kimi sentetik kumaşların yapımında kullanılan bileşiminde iki alkol drubu bulunan madde glycol n.
fahişelerle ilişkide bulunan kişi wencher n.
hapishane veya akıl hastanesinde bulunan kimse inmate n.
trafik işaretli göbeklerin içinde ilave şerit bulunan bir kavşak türü hamburger junction n.
pavyon (parkta bulunan ve büyük bir kameriyeye benzeyen) kiosk n.
taş üstünde bulunan ağaç şekli dendrite n.
kemiriclerde bulunan ağız kesesi cheek pouch n.
yarı değerleri taşlarda bulunan koyu mavi maden lazurite n.
açık yerlerde bulunan umumi posta kutusu pillar box n.
çin'de bulunan bir sıradağ kuenlun n.
abd'de dışarda bulunan tuvalet privy n.
malezya'da bulunan ana ada labuan n.
genellikle yeraltında bulunan mezar odası burial vault n.
suriye'de bulunan liman şehir latakia n.
finlandiya körfezindeki bir adada bulunan rus deniz üssü ve limanı kronstadt n.
kuşlarda gövdenin art yanında bulunan tüy demeti queue n.
açıklamada bulunan explainer n.
harita üzerinde eş yükseklikte bulunan noktaları birleştiren eğriler contour lines n.
katkıda bulunan kimse contributor n.
evin bir yanında bulunan ve üç yanı camla çevrili çok güneşli oda solarium n.
yardımda bulunan biri abettor n.
bütün sözcükler/kelimeler (bir dilde bulunan) vocabulary n.
ricada bulunan kimse petitioner n.
cinsel tacizde bulunan kimse molester n.
çekici bulunan bir davetin reddedilmesi rain check n.
dudakta bulunan piercinge takılan dudak süsü labret n.
çalepa bitkisinin kökünde bulunan bir reçine jalapin n.
niş (duvarda bulunan) alcove n.
yüksek irtifada bulunan beyaz tülümsü bulut tipi cirrus n.
kıyıda bulunan tatil yeri watering place n.
bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü home town n.
kutuplarda bulunan donmuş kara parçaları permafrost n.
bağışta bulunan kimse donor n.
otobüs gibi taşıtlarda bulunan ve yapılan hızı, duraklamaların süresini ve sürücünün ne kadar direks tachograph n.
olay mahallinde bulunan witness n.
talepte bulunan taraf requesting state party n.
alaskada bulunan bir koy funter n.
danimarka'da bulunan bir ada laaland n.
kitabın başında bulunan ve alfabetik dizin olmayan içindekiler table of contents n.
hükümdarın maiyetinde bulunan kimse courtier n.
özel alet aracılığıyla herhangi bir boşlukta bulunan havayı boşaltma exsufflation n.
yapılan kötülüğü affettirecek bir harekette bulunan expiator n.
mecazi anlamda, yetişkinlere yakışmayacak davranışlarda bulunan kimse child n.
yakıt almak veya dinlenmek için otoyol kenarlarında bulunan alan service area n.
katkıda bulunan kimse participator n.
katkıda bulunan kimse participant n.
tayvanın batı merkezinde bulunan bir şehir taichung n.
çin halk cumhuriyeti'nin güney kıyılarında bulunan bir bölge kwangtung n.
bir ülkede bulunan küçük yabancı topluluğu colony n.
derbyshire'da bulunan bir meze delia n.
içinde binalar bulunan etrafı duvarla çevrili yer compound n.
akıl hastanesinde bulunan kimse inmate n.
bir topluluğun, toplantı veya derneğin başında bulunan kimse president n.
iyi dilekte bulunan well wisher n.
ricada bulunan petitioner n.
bazı bitki köklerinde bulunan kristalli bir madde glutamine n.
aynı yönetim altında bulunan gazeteler grubu a newspaper syndicate n.
beyzbolda üç temel pozisyonda bulunan oyuncu sacker n.
böceklerin baş kısmında bulunan zırhlı bölüm clypeus n.
Toprakta veya gübrede bulunan bir mantar türü aspergillus n.
katkıda bulunan subscriber n.
terkedilip sokakta veya başka bir yerde bulunan bebek foundling n.
kayalık yerde bulunan bahçe rock garden n.
büyük bir çiftlikte bulunan malikane stately home n.
kalabalıkta bulunan kişi crowder n.
sütte bulunan proteinlerden herhangi biri laetoprotein n.
tek yönetim altında bulunan örgütlü siyasal toplum state n.
yol ve caddelerde sürücü ve yayalara yardımcı olmak üzere bulunan çeşitli işaret ve düzenekler street furniture n.
listede bulunan maddenin yanına konulan işaret tick n.
satılabilir özelliği bulunan saleability n.
bebeklik çağı ile ergenlik çağı arasındaki gelişme döneminde bulunan insan child n.
