rottenest

Significados de "rottenest" en diccionario turco inglés : 54 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Common Usage
1	Common Usage	rotten adj.	çürük
Sugar beet can go rotten very quickly. Şeker pancarı çok hızlı çürüyebilir. More Sentences
General
2	General	rotten adj.	çürümüş (besin vb)
Other unhealthy results of smoking included blackened smokers' lungs and rotten teeth. Sigaranın diğer sağlıksız sonuçları arasında sigara içenlerin kararmış akciğerleri ve çürümüş dişleri yer alıyordu. More Sentences
3	General	rotten adj.	rezalet
The project failed due to a rotten plan. Proje rezalet bir plan nedeniyle başarısız oldu. More Sentences
4	General	rotten adj.	kokuşmuş
A rotten old lady owns the house. Evin sahibi kokuşmuş yaşlı bir kadın. More Sentences
5	General	rotten adj.	bozuk
People have become so rotten! İnsanlar çok bozuldu! More Sentences
6	General	rotten adj.	berbat
Tom had a rotten summer. Tom berbat bir yaz geçirdi. More Sentences
7	General	rotten adj.	çürük
Almost all these apples are rotten. Bu elmaların neredeyse hepsi çürük. More Sentences
8	General	rotten adj.	kötü
What rotten luck! Ne kötü bir şans! More Sentences
Gastronomy
9	Gastronomy	rotten adj.	çürük
One rotten apple spoils the barrel. Bir çürük elma sepetteki tüm elmayı çürütür. More Sentences
Music
10	Music	rotten adj.	çürük
Tom tossed the rotten apple into the garbage can. Tom çürük elmayı çöp kutusuna attı. More Sentences
Slang
11	Slang	rotten adj.	boktan
We don't need your rotten equipment! Senin boktan ekipmanın lazım değil bize! More Sentences
Common Usage
12	Common Usage	rotten adj.	çürümüş
General
13	General	rotten adj.	göynük
14	General	rotten adj.	kof
15	General	rotten adj.	cılk
16	General	rotten adj.	kokmuş
17	General	rotten adj.	özürlü
18	General	rotten adj.	yozlaşmış
19	General	rotten adj.	şımarık
20	General	rotten adj.	terbiyesiz
21	General	rotten adj.	yaramaz
22	General	rotten adj.	hoş olmayan
23	General	rotten adj.	yetersiz
24	General	rotten adj.	sağlığı bozuk
25	General	rotten adj.	halsiz
26	General	rotten adj.	modu düşük
27	General	rotten adj.	kalitesiz
28	General	rotten adj.	beş para etmez
29	General	rotten adj.	adi
30	General	rotten adj.	bayağı
31	General	rotten adj.	dağılan
32	General	rotten adj.	bölünen
33	General	rotten adj.	parçalanan
34	General	rotten adj.	sadakatsiz
35	General	rotten adj.	güvenilmez
36	General	rotten adj.	hain
37	General	rotten adv.	oldukça
38	General	rotten adv.	fazlaca
39	General	rotten adv.	çok sayıda
Veterinary
40	Veterinary	rotten adj.	(koyun) ayak çürüklü
41	Veterinary	rotten adj.	(koyun) tırnak çürüğü bulunan
42	Veterinary	rotten adj.	ayak çürüğüne yol açan
43	Veterinary	rotten adj.	tırnak çürüğü oluşturan
Gastronomy
44	Gastronomy	rotten adj.	cılk (yumurta)
45	Gastronomy	rotten adj.	kokmuş
Biology
46	Biology	rotten adj.	(bakteri veya enfeksiyöz ajanlar sayesinde) bozulabilir
Geology
47	Geology	rotten adj.	(toprak, kayaç) verimli
48	Geology	rotten adj.	yumuşak
49	Geology	rotten adj.	ufalanabilir
50	Geology	rotten adj.	yıpranmış
51	Geology	rotten adj.	gevrek
52	Geology	rotten adj.	kırılgan
Slang
53	Slang	rotten adj.	sarhoş
54	Slang	rotten adj.	rezil

Significados de "rottenest" con otros términos en diccionario inglés turco: 136 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	rotten egg n.	çürük yumurta
Tom threw a rotten egg at Mary. Tom Mary'ye bir çürük yumurta attı. More Sentences
Idioms
2	Idioms	rotten luck n.	kötü şans
What rotten luck! Ne kötü şans! More Sentences
Gastronomy
3	Gastronomy	rotten egg n.	çürük yumurta
Last one in is a rotten egg. Son gelen çürük yumurtadır. More Sentences
General
4	General	rotten food n.	bozulmuş yemek
5	General	rotten food n.	bozuk yemek
6	General	rotten knot n.	çürük budak
7	General	rotten knot n.	çıkar budak
8	General	rotten wood n.	çürük kereste
9	General	rotten egg n.	bozuk yumurta
10	General	rotten egg n.	bayat yumurta
11	General	rotten fruit n.	çürük/çürümüş meyve
12	General	rotten egg n.	çürümüş yumurta
13	General	spoil rotten v.	şımartmak
14	General	go rotten v.	diş çürümek
15	General	feel rotten v.	keyfi olmamak
