|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
General |
|
1 |
General |
bir emir gibi yapılan istek |
demand n.
|
|
2 |
General |
ulaşım yolu trafiğinin yavaşlatılması amacıyla yapılan tümsek gibi engeller |
traffic calming n.
|
|
3 |
General |
otobüs gibi taşıtlarda bulunan ve yapılan hızı, duraklamaların süresini ve sürücünün ne kadar direks |
tachograph n.
|
|
4 |
General |
(dalga geçmek veya karşıdakine katılmama gibi durumları ifade etmek veya konuşmanın bir yerine dikkat çekmek için) ellerle havada yapılan tırnak işareti |
air quote n.
|
|
5 |
General |
koşu bandı vb gibi aletler üzerinde yapılan koşu |
run in place n.
|
|
6 |
General |
koşu bandı vb gibi aletler üzerinde yapılan yürüyüş |
jog in place n.
|
|
7 |
General |
hamilelik vb. gibi nedenlerle yapılan mecburi evlilik |
forced wedding n.
|
|
8 |
General |
(özellikle bira gibi) evde yapılan içki |
homebrew n.
|
|
9 |
General |
(özellikle bira gibi) evde yapılan içki |
home brew n.
|
|
10 |
General |
altın, gümüş veya bakır gibi metallerden yapılan madeni para |
billon n.
|
|
11 |
General |
açık havada yapılan parti, kabul töreni veya sergi gibi organizasyonlar için kurulan büyük bir çadır |
markee n.
|
|
12 |
General |
süpürür gibi yapılan el hareketi |
brush n.
|
|
13 |
General |
(özellikle kaçak getirilmiş gibi yapılan ucuz ve gösterişli mallar satan) seyyar satıcı |
dudder [dated] [uk] n.
|
|
14 |
General |
fildişi, deniz kabuğu gibi malzemelerden yapılan süs |
scrimshander n.
|
|
15 |
General |
fildişi, deniz kabuğu gibi malzemelerden yapılan süs |
skrimshander n.
|
|
16 |
General |
fildişi, deniz kabuğu gibi malzemelerden yapılan oyma süs |
scrimshandy n.
|
|
17 |
General |
doğal akışın parçasıymış gibi yapılan geçiş |
segue n.
|
|
18 |
General |
robot gibi yapılan konuşma |
singsong n.
|
|
19 |
General |
daha önceden yapılan birşeyi temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp öne sürmek |
wheel out v.
|
|
|
20 |
General |
beden ve ruh sağlığını korumak ve iyileştirmek amacıyla yapılan fizik tedavi/egzersiz gibi yöntemler |
bodywork v.
|
|
21 |
General |
makine gibi düşünmeden otomatik olarak yapılan |
automatonlike adj.
|
|
22 |
General |
makine gibi düşünmeden otomatik olarak yapılan |
machinelike adj.
|
|
23 |
General |
makine gibi düşünmeden otomatik olarak yapılan |
robotic adj.
|
|
24 |
General |
masada yapılan (büro, sınıf gibi mekanlarda) |
desk adj.
|
|
25 |
General |
havadaymış gibi hızlıca yapılan |
flying adj.
|
|
Proverb |
|
26 |
Proverb |
eskiden yapılan hatalar/düşüncesizlikler insanı gölgesi gibi takip eder |
old sins have long shadows
|
|
Colloquial |
|
27 |
Colloquial |
dudaklarını uzatarak öpecek gibi yapılan davetkar mimikler |
kissy face n.
|
|
Idioms |
|
28 |
Idioms |
hamilelik gibi nedenlerle yapılan mecburi evlilik |
shotgun marriage n.
|
|
29 |
Idioms |
hamilelik gibi nedenlerle yapılan mecburi evlilik |
shotgun wedding n.
|
|
30 |
Idioms |
hamilelik gibi nedenlerle yapılan mecburi evlilik |
a shotgun wedding [old-fashioned] n.
|
|
31 |
Idioms |
hamilelik gibi nedenlerle yapılan mecburi evlilik |
a shotgun marriage [old-fashioned] n.
|
|
Trade/Economic |
|
32 |
Trade/Economic |
yıllık tahsisat gibi sebeplerle toprak gelirlerinden yapılan kesinti ve ödeme |
reprise n.
|
|
Law |
|
33 |
Law |
bir kimsenin evine girip zor kullanmak veya darp gibi başka suçlarla birlikte yapılan hırsızlık suçu |
mixed larceny n.
