yukarı doğru - Turco Inglés Diccionario
Historia

yukarı doğru



Significados de "yukarı doğru" en diccionario inglés turco : 3 resultado(s)

Turco Inglés
General
yukarı doğru upward adv.
yukarı doğru oop [dialect] adv.
Technical
yukarı doğru upward adv.

Significados de "yukarı doğru" con otros términos en diccionario inglés turco: 171 resultado(s)

Turco Inglés
General
yukarı doğru göç ascent n.
kaya üzerinde yukarı doğru yükselen dar ve derin oluk chimbly n.
yukarı doğru kuyruk çekme (yazı) upstroke n.
insanların yüksek bir yerden aşağıya doğru atladıkları ve esnek bir halatla yukarı çekildikleri bir etkinlik bungee jumping n.
yukarı (doğru olan) hava akımı upwash n.
yaklaşan havanın yukarı doğru hareketi upwash n.
uzun, arkadan yukarı doğru kavis yapan bisiklet koltuğu banana seat n.
sağ kolunu yukarı kaldırıp elini ileri doğru uzatarak verilen selam sieg heil n.
yukarı doğru büyüyen şeyler upgrowings n.
yukarı doğru olan akış upgush n.
at nalındaki yukarı doğru çıkıntı beak n.
yukarı doğru v şeklini alan ip merdiven haul-up n.
yukarı doğru hareket heave n.
alından yukarı doğru taranmış saç roach n.
şakaktan yukarı doğru taranmış saç roach n.
deniz uçağının arkaya ve yukarı doğru attırdığı su tabakası roach n.
yukarı doğru eğim cock n.
at nalının önü veya yanındaki yukarı doğru çıkıntı clip n.
yukarı doğru esneme pull n.
yukarı doğru tırmanışta geriye kaymayı önlemesi için kayağın altına takılan fok kürkünden veya daha kaba kürkten yapılmış bant sealskin n.
yukarı doğru uçuş soar n.
yukarı doğru büyümek grow upward v.
eyerin önünden yukarı doğru uzanan tutamak saddlebow v.
yukarı doğru akmak upflow v.
yukarı doğru ateş etmek fire high v.
ayağını yukarı doğru çekmek lift up one's foot v.
nehirden yukarı doğru gitmek sail up a river v.
sokaktan yukarı doğru yürümek walk up the street v.
yukarı doğru eğimlenmek ascend v.
ileri ve yukarı doğru mücadele etmek ert [dialect] [uk] v.
yukarı doğru eğrilmek upcurve v.
yukarı doğru bükülmek upcurve v.
yukarı doğru akmak upgush v.
yukarı doğru yuvarlanmak uproll v.
yukarı doğru süpürmek upsweep v.
yukarı doğru taramak upsweep v.
yukarı doğru kıvrılmak upsweep v.
yukarı doğru hareket etmek upswing v.
yukarı doğru sallamak upswing v.
yukarı doğru kıvırmak revolute v.
hızla yukarı doğru uçmak rocket v.
yukarı doğru kısaltmak flanch v.
yukarı doğru tırmanmak sprackle [scotland] v.
yukarı doğru güçlükle tırmanmak sprackle [scotland] v.
yukarı doğru kıvrılan assurgent adj.
yukarı doğru eğimli sloping upward adj.
yukarı aşağı doğru eğilmiş (yaprak) reflexed adj.
yukarı aşağı doğru bükülmüş reflexed adj.
yukarı doğru eğimli acclive [obsolete] adj.
yukarı doğru eğimli acclivitous adj.
yukarı doğru eğimli acclivous adj.
her zaman yukarı doğru excelsior adj.
yukarı doğru uzayan jutting adj.
yukarı doğru uzanan high adj.
aşağı yukarı doğru rightish adj.
yukarı doğru çıkıntı yapan outstanding adj.
ırmağın yukarı kısmına doğru upstream adv.
doğru tarafı yukarı bakacak şekilde right-side-up adv.
Phrasals
yukarı doğru taşımak carry up v.
birini yukarı doğru çekmek push someone up v.
yukarı doğru kaldırmak lift up v.
yukarı doğru uzanmak slope up (to something) v.
yukarı doğru kaldırmak raise upward v.
yukarı doğru kaldırmak push up on v.
yukarı doğru gitmek/seyahat etmek drive up v.
birini yukarı doğru götürmek drive up v.
yukarı doğru yol göstermek lead up v.
yukarı doğru yönlendirmek lead up v.
birine bir şeyden yukarı doğru yol göstermek lead someone up something v.
birine yukarı doğru rehberlik etmek lead someone up something v.
yukarı doğru kaldırmak raise up v.
yukarı doğru dönerek çıkmak twist up v.
