için ayırmak - Turco Inglés Diccionario
Historia

için ayırmak



Significados de "için ayırmak" en diccionario inglés turco : 6 resultado(s)

Turco Inglés
General
için ayırmak designate for v.
Phrasals
için ayırmak put toward v.
için ayırmak earmark for v.
için ayırmak lay aside for v.
için ayırmak leave for v.
için ayırmak reserve for v.

Significados de "için ayırmak" con otros términos en diccionario inglés turco: 91 resultado(s)

Turco Inglés
General
bir evi yol ve diğer binalardan ayırmak için önüne çekilen çim ekilmiş şerit alan nature strip n.
alakalı bilgileri ayırmak için kullanılan noktalama işareti separatrix n.
ayırmak (birisi için) spare v.
havaya savurmak (samandan ayırmak için tahıl tanelerini) winnow v.
belirli bir maksat için ayırmak earmark v.
bir yeri belirli bir faaliyet için ayırmak zone v.
(samandan ayırmak için) (tahıl tanelerini) havaya savurmak winnow v.
birisi için bir şey ayırmak earmark something for someone v.
(bir şey için) bir dakikasını ayırmak take a moment (for something/to do something) v.
(bir şey için) bir dakika ayırmak take a moment (for something/to do something) v.
yönetim ve denetimi kolaylaştırmak için bölümlere ayırmak regiment v.
belirli bir amaç için ayırmak ticket v.
dalga yapmak için saçı tutamlara ayırmak block v.
küçük parçalara ayırmak için ezmek mush v.
(özellikle parçalarını tekrar kullanmak için) parçalara ayırmak deconstruct v.
ayırmak için çizgi çekmek rule off v.
ayırmak için kullanılan separatory adj.
ayırmak için away adv.
Phrasals
daha sonra kullanmak için ayırmak set by v.
bir alanı bir şey yapmak için ayırmak zone something as something v.
birisi için bir şey ayırmak lay something aside for someone v.
bir şeyi birisi için ayırmak intend something for someone v.
sonrası için ayırmak put down v.
tahılı samandan ayırmak için dövülmüşünü rüzgara karşı savurmak winnow from (something) v.
samanı tahıldan ayırmak için havaya savurmak winnow away v.
bir bölgenin bir kısmını (başka bir amaç için) ayırmak/tahsis etmek zone off v.
(biri/bir şey için bir şey) ayırmak keep (something) for (someone or something) v.
(bir şey) için para ayırmak put (something) toward (something) v.
biri için bir kenara bir şey ayırmak set something aside for someone v.
bir şey için bir şey ayırmak allow something for something v.
bir şey için uygun miktarda bir şey ayırmak allow something for something v.
bir şey için uygun zamanı, parayı, yeri ayırmak allow something for something v.
bir şey için bir şey ayırmak allow something for something v.
bir şey için uygun miktarda bir şey ayırmak allow something for something v.
bir şey için uygun zamanı, parayı, yeri ayırmak allow something for something v.
bir şey için bir şey ayırmak appropriate something for something v.
bir şey için belirli bir miktar para ayırmak/tahsis etmek appropriate something for something v.
biri/bir şey için para ayırmak budget something for someone or something v.
(bir şey) için (bir şey) ayırmak budget (something) for (something) v.
için para ayırmak budget for v.
için bütçe ayırmak/yapmak/oluşturmak budget for v.
(bir şey için bir şey) ayırmak channel (something) in (something) v.
(bir şey için bir şey) ayırmak channel (something) into (something) v.
(biri/bir şey) için ayırmak earmark for (someone or something) v.
biri/bir şey için bir şey ayırmak earmark something for someone or something v.
(bir şeyi biri/bir şey) için ayırmak/planlamak intend (something) for (someone or something) v.
(biri/bir şey) için (bir şey) ayırmak lay aside (something) for (someone or something) v.
(bir şeyi biri/bir şey) için kenara koymak/ayırmak lay aside (something) for (someone or something) v.
için kenara koymak/ayırmak lay aside for v.
için kenara ayırmak leave for v.