|
|
34 |
Law |
bir kimsenin evine girip zor kullanmak gibi başka suçlarla birlikte yapılan hırsızlık |
compound larceny n.
|
|
35 |
Law |
konut derneği gibi devlet onaylı bir makam ile kiracı arasında yapılan anlaşma |
assured tenancy [brit] n.
|
|
36 |
Law |
yalan beyan gibi sebeplerle tanığın yetkisiz kılınması veya kabul edilmemesi gerektiğini ortaya koymak adına yapılan işlem |
reprobator n.
|
|
Politics |
|
37 |
Politics |
(parlamenter sistemde) tasarı, önerge gibi meseleler üzerine yapılan tartışmaları sona erdirmek |
guillotine v.
|
|
Tourism |
|
38 |
Tourism |
çiftlik gibi bir yerde hem çalışıp hem tatil yapılan konaklama |
haycation n.
|
|
Technical |
|
39 |
Technical |
delme, kesme gibi makinelerde yapılan işin boyutunu sınırlayan derin boşluk |
throat n.
|
|
|
40 |
Technical |
piston gibi parçalara yapılan iç soğutma |
bore cooling n.
|
|
41 |
Technical |
tuz gibi maddelere yapılan kavurma işlemi |
decrepitation n.
|
|
42 |
Technical |
yumruk veya kafa gibi vücudun bir kısmı ile veya çekiç gibi bir alet yardımıyla yapılan güçlü darbe |
louk n.
|
|
Computer |
|
43 |
Computer |
yapay zekayla yapılan ve biri gerçekten o videoda varmış gibi gösterilen video |
deepfake n.
|
|
Textile |
|
44 |
Textile |
merinos yünü gibi ince yünden yapılan yumuşak ve hafif kumaş |
merino n.
|
|
Woodworking |
|
45 |
Woodworking |
ahşap üzerine kaplumbağa kabuğu ya da pirinç gibi metallerden yapılan kakma |
boullework n.
|
|
Furniture |
|
46 |
Furniture |
ahşap üzerine kaplumbağa kabuğu ya da pirinç gibi metallerden yapılan kakma |
buhlwork n.
|
|
Aeronautic |
|
47 |
Aeronautic |
uçak motoru üzerinde bulunan, motoru çevreleyen, motor imalatçısı tarafından değil uçak üreticisi tarafından kurulumu yapılan, hidrolik pompa, yağlama sistemleri, yangın söndürme sistemleri vb. gibi sistemlerin adı |
engine buildup n.
|
|
Medical |
|
48 |
Medical |
fiber optik endoskop gibi ışıklı bir alet kullanılarak yapılan bir eklem inceleme yöntemi |
arthroscopy n.
|
|
49 |
Medical |
fıtık gibi vücut kusurlarına yapılan cerrahi müdahalelerde kullanılan esnek ve ince bir ağ |
mesh n.
|
|
Printing |
|
50 |
Printing |
bitki, hayvan, kaya gibi doğal oluşumları kullanarak yapılan baskı işlemi |
nature printing n.
|
|
Food Engineering |
|
51 |
Food Engineering |
meyve, kuru yemiş gibi gıdalardan yapılan ezme |
butter n.
|
|
Gastronomy |
|
52 |
Gastronomy |
yumurta sarısı şarap ve hardal veya karabiber gibi tuzlu çeşni kullanılarak yapılan bir tür sos |
sabayon n.
|
|
53 |
Gastronomy |
baharat, meyve gibi malzemelerle tatlandırılan yoğurt ve sudan yapılan bir içecek |
lassi n.
|
|
54 |
Gastronomy |
kıyılmış lahana ile doldurulup sonrasına turşu yapılan dolmalık biber gibi bir sebze |
mango n.
|
|
55 |
Gastronomy |
özellikle buğday ve çavdar gibi çeşitli tahılların unu veya bu tahıllardan yapılan yemek |
maslin [uk] n.
|
|
56 |
Gastronomy |
kabartma tozu gibi kabartıcılarla yapılan ve mayalanma süresi olmayan ekmek |
quick bread n.
|
|
57 |
Gastronomy |
su, bal, maya gibi malzemelerden yapılan fermente edilmiş bir içki |
meath [obsolete] n.
|
|
58 |
Gastronomy |
marul, roka, hindiba gibi taze ve yeşil yapraklı sebzelerle yapılan salata |
mesclun n.
|
|
59 |
Gastronomy |
domates, ketçap, meyve sosu, sarımsak, baharat gibi malzemelerle yapılan mayhoş bir sos |
monkeygland sauce [south africa] n.
