alert - Turc Anglais Dictionnaire

alert

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "alert" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 31 résultat(s)

Anglais Turc
General
alert n. tetikte olma
You must be ever alert for the whispers of your Soul and Higher Self.
Ruhunuzun ve Yüksek Benliğinizin fısıltıları için her zaman tetikte olmalısınız.

More Sentences
alert n. uyarı
This communication is dated 25 November, but only today, nearly four weeks later, is there an early alert.
Bu iletişim 25 Kasım tarihlidir, ancak ancak bugün, yaklaşık dört hafta sonra erken bir uyarı yapılmıştır.

More Sentences
alert n. alarm
A flood alert was issued this afternoon.
Bu öğleden sonra bir sel alarmı verildi.

More Sentences
alert v. ikaz etmek
Potential employees should be alerted to the potential dangers of the job.
Potansiyel çalışanlar bu işin olası tehlikeleri konusunda ikaz edilmelidir.

More Sentences
alert v. uyarmak
Taken in isolation, these signals were not such as to alert us to the gravity of the situation.
Tek başına ele alındığında, bu sinyaller bizi durumun ciddiyeti konusunda uyaracak nitelikte değildi.

More Sentences
alert v. teyakkuza geçirmek
The parents immediately alerted the school.
Ebeveynler okulu hemen teyakkuza geçirdi.

More Sentences
alert adj. dikkatli
Be alert and do not trust your surroundings too much.
Dikkatli olun ve çevrenize çok fazla güvenmeyin.

More Sentences
alert adj. atik
She is more mentally alert and sociable than most seniors.
Zihinsel olarak çoğu yaşlıdan daha atik ve girişken biri.

More Sentences
alert adj. uyanık
He always has to stay alert behind the wheel.
Direksiyon başında her zaman uyanık olmalı.

More Sentences
alert adj. tetikte
We have to stay alert.
Tetikte beklemek zorundayız.

More Sentences
alert n. alarm durumu
alert n. alarm işareti
alert n. tehlike işareti
alert n. atiklik
alert n. bildirim
alert n. teyakkuz
alert v. gözünü açmak
alert v. ayık kalmak
alert v. alarma geçirmek
alert v. alarm vermek
alert v. fark ettirmek
alert v. harekete geçirmek
alert adj. tetik
alert adj. tetikte olan
alert adj. açıkgöz
alert adj. kulağı delik
Technical
alert v. bildirmek
Aeronautic
alert v. alarm vermek
Military
alert n. alarm işareti
Ottoman Turkish
alert n. zeyrek
Slang
alert adj. apiko

Sens de "alert" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 187 résultat(s)

Anglais Turc
General
red alert n. kırmızı alarm
Red alert!
Kırmızı alarm!

More Sentences
Colloquial
on the alert (for someone or something) expr. (birine/bir şeye karşı) tetikte
He didn't want to be cheated again, and was always on the alert.
Tekrar aldatılmak istemiyordu ve her zaman tetikteydi.

More Sentences
on the alert (for someone or something) expr. (birine/bir şeye karşı) tetikte
He didn't want to be cheated again, and was always on the alert.
O tekrar aldatılmak istemiyordu ve her zaman tetikteydi.

More Sentences
Politics
state of alert n. alarm durumu
Bright screens can put your brain in a state of alert.
Parlak ekranlar beyninizi alarm durumuna geçirebilir.

More Sentences
Computer
security alert n. güvenlik uyarısı
This data security alert may be disseminated to all payment system stakeholders.
Bu veri güvenliği uyarısı tüm ödeme sistemi paydaşlarına dağıtılabilir.

More Sentences
an alert n. uyarı
Entry of an alert in the SIS actually falls within the competence of the Member States.
Bir uyarının Schengen Bilgi Sistemi'ne girilmesi aslında Üye Devletlerin yetkisi dahilindedir.

More Sentences
alert box n. uyarı kutusu
SweetAlert2 is a perfect solution for stylish modal alert boxes.
SweetAlert2, şık modal uyarı kutuları için mükemmel bir çözümdür.

More Sentences
alert window n. uyarı penceresi
Whenever you visit an online store, the extension also opens an alert window.
Bir çevrimiçi mağazayı ziyaret ettiğinizde, uzantı ayrıca bir uyarı penceresi açar.

