Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
ayırmak için
Significados de
"ayırmak için"
en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
ayırmak için
away
adv.
Significados de
"ayırmak için"
con otros términos en diccionario inglés turco: 96 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
bir evi yol ve diğer binalardan ayırmak için önüne çekilen çim ekilmiş şerit alan
nature strip
n.
2
General
alakalı bilgileri ayırmak için kullanılan noktalama işareti
separatrix
n.
3
General
ayırmak (birisi için)
spare
v.
4
General
havaya savurmak (samandan ayırmak için tahıl tanelerini)
winnow
v.
5
General
belirli bir maksat için ayırmak
earmark
v.
6
General
bir yeri belirli bir faaliyet için ayırmak
zone
v.
7
General
için ayırmak
designate for
v.
8
General
(samandan ayırmak için) (tahıl tanelerini) havaya savurmak
winnow
v.
9
General
birisi için bir şey ayırmak
earmark something for someone
v.
10
General
(bir şey için) bir dakikasını ayırmak
take a moment (for something/to do something)
v.
11
General
(bir şey için) bir dakika ayırmak
take a moment (for something/to do something)
v.
12
General
yönetim ve denetimi kolaylaştırmak için bölümlere ayırmak
regiment
v.
13
General
belirli bir amaç için ayırmak
ticket
v.
14
General
dalga yapmak için saçı tutamlara ayırmak
block
v.
15
General
küçük parçalara ayırmak için ezmek
mush
v.
16
General
(özellikle parçalarını tekrar kullanmak için) parçalara ayırmak
deconstruct
v.
17
General
ayırmak için çizgi çekmek
rule off
v.
18
General
ayırmak için kullanılan
separatory
adj.
Phrasals
19
Phrasals
daha sonra kullanmak için ayırmak
set by
v.
20
Phrasals
bir alanı bir şey yapmak için ayırmak
zone something as something
v.
21
Phrasals
birisi için bir şey ayırmak
lay something aside for someone
v.
22
Phrasals
bir şeyi birisi için ayırmak
intend something for someone
v.
23
Phrasals
sonrası için ayırmak
put down
v.
24
Phrasals
tahılı samandan ayırmak için dövülmüşünü rüzgara karşı savurmak
winnow from (something)
v.
25
Phrasals
samanı tahıldan ayırmak için havaya savurmak
winnow away
v.
26
Phrasals
bir bölgenin bir kısmını (başka bir amaç için) ayırmak/tahsis etmek
zone off
v.
27
Phrasals
(biri/bir şey için bir şey) ayırmak
keep (something) for (someone or something)
v.
28
Phrasals
(bir şey) için para ayırmak
put (something) toward (something)
v.
29
Phrasals
için ayırmak
put toward
v.
30
Phrasals
biri için bir kenara bir şey ayırmak
set something aside for someone
v.
31
Phrasals
bir şey için bir şey ayırmak
allow something for something
v.
32
Phrasals
bir şey için uygun miktarda bir şey ayırmak
allow something for something
v.
33
Phrasals
bir şey için uygun zamanı, parayı, yeri ayırmak
allow something for something
v.
34
Phrasals
bir şey için bir şey ayırmak
allow something for something
v.
35
Phrasals
bir şey için uygun miktarda bir şey ayırmak
allow something for something
v.
36
Phrasals
bir şey için uygun zamanı, parayı, yeri ayırmak
allow something for something
v.
37
Phrasals
bir şey için bir şey ayırmak
appropriate something for something
v.
38
Phrasals
bir şey için belirli bir miktar para ayırmak/tahsis etmek
appropriate something for something
v.
39
Phrasals
biri/bir şey için para ayırmak
budget something for someone or something
v.
40
Phrasals
(bir şey) için (bir şey) ayırmak
budget (something) for (something)
v.
41
Phrasals
için para ayırmak
budget for
v.
42
Phrasals
için bütçe ayırmak/yapmak/oluşturmak
budget for
v.
43
Phrasals
(bir şey için bir şey) ayırmak
channel (something) in (something)
v.
44
Phrasals
(bir şey için bir şey) ayırmak
channel (something) into (something)
v.
45
Phrasals
için ayırmak
earmark for
v.
46
Phrasals
(biri/bir şey) için ayırmak
earmark for (someone or something)
v.
47
Phrasals
biri/bir şey için bir şey ayırmak
earmark something for someone or something
v.
48
Phrasals
(bir şeyi biri/bir şey) için ayırmak/planlamak
intend (something) for (someone or something)
v.
49
Phrasals
(biri/bir şey) için (bir şey) ayırmak
lay aside (something) for (someone or something)
v.
50
Phrasals
(bir şeyi biri/bir şey) için kenara koymak/ayırmak
lay aside (something) for (someone or something)
v.
51
Phrasals
için ayırmak
lay aside for
v.
52
Phrasals
için kenara koymak/ayırmak
lay aside for
v.
53
Phrasals
için ayırmak
leave for
v.
54
Phrasals
için kenara ayırmak
leave for
v.
55
Phrasals
(bir şeyi biri/bir şey) için ayırmak
reserve (something) for (someone or something)
v.
56
Phrasals
için ayırmak
reserve for
v.