|
|
60 |
Gastronomy |
özellikle milföy hamurundan yapılan ve krema, meyve gibi dolgular içeren hamur işi |
french pastry n.
|
|
Botanic |
|
61 |
Botanic |
mate bitkisinin kurumuş yapraklarından ve filizlerinden yapılan, çay ve kahve gibi uyarıcı özelliği bulunan güney amerika menşeli aromatik bir içecek |
matte n.
|
|
Fishery |
|
62 |
Fishery |
balıkların baraj, bent gibi yapay oluşumların arasından geçebilmesi için yapılan geçitler |
ladder n.
|
|
Linguistics |
|
63 |
Linguistics |
(galce gibi bazı renk tonları arasında ayrım yapmayan dillerden yapılan çevirilerde) yeşil veya mavi |
grue adj.
|
|
Military |
|
64 |
Military |
sel, yangın gibi durumlardan sonra yapılan temizleme operasyonu |
mop-up n.
|
|
Sport |
|
65 |
Sport |
buz pateni ve kayak gibi buz ve kar üstünde yapılan sporlar |
winter sports n.
|
|
66 |
Sport |
kaykay gibi spor dallarında tahtanın bir ucunun havaya kaldırılması şeklinde yapılan manevra |
manual n.
|
|
67 |
Sport |
(rüzgar sörfü gibi) kokpitsiz teknede yapılan yelken sporu |
boardsailing n.
|
|
68 |
Sport |
(beyzbol gibi oyunlarda) yapılan hata |
miscue n.
|
|
69 |
Sport |
(tenis gibi sporlarda) topun gidişini yukardan aşağı doğru yapılan vuruşla kesme |
overcut n.
|
|
70 |
Sport |
(tenis gibi sporlarda) yukardan aşağı doğru yapılan vuruş |
overhand n.
|
|
71 |
Sport |
kriket gibi oyunlarda kolu omuz hizasının üzerine kaldırarak yapılan (atış) |
over-arm adj.
|
|
Art |
|
72 |
Art |
varlıkların doğadaki görünüşlerinin kalem veya fırça gibi araçlarla kağıt üzerinde yapılan biçimleri |
duty n.
|
|
73 |
Art |
taş, toprak, kum gibi doğal malzemelerle yapılan sanat |
earth art n.
|
|
74 |
Art |
kiliseye adak olarak yapılan tablo, resim gibi profesyonel olmayan sanat eserlerine verilen ad |
ex voto n.
|
|
75 |
Art |
galop gibi bazı danslarda yapılan bir hareket |
glissade n.
|
|
76 |
Art |
telkari gibi yapılan |
filagree adj.
|
|
77 |
Art |
telkari gibi yapılan |
fillagree adj.
|
|
Music |
|
78 |
Music |
tek kolu tüfek gibi havaya kaldırırken başı diğer kola gömerek yapılan bir dans hareketi |
dab n.
|
|
Painting |
|
79 |
Painting |
kuru sıva üzerine yapılan boyama sanatındaki gibi boyanmış |
al secco adj.
|
|
|
80 |
Painting |
kuru sıva üzerine yapılan boyama sanatındaki gibi |
al secco adv.
|
|
Slang |
|
81 |
Slang |
hapishane gibi yerlerde tecavüzcülere ve tacizcilere yapılan saldırılar |
nonce-bashing n.
|
|
Modern Slang |
|
82 |
Modern Slang |
sadece yıl dönümü, doğum günü, yılbaşı gibi özel günlerde yapılan seks |
abc sex n.
|
|
83 |
Modern Slang |
iğrenç/külahıma anlat/sikimde değil gibi anlamlara gelen ve havada yapılan otuzbir çekme hareketi taklidi |
air masturbation n.
|
|
84 |
Modern Slang |
iğrenç/külahıma anlat/sikimde değil gibi anlamlara gelen ve otuzbir çekme hareketiyle beraber gözleri devirerek yapılan bir el hareketi |
air jerk n.
|
|
85 |
Modern Slang |
çöp torbası, streç film, bant, abajur, karton kutu gibi şeylerden yapılan kıyafetlerim giyildiği parti |
abc party (anything but clothes party) n.
|
|
86 |
Modern Slang |
tiktok'ta amerikalılar'ın asya kültürünü fetişleştirerek estetik bir içerik olarak yorumlaması gibi amerikan marketlerine gidip amerikan atıştırmalıklarıyla romantik bir müzikle yapılan hicivli bir video akımı |
americacore n.
|
|