More Sentences
General
emergency alert system n. acil durum alarm sistemi
high alert n. yüksek alarm
air alert n. hava alarmı
spoiler alert n. bir kitap/filmin kilit bir olayını anlatarak seyir/okuma zevkini kaçıran açıklama uyarısı
spoiler alert n. baltalayıcı/deşifre edici (yayınlaşmış) bilgi uyarısı
spoiler alert n. içerik hakkında keyif kaçırıcı bilgi uyarısı
travel alert n. seyahat uyarısı
sabotage alert team n. güvenlik alarm timi
seizure-alert dog n. rehber köpek
be on the alert v. alesta beklemek
be on the alert v. teyakkuz etmek
be on the alert v. tetikte olmak
be on the alert v. tetikte beklemek
alert to v. uyarmak
be on the alert v. uyanık olmak
be on the alert v. gözünü dört açmak
feel mentally alert v. zihni açılmak
raise the alert level to phase 4 v. alarm seviyesini dördüncü düzeye çıkartmak
stay on alert v. tetikte beklemek
alert someone v. birisini uyarmak
be on the alert (for someone or something) v. tetikte olmak
go on full alert v. tam alarma geçmek
ever alert adj. daima uyanık/dikkatli
over-alert adj. aşırı tetikte olan
over-alert adj. anormal derecede atik
Phrasals
alert somebody to something v. birini bir şeye karşı uyarmak
Colloquial
on the alert (for someone or something) expr. (biri/bir şey için) hazırlıklı
on the alert (for someone or something) expr. (birine/bir şeye karşı) gözünü dört açmış
on the alert (for someone or something) expr. (birine/bir şeye karşı) uyanık
on the alert (for someone or something) expr. (birine/bir şeye karşı) gözünü dört açmış
on the alert (for someone or something) expr. (biri/bir şey için) hazırlıklı
on the alert (for someone or something) expr. (birine/bir şeye karşı) uyanık
Idioms
be on the alert for v. alarm durumuna geçmek
be placed on (full) alert v. alarm durumuna geçirilmek
be put on red alert v. teyakkuza geçirilmek
be put on red alert v. alarma geçirilmek
be on red alert v. alarma geçmek
be on red alert v. tetikte beklemek
be on full alert v. tetikte beklemek
be on full alert v. teyakkuzda olmak
be on full alert v. alarma geçmek
be put on full alert v. teyakkuza geçirilmek
be on red alert v. teyakkuzda olmak
be put on full alert v. alarma geçirilmek
alert the public v. halkın dikkatini çekmek
alert the public v. halkı alarma geçirmek
alert the public v. halkı uyarmak/uyandırmak
alert the public v. toplumu uyarmak/uyandırmak
alert the public v. halkın gözünü açmak
alert the public v. halkın gözünü açmak
alert the public v. toplumu uyarmak/uyandırmak
alert the public v. halkın dikkatini çekmek
alert the public v. halkı alarma geçirmek
alert the public v. halkı uyarmak/uyandırmak
on the alert expr. teyakkuz halinde
on the alert expr. tetikte
on the alert expr. uyanık
on the alert expr. hazırlıklı
full alert expr. tam teyakkuz
red alert expr. tam teyakkuz
on red alert expr. alarma geçmiş
on red alert expr. tetikte
on red alert expr. teyakkuzda
on red alert expr. alarmda
Law
amber alert n. kayıp çocuk uyarısı
silver alert n. kayıp yaşlı uyarısı
Politics
national responses to alert request n. alarm talebine milli cevaplar
Institutes
rapid alert system for food and feed n. gıda ve yem içim hızlı alarm sistemi
Technical
alert indicator n. alarm indikatörü
Computer
alert options n. uyarı seçenekleri
alert log n. uyarı günlüğü
alert legend n. uyarı göstergesi
alert message n. uyarı iletisi
alert actions n. uyarı eylemleri
alert text n. uyarı metni
alert name n. uyarı adı
cute alert n. şirin tehlike
error alert n. hata uyarısı
export alert n. verme uyarısı
fm synthesizer driver alert n. fm birleştiricisi sürücü uyarısı
network alert n. ağ uyarısı
print cartridge alert n. yazıcı kartuşu uyarısı
privacy alert n. gizlilik uyarısı
system tray icon alert n. sistem çubuğu uyarı simgesi
e-mail alert n. e-posta uyarısı
alert before overwriting cells expr. hücre üzerine yazmadan uyar
alert low expr. uyarı düşük
alert with expr. uyar
alert high expr. uyarı yüksek
Informatics
alert message n. uyarı iletisi
alert condition n. uyarıklık durumu
Telecom
emergency alert system n. acil durum uyarı sistemi
