seçkin

Significados de "seçkin" en diccionario inglés turco : 63 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	seçkin	distinguished adj.
They need a 'European soul', as a distinguished Spanish professor once said. Seçkin bir İspanyol profesörün bir zamanlar söylediği gibi 'Avrupalı bir ruha' ihtiyaçları vardır. More Sentences
2	Common Usage	seçkin	outstanding adj.
You have been an outstanding representative of this House who has earned the thanks and support of everyone here. Bu Meclis'in seçkin bir temsilcisi oldunuz ve buradaki herkesin teşekkür ve desteğini kazandınız. More Sentences
General
3	General	seçkin	prominent adj.
He felt ill at ease among prominent scholars. Seçkin bilim adamları arasında huzursuz hissetti. More Sentences
4	General	seçkin	exclusive adj.
These people are part of an exclusive group of modern artists. Bu insanlar modern sanatçılardan oluşan seçkin bir grubun parçası. More Sentences
5	General	seçkin	select adj.
The information is not to be given to all Members but to a select and privileged cartel within this Parliament. Bilgiler tüm üyelere değil, bu Parlamento içindeki seçkin ve ayrıcalıklı bir kartele verilecektir. More Sentences
6	General	seçkin	elite adj.
Eugene says he doesn't feel elite enough to join the art club. Eugene, kendisini sanat kulübüne katılacak kadar seçkin hissetmediğini söylüyor. More Sentences
7	General	seçkin	eminent adj.
He is an eminent mechanic who focused on classic automobiles. Kendisi klasik otomobiller üzerine uzmanlaşmış seçkin bir tamircidir. More Sentences
8	General	seçkin	privileged adj.
You're a very privileged person. Sen çok seçkin bir insansın. More Sentences
9	General	seçkin	superior adj.
This 3-star Superior hotel is situated opposite the Hamburg Altona Train Station. Bu 3 yıldızlı seçkin otel, Hamburg Altona Tren İstasyonu'nun karşısında yer almaktadır. More Sentences
10	General	seçkin	tony adj.
The upscale restaurant attracted a tony clientele with its fashionable ambience. Lüks restoran, modaya uygun ambiyansıyla seçkin bir müşteri kitlesini kendine çekmiştir. More Sentences
11	General	seçkin	flower n.
12	General	seçkin	gentleperson n.
13	General	seçkin	excellent adj.
14	General	seçkin	topflight adj.
15	General	seçkin	vintage adj.
16	General	seçkin	preeminent adj.
17	General	seçkin	picked adj.
18	General	seçkin	exquisite adj.
19	General	seçkin	eximious adj.
20	General	seçkin	selected adj.
21	General	seçkin	eligible adj.
22	General	seçkin	choice adj.
23	General	seçkin	top line adj.
24	General	seçkin	top-hole adj.
25	General	seçkin	top-line adj.
26	General	seçkin	well-chosen adj.
27	General	seçkin	braw adj.
28	General	seçkin	premium adj.
29	General	seçkin	pre-eminent adj.
30	General	seçkin	rarefied adj.
31	General	seçkin	distinctive adj.
32	General	seçkin	rarified adj.
33	General	seçkin	unvulgar adj.
34	General	seçkin	major-league adj.
35	General	seçkin	big adj.
36	General	seçkin	laureate adj.
37	General	seçkin	blue-ribbon adj.
38	General	seçkin	brilliant adj.
39	General	seçkin	honorable adj.
40	General	seçkin	gentrified adj.
41	General	seçkin	deinteous adj.
42	General	seçkin	odd [obsolete] adj.
43	General	seçkin	distinct [obsolete] adj.
44	General	seçkin	disting adj.
45	General	seçkin	distingué adj.
46	General	seçkin	distinguée adj.
47	General	seçkin	distinguishable [obsolete] adj.
48	General	seçkin	good adj.
49	General	seçkin	clubby adj.
50	General	seçkin	curious [dialect] adj.
51	General	seçkin	silk-stocking adj.
52	General	seçkin	proud adj.
53	General	seçkin	standout adj.
54	General	seçkin	star adj.
55	General	seçkin	supereminent adj.
56	General	seçkin	fulsome adj.
57	General	seçkin	exc (excellent) abrev.
Colloquial
58	Colloquial	seçkin	top line n.
59	Colloquial	seçkin	whizz-bang adj.
60	Colloquial	seçkin	schmick [australia] adj.
Idioms
61	Idioms	seçkin	ok yah expr.
Law
62	Law	seçkin	learned adj.
Archaic
63	Archaic	seçkin	supravulgar adj.

Significados de "seçkin" con otros términos en diccionario inglés turco: 100 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	seçkin kimse	topper n.