denizlerin ötesinde bulunan ülke vb overseas n.
safran içinde bulunan güzel kokulu yağımsı madde safranal n.
hindistanda bulunan kalıtsal mülk taluk n.
birkaç tohumu bulunan sebze ya da meyve seedpod n.
ilahiyat seminerinde bulunan öğrenci seminarian n.
ilahiyat seminerinde bulunan öğrenci seminarist n.
kafeterya'da ya da pub'da bulunan yemek tezgahı servery n.
evrak üzerinde bulunan resmi ya da şahsi mühür koruyan küçük yuvarlak kutu skippet n.
nadir bulunan ilginç eşyalar curiosity n.
kilit noktasında bulunan kingpin n.
güney amerika'da hazinelerle dolu olduğu söylentisi bulunan efsanevi şehir el dorado n.
kehanette bulunan augurer n.
patent ofisine şikayette bulunan interferant n.
alın ortasındaki saç çizgisi üzerinde bulunan v şeklindeki nokta widow's peak n.
ateşe bakarak kehanetlerde bulunan kimse pyromancer n.
ihbarda bulunan taraf notifying party n.
meksika'nın hermosillo bölgesinde bulunan etnik bir grup yaquis n.
tavsiyede bulunan recommender n.
içeriğinde cıva bulunan ilaçların hasta tedavisinde kullanılmasını savunan doktor mercurialist n.
macaristan'da çoğunlukta bulunan ural-altay halkı magyar n.
kısmen zeminin altında bulunan bina katı semi-basement n.
içinde sodyum-alüminyum ve potasyum-alüminyum slikatli mineral ve piroksen bulunan volkanik kaya nephelinite n.
denizde bulunan buz yığını ice pack n.
bağışta bulunan kimse subscriber n.
hakkında az bilinen fakat beklenmedik bir şekilde başarılı olan ya da olma ihtimali bulunan siyasi lider dark horse n.
hibede bulunan donator n.
burundi ve ruanda'da bulunan bir etnik grup hutu n.
üzerinde kardinal bellarmine'nin karikatürü bulunan taştan yapılmış içki sürahisi long beard n.
üzerinde kardinal bellarmine'nin karikatürü bulunan taştan yapılmış içki sürahisi longbeard n.
üzerinde kardinal bellarmine'nin karikatürü bulunan taştan yapılmış içki sürahisi bellarmine n.
üzerinde kardinal bellarmine'nin karikatürü bulunan taştan yapılmış içki sürahisi graybeard n.
ön kısmında şeffaf bölüm bulunan zarf window envelope n.
cemaatin içinde bulunan kişi congregant n.
italya'da bulunan bir eğlence parkı gardaland n.
doğada yaygın olarak bulunan common substance in nature n.
khazad-dum'da bulunan hafif ve çok dayanıklı bir maden mithril n.
hindistan'da qutab minar'ın 10 km güneyinde bulunan harabe şehir tughlaqabad n.
yüksek rakımlı bir yerde bulunan ev aery n.
yüksek rakımlı bir yerde bulunan ev eyrie n.
yüksek rakımlı bir yerde bulunan ev aerie n.
yüksek rakımlı bir yerde bulunan ev eyry n.
fransa'nın güneydoğusunda bulunan bir şehir grenoble n.
nadir bulunan bir yetenek a rare talent n.
aramazken bulunan serendipity n.
londra'da bulunan balmumu heykel müzesi madame tussauds n.
başında beyaz tüyler bulunan amerikan yaban ördeği baldpate n.
özdeyişte bulunan kimse aphorist n.
içerisinde pek çok ada adacık kayalık bulunan deniz archipelago n.
katkıda bulunan kimse contributory n.
ölülerle konuşarak kehanette bulunan sciomancer n.
satılabilir özelliği bulunan salability n.
üzerinde kardinal bellarmine'nin karikatürü bulunan taştan yapılmış içki sürahisi greybeard n.
bazı evlerin bahçelerinde bulunan dekoratif cüce biblosu garden gnome n.
bazı evlerin bahçelerinde bulunan dekoratif cüce biblosu lawn gnome n.
iki ucundan çekilererek açılan içinde küçük bir hediye bulunan noel oyuncağı bon-bons n.
iki ucundan çekilererek açılan içinde küçük bir hediye bulunan noel oyuncağı christmas cracker n.
new york'un manhattan bölgesinin kuzeydoğu bölümünde bulunan zenci nüfusun çoğunlukta olduğu bir bölge harlem n.
londra'da bulunan dünyanın en yüksek dönme dolabı london eye n.
londra'da bulunan dünyanın en yüksek dönme dolabı merlin entertainments london eye n.
londra'da bulunan dünyanın en yüksek dönme dolabı millenium jant n.
duruşmada mahkemede bulunan/yer alan trialist n.
etkileşimde bulunan kimse interactant n.
