iskoç - Turco Inglés Diccionario
Historia

iskoç



Significados de "iskoç" en diccionario inglés turco : 16 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
iskoç scotch n.
General
iskoç scot n.
iskoç scots n.
iskoç scottish n.
iskoç scotswoman n.
iskoç scotsman n.
iskoç bluecap n.
iskoç sandy n.
iskoç scotchman n.
iskoç scotchwoman n.
iskoç scotticism n.
iskoç scoticism n.
iskoç scotch adj.
Archaic
iskoç plaidman [scotland] n.
British Slang
iskoç jock n.
iskoç sweaty sock n.

Significados de "iskoç" con otros términos en diccionario inglés turco: 386 resultado(s)

Turco Inglés
General
iskoç lehçesi scotch n.
iskoç deyimi scotticism n.
iskoç beresi tam n.
iskoç ingilizcesi scots n.
iskoç ziyaretçi atraksiyonları birliği asva n.
bir bardak iskoç viskisi scotch n.
iskoç tüvidi scotch tweed n.
bir tür iskoç dansı ecossaise n.
iskoç eteğinin önüne asılan kürk torba sporran n.
iskoç eteği kilt n.
iskoç dansı schottische n.
iskoç şapkası glengarry n.
iskoç viskisi tammie n.
iskoç sığırı ayrshire cattle n.
iskoç teriye scottie n.
iskoç dansı scottische n.
iskoç viskisi scotch n.
iskoç ingilizcesi scotch n.
iskoç erkeklerinin giydiği eteklik kilt n.
galce iskoç şiiri scottish gaelic poetry n.
iskoç kaması dirk n.
iskoç beresi tam o shanter n.
iskoç çoban köpeği collie n.
iskoç atı galloway n.
iskoç ipliği listle thread n.
iskoç teriye scotch terrier n.
iskoç kumaşı plaid n.
koyun sürüsü (iskoç dilinde) hirsel n.
iskoç eğitim araştırma konseyi scottish council for research in education n.
iskoç romanı scottish fiction n.
iskoç viskisi mountain-dew n.
kuzey irlanda'ya yerleşmiş iskoç kökenliler the scotch-irish n.
iskoç tipi kazan scotch boiler n.
viski esanslı iskoç likörü drambuie n.
iskoç oklavası spurtle n.
geleneksel iskoç oyun kütüğü caber n.
iskoç geleneklerinin ve kültürünün idealize edilmesi balmorality n.
tepesi geniş üstten püskülleri olan bir tür iskoç beresi tam-o'-shanter n.
tepesi geniş üstten püskülleri olan bir tür iskoç beresi tam-o-shanter n.
tepesi geniş üstten püskülleri olan bir tür iskoç beresi tam n.
tepesi geniş üstten püskülleri olan bir tür iskoç beresi tammy n.
tepesi geniş üstten püskülleri olan bir tür iskoç beresi tammie n.
iskoç ya da irlanda halkının müzik, dans vs. eşliğinde gerçekleştirdiği geleneksel buluşma ceilidh n.
iskoç dağlısı kimse nainsel [scottish] n.
8 kişi ile yapılan geleneksel iskoç kır dansı eightsome n.
iskoç baronluğunda yargıcın görev ve sorumlulukları bailieship [obsolete] n.
iskoç baronluğunda yargıcın görev ve sorumlulukları baillieship [obsolete] n.
eski bir iskoç gümüş parası bawbee [scotland] n.
iskoç asiller sınıfının çeşitli üyelerine verilen ad master [scotland] n.
(iskoç asiller sınıfında) vikont veya baron gibi bir unvana sahip soylunun en büyük oğlu master [scotland] n.
(iskoç asiller sınıfında) bir soyluluk unvanın meşru mirasçısı master [scotland] n.
(iskoç asiller sınıfında) bir kontluğun muhtemel mirasçısının en büyük oğlu master [scotland] n.
13 şilin ve 4 peniye eşdeğer bir ingiliz ve iskoç para birimi mark n.
mavi iskoç kasketi blue bonnet n.
mavi iskoç kasketi takan kimse blue bonnet n.
iskoç erkek blue bonnet n.
koyu mavi iskoç kepi balmoral n.
iskoç adam bluecap n.
bazı iskoç ve ingiliz topluluklarında bulunan, üyelerin her hafta belirli bir tutar ödediği ve yapılan ödemelerin her hafta farklı bir üyesine verildiği tasarruf artırım kulübü menage n.
iskoç beyinin baş av uşağı henchman n.