2	General	seçkin kimse	topliner n.
3	General	seçkin kişiler	elite n.
4	General	seçkin şey	flower n.
5	General	seçkin olma	exclusiveness n.
6	General	seçkin sınıf	elite n.
7	General	seçkin ödül	prestigious prize n.
8	General	seçkin ödül	prestigious award n.
9	General	seçkin aileler	elite families n.
10	General	seçkin çevre	coterie n.
11	General	sanatsal, felsefi vb. amaçlarla bir arada olan seçkin topluluk	cénacle n.
12	General	seçkin kimse	top sawyer [uk] n.
13	General	seçkin insanlardan oluşan grup	elect n.
14	General	seçkin kadın	queen n.
15	General	en seçkin yaklaşık on bin kişiden oluşan insan grubu	upper ten thousand n.
16	General	entelektüel veya kültürlü çevrelerde yüksek statüye sahip veya bu çevrelerde nüfuz sahibi olan, seçkin bir gruba mensup kimse	mandarin n.
17	General	seçkin kimseler	hoi polloi n.
18	General	seçkin bir grubun belirli din, ırk, uluslara mensup kişileri gruba kabul etmemek üzere yaptıkları yazısız anlaşma	gentleman's agreement n.
19	General	seçkin bir grubun belirli din, ırk, uluslara mensup olan kişileri gruba kabul etmemek üzere yaptıkları yazısız anlaşma	gentlemen's agreement n.