şövalye eğitiminde kullanılan bir tarafında düz bir tahta diğer tarafında kum torbası bulunan direk quintain n.
amerika birleşik devletlerinde bulunan bir bölge yosemite n.
kayıp ve bulunan eşya ofisi lost and found office n.
kayıp ve bulunan eşya ofisi lost articles (canada) n.
kayıp ve bulunan eşya ofisi lost property (uk) n.
kayıp ve bulunan eşya ofisi lost and found (us) n.
atıfta bulunan/nedensel açıklamayı yapan kişi attributor n.
londra'da bulunan ünlü bir cadde cheapside n.
üzerinde birden fazla fırın gözü ve ocak bulunan ingilizlere özgü bir alet aga n.
1940 ve 50'lerde, amerika'daki eyaletler arası otobanlarda motorcular için açılmış, genellikle odaların hemen önünde motorlar için özel bir alanı bulunan otel motor court n.
defileleri izlemek için ön sırada bulunan en prestijli ve arzu edilen koltukların bulunduğu alan frow (front row) n.
masada bulunan table n.
1886 yılında california'da bulunan bir kafatası calaveras skull n.
hindistan'ın bazı eyaletlerinde bulunan idari bölüm tahsil n.
batı tayvan'da bulunan bir ticaret merkezi şehir t'ai-chung n.
batı tayvan'da bulunan bir ticaret merkezi şehir taichung n.
kuzey batı ingiltere'de, manchester'da bulunan üniter bir bölge tameside n.
özellikle fıçılarda bulunan içkilerin kalitesini nitelemek için kullanılan sözcük tap n.
gereksiz tekrarlarda bulunan kimse tautologist n.
galatya'da bulunan bir tür taş adarce [obsolete] n.
yüzüne karşı hakarette bulunan kişi affronter [obsolete] n.
bir evin arkasında bulunan yeşillik veya bahçe back green [scotland] n.
sonuca ulaşmak için yapılan plan, bulunan çare tactic n.
yüksek rakımlı bir yerde bulunan ev aiery n.
genellikle kalkanın sağ üst kenarında bulunan kare ya da dikdörtgen bölüm canton n.
üzerinde rütbe ve bağlı olunan makam sembolleri bulunan tören şapkası cap of maintenance n.
bayraklarda üst köşede, gönder direğine yakın bulunan dikdörtgen kısım canton n.
geçici hizmette bulunan caretaker n.
cinsel saldırıda bulunan kimse ravisher n.
kırsal alanda bulunan bozuk ve engebeli yol cart track n.
kırsal alanda bulunan bozuk ve engebeli yol cartroad n.
kırsal alanda bulunan bozuk ve engebeli yol cartway n.
tavsiyede bulunan kimse cautioner n.
ispanyol kültürünün hüküm sürdüğü bölgelerde bulunan amerikan kızılderili kabile reisi cazique n.
giysi ya da üniformasında kırmızı tişört bulunan topluluk, dernek, vb. üyesi redshirt n.
ayakkabılarının parmak ve topuklarında bulunan metallerle ritmik sesler çıkaran dansçı tapper n.
genellikle yemek pişirme ve donyağı yapımında kullanılan sığır ve koyun gibi hayvanların böbreklerinin etrafında bulunan yağlı sert dokular suet n.
ucunda el biçimli uzantı bulunan sırt kaşıma sopası backscratcher n.
atıfta bulunan kimse referrer n.
çin ve hindistan'da bulunan afyon özü chandoo n.
çiftlikte bölgeler arasında bulunan şerit chase [dialect] n.
velileri tarafından istismar veya yaralanma riski bulunan çocuklara dair yerel otoritelerin tuttuğu liste nai register n.
içinde farklı türden ahşap hayvanlar bulunan gemi şeklinde çocuk oyuncağı noah's ark n.
resmi bildirimde bulunan kimse noticer n.
iyilik ve yardımda bulunan kimse neighbor n.
iyilik ve yardımda bulunan kimse neighbour n.
dokunaçlarda bulunan, yakıcı kapsüller açısından zengin dallar tentillum n.
bir parçanın sonunda bulunan unsurları terminalia n.
avuç içimizde bulunan hayali üçgenin açılarından biri third angle n.
avuç içimizde bulunan hayali üçgenin açılarından biri middle angle n.
topuk etrafında sadece bir kayış bulunan hafif sandalet tip n.
kilisede sunağın yanındaki duvarda bulunan dolap aumbry n.
bir kişi veya yerin özelliklerini yansıtan koleksiyonda bulunan bir öğe ana n.
haksız iddialarda bulunan kimse arrogator n.
hazır bulunan kimse attender n.
manuka balında bulunan antibakteriyel etkin maddenin seviyesi için koyulan bir standart umf® n.
girişimde bulunan kimse endeavorer n.
çok daireli büyük bir apartmanda bulunan daire unit n.
birim içerisinde bulunan miktar unitage n.
gönüllü çalışmada bulunan kimse unpaid worker n.
her yerde bulunan kimse zelig n.
bakır madenlerinde bulunan bir su türü ziment-water n.
üzerinde yazıt bulunan kurdelemsi bir şerit bandrol n.
zarfların arkasında bulunan yırtılabilir form bangtail n.
altında çubuk bulunan bir at nalı bar shoe n.
uçlarında top bulunan metal çubuklu piercing barbell n.
metal kasası ve kapağı bulunan sigara çakmağı zippo n.
üzerinde anahtar ve kilit asmak için kancalar bulunan askılık keyboard n.
daktiloda bulunan tuşların toplamı keyset [rare] n.
klavyede bulunan tuşların toplamı keyset [rare] n.
bir kimse veya bir grup insanla akrabalığı bulunan kimse kinsperson n.
ibrik ucu ve kulpu bulunan dekoratif bir su kabı ewer n.
yazlık veya diğer tatil yerlerinde bulunan lunapark kursaal n.
magdalalı meryem'in memleketi olduğu düşünülen, taberiye gölü'nün batısında bulunan eski bir filistin kenti magdala n.
özellikle şahinlerin göğsünde bulunan tamamen uzamış tüyler mail [obsolete] n.
gücüde bulunan ve içinden çözgü ipliği geçen metal veya camdan göz mail n.
posta tesliminin yapıldığı, genellikle bir kapısı bulunan hazne mail slot n.
kolda veya bacakta bulunan, madde enjekte etmek için elverişli ana damar main-line n.
yan yana bulunan bir dizi yer vianage n.
miğferin görme ve nefes alma için açıklıkları bulunan ön parçası visor n.
miğferin görme ve nefes alma için açıklıkları bulunan ön parçası vizor n.
jokey kıyafeti giymiş tek elinde metal bir halka bulunan ve aslen ön bahçede bağlama kazığı olarak kullanılan küçük (siyahi) adam heykeli lawn jockey n.
üzerinde zıt renkte semer şeklinde desen bulunan oxford tipi bağcıklı kundura saddle oxford n.
genellikle beyaz renkli olup tarak kısmında zıt renkten deri bir şerit bulunan gündelik bir ayakkabı saddle shoe n.
tahtta bulunan kraliçe queen regent n.
listede bulunan maddeler listing n.
zeminde bulunan küçük kapı trap door n.
zeminde bulunan küçük kapı trapdoor n.
eskiden güney-orta kuzey dakota'nın güney ve orta kesimlerinde missouri nehri boyunca sıralanan köylerde yaşayıp günümüzde sakakawea gölü çevresinde bulunan amerikan yerli halkına mensup kimse mandan n.
çin imparatorluğu'nun yüksek memuriyetinde bulunan dokuz rütbeden herhangi birine mensup kimse mandarin n.
düşmana vurmak veya düşmanı kapana kıstırmak için tasarlanmış, uçlarında ağırlıklar bulunan bir zincirden meydana gelen japon silahı manrikigusari n.
alevin etrafında sıcak gaz bulunan bölge mantle n.
maori topluluklarında akıl verme benzeri eğitici yetkileri bulunan kimse maori warden n.
gaz ocağının üzerinde bulunan sıcaklık ayarlarından biri mark n.
hanedan armalarında bulunan ve hamillerin derecelerini gösteren işaretler marks of cadency n.
ayurveda tıbbına göre vücutta 107 adet bulunan marma noktalarına baskı uygulayarak yapılan bir masaj türü marma massage n.
(el falında) elde bulunan, yaşam ve kader çizgisinden daha uzun olan, evlilik ve gönül ilişkilerinin yaklaşık zamanları ile ilgili bilgi veren çizgi marriage lines n.
(el falında) elde bulunan, yaşam ve kader çizgisinden daha uzun olan, evlilik ve gönül ilişkilerinin yaklaşık zamanları ile ilgili bilgi veren çizgi line of marriage n.
kraliyet konutlarında törenleri düzenlemek gibi birtakım görevleri bulunan yüksek rütbeli memurlar marshall n.
otomobillerde bulunan radyatör süsü mascot [uk] n.
içinde küçük tren istasyonu bulunan kasaba whistle stop n.
topluluk, sektör, meslek gibi bir grupta bulunan önemli veya nüfuzlu kimseler whos who n.
alın ortasındaki saç çizgisi üzerinde bulunan bir nokta widows peak n.
kimsenin dikkate almadığı bir öneri veya ricada bulunan kimse wilderness n.
kimsenin dikkate almadığı bir öneri veya ricada bulunan kimse a voice in the wilderness n.
kimsenin dikkate almadığı bir öneri veya ricada bulunan kimse a voice crying in the wilderness n.
üzerinde delikler bulunan bir ayakkabı çeşidi wing tip n.