(özellikle iskoç çiftçilerine özgü) halk şarkısı bothy ballad [scotland] n.
bir iskoç ağırlık birimi bow n.
eski bir iskoç içki oyunu high jinks n.
eski bir iskoç içki oyunu high jinx n.
eski bir iskoç içki oyunu hijinks n.
eski bir iskoç içki içme oyunu hijinks n.
bir iskoç halk dansı hoolachan [dialect] [scotland] n.
eskiden iskoç askerleri tarafından takılan bir başlık hummle bonnet n.
iskoç galcesi gaelic n.
eski bir iskoç hacim birimi lippy n.
iskoç ovası yerlisi lowland scot n.
iskoç ovası yerlisi lowlander n.
iskoç ovası yerlisi scottish lowlander n.
iskoç menşeli yünlü bir başlık türü glengarry cap n.
yarım litrenin biraz azına eşdeğer bir iskoç sıvı ölçü birimi mutchkin [scotland] n.
bir iskoç arazi ölçü birimi rig n.
iskoç şefinin erkek hizmetçisi gillie n.
iskoç şefinin uşağı gillie n.
yün iskoç şapkası glengarry n.
eski bir iskoç sıvı ölçü birimi chopin n.
eski bir iskoç sıvı ölçü birimi chappin n.
iskoç klan liderinin erkek hizmetçisi ghillie n.
iskoç kasabasının yerel yönetimi guildry [scotland] n.
eski bir iskoç sikkesi baubee [scotland] n.
eski bir iskoç ağırlık birimi drop [obsolete] [scotland] n.
iskoç galcesi irish n.
iskoç ve britonik halklardan eski olup kelt olmayan halklardan biri pict n.
iskoç kadınlarının taktığı bir başörtüsü curch n.
iskoç-ingiliz sınırında yer alan ufak bir ortaçağ kulesi peel n.
iskoç-ingiliz sınırında bulunan ufak bir tahkimat kulesi peel tower n.
(iskoç soyadı) finley finlay n.
iskoç eteği petticoat n.
iskoç ovası yerlilerinin taktığı geniş düz kep scone n.
iskoç ovası yerlilerinin taktığı geniş düz kep scone cap n.
iskoç kimse scottie n.
yulaf nişastasından yapılan bir iskoç yemeği sowans n.
(iskoç argosunda) ingiliz sassenach n.
amerikan/iskoç reel dansı yapmak reel v.
iskoç usulü ecossaise adj.
kuzey irlanda'ya yerleşmiş iskoç kökenli insanlara özgü scotch-irish adj.
yünlü iskoç kumaşı giyen tweeded adj.
iskoç olmayan unscottified adj.
iskoç olmaktan çıkarılmış unscottified adj.
I. mary veya iskoç kraliçesi mary'e ait marian adj.
I. mary veya iskoç kraliçesi mary ile ilişkili marian adj.
iskoç doktor john brown'a ait brunonian adj.
(ingiliz ve iskoç yasasına göre evlilik) usulüne uygun olmayan irregular adj.
iskoç gal diline ait scottish-gaelic adj.
iskoç gal dili ile ilgili scottish-gaelic adj.
iskoç gal diline özgü scottish-gaelic adj.
(iskoç) belki ablings adv.
(iskoç) muhtemelen ablings adv.
irlandalı, iskoç veya gal kökenli soy isimlerinde görülen bir ön ek mac- pref.
irlandalı, iskoç veya gal kökenli soy isimlerinde görülen bir ön ek mc- pref.
Phrasals
(iskoç geleneksel dansında) iki partner set çizgisinin arkasında ayrı ayrı dans edip daha orijinal pozisyona geri dönmek cast off v.
Colloquial
edinburgh'da bulunan iskoç parlamentosu holyrood n.
iskoç hükümeti holyrood n.