57
Phrasals
(biri/bir şey) için ayırmak
save for (someone or something)
v.
58
Phrasals
(bir şey için bir şey) ayırmak
set (something) apart (for something)
v.
59
Phrasals
(bir kelimeyi birinin doğru anlaması için) harflerine ayırmak
spell (something) for (someone)
v.
60
Phrasals
(bir alanı bir şey) yapmak için ayırmak
zone (some place) as (something)
v.
61
Phrasals
(bir alanı bir şey) yapmak için ayırmak
zone (something) for (something)
v.
Colloquial
62
Colloquial
(övgü olarak) tüm vaktini spora ayırmak için çalışmayıp ucuza yaşayan yoksul açık hava sporcusu
dirtbag
n.
Idioms
63
Idioms
(bir şey için) (bir şeyi) bir kenara ayırmak
put something aside (for something)
v.
64
Idioms
(bir şey yapmak için) zaman bulmak/ayırmak
take the time (to do something)
v.
65
Idioms
(bir yiyecek) için yer ayırmak/bırakmak
save room (for something)
v.
66
Idioms
(bir şeye) yer ayırmak/bırakmak için çok yememek
save room (for something)
v.
Trade/Economic
67
Trade/Economic
özel bir amaç için ayırmak
earmark
v.
Technical
68
Technical
bir devreye girmek veya ayırmak için kullanılan kısa tel
jumper
n.
69
Technical
maden ayırmak için kullanılan titreşimli elek
jig
n.
70
Technical
pamuk liflerini çekirdekten ayırmak için kullanılan bir makine
gin
n.
71
Technical
cevher hazırlamak veya kömürden kayrak taşını ayırmak için kullanılan makine
separator
n.
72
Technical
mıknatıslı cevherlerden kaya, kum gibi katışkıları ayırmak için kullanılan elektromanyetik aparat
separator
n.
73
Technical
katı ve sıvı maddeleri birbirinden ayırmak için çok hızlı döndürmek
centrifugate
v.
74
Technical
katı ve sıvı maddeleri birbirinden ayırmak için çok hızlı döndürmek
centrifuge out
v.
75
Technical
(kullanılmış materyali) dağıtım için kenara ayırmak
dump
v.
Telecom
76
Telecom
telefon hattını genişbantlı hattan ayırmak için telefonun soketine takılan bir cihaz
microfilter
n.
Medical
77
Medical
sinirleri kesmek veya parçalara ayırmak için kullanılan alet
neurotome
n.
78
Medical
(organı veya vücut parçasını) cerrahi prosedürlerde daha erişilebilir hale getirmek için bağlantılı yapılardan ayırmak
mobilise
v.
79
Medical
(organı veya vücut parçasını) cerrahi prosedürlerde daha erişilebilir hale getirmek için bağlantılı yapılardan ayırmak
mobilize
v.
80
Medical
(organı veya vücut parçasını) cerrahi prosedürlerde daha erişilebilir hale getirmek için bağlantılı yapılardan ayırmak
mobilise
v.
Printing
81
Printing
(tipo baskı malzemesini) her parçanın farklı renkte basılabilmesi için parçalara ayırmak
break for color
v.
82
Printing
(tipo baskı malzemesini) her parçanın farklı renkte basılabilmesi için parçalara ayırmak
break up for color
v.
Math
83
Math
tamsayı ile kesiri ayırmak için aralarına konulan nokta
point
n.
Physics
84
Physics
izotopları ayırmak için kullanılan bir cihaz
calutron
n.
Chemistry
85
Chemistry
maddeleri ayırmak için kullanılan aparat
separatory
n.
Biology
86
Biology
(baklagil çiçeğinin) taçyapraklarını nektar bulmak için ayırmak
trip
v.
Agriculture
87
Agriculture
hayvanları kapatmak veya ayırmak için kullanılan çubuk
bail [uk]
n.
88
Agriculture
toprağı ayırmak için kullanılan saban bıçağı
skim colter
n.
89
Agriculture
tohumu sapından ayırmak için özel bir araçla taramak
ripple
v.
Environment
90
Environment
kirli toprak ve sudan ağır metalleri ayırmak için bitkilerin kullanılması
phytoremediation
n.
Card
91
Card
(kağıt çekme veya koz kararı vermek için) kartları iki veya daha fazla bölüme ayırmak
cut
v.
Bookbindery
92
Bookbindery
bir formdaki sayfaları birbirinden ayırmak için kullanılan eşya
gutter stick
n.
Archaic
93
Archaic
özel bir amaç için ayırmak
separate
v.
Slang
94
Slang
tişörtlüler ve tişörtsüzler (formasız oynanan bir maçta iki takımı ayırmak için kullanılan bir yöntem)
shirts and skins
n.
95
Slang
üstü giyinik olanlar ve üstünü çıkarmış olanlar (formasız oynanan bir maçta iki takımı ayırmak için kullanılan bir yöntem)
shirts and skins
n.
Modern Slang
96
Modern Slang
otorite ve disiplinin değişmez ahlaki değerler olduğunu anlayan, doğruyla yanlışı ayırmak için bir hükümete ihtiyaç duymayan ve daha basit bir yaşam şeklini savunan sistem karşıtı kimse
anarcho-reactionary
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of ayırmak için
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy