bar bar - Turc Anglais Dictionnaire

bar bar

Sens de "bar bar" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 4 résultat(s)

Turc Anglais
General
bar bar at the top of one's voice adv.
Idioms
bar bar at the top of lungs expr.
bar bar at the top of voice expr.
bar bar at the top of your voice expr.

Sens de "bar bar" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 255 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
bar bar n.
I was in the Members' Bar before we started voting.
Oylama başlamadan önce Üyeler Barındaydım.

More Sentences
General
bar tavern n.
We will go to John's Tavern to drink.
John'un barına içmeye gideceğiz.

More Sentences
bar (içki içilen yer) bar n.
Let's meet at the cocktail bar downstairs.
Alt kattaki kokteyl barında buluşalım.

More Sentences
hesap (lokanta/bar veya gece kulübünde yenilip içilen şeyler için) check n.
He raised his hand and asked for the check.
Elini kaldırdı ve hesabı istedi.

More Sentences
bar saloon n.
The cowboy kicked the saloon's door.
Kovboy barın kapısını tekmeledi.

More Sentences
bar bar n.
Looking around, I thought we could have met in the bar.
Etrafa bakınca barda tanışmış olabileceğimizi düşündüm.

More Sentences
bar taburesi barstool n.
Tom sat down on one of the barstools.
Tom bar taburelerinden birine oturdu.

More Sentences
havuz bar pool bar n.
The pool bar is ideal for refreshing drinks.
Havuz bar serinletici içecekler için idealdir.

More Sentences
bar kavgası bar fight n.
Tom usually gets into bar fights.
Tom genelde bar kavgalarına karışır.

More Sentences
karaoke bar karaoke bar n.
Who invented karaoke bars?
Karaoke barları kim icat etti?

More Sentences
bar güvenlik elemanı bouncer n.
Tom couldn't get past the bouncer.
Tom bar güvenlik elemanını geçemedi.

More Sentences
bar lounge n.
Let's go to the lounge and drink a beer.
Hadi bara gidip bira içelim.

More Sentences
bar sahibi landlord n.
Customers liked chatting to the landlord.
Müşteriler barın sahibiyle sohbet etmeyi severdi.

More Sentences
Colloquial
bar fedaisi bouncer n.
He was now working as a bouncer in a college bar.
Şimdi bir üniversite barında fedai olarak çalışıyordu.

More Sentences
Tourism
piyano bar piano bar n.
In the evening you can relax in the piano bar.
Akşamları piyano barda dinlenebilirsiniz.

More Sentences
Technical
bar bar n.
Looking around we could have met in the bar.
Etrafımıza bakıyorum da, barda da buluşabilirmişiz.

More Sentences
Computer
bar pub n.
My favourite pub is just around the corner.
En sevdiğim bar, köşeyi hemen dönünce orada.

More Sentences
Automotive
bar bar n.
There was a bar in the corner.
Köşede bir bar vardı.

More Sentences
Sport
paralel bar parallel bars n.
The girl exercised on the parallel bars.
Kız paralel barlarda egzersiz yapıyordu.

More Sentences
bar bar n.
The On the Rocks lounge bar overlooks the saltwater pool.
On the Rocks lounge bar, tuzlu su havuzuna bakmaktadır.

More Sentences
General
bar shebeen n.
ucuz bar veya gece klubü barrelhouse n.
bar kavgası donnybrook n.
bar taproom n.
meyhaneci veya bar sahibi saloon keeper n.
bar (bölgedeki) local n.
adi bar honky tonk n.
bar joint n.
bar gin mill n.
küçük bar bistro n.
amerikan bar american bar n.
ingilizce'de bar veya pub anlamında argo sözcük watering hole n.
kadın bar görevlisi barmaid n.
müşterilerinin bar gibi bir tezgahın önünde oturduğu ufak lokanta snack bar n.
bar a kind of folk dance n.
bar night club n.
bar garsonu potboy n.
bar public n.
bar kuşu barfly n.
bar public house n.
bar tap n.
bar grogshop n.
bar cafe n.
bar dramshop n.
bar barroom n.
bar shebang n.
bir çeşit bar ginmill n.
bar groggery n.
bar porterhouse n.
her türlü marka bira satan bar free house n.
bar ale house n.
bar kavgası a free-for-all n.
bar dram-shop n.
bar kavgası free-for-all n.
otellerde müşterilerin kullanımına tahsis edilmiş self-servis bar mini-bar n.
bar bar dolaşıp içki içme pub-crawl n.
abd'de bar veya gece kulübü café n.
bar veya şarap dükkanı anlamına gelen ve özellikle meksika'da yaygın ispanyolca bir ifade cantina n.
bar hovardası lounge lizard n.
bar kavgası bar-room brawl n.
bar sandalyesi bar chair n.
bar taburesi bar stool n.
bar garsonu potman n.
(aynı gece içinde) o bar senin bu bar benim gezme pub crawl n.
(aynı gece içinde) o bar senin bu bar benim gezme bar crawl n.
(aynı gece içinde) o bar senin bu bar benim gezme bar-hopping n.
(aynı gece içinde) o bar senin bu bar benim gezme bar tour n.
bar üstünde dans table dance n.
bar üstünde dans bartop dancing n.
bar üstü dans table dance n.
bar üstünde yapılan dans bartop dancing n.
bar üstünde yapılan dans table dance n.
bar üstü dans bartop dancing n.
(otel) lobi/bar şarkıcısı lounge singer n.
bar kavgası bar room fight n.
bar alehouse n.
bar sorumlusu barman n.
bar sorumlusu kadın barmaid n.
amerikan bar tarzı ufak amerikan restaurantı lunch counter n.
amerikan bar tarzı ufak amerikan restaurantı luncheonette n.
hesap (lokanta/bar veya gece kulübünde yenilip içilen şeyler için) cheque n.
bar güvenlik elemanı chucker-out n.
bar drinking den n.
taverna ya da bar tap house n.
bar tapstry [old-fashioned] n.
t-bar lift t-bar lift n.
kabuklu deniz ürünlerinin çiğ olarak servis edildiği bar veya tezgah raw bar n.
partide parayla içki satışı yapılan özel bar cash bar n.
parti ya da etkinlikte cam bardakta içecek satılan bar/tezgah cash bar n.
(bar) kapanma zamanı time [brit] n.
bar malzemeleri barware n.
bar garsonu barperson n.
bar sandalyesi bar-stool n.
bar beverage room [canada] n.
bar bibbery n.
ucuz, kalitesiz bar dive bar n.
kaçak bar blind tiger [dialect] n.
bir milyon bar'a eşdeğer bir basınç birimi megabar n.
kaçak bar olarak kullanılan kulübe bothan [scotland] n.
bar buvette n.
bar grocery store [dialect] n.
bar grocery [dialect] n.
bar, gece kulubü dışında içilmek üzere içki satışı off-sales [uk] n.
bar kavgası infighting n.
bar sahibinin erkek müşterilere içki ısmarlatması için tuttuğu çekici kız bar girl n.
bar taburesi bar-stool n.
o bar senin bu bar benim dolaşmak clubbing n.
o bar bu bar gezinme crawl [uk] n.
bar kapanışından önce içkilerin bitirilmesi için verilen kısa süre drinking-up time [uk] n.
yeşil bitkilerle süslü bar veya restoran fern bar n.
ufak bar potshop [obsolete] n.
bar cocktail lounge n.
bar shanty [australia] n.
(ingiltere'de) herhangi bir bira yapımcısına ait olmayıp sahibinin kendi birasını ürettiği veya birayı istediği yerden satın aldığı bar free public house n.
(eskiden bazı bar veya meyhanelerde) içki alanlara açık büfe şeklinde sunulan öğle yemeği free lunch n.
ucuz bar snack counter n.
bar beer joint n.
(çikolatalı bar) aero aero n.
gizli bar speak n.
bar house n.
suşi bar sushi bar n.
suşi servis edilen bar sushi bar n.
bar bar bağırmak shout at the top of one's voice v.
bir bar kavgasına karışmak get involved in a bar-room brawl v.
bir bar kavgasına karışmak get in a bar fight v.
bir bar kavgasına karışmak be involved in a bar fight v.
bir bar kavgasına karışmak get involved in a bar fight v.
o bar senin bu bar benim dolaşmak crawl v.
bar bar dolaşmak crawl v.
o bar senin bu bar benim gezmek bar hop v.
o bar senin bu bar benim dolaşmak club v.
o bar senin bu bar benim dolaşmak pub-crawl v.
Phrasals
bar bar gezmek bum around v.
bar müdavimi olmak bum around v.
Colloquial
bar fedaisi chucker-out n.
bar fedaisi bodyguard n.
bar veya restorana alternatif olarak görülen kahve dükkanı third space n.
salaş/bangır bangır müzik çalan bar/birahane gutbucket n.