(iskoç komedi ikilisi the krankies'in diliyle) fantastik fandabidozi n.
siz osunuz sanırım (19. yüzyıl'da afrika'da kaybolan iskoç kaşif david livingstone'u bulan h.m. stanley'in kayıp kaşifi ilk gördüğünde ağzından çıkan sözlere ithafen) doctor livingstone, I presume? expr.
sizi buldum sanırım (19. yüzyıl'da afrika'da kaybolan iskoç kaşif david livingstone'u bulan h.m. stanley'in kayıp kaşifi ilk gördüğünde ağzından çıkan sözlere ithafen) doctor livingstone, I presume? expr.
siz osunuz, değil mi? (19. yüzyıl'da afrika'da kaybolan iskoç kaşif david livingstone'u bulan h.m. stanley'in kayıp kaşifi ilk gördüğünde ağzından çıkan sözlere ithafen) doctor livingstone, I presume? expr.
Trade/Economic
eski bir iskoç madeni parası bodle n.
eski bir iskoç ve kuzey ingiltere hacim birimi boll n.
bir iskoç ağırlık birimi boll n.
pound'un üçte ikisine eşdeğer bir eski iskoç para birimi merk n.
eski bir iskoç altın parası bonnet piece n.
eski altın bir iskoç madeni parası rider n.
eski bir iskoç sikkesi plack n.
iskoç poundu pound n.
iskoç poundu pound scots n.
Law
eski iskoç hukukuna göre yasal veraset kesintiye uğradığında yapılacaklar ve gereklilikler tailzie n.
(iskoç) duruşma oturumu kuralları acts of sederunt n.
iskoç savcısı advocate depute n.
(iskoç hukukunda) derebeyinin toprak üzerindeki mülkiyet hakkının devamına hükmedilmesi recognition n.
(iskoç hukukunda) derebeyinin toprak üzerindeki mülkiyet hakkının devamı recognosce n.
(iskoç yasasında) toprak mülkiyet kaydı register n.
iskoç mahkemelerinde sanık aleyhine mevcut olan delilin sanığı mahkum etmek için yetersiz olduğunu gösteren karar not proven n.
(iskoç mahkemeleri) delil yetersizliğinden beraat not proven n.
(roma ve iskoç hukukunda) kira sözleşmesinin yenilenmesi relocation n.
iskoç hukukunda reform neticesinde oluşmuş dünyevi bir lordluk makamı titular n.
iskoç hukukunda reform neticesinde oluşmuş dünyevi bir lordluk makamı lord of erection n.
iskoç hukukunda reform neticesinde oluşmuş dünyevi bir lordluk makamı titular of erection n.
iskoç hukukunda reform neticesinde oluşmuş dünyevi bir lordluk makamı titular of the teinds n.
iskoç hukukunda reform neticesinde oluşmuş dünyevi bir lordluk makamı titular of the tithes n.
iskoç kanununda garanti warrandice n.
iskoç barosu faculty of advocates n.
(iskoç hukukunda) jüri yargılaması assize n.
(iskoç hukukunda) jüri assize n.
(iskoç hukukunda) jüri üyesi assizor n.
(iskoç hukukunda) tahılın belirli bir arazide yetiştirilip belirli bir değirmende çekilmesini sağlama yükümlülüğü astriction n.
eski iskoç baronluklarında baş hakim baily [dialect] n.
(iskoç hukukunda) hem kasabadaki hem de kırsal bölgelerdeki kiracıların taşınma günü olan 15 mayıs günü whitsunday n.
(iskoç hukuku'nda) bir kimsenin başkasının işlerini yönetmeyi taahhüt ettiği sözleşme mandate n.
(iskoç hukukunda) hem kasabadaki hem de kırsal bölgelerdeki kiracıların taşınma günü olan 15 mayıs günü whit sunday n.
bazı geçici meselelerle ilgili iskoç mahkemesine gönderilen yazılı beyanname minute n.
bazı geçici meselelerle ilgili iskoç mahkemesine gönderilen yazılı beyannameye karşılık mahkemenin emir ve gerekçelerini bildiren cevap minute n.
iskoç temyiz mahkemesi'nin en kıdemli ikinci hakimi lord justice clerk n.
iskoç temyiz mahkemesi'nin en kıdemli hakimi lord justice general [scotland] n.
(iskoç hukuku'nda) kira kontratı yapıldığında düzenli kiraya ek olarak bir defada yapılan ödeme grassum [scotland] n.
(iskoç yasası) arazisini doğrudan satmak yerine sürekli olarak kiralayan vasalın araziye yaptığı mülk ground annual [scotland] n.