(bir şeyden) yukarı doğru kendini göstermek rise out of (something) v.
(bir şeyden) yukarı doğru uzamak/yükselmek rise out of (something) v.
(birini/bir şeyi) yukarı doğru itmek push up on (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) yukarı doğru kaldırmak push up on (someone or something) v.
yukarı doğru bir şey salmak belch something up v.
kelini örtmek için kafanın yanındaki saçları yukarı doğru taramak comb over v.
(bir şeyden/birinden) yukarı doğru uzanmak/çıkmak thrust up through (something) v.
Phrases
doğru tarafı yukarı bakacak şekilde right side up adv.
Colloquial
(boks) başı sağa sola ve aşağı yukarı doğru hareket ettirerek darbeden kaçınmak bob and weave v.
yukarı doğru hareket etmek head north v.
ön yüzü yukarı doğru face up adj.
Idioms
yukarı doğru bir meyil rising tide [cliché] n.
yukarı doğru bir dalgalanma rising tide [cliché] n.
nehirden yukarı doğru gitmek sail up the river v.
Trade/Economic
yukarı doğru hareket uptick n.
Technical
silindir içindeki pistonun yukarı doğru yaptığı hareket upstroke n.
yukarı doğru hareket upward motion n.
yukarı doğru devinim upward motion n.
yukarı doğru akım upward percolation n.
yukarı doğru çıkma eğilmesi upward cantilever deflection n.
yukarı doğru kalkma rising n.
yukarı doğru uyumluluk upward compatibility n.
yukarı doğru uyarlık upward compatibility n.
yukarı doğru akım upward flow n.
metal bir parçanın haddelenirken yukarı doğru kıvrılma eğilimi overdraft n.
(boynuzu yukarı doğru çıkık) örs snarl n.
Computer
yukarı doğru uyarlık upward compatibility n.
sağ yukarı doğru soyarak strips right up expr.
yukarı doğru diz line up expr.
yukarı doğru sırala sortup expr.
Textile
omuza doğru dışarı ve yukarı doğru çıkan bir yaka türü peak lapels n.
Architecture
(özellikle yapı temellerinde) yukarı doğru içbükey kemer invert n.
Construction
çatı elemanının yukarı doğru yer değiştirmesi buckle n.
Woodworking
yukarı doğru enine kesen tek bıçaklı testere makinesi single blade up-cutting cross-cut sawing machine n.
Automotive
arka camı bagaj çıkıntısına doğru eğilen ve bagaj kapağı arka cam ile birlikte yukarı açılan otomobil tipi liftback n.
pistonun yukarı doğru hareketi upward piston stroke n.
Marine
yukarı doğru akıntı oluşturmak için yapılan yapı upwelling producing structure n.
yukarı doğru akıntı upwelling n.
geminin pruvasının seyir halindeyken su damlacıklarını kenara iten yukarı ve dışa doğru kıvrılan kısmı flare n.
(geminin baş veya kıç tarafına yakın bulunan borda kaplamasının kenarı) yukarı doğru kıvrılmak sny v.
(gemi omurgası) yukarı doğru kavislenmiş camberkeeled adj.
Medical
uzuvdan yukarı veya aşağı doğru eğik bağlanan bir bandaj oblique bandage n.
her iki yarım kürenin yan yüzeyinde yukarı doğru uzanan beyin fisürü rolando's fissure n.
her iki yarım kürenin yan yüzeyinde yukarı doğru uzanan beyin fisürü central sulcus n.
her iki yarım kürenin yan yüzeyinde yukarı doğru uzanan beyin fisürü fissure of rolando n.
her iki yarım kürenin yan yüzeyinde yukarı doğru uzanan beyin fisürü sulcus centralis n.
yukarı doğru regüle etmek upregulate v.
Anatomy
kürek kemiğini omurgaya ve hafifçe yukarı doğru çeken kas rhomboid minor muscle n.
kürek kemiğini omurgaya ve hafifçe yukarı doğru çeken kas lesser rhomboid muscle n.
boyundan yukarı doğru çıkarak dış ve iç karotid arterlere bölünen ana karotis arter common carotid n.
Psychology
yukarı doğru düzenleme upregulation n.
Pathology
gözün yukarı doğru döndüğü bir şaşılık biçimi anoöpsia n.
gözün yukarı doğru döndüğü bir şaşılık biçimi anoöpsia n.
gözün yukarı doğru döndüğü bir şaşılık biçimi anopsia n.
gözün yukarı doğru döndüğü bir şaşılık biçimi anopsy n.