(bir şeyi biri/bir şey) için ayırmak reserve (something) for (someone or something) v.
(biri/bir şey) için ayırmak save for (someone or something) v.
(bir şey için bir şey) ayırmak set (something) apart (for something) v.
(bir kelimeyi birinin doğru anlaması için) harflerine ayırmak spell (something) for (someone) v.
(bir alanı bir şey) yapmak için ayırmak zone (some place) as (something) v.
(bir alanı bir şey) yapmak için ayırmak zone (something) for (something) v.
Colloquial
(övgü olarak) tüm vaktini spora ayırmak için çalışmayıp ucuza yaşayan yoksul açık hava sporcusu dirtbag n.
Idioms
(bir şey için) (bir şeyi) bir kenara ayırmak put something aside (for something) v.
(bir şey yapmak için) zaman bulmak/ayırmak take the time (to do something) v.
(bir yiyecek) için yer ayırmak/bırakmak save room (for something) v.
(bir şeye) yer ayırmak/bırakmak için çok yememek save room (for something) v.
Trade/Economic
özel bir amaç için ayırmak earmark v.
Technical
bir devreye girmek veya ayırmak için kullanılan kısa tel jumper n.
maden ayırmak için kullanılan titreşimli elek jig n.
pamuk liflerini çekirdekten ayırmak için kullanılan bir makine gin n.
cevher hazırlamak veya kömürden kayrak taşını ayırmak için kullanılan makine separator n.
mıknatıslı cevherlerden kaya, kum gibi katışkıları ayırmak için kullanılan elektromanyetik aparat separator n.
katı ve sıvı maddeleri birbirinden ayırmak için çok hızlı döndürmek centrifugate v.
katı ve sıvı maddeleri birbirinden ayırmak için çok hızlı döndürmek centrifuge out v.
(kullanılmış materyali) dağıtım için kenara ayırmak dump v.
Telecom
telefon hattını genişbantlı hattan ayırmak için telefonun soketine takılan bir cihaz microfilter n.
Medical
sinirleri kesmek veya parçalara ayırmak için kullanılan alet neurotome n.
(organı veya vücut parçasını) cerrahi prosedürlerde daha erişilebilir hale getirmek için bağlantılı yapılardan ayırmak mobilise v.
(organı veya vücut parçasını) cerrahi prosedürlerde daha erişilebilir hale getirmek için bağlantılı yapılardan ayırmak mobilize v.
(organı veya vücut parçasını) cerrahi prosedürlerde daha erişilebilir hale getirmek için bağlantılı yapılardan ayırmak mobilise v.
Printing
(tipo baskı malzemesini) her parçanın farklı renkte basılabilmesi için parçalara ayırmak break for color v.
(tipo baskı malzemesini) her parçanın farklı renkte basılabilmesi için parçalara ayırmak break up for color v.
Math
tamsayı ile kesiri ayırmak için aralarına konulan nokta point n.
Physics
izotopları ayırmak için kullanılan bir cihaz calutron n.
Chemistry
maddeleri ayırmak için kullanılan aparat separatory n.
Biology
(baklagil çiçeğinin) taçyapraklarını nektar bulmak için ayırmak trip v.
Agriculture
hayvanları kapatmak veya ayırmak için kullanılan çubuk bail [uk] n.
toprağı ayırmak için kullanılan saban bıçağı skim colter n.
tohumu sapından ayırmak için özel bir araçla taramak ripple v.
Environment
kirli toprak ve sudan ağır metalleri ayırmak için bitkilerin kullanılması phytoremediation n.
Card
(kağıt çekme veya koz kararı vermek için) kartları iki veya daha fazla bölüme ayırmak cut v.
Bookbindery
bir formdaki sayfaları birbirinden ayırmak için kullanılan eşya gutter stick n.
Archaic
özel bir amaç için ayırmak separate v.
Slang
tişörtlüler ve tişörtsüzler (formasız oynanan bir maçta iki takımı ayırmak için kullanılan bir yöntem) shirts and skins n.
üstü giyinik olanlar ve üstünü çıkarmış olanlar (formasız oynanan bir maçta iki takımı ayırmak için kullanılan bir yöntem) shirts and skins n.
Modern Slang
otorite ve disiplinin değişmez ahlaki değerler olduğunu anlayan, doğruyla yanlışı ayırmak için bir hükümete ihtiyaç duymayan ve daha basit bir yaşam şeklini savunan sistem karşıtı kimse anarcho-reactionary n.