(iskoç hukukunda) hakemler arasındaki uyuşmazlığı çözmekle görevli kimse overman [scotland] n.
(roma ve iskoç yasalarına göre) babanın ölümü üzerine çocuklara ve bazen diğer mirasçılara ayrılan pay bairn's part n.
(iskoç hukukunda) kendisine mülk miras bırakılan kimse institute n.
(iskoç hukukunda) aynı meseleyi inceleyen, biri ceza davası ve diğeri hukuk davası olmak üzere iki davanın ortaya çıkması concourse n.
(iskoç hukukunda) dava sırasında davacı tarafından sunulan vaka tebliği condescendence [scotland] n.
iskoç yasasında davacının davalıya cevabı duply n.
(iskoç hukukunda) taşınabilir veya miras alınabilen malların mülkiyetini koruma amaçlı dava possessory action n.
(iskoç hukukunda) kendi yargı yetkisi olan yargıç ordinary n.
roma veya iskoç hukuku uyarınca görevlendirme yapan yetkili prepositor n.
(iskoç hukuku) iflas etmiş bir kimsenin mülküne alacaklılar arasında paylaştırılmak üzere el konması sequestration n.
(iskoç hukuku) teklif edilen kraliyet imtiyazının veya fermanının garantisi olarak imzalanmak veya mühürlenmek üzere hazırlanan yazı signature n.
(iskoç medeni hukukunda) dahil olunan dava hakkında bilgi edinmiş eş yetkili ilk yargıcın dava üzerinde yetki üstünlüğü prevention [scotland] n.
(iskoç hukukunda) ilga etmek reduce v.
iskoç kanunlarında ipotek wadset v.
(iskoç hukukunda) feshetmek reduce v.
(iskoç hukukunda) lağvetmek reduce v.
(iskoç hukukunda) yasal süreçlerle haczetmek inbring v.
(iskoç hukukunda) kötü şöhretli notour [scottish] adj.
Politics
iskoç ulusal partisi'ne üye veya destekçi olan kimse nat n.
eski iskoç baronluklarında baş hakim bailie n.
iskoç baronluğu veya kasabasında yargıç baron bailie n.
iskoç baronluğunda yargıç makamı veya yetki alanı bailieship n.
iskoç baronluğunda yargıçlık baillieship n.
iskoç riti'nin derecelerini veren kuruluş veya kuruluş kolu consistory court n.
iskoç riti'nin derecelerini veren kuruluş veya kuruluş kolunun düzenlediği toplantı consistory court n.
iskoç adalarının yerel yönetim amaçlarıyla bölündüğü üç bölümden biri islands council n.
belirli iskoç konseylerinde başkan ve sivil temsilci convener n.
iskoç ulusal partisi scottish national party n.
iskoç parlamentosu üyesi msp (member of the scottish parliament) abrev.
iskoç ulusal partisi snp (scottish national party) abrev.
Institutes
iskoç yerel yönetimler konvansiyonu cosla (convention of scottish local authorities) abrev.
Technical
iskoç etekliği kilt n.
iskoç ipliği lisle thread n.
iskoç tipi kazan scotch boiler n.
iskoç tuyeri scotch tuyere n.
iskoç fırını scotch kiln n.
kareli iskoç kumaşı tartan n.
iskoç matematikçi william wallace tarafından icat edilen gelişkin bir pantograf türü eidograph n.
Textile
yünlü iskoç kumaşından yapılmış giysiler tweeds n.
iskoç kumaşı tweed n.
iskoç etek kilt n.
iskoç ipliği listle thread n.
iskoç iplik lisle thread n.
iskoç kaşmiri scotch cashmere n.
tepesi düz kenarları çok kısa iskoç şapkası bluebonnet n.
tepesi düz kenarları çok kısa iskoç şapkası bluecap n.
yünlü iskoç kumaşı tweed n.
iskoç menşeli yünlü bir başlık türü glengarry bonnet n.
yünlü iskoç kumaşı giyen tweedy adj.
Architecture
angus'taki glamis yakınında yer alan bir iskoç kalesi glamis castle n.
Automotive
iskoç düzeneği scotch yoke n.
Medical
geçmişte iskoç doktor braid tarafından hipnoza verilen isim neurohypnology [obsolete] n.
Pathology
(iskoç çamı) kabarcık pas mantarı hastalığı blister blight n.
Gastronomy
bir tür iskoç peyniri caboc n.