16	General	turn out rotten v.	çürük çıkmak
17	General	feel rotten v.	kendini turşu gibi hissetmek
18	General	smell rotten v.	kokuşmak
19	General	rotten to the core adj.	ahlakça temelden çürük
20	General	rotten to the core adj.	kokuşmuş
Phrases
21	Phrases	last one in is a rotten egg expr.	son gelen çürük yumurta
22	Phrases	last one in is a rotten egg expr.	sona kalan çürük yumurta
Proverb
23	Proverb	rotten apple spoils the barrel	sepetteki bir çürük elma tüm sepeti çürütür
24	Proverb	rotten apple spoils the barrel	bir kötünün bin iyiye zararı olur
25	Proverb	rotten apple spoils the barrel	üzüm üzüme baka baka kararır
26	Proverb	rotten apple spoils the barrel	körle yatan şaşı kalkar
27	Proverb	a rotten apple spoils the (whole) bunch	üzüm üzüme baka baka kararır
28	Proverb	a rotten apple spoils the (whole) bushel	üzüm üzüme baka baka kararır
29	Proverb	a rotten apple spoils the (whole) bunch	körle yatan şaşı kalkar
30	Proverb	a rotten apple spoils the (whole) bushel	körle yatan şaşı kalkar
31	Proverb	a rotten apple spoils the (whole) bunch	kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
32	Proverb	a rotten apple spoils the (whole) bushel	kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
33	Proverb	a rotten apple spoils the (whole) bunch	itle yatan bitle kalkar
34	Proverb	a rotten apple spoils the (whole) bushel	itle yatan bitle kalkar
35	Proverb	a rotten apple spoils the (whole) bushel	bir baş soğan bir kazanı kokutur
36	Proverb	a rotten apple spoils the (whole) bushel	balık baştan kokar
37	Proverb	a rotten apple spoils the (whole) bushel	bir baş soğan tüm kazanı kokutur
38	Proverb	a rotten apple spoils the (whole) bushel	çürük bir elma sepettekilerin tümünü bozar
39	Proverb	a rotten apple spoils the barrel	kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
40	Proverb	a rotten apple spoils the barrel	bir baş soğan bir/tüm kazanı kokutur
41	Proverb	a rotten apple spoils the barrel	çürük bir elma sepettekilerin tümünü bozar
42	Proverb	a rotten apple spoils the barrel	bir kötünün bin iyiye zararı olur
43	Proverb	a rotten apple spoils the whole barrel	kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
44	Proverb	a rotten apple spoils the whole barrel	bir baş soğan bir/tüm kazanı kokutur
45	Proverb	a rotten apple spoils the whole barrel	çürük bir elma sepettekilerin tümünü bozar
46	Proverb	a rotten apple spoils the whole barrel	bir kötünün bin iyiye zararı olur
47	Proverb	one rotten apple spoils the (whole) barrel	bir baş soğan bir kazanı kokutur
48	Proverb	one rotten apple spoils the (whole) barrel	balık baştan kokar
49	Proverb	one rotten apple spoils the (whole) barrel	çürük bir elma sepettekilerin tümünü bozar
50	Proverb	one rotten apple spoils the (whole) barrel	bir uyuz keçi bir sürüyü boklar
51	Proverb	one rotten apple spoils the (whole) barrel	bir korkak bir orduyu bozar
52	Proverb	one rotten apple spoils the (whole) barrel	üzüm üzüme baka baka kararır
53	Proverb	one rotten apple spoils the (whole) barrel	körle yatan şaşı kalkar
54	Proverb	one rotten apple spoils the (whole) barrel	kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
55	Proverb	one rotten apple spoils the (whole) barrel	itle yatan bitle kalkar
56	Proverb	one rotten apple spoils the (whole) bunch	bir baş soğan bir kazanı kokutur
57	Proverb	one rotten apple spoils the (whole) bunch	balık baştan kokar
58	Proverb	one rotten apple spoils the (whole) bunch	çürük bir elma sepettekilerin tümünü bozar
59	Proverb	one rotten apple spoils the (whole) bunch	bir uyuz keçi bir sürüyü boklar
60	Proverb	one rotten apple spoils the (whole) bunch	bir korkak bir orduyu bozar
61	Proverb	one rotten apple spoils the (whole) bunch	üzüm üzüme baka baka kararır
62	Proverb	one rotten apple spoils the (whole) bunch	körle yatan şaşı kalkar
63	Proverb	one rotten apple spoils the (whole) bunch	kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
64	Proverb	one rotten apple spoils the (whole) bunch	itle yatan bitle kalkar
65	Proverb	one rotten apple spoils the (whole) bushel	bir baş soğan bir kazanı kokutur
66	Proverb	one rotten apple spoils the (whole) bushel	balık baştan kokar
