seriously - Turco Inglés Diccionario
Historia

seriously

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "seriously" en diccionario turco inglés : 12 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
seriously adv. cidden
General
seriously adv. ağır şekilde
seriously adv. ciddi olarak
seriously adv. ağır
seriously adv. ciddi biçimde
seriously adv. ciddi bir şekilde
seriously adv. ciddi ciddi
seriously adv. ciddi ölçüde
seriously adv. samimiyetle
seriously adv. candan
seriously adv. içtenlikle
seriously adv. yürekten

Significados de "seriously" con otros términos en diccionario inglés turco: 47 resultado(s)

Inglés Turco
General
take something seriously n. ciddiye almak
treat something seriously v. işi ciddiye almak
take seriously v. ciddiye almak
take something seriously v. kaale almak
be taken seriously v. kaale alınmak
take somebody seriously v. kaale almak
take up seriously v. benimsemek
be injured seriously v. ağır yara almak
not to take seriously v. alayında olmak
be taken seriously v. ciddiye alınmak
be seriously injured v. ağır yaralanmak
be seriously wounded v. ağır yaralanmak
approach more seriously v. daha ciddi yaklaşmak
approach something more seriously v. daha ciddi yaklaşmak
be seriously injured v. ciddi bir şekilde sakatlanmak
seriously cripple v. ciddi oranda sekteye uğratmak
take it seriously v. ciddiye almak
be seriously ill v. ağır hasta olmak
seriously wounded adj. ağır yaralı
very seriously ill adj. oldukça ağır hasta olan
very seriously ill or injured adj. oldukça ağır hasta veya yaralı olan
not seriously adv. yalandan
Phrases
but seriously, folks expr. şimdi bunları bir kenara/tarafa bırakalım millet
but seriously, folks expr. onu bunu geçelim millet
but seriously, folks expr. neyse, e millet
but seriously, folks expr. neyse, uzatmayayım
Colloquial
ishygddt (I seriously hope you guys don't do this) expr. hangi yıldayız/devirdeyiz?
ishygddt (I seriously hope you guys don't do this) expr. bu devirde hala bunu yapıyor olamazsınız
Idioms
take (someone or something) seriously v. (birini/bir şeyi) ciddiye almak
take (someone or something) seriously v. (birine/bir şeye) ciddiyetle yaklaşmak
take (someone or something) seriously v. (birini/bir şeyi) kale almak
take (someone or something) seriously v. (birine/bir şeye) gereken önemi vermek
Speaking
you don't value me/take me seriously expr. bana değer vermiyorsun
I am seriously offended here expr. cidden rencide olmuş durumdayım
I want to be taken seriously expr. ciddiye alınmak istiyorum
if you want people to take you seriously then act accordingly expr. eğer insanların seni ciddiye almasını istiyorsan ona göre davran
I don't take you seriously expr. seni ciddiye almıyorum
take a joke way too seriously expr. şakayı çok ciddiye almak
Technical
faults which seriously impair n. önemli şekilde etkileyen arıza
Medical
not seriously injured n. yaralanması ciddi olmayan ya da hastaneye yatırılması gerekmeyen bir hastanın tıbbi statüsü
seriously ill n. durumu ağır olan hasta
seriously ill n. durumu ciddi olan hasta
seriously ill or injured n. (acil hasta) ağır hasta veya yaralı
sii (seriously ill or injured) abrev. (acil hasta) ağır hasta veya yaralı
Military
seriously ill n. ağır hasta
seriously wounded adj. ağır yaralı
Modern Slang
afs (always, forever and seriously) expr. daima, ebediyen ve cidden