(iskoç aksanı) çay tay n.
az yağlı bir iskoç peyniri crowdie n.
iskoç viskisi skotch whisky n.
iskoç viskisi whisky n.
iskoç viskisi scotch whisky n.
iskoç viskisi whiskey n.
viski esanslı iskoç likörü drambuie n.
malt arpadan yapılan iskoç viskisi malt whiskey n.
malt arpadan yapılan iskoç viskisi malt whisky n.
malt iskoç viskisinin ikinci kez damıtılmasından artan kısım faints n.
iskoç viskisi glenlivat n.
iskoç viskisi glenlivet n.
iskoç viskisi rob roy n.
içine bazen lahana veya turp ilave edilebilen ve tereyağı ile patates püresinden oluşan bir iskoç yemeği rumbledethump n.
iskoç viskisi dew n.
yulaf, krema ve viskiden yapılan bir iskoç tatlısı cranachan n.
bir tür iskoç peyniri dunlop n.
bir tür iskoç peyniri dunlop cheese n.
iskoç viskisinin ikinci damıtımında elde edilen posa feints n.
koyun kafasından yapılan iskoç yahnisi pousowdie [scotland] n.
iskoç usulü bir çeşit fırınlanmış mezgit finnan n.
iskoç usulü bir çeşit fırınlanmış mezgit finnan haddie n.
iskoç usulü bir çeşit fırınlanmış mezgit smoked haddock n.
malt iskoç viskisi ve soda ile hazırlanan bir kokteyl scotch and soda n.
malt iskoç viskisi scotch malt whiskey [us] n.
malt iskoç viskisi scotch malt whisky [uk] n.
malt iskoç viskisi scotch whiskey [us] n.
geleneksel bir iskoç kurabiyesi shortbread cookie n.
iskoç kurabiyesi shortie [scotland] n.
yulaf nişastasından yapılan bir iskoç yemeği sowins n.
Marine Biology
bazı iskoç göllerinde bulunan rengi beyaz bir tatlı su balığı lake herring (coregonus clupeoides) n.
bazı iskoç göllerinde bulunan rengi beyaz bir tatlı su balığı powan n.
Zoology
iskoç teriyeri scottie n.
iskoç kökenli bir at clydesdale n.
(eski) iskoç teriyeri aberdeen terrier n.
orta boy bir iskoç çoban köpeği ırkı border collie n.
büyük ve uzun tüyleri olan bir iskoç çoban köpeği rough collie n.
iskoç teriyeri diehard n.
iskoç geyik tazısı scottish deerhound n.
iskoç teriyeri scottish terrier n.
iskoç teriyeri köpek scottish terrier n.
Botanic
iskoç çamı scotch pine (pinus sylvestris) n.
iskoç meyan kökü lovage n.
iskoç meyan kökü scotch lovage n.
iskoç meyan kökü sea parsley n.
iskoç meyan kökü Ligusticum scoticum n.
iskoç bonnet biberi scotch bonnet n.
Breeding
dingo köpeği ile merle kürklü iskoç collie köpeği kırması büyük bir köpek ırkı merle n.
bir iskoç sığırı ırkı galloway n.
iskoç çoban köpeği beardie n.
Social Sciences
geleneksel iskoç oyun kütüğü kebar n.
geleneksel iskoç yılbaşı gecesi kutlaması hogmanay [scotland] n.
(masonlukta) iskoç ayini scotch rite n.
Education
eski iskoç eğitim sertifikası sisteminde temel seviye o grade n.
eski iskoç eğitim sertifikası sisteminde temel seviye ordinary grade n.
bazı iskoç üniversitelerinde birinci sınıf öğrencisi bajan n.
bazı iskoç üniversitelerinde birinci sınıf öğrencisi bejan n.
ileri seviye iskoç eğitim sertifikası higher [scotland] n.
(iskoç üniversiteleri ve ilköğretim okullarında) haftada bir öğrencileri teftiş eden görevli hebdomadar [scotland] n.
iskoç üniversitelerinde belirli profesörleri seçen kurulun üyesi curator n.
iskoç kredi ve yeterlilikler çerçevesi scqf (scottish credit and qualifications framework) abrev.
iskoç yönetici eğitim departmanı seed (scottish executive education department) abrev.
iskoç yeterlilikler kurulu sqa (scottish qualifications agency) abrev.