Math
aşağıdan yukarı doğru ascending order adv.
Statistics
yukarı doğru yanlılık upward bias n.
Marine Biology
teleskop akvaryum balığının gözbebekleri yukarı doğru bakan bir varyetesi celestial telescope n.
üst ve alt bölümleri tıpatıp veya çok benzer olup omurgası uca kadar uzanan ve yukarı doğru kıvrılmayan (kuyruk yüzgeci) diphycercal adj.
kuyruk yüzgecinin üst ve alt bölümleri tıpatıp veya çok benzer olup omurgası uca kadar uzanan ve yukarı doğru kıvrılmayan diphycercal adj.
Zoology
gagası yukarı doğru olan recurviroster n.
gagası yukarı doğru olan recurvirostral adj.
Botanic
bataklıkta yetişen ağaçların köklerinden yukarı doğru çıkıntı yapan dikey ve genelde konik olan odunsu yapı knee n.
bataklık servisinin köklerinden yukarı doğru çıkıntı yapan içi boş yuvarlak yumrular knee n.
yukarı doğru büyümek upspear v.
merkez etrafında soldan sağa sarmal olarak yukarı doğru kıvrılan (bitki parçası) dextrorse adj.
merkez etrafında soldan sağa sarmal olarak yukarı doğru kıvrılan (bitki parçası) dextrorsal adj.
Breeding
(tazı gibi köpek ırklarında) kaburgaların arkasındaki kısmın yukarı doğru yaptığı keskin eğri tuck-up n.
Linguistics
dil ucunun dilin alt yüzeyi damağa değene dek yukarı ve geriye doğru kıvrılması sonucu üretilen retroflex adj.
dil ucunun dilin alt yüzeyi damağa değene dek yukarı ve geriye doğru kıvrılması sonucu üretilen retroflexed adj.
Archaeology
tünelde yukarı doğru yapılan bir kazı breakup n.
Geography
karasal ya da denizel alanların büyük ölçekli aşağı yukarı doğru hareketi epirogeny n.
karasal ya da denizel alanların büyük ölçekli aşağı yukarı doğru hareketi epeirogeny n.
karasal ya da denizel alanların büyük ölçekli aşağı yukarı doğru hareketi epeirogenesis n.
yerkabuğunun yukarı doğru yaptığı büyük bükülme geanticlinal n.
yerkabuğunun yukarı doğru yaptığı büyük bükülme geoanticline n.
yukarı doğru giden upgrade adj.
kolları akıntının yukarı yönüne doğru dar açıyla birleşen (akarsu) barbed adj.
akıntının yukarı yönüne doğru dar açıyla birleşmiş akarsulardan meydana gelen barbed adj.
Meteorology
atmosferik özelliklerin dikey olarak (özellikle yukarı doğru) taşınması convection n.
Geology
yukarı doğru kapanan yay-biçimli kayaç yapısı antiform n.
Sport
bacaklarla yukarı ve aşağı doğru yapılan bir yüzme hareketi thrash n.
bacaklarla yukarı ve aşağı doğru yapılan bir yüzme hareketi thresh n.
hem ön hem de arka uçları hafifçe yukarı doğru eğimli olan kar kayağı twin-tip skis n.
hem ön hem de arka uçları hafifçe yukarı doğru eğimli olan kar kayağı twin tips n.
paralel barların ucunda yapılan, kişinin çenesi barların hizasına gelecek kadar kollarını büktüğü ve sonrasında düzleştirip kendini yukarı doğru kaldırdığı bir jimnastik egzersizi dip n.
(topu) yukarı doğru atmak loft v.
(topa) yukarı doğru vurmak loft v.
paralel barların ucunda, çeneyi barların hizasına gelecek kadar kolları büktükten sonra düzleştirip kendini yukarı doğru kaldırmak dip v.
(krikette) yukarı doğru vurulan (top) uppish adj.
(krikette top) yukarı doğru uppishly adv.
Weight Lifting
sırt üstü yatarken kollarla yukarı doğru ağırlık kaldırmak bench-press v.
Music
çan ileri geri sallandıkça çan ipinin yukarı doğru hareketi backstroke n.
Archaic
yukarı doğru hareket etmek aspire v.
Ornithology
yaralı av kuşunun yukarı doğru uçuşu tower n.
Slang
kenarları yukarı doğru kıvrık bir şapka çeşidi scraper n.
birinin donunu (iç çamaşırını) yukarı doğru çekmek give someone a wedgie v.
birinin külotunu yukarı doğru çekmek give someone a wedgie v.
Aeronautics
iç kısmı yukarı doğru eğimli, dış kısmı daha uzun ve yatay olan (hava aracı kanadı) gull-wing adj.