sporcu - Turco Inglés Diccionario
Historia

sporcu



Significados de "sporcu" en diccionario inglés turco : 14 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
sporcu sportsman n.
sporcu athlete n.
General
sporcu player n.
sporcu sportswoman n.
sporcu sporter n.
sporcu sportsperson n.
sporcu kemp n.
sporcu athletic adj.
sporcu sportive adj.
Colloquial
sporcu jockstrapper n.
sporcu ballhead n.
Sport
sporcu athlete n.
Slang
sporcu baller n.
sporcu jock n.

Significados de "sporcu" con otros términos en diccionario inglés turco: 158 resultado(s)

Turco Inglés
General
dolaplı sporcu odası locker room n.
amatör olarak sınıflandırılan fakat profesyonel sporcular gibi davranan ya da spordan para kazanan sporcu shamateur n.
seçmelere katılan sporcu trialist n.
sporcu olmayan kişi nonathlete n.
sağlıklı sporcu healthy athlete n.
sporcu girişi athletes entry n.
olimpiyat madalyası kazanan sporcu olympic medallist n.
olimpiyat madalyası kazanan sporcu olympic medalist n.
olimpiyat madalyası kazanmış sporcu olympic medalist n.
olimpiyat madalyası kazanmış sporcu olympic medallist n.
milli sporcu national athlete n.
sporcu kartı card n.
ismi henüz halk tarafından bilinmeyen sporcu, oyuncu, vb. no-name n.
şampiyon sporcu kemp n.
(iskoçya ve kuzey ingiltere'de) iki sporcu arasındaki müsabaka kemp n.
sert vurmasıyla ünlü sporcu biffer n.
(sporcu gibi) kondisyonu, başarısı veya yeteneği şüpheli olan kimse question mark n.
sporcu dizliği horse n.
sporcu ahlakından yoksun kimse mucker n.
iyi sporcu niteliklerinden yoksun kimse mucker n.
geçimini sağdan soldan karşılayan amatör sporcu bum n.
üniversitenin yıldız takımında yarışabilme süresini uzatmak için okula ilk yılın ortasında kaydolan sporcu grayshirt n.
güçlü sporcu hearty n.
üstün sporcu flash n.
hafızalara kazınan sporcu phenom n.
efsanevi sporcu phenom n.
başarılı genç sporcu phenom n.
küçük sporcu sportling n.
sporcu cüce sportling n.
sporcu sütyeni sports bra n.
sporcu kapak sports cap n.
sporcu tip şişe kapağı sports cap n.
(erkekler için) sporcu atleti sports shirt n.
sırık kullanan sporcu sticker n.
profesyonel sporcu superagent n.
formunu korumamış (sporcu) soft adj.
Colloquial
üst lige çağrılan sporcu call-up n.
üst lige alınan sporcu call-up n.
üst lige çıkarılan sporcu call-up n.
şovmen sporcu hot dog n.
başarılı sporcu heavy hitter n.
skorları yüksek sporcu/beysbolcu heavy hitter n.
hızlı bisiklet süren, koşan, yüzen sporcu/atlet speed merchant n.
hızlı sporcu/atlet speed merchant n.
rüzgar gibi atlet/sporcu speed merchant n.
plansız olarak takıma katılan sporcu walk-on n.
üst lige çağrılan sporcu call-up n.
üst lige alınan sporcu call-up n.
üst lige çıkarılan sporcu call-up n.
deplasmanda oynayan sporcu import [canada] n.
kibirli sporcu superbrat n.
Idioms
yarışı sürpriz biçimde kazanmış sporcu a dark horse n.
çok iyi performans göstermek/sergilemek (sporcu) play a blinder v.
(sporcu) ilk oyuna çıkacaklar arasında olmak get a start v.
(sporcu) ana kadroda olmak get a start v.
(sporcu) ilk oyuna çıkacaklar arasında olmak get the start v.
(sporcu) ana kadroda olmak get the start v.
Computer
e-sporcu e-athlete n.
elektronik sporcu e-athlete n.
Textile
sporcu çorabı tube sock [us] n.
Medical
sporcu kasığı athlete's groin n.
sporcu kasığı sportsman's groin n.
sporcu kasığı soft groin n.
Education
oxford veya cambridge üniversitelerinde ikincil bir sporda okulu temsil eden sporcu half-blue n.
oxford veya cambridge üniversitesi'ni temsil eden sporcu blue n.
Sport
sözleşmesi devam eden bir sporcu ile bir başka kulübün temasa geçmesi tapping up n.
(boks vb. şampiyonalar için) iddialı sporcu challenger n.
yeteneklerinin geliştirilmesi amacıyla müsabakalardan bir sezon uzak tutulan sporcu redshirt n.
müsabakaların çoğunluğunda yer alan sporcu regular n.
profesyonel koşucu olarak antrenman yapmayan sporcu nonrunner n.
henüz büyük bir ödül kazanmamış acemi sporcu novice n.
unvan sahibi sporcu title-holder n.
amerikalı sporcu all-american n.
