doğru bir şekilde - Turco Inglés Diccionario
Historia

doğru bir şekilde



Significados de "doğru bir şekilde" en diccionario inglés turco : 5 resultado(s)

Turco Inglés
General
doğru bir şekilde properly adv.
doğru bir şekilde truthfully adv.
doğru bir şekilde richt [scotland] adv.
doğru bir şekilde alethically adv.
Slang
doğru bir şekilde on the rilla expr.

Significados de "doğru bir şekilde" con otros términos en diccionario inglés turco: 42 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
doğru düzgün bir şekilde fittingly adv.
General
doğru olmayan bir şekilde kullanma abuse n.
postanın doğru ve hızlı şekilde iletilmesi için kullanılan dokuz basamaklı bir zip kodu zip + 4 n.
şifa çemberi ile ilişkili olarak taşları dört yöne doğru özel bir desen oluşturacak şekilde dizerek inşa edilen taş anıt medicine-wheel n.
değişmez ve kati şekilde bir sona doğru gitme determination n.
doğru olmayan bir şekilde kullanmak abuse v.
elleri birbirine sıkıca kenetlenmiş bir şekilde balkona doğru yürümek walk to the balcony with hands clasped tightly together v.
kontrolsüz bir şekilde akıntıya doğru gitmek drive v.
sağa doğru bir şekilde rightwardly adv.
kuzeye doğru bir şekilde northwardly adv.
doğru olmayan bir şekilde unright adv.
sağa doğru bir şekilde rightwise [rare] adv.
doğru ve sorunsuz bir şekilde cleanlily adv.
Phrasals
(bir yerin) üstüne doğru/üstüne gelecek şekilde (bir yapı) inşa etmek build (something) out over (something) v.
(bir yapıyı bir yerin) üstüne doğru/üstüne gelecek şekilde uzatmak build (something) out over (something) v.
(bir yerin) üstüne doğru/üstüne gelecek şekilde (bir yapı) inşa etmek build (something) out over something v.
(bir yapıyı bir yerin) üstüne doğru/üstüne gelecek şekilde uzatmak build (something) out over something v.
(bir yerin) üstüne doğru/üstüne gelecek şekilde (bir yapı) inşa etmek build (something) over something v.
(bir yapıyı bir yerin) üstüne doğru/üstüne gelecek şekilde uzatmak build (something) over something v.
(birine/bir şeye) doğru kaçınılmaz bir şekilde yaklaşmak run up on (someone or something) v.
Phrases
keskin bir şekilde birine/bir şeye doğru kırmak veer toward someone or something v.
Colloquial
hazır bir şekilde sabırla doğru zamanı beklemek lay low v.
doğru bir şekilde yapmak nail it v.
doğru bir şekilde göstermek hit v.
doğru bir şekilde tespit edilmiş nailed adj.
kimliği doğru bir şekilde tespit edilmiş/belirlenmiş nailed adj.
Idioms
düz bir yüzeyde perspektifi doğru bir şekilde oluşturmak/göstermek have (something) in perspective v.
iki boyutlu bir çalışmada üç boyutlu bir alanı doğru bir şekilde göstermek have (something) in perspective v.
(birini/bir şeyi) doğru bir şekilde temsil etmek do (someone or something) justice v.
Technical
sapmaları büyüterek iş merkezlerini doğru bir şekilde konumlandırmaya yarayan bir alet wiggler n.
elektronik bir sistemin giriş sinyalinin ses veya görüntüsünü doğru şekilde çoğaltma derecesi fidelity n.
Medical
sırttan karına doğru bir şekilde dorsoventrally n.
Anatomy
koku soğancığından çıkıp lifleri beyin tabanına girecek şekilde arkaya doğru uzanan uzun, dar ve üçgen formlu, beyaz renkli bir doku bandı olfactory tract n.
Math
kusursuz bir şekilde doğru mathematic adj.
Logic
başka bir önermeye ikisinden biri doğru olduğunda diğeri kesinlikle yanlış olacak şekilde bağlı olan önerme contradictory n.
Linguistics
bir gramer hatasından kaçınmak üzere hatalı bir şekilde kullanılmış bir ifadenin doğru biçim yerine kullanılması hypercorrection n.
imla açısından doğru bir şekilde orthographically adv.
Religious
(roma katolik kilisesi'nde) törenlerin doğru bir şekilde yapılıp yapılmadığını takip etmekle görevli kimse master of ceremonies n.
Geography
bir kıta veya adanın suyun altında yer alan ve kıyıdan başlayıp deniz tabanının dik şekilde okyanus tabanına doğru alçaldığı yere kadar uzanan bölümünün sınırı shelf n.
Hunting
(av köpeği, sürüyü) keskin ve doğru bir şekilde işaret etmek nail v.
Sport
(futbolda) kaleden veya orta sahadan uzağa doğru kavisli bir şekilde atılan top outswinger n.
Archaic
kesin bir şekilde doğru curious adj.