67	Proverb	one rotten apple spoils the (whole) bushel	çürük bir elma sepettekilerin tümünü bozar
68	Proverb	one rotten apple spoils the (whole) bushel	bir uyuz keçi bir sürüyü boklar
69	Proverb	one rotten apple spoils the (whole) bushel	bir korkak bir orduyu bozar
70	Proverb	one rotten apple spoils the (whole) bushel	üzüm üzüme baka baka kararır
71	Proverb	one rotten apple spoils the (whole) bushel	körle yatan şaşı kalkar
72	Proverb	one rotten apple spoils the (whole) bushel	kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
73	Proverb	one rotten apple spoils the (whole) bushel	itle yatan bitle kalkar
Colloquial
74	Colloquial	is rotten in denmark expr.	ters giden bir şeylerin kokusu
75	Colloquial	is rotten in denmark expr.	kokusu çıkar yakında
Idioms
76	Idioms	rotten luck n.	aksilik
77	Idioms	a bad/rotten apple n.	bir gruptaki en kötü/başarısız tip
78	Idioms	something rotten in denmark n.	bit yeniği
79	Idioms	a rotten apple n.	çürük elma
80	Idioms	rotten egg n.	kötü insan
81	Idioms	rotten luck n.	şanssızlık
82	Idioms	rotten luck n.	uğursuzluk
83	Idioms	a bad/rotten apple n.	çürük elma
84	Idioms	a rotten apple n.	çürük elma
85	Idioms	a rotten apple n.	kendisi kötü olup etrafını da kötü etkileyen kimse
86	Idioms	a rotten egg n.	içinde kötülük olan kimse
87	Idioms	a rotten egg n.	doğası kötü olan kimse
88	Idioms	a rotten egg n.	özünde kötü kimse
89	Idioms	a rotten egg n.	helal süt emmemiş kimse
90	Idioms	a rotten egg n.	tam bir bela
91	Idioms	a rotten egg n.	sütü bozuk kimse
92	Idioms	a rotten egg n.	kötü huylu kimse
93	Idioms	spoil somebody rotten v.	birini aşırı şımartmak
94	Idioms	spoil somebody rotten v.	birisinin tüm isteklerini yerine getirmek
95	Idioms	spoil somebody rotten v.	bir dediğini iki etmemek
96	Idioms	spoil somebody rotten v.	birisini çok şımartmak
97	Idioms	something is rotten in denmark v.	ters giden bir şeylerin kokusunu almak
98	Idioms	something is rotten in the state of denmark v.	ters giden bir şeylerin kokusunu almak
99	Idioms	be rotten to the core v.	ahlakça temelden çürük olmak
100	Idioms	be rotten to the core v.	kokuşmuş olmak
101	Idioms	be rotten to the core v.	mayası bozuk olmak
102	Idioms	be rotten to the core v.	özü kötü olmak
103	Idioms	be rotten to the core v.	yozlaşmış olmak
104	Idioms	be rotten to the core v.	niyeti kötü/bozuk olmak
105	Idioms	be rotten to the core v.	habis/canavar ruhlu olmak
106	Idioms	be rotten to the core v.	içi/içten çürümüş olmak
107	Idioms	spoiled rotten adj.	fazla şımartılmış
108	Idioms	rotten to the core adj.	mayası bozuk
109	Idioms	soon ripe, soon rotten expr.	büyümüş de küçülmüş
110	Idioms	rotten to the core expr.	berbat
111	Idioms	early ripe, early rotten expr.	büyümüş de küçülmüş
112	Idioms	spoiled rotten expr.	çok şımarık
113	Idioms	something rotten in denmark expr.	çapanoğlu
114	Idioms	the rotten apple injures its neighbours expr.	körle yatan şaşı kalkar
115	Idioms	something is rotten in denmark expr.	kokusu çıkar yakında
116	Idioms	something is rotten in the state of denmark expr.	kokusu çıkar yakında
Speaking
117	Speaking	my teeth are rotten expr.	dişlerim çürük
118	Speaking	my teeth are rotten expr.	dişlerim çürümüş
119	Speaking	I have rotten teeth expr.	dişlerim çürük
120	Speaking	I have rotten teeth expr.	dişlerim çürümüş
Politics
121	Politics	rotten borough n.	çürük seçim bölgesi
122	Politics	rotten borough n.	cep ilçe
123	Politics	rotten borough n.	az nüfuslu seçim bölgesi
Technical
124	Technical	rotten rock sand n.	çürük kaya kumu
Chemistry
125	Chemistry	rotten stone n.	tripoli
126	Chemistry	rotten stone n.	gevrek taş
127	Chemistry	rotten stone n.	kırılgan taş
128	Chemistry	rotten stone n.	çürüktaş
129	Chemistry	rotten stone n.	kireçtaşı
130	Chemistry	rotten stone n.	ponza
131	Chemistry	rotten stone n.	sünger taşı
132	Chemistry	rotten stone n.	silisyum içeren gevrek yapılı bir taş
Tobacco
133	Tobacco	rotten leaves n.	çürük yapraklar
History
134	History	rotten borough n.	(1832 reform yasası öncesi) az sayıda seçmeni olan belirli birleşik krallık parlamentosu
Slang
135	Slang	rotten egg n.	bozuk karakterli
136	Slang	rotten egg n.	kötü huylu