abd otoritelerine göre en iyi sporcu/takım all-american n.
amerikalı sporcu all-america n.
abd otoritelerine göre en iyi sporcu/takım all-america n.
atlet (sporcu) athlete n.
çok dayanıklı sporcu ironman n.
çeyrek millik koşularda yarışan sporcu quarter miler n.
çok yönlü sporcu all round sportsman n.
finale kalan sporcu finalist n.
gerektiğinde bir başka sporcunun yerine geçebilecek olan sporcu alternate n.
herhangi bir kulübe bağlı olmayan sporcu free agent n.
madalya kazanan sporcu medallist n.
madalya kazanan sporcu medalist n.
rafting yapan sporcu rafter n.
rakibe faul aldırmak için kendini atmayı adet haline getirmiş sporcu flopper n.
seçilen sporcu qualifier n.
sporcu çamaşırı jockstrap n.
sporcu içeceği sports drink n.
sporcu ürünleri sporting goods n.
şansı kötü giden sporcu snakebit n.
sporcu çamaşırı jock n.
sporcu çamaşırı athletic supporter n.
sporcu çamaşırı strap n.
sporcu çamaşırı jock strap n.
sporcu yiyeceği athlete food n.
sporcu çamaşırı supporter n.
yarışmayı kaybeden sporcu also ran n.
yarışta arkada kalmış sporcu back marker n.
yarışmayı bitiren sporcu finisher n.
bayrak veya halat çekme yarışında en sondaki erkek sporcu anchorman n.
bayrak veya halat çekme yarışında en sondaki kadın sporcu anchorwoman n.
üniversitenin birinci ve ikinci sınıf öğretim programını uygulayan iki senelik okuldaki sporcu juco n.
(sörf, uçurtma sörfü, su kayağı gibi sporlarda) tekniği zayıf ve az becerikli sporcu kook n.
doping yapan sporcu doper n.
madalya kazanan sporcu medal-winner n.
madalya kazanan sporcu medal-holder n.
tavırlarıyla takımın birliğini bozan sporcu headcase n.
genellikle plastikle güçlendirilmiş sporcu koruma ekipmanı box [uk] n.
genellikle plastikle güçlendirilmiş sporcu koruma ekipmanı cup n.
istikrarlı performans sergileyen sporcu horse n.
iki ayağın paralel vaziyette tutturulduğu tek ve düz kayakla kayan sporcu monoskier n.
hafif ağır sıklette yarışan sporcu light heavyweight n.
bir spor kulübünden diğerine ödünç verilen sporcu loanee n.
gezici sporcu grubu circus n.
yorumculuk veya spikerlik yapan ünlü sporcu colour commentator n.
rakibini köşeye sıkıştırmaya çalışan sporcu cutie n.
rakibine üstünlük sağlamaya çalışan sporcu cutie n.
maça çıkmaya uygun olmayan sporcu doubtful n.
paralimpik sporcu paralympian n.
sırıkla atlayan sporcu pole jumper n.
çocuk sporcu peewee [us] n.
çocuk liginde oynayan sporcu peewee [us] n.
minikler liginde oynayan sporcu peewee [us] n.
amatör sporcu corinthian n.
yalandan sakatlanan sporcu diver n.
vasat düzeyde üstün olup üst düzey rakiplerini yenemeyen sporcu flat-track bully n.
sinek sıklet sporcu flyweight n.
yarış öncesi pisti kayan sporcu forerunner n.
sporcu taraması screen n.
yarı amatör sporcu semiamateur n.
yarı profesyonel sporcu semipro n.
yarı zamanlı ödeme alan sporcu semipro n.
iyi atış yapan sporcu shotmaker n.
isabetli atışlar yapan sporcu shotmaker n.
transfer edilen sporcu signing n.
başarı istatistiklerine göre düzenlenen sporcu listesi standings n.
yedek sporcu substitute n.
en iyi sporcu superathlete n.
üstün başarılı sporcu superathlete n.
(sporcu) sezonu kapatmak end the season v.
(sporcu) sezonu kapamak end the season v.
(sporcu) sezonu kapamak close the season v.
(sporcu) sezonu kapatmak close the season v.
seçme sistemiyle profesyonel takımda oynamak için (sporcu) seçmek draft [us] v.
(sporcu) baskı ve stres hissetmek press v.
(sporcu veya oyuncuyu) değerlendirmek amacıyla gözlemlemek scout v.
abd'de en iyi amatör sporcu seçilen all-american adj.
başarılı olamayacağı düşünülen (sporcu) unfancied adj.
paralimpik sporcu ile ilgili paralympian adj.
(sporcu veya hayvan) belirli sıklette olan fine adj.
Football
(sporcu) milli takıma seçilme cap n.
Art
(anıt heykeli/antik yunan sporcu heykelleri) sabit stilli iconical adj.
Mythology
sporcu ve denizcilerin hamisi olarak görülen kastor ve polluks adlı ikizler dioscuri n.
Slang
doping kullanan sporcu juicer n.
doping yapan sporcu juicer n.
doping kullanan/yapan sporcu juicer n.