üzerinde delikler bulunan bir ayakkabı çeşidi wingtip n.
içinde beyaz çamaşır renk açıcısı bulunan küçük çanta blue bag n.
yolda bulunan (ağaç kütüğü gibi) engel hang-up n.
bir ucunda paçavralar bulunan, ekmek fırınını temizlemek için kullanılan sırık maukin [uk] n.
bir ucunda paçavralar bulunan, ekmek fırınını temizlemek için kullanılan sırık mawkin [dialect] n.
çok sayıda erkek bulunan yer veya durum meat market n.
hekim, diş hekimi, cerrah veya veteriner gibi doktorluk yetkisi bulunan kimse medical practitioner n.
19 litrelik hacmi bulunan devasa bir şarap şişesi melchior n.
bal arısı zehrinde bulunan bir polipeptit melittin n.
linyit kömüründe bulunan, içeriğinde su bulunan, bal rengi bir alüminyum melitik asit tuzu mellite n.
önerge ile talepte bulunan kimse memorializer n.
önerge ile talepte bulunan kimse memorialiser n.
bazı iskoç ve ingiliz topluluklarında bulunan, üyelerin her hafta belirli bir tutar ödediği ve yapılan ödemelerin her hafta farklı bir üyesine verildiği tasarruf artırım kulübü menage n.
bir öğünde servis edilen veya mevcut bulunan yemekler menu n.
kadın cinsel organında bulunan kıllar merkin [obsolete] n.
boyutu bir mikron ile bir milyon milimikron arasında olup kömür ve bazı şistlerde bulunan organik bir koloidal parçacık micelle n.
yalnızca birkaç yüz mikrometrelik çapı bulunan ve kan gibi sıvılarda süspansiyon halinde tutulabilen çok küçük kabarcık microbubble n.
gemi geçiş yolunda yer alan ve her iki tarafında kanal bulunan sığlık middle n.
inek memesinin arkasında bulunan bir işaret milk mirror n.
bileğe takmak için bir halkası bulunan cüzdan veya çanta wristlet n.
dokuma sırasında çözgü ipliğinin geçmesi için deliği bulunan metal bıçak veya bükülmüş tel heald [uk] n.
kişilere veya kurumlara özellikle maddi yardımda bulunan kimse helper n.
haddehane çekicinde ucunda çekiç başı bulunan sap helve n.
dünyanın yarımkürelerinde bulunan ülke ve insanlar hemisphere n.
genellikle yük vagonlarında bulunan bir demiryolu sembolü veya monogramı herald n.
japonya'nın osaka kentinde bulunan bir konsol köprü minato ohashi bridge n.
uzak veya ücra yerde bulunan dükkan hole in the wall n.
uzak veya ücra yerde bulunan dükkan hole-in-the-wall n.
şehirde bulunan ev hostel [obsolete] n.
eskiden kuzey-orta missouri'de yaşamış olup günümüz nüfusu kuzey-orta oklahoma'da bulunan amerikan yerli kabilesine mensup kimse missourian n.
önüne dini yazı bulunan altın levha tutturulmuş keten bir sarıktan oluşan, yahudilerin eski dini önderlerinin giydiği resmi başlık miter n.
otlarla kaplı geniş bir düzlükte bulunan çalılık mot n.
çeşitlendirilerek tekrar edilen ve genellikle belirli bir fikre atıfta bulunan tabir veya müzikteki nota ve sus biçimleri motto n.
mobilyalarda bulunan işlevsel veya koruyucu özelliği olan madeni aksam mount n.
zemini ve fermuarlı girişi bulunan, genellikle takoz biçiminde olan hafif bir tür çadır mountain tent n.
kullanan kimsenin bıyığının ıslanmaması için ağız kısmında koruyucu aparat bulunan fincan moustache cup n.
ağza yakın bulunan yapı veya uzantı (böcek) mouth organ n.
teklifte bulunan kimse mover n.
serzenişte bulunan kimse reproacher n.
han veya lokanta işletme ruhsatı bulunan kimse licensed victualer n.
alkollü içki satma ruhsatı bulunan lokantacı veya hancı licensed victualer n.
içinde bulunan saç veya tırnağın uğursuzluk getirdiğine inanılan muska ligature n.
bel bölgesinde bulunan fazla yağ love handle n.
avuç içinde bulunan bir çizgi love line n.
avuç içinde bulunan bir çizgi heart line n.
avuç içinde bulunan bir çizgi line of heart n.
avuç içinde bulunan bir çizgi mensal line n.
(pis toprakta veya gübrede bulunan) solucan muckworm n.
sadece üyelerine açıklanan ritüel, faaliyet veya öğretileri bulunan gizli bir topluluğa kabul edilmiş kimse mystic n.
eteklerin arkasında bel hizasının altında bulunan fiyonk, fırfır gibi süsleme bustle n.
at arabasında bulunan iki sırım köselesinden veya kayıştan her biri girth n.
bazı kaynak sularının yüzeyinde veya çevresinde bulunan yumurta akına benzer yapışkan bir madde glairin n.
hayvan dokularında bulunan albüminli bir madde gluten n.
(mesane) az çok kasılabilen çeşitli organların duvarlarında bulunan yumuşak kas tabakası muscularis n.
barlardaki bilardo masalarında bulunan mantar şeklinde kanca mushroom n.
erkeklerin bıyıklarının değmesini önlemek için kenarında çubuk bulunan içki kadehi mustache cup n.
lütufta bulunan obligee n.
çiftin sağ tarafta bulunan üyesi right n.
mutfak ve yemek odası arasında bulunan servis odası butler's pantry n.
hayvanın üzerinde bulunan kelebek şeklinde leke butterfly n.
yaylı enstrümanın kuyruk parçasının sabitlendiği uç kısımda bulunan topuz button n.
nadir bulunan şey gold dust n.
katkıda bulunan neden occasion n.
okyanusta bulunan mülk oceanfront n.
bir diğerinin yasal hakkı bulunan mülkü yasa dışı şekilde işgal eden kimse claim jumper n.
(bazı kiliselerde bulunan) ahşap çıngırak clapper n.
mryland'de bulunan, belediyeye ait olmayan bir alan darlington n.
kibar toplum tarafından doğru bulunan davranış standartları decencies n.
sığınak görevi bulunan veya sığınağa benzer küçük ve loş yer den n.
çatı kornişinin altında bulunan diş şeklinde kare kuşak dental n.
başarı ihtimali bulunan eylem veya yöntemlere dört elle sarılma desperation n.
gözaltında bulunan kimse détenu n.
gözaltında bulunan kadın détenue n.
yan masrafları bulunan, yalnızca görüntüde hediye olan şey gift horse n.
etrafında ambar gibi çiftlik binaları bulunan kır evi grange n.
kırmızı çizgileri bulunan bir yeşil elma çeşidi gravenstein n.
(futbolda) merkezin her iki yanında bulunan iki oyuncudan biri guard n.
sosyal ve dini motifleri bulunan çeşitli orta çağ derneklerine verilen ad guild n.
sosyal ve dini motifleri bulunan çeşitli orta çağ derneklerine verilen ad guildship n.
beyaz, kızılderili ve siyahi kökenleri bulunan ve genellikle batı virjinya ve maryland'de yaşayan topluluğa mensup kimse guinea n.
at arabasının altında veya arkasında bulunan yerinden oynamış tahta heck board n.
buz pisti bulunan bina ice rink n.
(metamorfik kayaçta bulunan ve kendi yüzü ile çevrili) kristal idioblast n.
abd'de bulunan büyük bir sağlık bilgi sistemleri firması idx n.
milyarlarca dolarlık serveti bulunan çok zengin kimse multi-billionaire n.
altın veya gümüş rengi işlemesi bulunan sarık mundil n.
eski surlarda üzerinde ateş etmek için açıklık bulunan mazgallı siper murdress n.
üzerinde tek nokta bulunan domino taşı one n.
üst yüzeyinde tek nokta bulunan zar one n.
üzerinde tek nokta bulunan domino taşı one-spot n.
üst yüzeyinde tek nokta bulunan zar one-spot n.
zarın tek nokta bulunan üst yüzeyi one-spot n.
domino taşının tek nokta bulunan yarısı one-spot n.
ismin harflerinden kehanette bulunan kimse onomancer n.
birbirinin çaprazında bulunan kol ve bacakların hareket etmesi opposition n.
baş hizasının üzerinde bulunan şey (aydınlatma armatürü overhead n.
yukarıda bulunan raf overhead n.
bir şeyin üzerinde bulunan şey overlier n.
güçlü rakip bulunan yarışma overmatch n.
(ortamda bulunan kişilerin elden elde gezdirerek imzaladığı ve bilgi eklediği) belge round robin n.
(armacılıkta) kalkan üzerinde bulunan halka sembolü roundel n.
halıda bulunan ortalama püskül sayısı row n.
(tarla pülverizatöründe bulunan) dişli çark rowel n.
yuvarlak bir açıklığı bulunan baklava biçimli rozet rustre n.
(saat) denge çarkında bulunan döner mil balance staff n.
stokta bulunan para imbursement [obsolete] n.
üst bölümde kapalı bağcığı bulunan bir ayakkabı türü oxford n.
üst bölümde kapalı bağcığı bulunan bir ayakkabı türü oxford tie n.
üst bölümde kapalı bağcığı bulunan bir ayakkabı türü oxfords n.
genellikle askeri tesiste bulunan ve askeri personel ile aile efradına hizmet veren market commissary n.
film veya televizyon stüdyosunda bulunan yemekhane commissary n.
film veya televizyon stüdyosunda bulunan kafeterya commissary n.
aşai rabbani ayinindeki kutsanmış ekmek parçasını kutsanmış şarap bulunan kadehin içine koyma commixtion [obsolete] n.
aşai rabbani ayinindeki kutsanmış ekmek parçasını kutsanmış şarap bulunan kadehin içine koyma commixture n.
cehennemde bulunan kimse infernal [obsolete] n.
alt dudağın altında bulunan pul doku infralabial n.
lamine cam katmanları arasında bulunan plastik katmanı interlayer n.
istenen şeyden bolca bulunan yer goldmine n.
asli değeri bulunan, taşınabilir ve maddi kişisel servet good n.
ayakkabının hafif sıkması için sayasında bulunan esnek parça gore n.
bazı tek kabuklularda bulunan helezonik kıvrım concho-spiral n.
katkıda bulunan şey concurrent n.
(armacılıkta) çift halinde bulunan dar şerit cost n.
(armacılıkta) çift halinde bulunan dar şerit cotise n.
(armacılıkta) çift halinde bulunan dar şerit cottise n.
(armacılıkta) çift halinde bulunan dar şerit cotice n.
tekrarlı davranış eğilimi bulunan şey cycler n.
(özellikle burgonya'da bulunan) üzüm bağı domaine n.
bazen doğal gazla birlikte bulunan hafif, benzin benzeri bir hidrokarbon sıvısı drip gas n.
ucunda sallantılı süs bulunan küpe drop n.
ucunda sallantılı süs bulunan küpe drop earring n.
ucunda sallantılı süs bulunan küpe pendant earring n.
gemi gövdesi ve gemi kızağı arasında bulunan uzunlamasına kereste packing n.
kilise yanında bulunan açık alan paradise n.
ördek tuzağında bulunan dar kanallar pipe n.
yol kenarında bulunan kafe buvette n.
çayırda bulunan ağaç kümesi bluff [canada] n.
asayişi sağlayıp bazı ufak yargı görevleri bulunan devlet memuru constable n.
ilişkileri aynı kıtada bulunan ülkelerle sınırlama politikası continentalism n.
gemide bulunan ufak gözetleme platformu crow's-nest n.
az bulunan şeyler curiosa n.
yaklaşık yarım metrekarelik kesiti olan yığında bulunan odun miktarı fathom [uk] n.
katkıda bulunan kimse favorer n.
katkıda bulunan kimse favourer n.
belirli bir yerde bulunan kimse inhabitant n.
iskoç-ingiliz sınırında bulunan ufak bir tahkimat kulesi peel tower n.
asillik unvanı bulunan kadın peeress n.
sıvı üzerinde bulunan film pellicle n.
derz aralarında bulunan renkli çizgiler penciling n.
ham pamukta safsızlık göstergesi olarak bulunan yaprak parçacıkları pepper n.
ham pamukta safsızlık göstergesi olarak bulunan yaprak parçacıkları pepper trash n.
ortak çıkarı bulunan kalabalık posse n.
merkez posta ofisi bulunan kasaba post town n.
posta ücretlerinde değişiklik talebinde bulunan bağımsız federal bir kuruluş postal rate commission n.
(özellikle arkeolojik kazıda bulunan) kırık çömlek parçası potshard n.
dökme ağzı bulunan kap pourie [scotland] n.
karadeniz'in doğusunda bulunan bir antik bölge colchis n.
yamaçta bulunan oyuk correi n.
dağ eteğinde bulunan oyuk correi n.
eğreltiotu gibi bitkilerin ucunda bulunan kıvrık kısım fiddle head n.
(hispanik amerika) kırsalda bulunan mülkiyet finca n.
üzerinde işaret parmağı bulunan yön tabelası finger post n.
üzerinde işaret parmağı bulunan yön tabelası fingerboard n.
üzerinde işaret parmağı bulunan yön tabelası fingerpost n.
ateş yakma izni bulunan yer fireplace [australia] n.
teknesinde özel bayrak taşıma hakkı bulunan kimse flag officer n.
önemli miktarda harcanabilir geliri bulunan sırt çantalı gezgin flashpacker n.
girişte bulunan ve yelken bezi parçasından oluşan çadır eteği fly sheet n.
birada asıltı halinde bulunan katkı maddesi parçacıkları flyer n.
yalnızca ön tarafında numara bulunan kitap sayfası folio n.
kehanette bulunan kimse foreshower n.
değişik hızlı otomobillerin vites kolunda bulunan oluklu yatak gate n.
oval yaprakları, sert sarı odunu ve hoş kokulu beyaz çiçekleri bulunan yaprak dökmeyen uzun bir ağaç orange n.
bir büyük bir de küçük tekerleği bulunan ilkel bir bisiklet türü ordinary n.
bir alanın yüzeyi içinde bulunan kenarına paralel sınır orle n.
evden uzakta bulunan yer outground n.
evden uzakta bulunan zemin outground n.
gövdeden uzakta bulunan şey outlier n.
ebeveyn-yavru ilişkisi bulunan hayvan veya bitki parent n.
genellikle halka açık olan ve içerisinde çocuk bahçesi gibi çeşitli imkanlar bulunan küçük park parkette [canada] n.
park olarak kullanılmaya elverişli, ağaç ve çalı öbekleri bulunan ekili arazi parkland n.
caddeye paralel bulunan veya caddenin ortasından geçen, çevre düzenlemesi yapılmış toprak şeridi parkway n.
gözaltında bulunan birini salma parole n.
orta çağ müzik teorisinde yer alan sekiz makamdan birinde bulunan bir aralık participant n.
uçaklarda bulunan kısa ve çekilemeyen bir trapez perch n.
dışarıda bulunan tuvalet petty [dialect] [uk] n.
pharos adası'nda bulunan deniz feneri pharos n.
(özellikle üzüm ve şarapta bulunan) tatlandırıcı madde grubu phenolic n.
bitkilerde bulunan kimyasal bileşen phytochemical n.
subay rütbesinin altında bir kuvvete bulunan itfaiyeci private n.
ucunda çekül bulunan ip plummet line n.
(florida'nın çamlık bölgelerinde bulunan) sazlık prairie n.
(seçim bölgesi veya dini bölgede bulunan) polis karakolu precinct n.
(seçim bölgesi veya dini bölgede bulunan) polis karakolu precinct house n.
sunağın arka tarafında bulunan alçak basamak predella n.
iddiada bulunan kimse predicant n.
iddiada bulunan kimse predicator n.
öngörüde bulunan kimse predicter n.
önalım hakkı bulunan kimse preemptioner n.
(mormon kilisesi'nde) iki yardımcısı ile birlikte başkanlık makamında bulunan kilise lideri president n.
ucunda küçük, yuvarlak ve hareketli naylon, plastik veya metal bilye bulunan bir kalem rollerball n.
ucunda bilye bulunan kalem rollerball pen n.
binanın en üst katında bulunan restoran roof garden n.
başka aletlerde kullanılan yayılan çizgileri bulunan yuvarlak bir kart rose n.
taşlarda bulunan borumsu yapılar scolithus n.
londra'nın merkezinde bulunan kısa bir cadde scotland yard n.
üretim alanında bulunan ve sulama sisteminden gelen suyu tahliye eden gider scupper n.
sahilde bulunan kumla sea bank n.
(hanedan armalarında) perdeli ayakları ve balık kuyruğu bulunan bir aslan şeklinde tasvir edilen yaratık sea lion n.
deniz kenarında bulunan arazi sea marge n.
üzerinde mühür izi bulunan balmumu gibi parça seal n.
oturma yerleri bulunan alan seating area n.
oturma yerleri bulunan alan seating room n.
başkanlık altındaki bir konumda bulunan kimse secondary n.
yardımcı konumunda bulunan kimse secondary n.
temsilci konumunda bulunan kimse secondary n.
vekil konumunda bulunan kimse secondary n.
deniz tabanında bulunan hidrotermal menfezler seep n.
eskiden fransa'da bulunan bir idari bölge seine n.
fransa'nın ile-de-france bölgesinde bulunan bir idari bölge seine-et-marne n.
fransa'nın yukarı normandiya bölgesinde bulunan bir idari bölge seine-maritime n.
fransa'nın ile-de-france bölgesinde bulunan idari bölge seine-saint-denis n.
peter lombard'ın 12. yüzyılda yazmış olduğu teoloji kitabı üzerine ders notları okuyup yorumda bulunan kimse sententiarist n.
peter lombard'ın 12. yüzyılda yazmış olduğu teoloji kitabı üzerine ders notları okuyup yorumda bulunan kimse sententiary n.
maiyette bulunan kimse sequent [obsolete] n.
kulübede bulunan miktar shedful n.
saat mekanizmasının negatif ayarında bulunan kavrama kolu shipper n.
gezici mahkeme ve jürili mahkeme gibi üst yargı yetkisi bulunan bir mahkemeye sahip kasaba shire town [dialect] n.
gemi veya kanal havuzunun girişinde bulunan kapakların üzerine kapandığı ahşap parçası sill n.
tüm odaları aynı katta bulunan daire simplex n.
deri şişede bulunan sıvı skinful n.
genellikle bel kısmında pli bulunan ve hafif bol kesimli olan gündelik pantolon slack n.
ağaçlı yamaçlar arasında bulunan ağaçlık alan slade n.
kısa rolleri bulunan birden çok katılımcının yer aldığı, genellikle rekabetçi olan gösteri slam n.
derbyshire'da bulunan bir galenit türü slikensides n.
on kişiden az çalışanı bulunan işletme soho n.
sahibi tarafından terk edilip bulunan sonrasında barınağa alınarak kurtarılan veya sahiplendirilen köpek rescue dog n.
yeraltında bulunan yaşam sub-surface life n.