20	General	seçkin kimse	great mogul n.
21	General	daha büyük bir serginin parçası olan seçkin pul sergisi	court of honor n.
22	General	seçkin kimse	paravant [obsolete] n.
23	General	seçkin kimse	pink n.
24	General	seçkin zürriyet	pedigree n.
25	General	seçkin soy	pedigree n.
26	General	seçkin aile	first family n.
27	General	roma tiyatrosunda seçkin kişilerin oturduğu yarım daire biçimli boşluk	orchestra n.
28	General	seçkin kadın	princess n.
29	General	seçkin kul	predestinate n.
30	General	şehirde ikamet etmeyen seçkin kimselere verilen şehir vatandaşlığı	freedom of the city n.
31	General	seçkin kimse	sockdologer n.
32	General	seçkin kimse	sockdolager n.
33	General	seçkin kimse	socdolager n.
34	General	seçkin kimse	sogdolager n.
35	General	seçkin kimse	sogdoliger n.
36	General	seçkin kimse	sogdologer n.
37	General	seçkin kimse	stickout [us] n.
38	General	üst düzey seçkin kimse	superelite n.
39	General	seçkin hale getirmek	unvulgarize v.
40	General	seçkin olmak	lord v.
41	General	yüksek seçkin	eminent adj.
42	General	daha/en seçkin/kaliteli/güzel/hoş	choicer, choicest adj.
43	General	seçkin olmayan	nonvintage adj.
44	General	aşırı seçkin	ultrararefied adj.
45	General	aşırı seçkin	ultraexclusive adj.
46	General	(kul) seçkin	pre-elect adj.
47	General	üst düzey seçkin kimseye ait veya ilgili	superelite adj.
48	General	üst düzey seçkin kimselere özgü	superelite adj.
49	General	üst düzey seçkin tabakayı yansıtan	superelite adj.
50	General	seçkin olarak	distinguishedly adv.
Phrasals
51	Phrasals	seçkin görünmek	stand off v.
Phrases
52	Phrases	seçkin bir şekilde	as distinguished from expr.
Colloquial
53	Colloquial	seçkin grup	a-team n.
54	Colloquial	seçkin görünümlü	distinguished-looking adj.
55	Colloquial	(bir gruptaki/alandaki) en seçkin kişiler	who's who expr.
Idioms
56	Idioms	seçkin tabaka	cream of the society n.
57	Idioms	seçkin tabaka	upper-crust n.
58	Idioms	seçkin kesim	a breed apart n.
59	Idioms	varlıklı ve seçkin kesim	the culturally advantaged n.
60	Idioms	seçkin özellikler/nitelikler	sterling qualities n.
61	Idioms	liderlik vasıfları olan, seçkin, yetenekli erkek/adam	alpha male n.
62	Idioms	seçkin kimse	a tall poppy n.
63	Idioms	seçkin bir adam	a man among men n.
64	Idioms	seçkin bir kadın	a woman among women n.
65	Idioms	seçkin bir kadın	a woman among women n.
66	Idioms	seçkin bir adam	a man among men n.
67	Idioms	seçkin kimseler	beautiful people n.
68	Idioms	seçkin kimseler	the beautiful people n.
69	Idioms	seçkin sınıftan	culturally advantaged adj.
Formal
70	Formal	(britanya parlamentosunda) askeriye mensubu olması nedeniyle seçkin	gallant adj.
Trade/Economic
71	Trade/Economic	bir kurum tarafından belli bir meseleyi incelemek üzere görevlendirilmiş seçkin kişiler heyeti	eminent persons group n.
Law
72	Law	abd federal soruşturma bürosu'nun kurduğu seçkin bir taktik birliği	hrt (hostage rescue team) abrev.
Politics
73	Politics	2015 sonrası kalkınma gündemi konusunda seçkin kişiler üst düzeyli panel	high-level panel of eminent persons on the post-2015 development agenda n.
74	Politics	seçkin bir grubun yönettiği hükümet	hierarchy n.
Tourism
75	Tourism	dünyanın seçkin destinasyonu	world class destination n.
76	Tourism	avrupalı seçkin destinasyonlar	european destinations of excellence n.
Textile
77	Textile	(seçkin müşteriler için düzenlenen) özel defile	trunk show n.
Chemistry
78	Chemistry	kuzey carolina seçkin kimyager ödülü	north carolina distinguished chemist award n.
Marine Biology
79	Marine Biology	boyuna çizgileri olan seçkin bir av balığı	trumpeter (latris lineata) n.
Astronomy
80	Astronomy	1972'ye kadar seçkin ingiliz gökbilimcilere verilmiş bir fahri unvan	astronomer royal n.
Social Sciences
81	Social Sciences	gruptaki en seçkin, yetenekli veya agresif kimse	alpha n.
82	Social Sciences	seçkin tabakaya ait olma	elitism n.
83	Social Sciences	seçkin sınıf	elite group n.
Education
84	Education	seçkin onur öğrencisi	distinguished honor student n.
Literature
85	Literature	amerikan edebiyatına seçkin katkı madalyası	medal for distinguished contribution to american letters n.
86	Literature	fazlasıyla seçkin	alembicated adj.
History
87	History	seçkin ve zırhlı yunan mızraklı piyadeleri	hoplites n.
88	History	ingilizlerin seçkin hintlilere verdikleri bir unvan	bahadur n.
89	History	seçkin siyasi konsey	great council n.
Religious
90	Religious	seçkin insan topluluğu	elect n.
Military
91	Military	hindistan hükümeti tarafından seçkin askerlere verilen bir ödül	vir chakra n.
92	Military	seçkin askeri hizmet madalyası	distinguished service medal n.
93	Military	seçkin davranış madalyası	distinguished conduct medal n.
Art
94	Art	londra'da yer alan, ingiliz tarihinin seçkin şahsiyetlerinin portrelerini ve fotoğraflarını içeren bir sanat galerisi	national portrait gallery n.
95	Art	özellikle, 16. ve 17. yüzyıldaki ünlü ressamları sembolize eden seçkin ressamlar	the old masters n.
96	Art	rus imparatorluk balesi'nin seçkin baş dansçısına yalnızca birkaç kez verilen bir unvan	prima ballerina assoluta n.
Archaic
97	Archaic	seçkin ve leziz yiyecekler	cates n.
Slang
98	Slang	seçkin bir grubun parçası olarak görülmeyen alelade kimse	mundane n.
Star Wars
99	Star Wars	alderaan genç kızlar için seçkin akademisi	alderaan select academy for young ladies n.
100	Star Wars	mariana'nın seçkin tasarımları ve tahrifatları	mariana's exquisite designs and alterations n.