abbreviated alert n. kısaltılmış uyarı
alert value n. ikaz değeri
wireless emergency alert system n. telsiz acil alarm sistemi
abbreviated alert n. kısa ikaz
silent alert n. sessiz alarm
alert phase n. ikaz evresi
vibration alert n. titreşim alarmı
vibrating alert n. titreşimli uyarı/ikaz
wea (wireless emergency alert) abrev. telsiz acil alarm
Automotive
voice alert system n. sesli uyarı düzeni
intelligent speed alert n. akıllı hız uyarı düzeni
speed alert system n. hız uyarı düzeni
distance alert n. mesafe uyarısı
forward alert n. ileriye yönelik uyarı
rear cross traffic alert n. arkadan geçen trafik uyarısı
driver alert control n. sürücü uyarı kontrolü
lane keeping alert n. şerit izleme uyarısı
easy-fill tire alert n. kolay dolum lastik uyarısı
deer alert n. geyik uyarısı
Aeronautic
conflict alert n. çatışma ikazı
alert phase n. alarm hali
traffic alert and collision avoidance system n. trafik ikazı ve çarpışmayı önleyici sistem
deck alert n. güvertede alarm durumu
alert phase of search and rescue n. arama kurtarma çalışmasının alarm bölümü
conflict alert n. çakışma ikazı
security alert phase n. güvenlik alarm durumu
airport security alert phase plan n. havaalanı güvenlik alarm durumu planı
bomb alert n. bomba alarmı
safety alert n. emniyet ikazı
Marine
civil defence alert n. sivil savunma alarmı
certificate of type approval for ship security alert system n. gemi güvenlik alarmı uyyum sertifikası
distress alert n. tehlike mesajı
Medical
alert level n. uyarı düzeyi
alert letter n. uyarı mektubu
alert limits n. uyarı sınırları
outbreak alert n. salgın uyarısı
medical-alert bracelet n. tıbbi uyarı künyesi
medical-alert bracelet n. tıbbi uyarı kartı
Psychology
culturally alert counseling n. kültüre duyarlı danışma
Astronomy
asteroid terrestrial-impact last alert system (atlas) n. asteroit karasal etki son uyarı sistemi
Environment
boil alert n. suya yabancı madde girme tehlikesi olduğunda yayımlanan, belirli bir bölgede suyun kaynatılarak kullanılmasını salık veren hükümet bülteni
smog alert n. çevre bakanlığınca yayınlanan hava kalitesi/nemlilik uyarısı
Military
tactical alert net n. taktik ikaz çevrimi
stage of reinforced alert n. takviyeli alarm safhası
air alert mission n. taktik hava kontrol görevi
ground alert n. yerde alarm durumu
ground alert method n. yerde alarm usulü
crew alert n. mürettebat alarmı
formal alert system n. resmi alarm sistemi
sabotage alert team n. sabotaj alarm timi
general alert n. genel alarm
gas alert n. gaza karşı hazır bulunma
gas alert line n. gaz tehlike hattı
stage of general alert n. genel alarm safhası
security alert team n. güvenlik alarm timi
target alert data display set n. hedef ikaz
alert station n. hava bekleme yeri
security alert system n. güvenlik alarm sistemi
air alert method n. hava alarm usulü
air alert mission n. havada alarm görevi
air alert warning n. hava alarm ikazı
air alert n. hava alarmı
air raid alert n. hava akını alarmı
alert force n. hazır kuvvet
air alert n. hava alarm durumu
air-raid alert warning n. hava akını alarm ikazı
readiness alert n. hazırlıklılık alarmı
air raid alert warning n. hava akını alarm ikazı
air alert warning n. hava ikazı
emergency war order alert n. acil harp nizamı alarmı
alert implementation report n. alarm uygulama raporu
alert phase n. alarm safhası
alert station n. alarm mevkileri
alert force n. alarm kuvveti
alert status n. alarm durumu
status control alert and reporting system n. alarm ve rapor sistemi
search and rescue alert notice n. arama kurtarma alarm ilanı
alert exercise n. alarm tatbikatı
alert fire team n. alarm ateş timi
stage of simple alert n. basit alarm safhası
simple alert n. basit alarm
airborne alert n. havada alarm durumu
red alert n. düşman saldırısına karşı en yüksek seviye uyarı
alert order n. kriz eylem planının planlanması üzerine direktif
alert order n. kriz eylem planı
ground alert n. yerdeki uçağın görev emri aldıktan sonra kısa süre içinde uçuşa hazır halde beklemesi
Abbreviation
eas (emergency alert system) n. acil durum uyarı sistemi