Literature
iskoç edebiyatının 20. yüzyılda var olan formlarından biri lallans n.
iskoç şiiri scottish poetry n.
(iskoç edebiyatında) karşıtların bir araya gelmesi antisyzygy n.
iskoç yaşamını anlatan ve çokça iskoç lehçesi kullanan yazarlardan oluşan bir ekol kailyard school n.
iskoç yaşamını anlatan ve çokça iskoç lehçesi kullanan yazarlardan oluşan bir ekol kaleyard school n.
iskoç ingilizcesi'nde yazan şair makar [scotland] n.
eski ingiliz ve iskoç şiirinde çok kısa bir satırı daha uzun satırların takip ettiği şiirsel bir araç bob-wheel n.
iskoç yaşamını anlatan ve çokça iskoçya lehçesi kullanan yazarların oluşturduğu ekole ait olan kailyard adj.
Linguistics
ortaçağ'a ait, zamanla iskoç lallans diline dönüşen ingiliz dili lehçesi northern n.
iskoç galcesi erse n.
doğu londra şivesinden etkilenmiş iskoç ingilizcesi ağzı jockney n.
iskoç ingilizcesine özgü ifade scoticism n.
iskoç ingilizcesine has özellik scoticism n.
iskoç ingilizcesine özgü ifade scottishism n.
iskoç ingilizcesine has özellik scottishism n.
iskoç ingilizcesine özgü ifade scotticism n.
iskoç ingilizcesine has özellik scotticism n.
iskoç ingilizcesi scots english n.
iskoç gal dili scots gaelic n.
iskoç gal dili scottish gaelic n.
iskoç ingilizcesine uygun hale getirmek scotticize [us] v.
iskoç ingilizcesine oturtmak scotticize [us] v.
iskoç ingilizcesine uygun hale getirmek scotticise [uk] v.
iskoç ingilizcesine oturtmak scotticise [uk] v.
iskoç galcesi irish adj.
iskoç ingilizcesi ile ilgili scotch adj.
iskoç ingilizcesinden olan scotch adj.
iskoç gal dili scotgael (scottish gaelic) abrev.
iskoç gal dili scot. gael. (scottish gaelic) abrev.
iskoç gal dili scotgael (scots gaelic) abrev.
iskoç gal dili scot. gael. (scots gaelic) abrev.
History
orta çağ'da iskoç başrahipliği abthane n.
tepesi düz kenarları çok kısa iskoç şapkası balmoral n.
iskoç asillerini ve seçkinlerini listeleyen belge ragman's roll n.
1. edward’a sadakatlerini belirtmiş olan iskoç asillerini listeleyen belge ragman rolls n.
(II. charles döneminde) richard cameron'un takipçisi olan iskoç kökenli presbiteryenler topluluğu reformed presbyterians n.
(II. charles döneminde) richard cameron'un takipçisi olan iskoç kökenli presbiteryenler topluluğu cameronian n.
iskoç ayrılık kiliseleri'ndeki auld lichts'e karşı gönüllülük ilkesini destekleyen iki partiden birinin üyesi olan kimse new light n.
james VI döneminde basılan bir iskoç parası thistle dollar n.
iskoç klanında komutan toshach n.
iskoç presbiteryen hareketinin benimsediği mavi renk true blue n.
(i̇skoç-i̇ngiliz sınırında) müstahkem çiftlik evi bastle n.
17. yüzyılda iskoç bir presbiteryan kilisesi üyesi whig n.
17. yüzyılda iskoç direnişçi grubunun bir üyesi whiggamore n.
iskoç parlamentosu'nun yasa tasarılarını hazırlamakla görevli daimi kurulu lords of the articles [scotland] n.
(eski iskoç hukukunda) mahkeme kararını bildirmekle görevli memur dempster [scotland] n.
(eski iskoç takviminde) mayısın ilk günü beltane n.
(eski iskoç takviminde) mayısın ilk günü bealtaine n.
(eski iskoç takviminde) mayısın ilk günü bealtine n.
(eski iskoç takviminde) mayısın ilk günü beltaine n.
(eskiden) ingiliz veya iskoç kraliyet gümrüğünün kullandığı bir mühür cocket n.
(roma veya iskoç yasalarına göre) memur atayan yönetici praepostor n.
