düzene

Significados de "düzene" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Phrases
1	Phrases	düzene	to rights expr.

Significados de "düzene" con otros términos en diccionario inglés turco: 125 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	düzene sokmak	regulate v.
The doctor prescribed pills to regulate my hormones. Doktor hormonlarımı düzene sokmak amacıyla haplar yazdı. More Sentences
General
2	General	düzene sokma	regulation n.
Secondly, we need to look at the issue of better regulation to simplify and streamline our regulations. İkinci olarak, düzenlemelerimizi basitleştirmek ve düzene sokmak için daha iyi düzenleme konusuna bakmamız gerekiyor. More Sentences
3	General	düzene koymak	put in order v.
The Commission believes it is time to put in order the instruments at our disposal. Komisyon, elimizdeki araçları bir düzene koymanın zamanının geldiğine inanmaktadır. More Sentences
4	General	düzene sokmak	put in order v.
Of course the legal basis must be put in order. Elbette yasal zemin de bir düzene sokulmalıdır. More Sentences
5	General	(birini) düzene sokmak	order v.
Russia must put the Investments Protection Agreement in order. Rusya, Yatırımların Korunması Anlaşmasını bir düzene sokmalıdır. More Sentences
6	General	düzene sokma	penetrating n.
7	General	düzene sokma	planning n.
8	General	düzene sokma	organizing n.
9	General	düzene koyma	decluttering n.
10	General	düzene sokma	organising n.
11	General	mevcut düzene uyma görüşü	conformism n.
12	General	düzene sokma	redd [pennsylvania] n.
13	General	toplum geleneklerine, adetlere ve yerleşik düzene karşı isyan etme	titanism n.
14	General	düzene uymayan kimse	heteroclite n.
15	General	düzene uymayan kimse	heteroclitic n.
16	General	düzene sokma	institution [obsolete] n.
17	General	(bina, bölge) düzene sokma	police n.
18	General	düzene sokma	diverberation n.
19	General	bir şeyleri düzene sokan kimse	doctor n.
20	General	bir düzene sokmak	tidy up v.
21	General	düzene sokmak	bring order to v.
22	General	düzene sokmak	clear up v.
23	General	yeniden düzene girmek	rally v.
24	General	düzene sokmak	clear something up v.
25	General	düzene koymak	clear something up v.
26	General	yerleştirmek (belirli bir düzene göre)	dispose of v.
27	General	düzene koymak	streamline v.
28	General	sistematik olarak düzene sokmak	regiment v.
29	General	düzene sokmak	bring order into v.
30	General	bir yeri düzene sokmak	set a place in order v.
31	General	belirli bir düzene göre yerleştirmek	dispose of v.
32	General	bir düzene sokmak (bir yeri)	straighten up v.
33	General	düzene koymak	regularize v.
34	General	düzene koymak	clear up v.
35	General	düzene sokmak	brought order into v.
36	General	düzene sokmak	pace v.
37	General	sıkı bir düzene sokmak (toplum/kurum vb'ni)	regiment v.
38	General	düzene sokmak	brought order to v.
39	General	düzene koymak	regulate v.
40	General	düzene koymak	neaten v.
41	General	düzene girmek	be tidied v.
42	General	düzene oturtmak	put (something) in order v.
43	General	düzene girmek	be in order v.
44	General	düzene sokmak	regulate v.
45	General	düzene koymak	rank v.
46	General	düzene koymak	regularise v.
47	General	düzene meydan okumak/baş kaldırmak	defy the system v.
48	General	düzene koymak	range v.
49	General	düzene sokmak	reigle [obsolete] v.
50	General	düzene uymamak	break rank v.
51	General	düzene koymak	daiker [scotland] v.
52	General	öngörülen bir düzene sokmak	ritualize v.
53	General	öngörülen bir düzene sokmak	ritualise v.
54	General	düzene sokmak	dight [scotland] v.
55	General	düzene sokmak	ordain v.
56	General	(tütün yaprağını) düzene sokmak	order v.
57	General	uygun veya istenen düzene getirmek	ordinate v.
58	General	düzene sokmak	side [dialect] v.
59	General	düzene sokmak	array v.
60	General	düzene karşı	heterodox adj.
61	General	kurulu düzene karşı	bolshy adj.
62	General	sisteme/düzene uymayan	recusant adj.
63	General	hiyerarşik düzene koyulmamış	unranked adj.
64	General	sistematik olarak düzene sokulmamış	unstructured adj.
65	General	sıkı bir düzene sokulmamış	unstructured adj.
66	General	ahlaki düzene karşı	disordinate [obsolete] adj.
67	General	yasal düzene karşı	disordinate [obsolete] adj.
68	General	düzene koyulabilir	orderable adj.
69	General	düzene ait	ordonnant adj.
70	General	düzene karşı gelen	heterodox adj.
Phrasals
71	Phrasals	düzene sokmak	redd up [midwestern us] v.
72	Phrasals	bir şeyi düzeltmek/düzene koymak	slick something up v.
73	Phrasals	bir şeyi düzeltmek/düzene koymak	tidy up something v.
74	Phrasals	bir şeyi düzene sokmak	put something into order v.
75	Phrasals	düzene koymak	set out v.
76	Phrasals	düzene sokmak	set out v.
77	Phrasals	belirli bir şekilde düzene girmek	fall in v.
78	Phrasals	belirli bir şekilde düzene girmek	fall into v.
79	Phrasals	düzene sokmak	get in v.
Colloquial
80	Colloquial	kurulu düzene karşı çıkmak	stick it to the man v.
81	Colloquial	kurulu düzene karşı koymak	stick it to the man v.
82	Colloquial	düzene ayak uydurmak	go along to get along v.
83	Colloquial	düzene koyulamaz	uncomposable adj.
Idioms
84	Idioms	soluk alış verişi düzene girme	one's second wind n.
85	Idioms	düzene girmek	fall into place v.
86	Idioms	işleri düzene sokmak	pick up the pieces v.
87	Idioms	(yaşamını) düzene sokmak	make good v.
88	Idioms	hayatını düzene sokmak için harekete geçmek	get (one's) stuff together v.
89	Idioms	düzene girmek	be off the ground v.
90	Idioms	düzene aykırı davranmak	throw (one's) hat over the windmill v.
91	Idioms	her şeyi düzene/sıraya koymak	get all one's ducks in a row v.
92	Idioms	her şeyi düzene/sıraya koymak	have all one's ducks in a row v.
93	Idioms	her şeyi düzene/sıraya koymak	get all (of) (one's) ducks in a row v.
94	Idioms	her şeyi düzene/sıraya koymak	get all one's ducks in a row v.
95	Idioms	her şeyi düzene/sıraya koymak	have all one's ducks in a row v.
96	Idioms	her şeyi düzene/sıraya koymak	get all (of) (one's) ducks in a row v.
97	Idioms	bir şeyi yoluna/düzene sokmak	be on top of something v.
98	Idioms	bir şeyi yoluna/düzene sokmak	get on top of something v.
99	Idioms	düzene girmek	fall into place v.
100	Idioms	düzene girmek	drop into place v.
101	Idioms	(her şeyi) düzene/sıraya koymak	get (all) your ducks in a row [us] v.
102	Idioms	(her şeyi) düzene/sıraya koymak	have (all) your ducks in a row [us] v.
103	Idioms	birini/bir şeyi düzene sokmak	get/knock/lick somebody/something into shape v.
104	Idioms	her şeyi düzene/sıraya koymak	have all (of) (one's) ducks in a row v.
105	Idioms	(birini/bir şeyi) düzene sokmak	knock (someone or something) into shape v.
106	Idioms	birini/bir şeyi düzene sokmak	knock something/someone into shape v.
107	Idioms	birini/bir şeyi düzene sokmak	whip something/someone into shape v.
108	Idioms	düzene sokmak	put into order v.
Speaking
109	Speaking	hayatını düzene sok	get your life in order expr.
Trade/Economic
110	Trade/Economic	düzene girmek	rally v.
111	Trade/Economic	işleri düzene sokmak	streamlining business v.
Law
112	Law	anayasal düzene karşı işlenen suçlar soruşturma bürosu	anti-constitutional crimes investigation bureau n.
Politics
113	Politics	yeni düzene karşı direnen gerici	reactionary n.
114	Politics	(çin dışı bir ülkede) düzene isyan eden kurtuluş ordusu	people's liberation army n.
115	Politics	düzene karşı olmak	oppose the system v.
Insurance
116	Insurance	kurulu bir düzene karşı halk ayaklanması	insurrection n.
Technical
117	Technical	veriyi belirli bir düzene göre sıralayan harici panel	plug board n.
Aeronautic
118	Aeronautic	bir uçağı belirli bir düzene göre yerleştirmek	join up v.
Marine
119	Marine	yükü yeniden sıralayarak düzene sokmak (gemi ambarını)	rummage [obsolete] v.
Physics
120	Physics	sistemde belirli bir düzene göre hareket eden	antientropic adj.
Military
121	Military	askeri düzene girmiş birliklerin komutanın amacına nasıl ulaşacaklarını açıklayan plan	scheme of maneuver n.
122	Military	(kıtaları) saflar halinde askeri düzene sokmak	fall in v.
123	Military	(askeri kamp) düzene sokmak	police (up) v.
124	Military	sistemli bir düzene sokarak	regimentally adv.
125	Military	askeri düzene geçilmesi emri	fall in expr.