17. yüzyılda ulster'e yerleşen iskoç ovası yerlilerinin neslinden olanlar scotch-irish n.
17. yüzyılda ulster'e yerleşen iskoç ovası yerlilerinin neslinden olanlar scots-irish n.
(eski mısır'da) iskoç eteğine benzer kısa giysi shendyt n.
Religious
iskoç kilise meclis binası cathedral n.
iskoç ayrılık kilisesi partisinin bir mensubu antiburgher n.
iskoç resmi kilisesinin üyesi olan kimse auld kirker n.
on sekizinci yüzyılda iskoç kilisesinde muhafazakar parti üyesi auld licht n.
iskoç episkopal kilisesi episcopal church of scotland n.
(iskoç ve ingiliz presbiteryen kiliselerinde) resmi yasa teklifi overture n.
(iskoç ve ingiliz presbiteryen kiliselerinde) resmi kanun talebi overture n.
iskoç kilisesi church of scotland n.
(iskoç piskoposluk kilisesi'nde) düşük dereceli görevli bedral [scotland] n.
(eski iskoç kiliselerinde) suçluların toplu kınama için oturtulduğu sandalye cutty stool n.
(eski iskoç kiliselerinde) suçluların toplu kınama için oturtulduğu sandalye cuttystool n.
iskoç riti scottish rite n.
Philosophy
thomas reid ve iskoç okulu'nun geliştirdiği felsefe commonsense realism n.
Geography
orkney adaları'ndan mainland'in kuzey kıyısında bir iskoç şehri kirkwall n.
iskoç ovası lowland n.
iskoç ovası lowlands n.
iskoç ovası lowlands of scotland n.
iskoç yaylalarında bulunan bir dağ loch lomond n.
iskoç sınırı scottish borders n.
iskoç ovası ile ilgili lowland adj.
iskoç ovasına ait lowland adj.
iskoç ovası lehçesine ait lowland adj.
iskoç ovası lehçesi ile ilgili lowland adj.
Meteorology
iskoç sisi scotch mist n.
Military
bazı iskoç birliklerinde diz bağına yapıştırılan kırmızı şerit flash [uk] n.
Football
kilmarnock'ta bir iskoç futbol kulübü killie n.
Art
iskoç reel dansı yapan kimse reeler n.
8 kişi ile yapılan geleneksel iskoç kır dansı eightsome reel n.
Music
hareketli bir iskoç dansı reel n.
hareketli iskoç dans ritmi için bestelenen 8 notalık bir müzik parçası reel n.
iskoç folk dansında üç kişiyle yapılan 8 hareketli bir figür reel of three n.
iskoç halk dansında birinci ve ikinci çiftlerin yer değiştirmesi allemande n.
iskoç folk dansı melodisi écossaise n.
altı kişiyle yapılan hareketli bir iskoç dansı dashing white sergeant n.
iskoç yerel dansında çiftlerin yerlerini değiştirerek yaptığı bir dans figürü rondel n.
polka benzeri bir iskoç dansı schottish n.
kraliyet iskoç ulusal orkestrası rsno (royal scottish national orchestra) abrev.
Mythology
iskoç mitolojisinde yeraltında yaşayan mistik periler drow n.
Archaic
(eski ingiliz ve iskoç yasalarında) malın haczi ya da mahkeme kararıyla el konması namation n.
iskoç şilini twalpenny [scottish] n.
sen / siz (iskoç) ye n.
(iskoç lehçesi'nde) yengeç keavie [scotland] n.
bölgeye ve dönemlere göre miktarı değişen bir iskoç saman ölçüsü kemple [dialect] n.
iskoç keşiş culdee n.
(iskoç kilisesinde) okunacak ilahi öncesinde yorum yapmak preface v.
(iskoç kilisesinde) ilahi hakkında yorum yapmak preface v.
eskiden iskoç köylülerin giydiği boyanmamış yünden yapılan kalın kumaşa uygulanan hoddengray [scotland] adj.
Ornithology
iskoç kız kuşu tewit n.
Entomology
iskoç güzelesmeri scotch argus (erebia aethiops) n.
Slang
iskoç dağlarında yaşayan kelt redshank [obsolete] n.
iskoç viskisi mountain dew [obsolete] n.
iskoç viskisi (mountain) dew [scottish] n.
londra'da yaşayan iskoç jockney n.
iskoç işçi dobber [uk] n.