kaçak içki satılan bar veya meyhane booze can n.
bar draft board n.
(restoran, bar ve mağazaların olduğu) ana yol drag n.
o bar senin bu bar benim gezen kişi bar star [us] n.
bar kuşu bar star [us] n.
müzisyenlerin ücretlerini dinleyicilerden topladıkları bar/kafe/yer basket house n.
o bar senin bu bar benim gezen kimse bar fly n.
bar kuşu bar fly n.
bar veya kulüpte kadınlar için promosyon yapılan gece ladies' night n.
o bar senin bu bar benim gezmek barhop v.
(bar, kulüp) giriş ücreti yok no cover expr.
Idioms
bar/taverna watering hole n.
lokal bar nineteenth hole n.
bar bar dolaşıp içki içme a pub crawl [uk] n.
o bar senin bu bar benim gezme a pub crawl [uk] n.
bar bar gezmek paint the town red v.
bar kuşu olmak prop up the bar v.
bar bar dolaşıp içki içmek be out on the piss (brit) v.
bar bar dolaşmak be out on the piss (brit) v.
o bar senin bu bar benim gezmek go on a pub crawl v.
bar bar/restoran restoran gezmek go out and paint the town red v.
bar bar gezmek paint the town v.
bar sahibinden on the house expr.
Speaking
bar basıp ortalığı dağıtmışsın you busted a bar and trashed the place expr.
adamlarınızdan biri bar sahibini vurduğunu ve arkadaşını yaraladığını itiraf etmiş one of your men has confessed to killing the bar owner and injuring his friend expr.
Trade/Economic
kamuya açık bir kurulun mütevelli heyetinin yönettiği bar veya otel trust tavern [new zealand] n.
kamuya açık bir kurulun mütevelli heyetinin yönettiği bar veya otel trust hotel [new zealand] n.
yemek servis edilen şık bar diner n.
ucuz bar the public [uk] n.
ucuz bar public bar [uk] n.
Politics
bar çizelgesi bar chart n.
Tourism
bar yöneticisi bar supervisor n.
yiyecek ve içecek sunan bar ya da küçük restoran wine bar n.
bar kaptanı bar captain n.
otelde başında görevli bulunmayan bar honesty bar n.
içeceklerin ücretinin önceden ödendiği bar open bar n.
canlı piyano müzikli kokteyl bar piano bar n.
(tropikal resort otelde) bar veya restorana benzer kenarları açık yapı palapa n.
Technical
bar travers n.
bar ayaklığı bar line n.
bar cross member n.
orta bar midrail n.
vagon bar bölmesi bar-coach compartment n.
i-barı-profili i bar n.
bar’ın binde biri milibar n.
uzun bar masası table running lengthwise n.
bar kodlama bar coding n.
bar kod doğrulayıcı bar code verifier n.
bin bar kilobar n.
binde bir bar millibar n.
bar kod sembolleri bar code symbols n.
Computer
bar kod bar code n.
bar kod barcode n.
bar kod okuyucusu barcode reader n.
postnet bar kodu postnet barcode n.
office shortcut bar office shortcut bar n.
Construction
amerikan bar dining room bar n.
amerikan bar dining room with bar n.
Furniture
bar mahogany n.
Automotive
koruyucu bar nerf bar n.
Railway
bar vagon bar car n.
bar, masa ve sandalye içeren tren vagonu bar car n.
Marine
kıyıya paralel bar longshore bar n.
yarım ay bar cuspate bar n.
bar tipi kıyı bar-type beach n.
Medical
oksijen bar oxygen bar n.
Food Engineering
polinezya temasında dekore edilmiş bar tiki bar n.
besleyici ve proteince zengin bar energy bar n.
bar şeklinde hurmalı atıştırmalık date bar n.
Gastronomy
bar kaşığı bar spoon n.
İngiliz tipi bar pub n.
nanaimo bar nanaimo bar n.
fındıklı bar nut bar n.
kayısı reçeli içeren meyveli bar apricot bar n.
çikolata bazlı bar countline n.
restoran kalitesinde yemek servis eden bar gastro-pub n.
meyveli bar fruit bar n.
Religious
bar mitzva töreni barmitzvah n.
bar mitzva töreni bar mizvah n.
bar mitzva günündeki erkek çocuğu barmitzvah n.
bar mitzva olarak kabul etmek bar mitzvah v.
Sport
paralel bar parallel bar n.
bar altında salınım underswing n.
asimetrik bar uneven bar n.
asimetrik paralel bar uneven parallel bars n.
paralel bar ile yapılan bir artistik jimnastik etkinliği parallel bars n.
Art
(balede) bar egzersiz aleti barre n.
Archaic
bar tippling-house n.
bar tippling house n.
Slang
bar önlerinde durup gelip geçen insanlara içeri almaya çalışan kimse spruiker n.
bar sineği a bar fly n.
golf kulübü binasındaki bar nineteenth hole n.
ape askı bar ape hangers n.
salaş bar piss factory [dated] n.
bar gargle factory n.
ucuz bar piss factory [dated] n.
izbe bar gin dive n.
köhne bar gin dive n.
bar gin palace n.
bar guzzery n.
bar guzzlery n.
bar puke hole n.
bar rubbity [australia] n.
bar sauce parlor [dated] n.
ucuz ve yıkık dökük bir bar deadfall [us] n.
British Slang
bar all time loser n.
bar boozer n.
bar battle cruiser (boozer) n.
bar nuclear sub n.
bar rub-a-dub n.
(bar vb ortamında) avda on the pull expr.
Modern Slang
bir barda kendini güvende hissetmediğinde içki siparişi veriyormuş gibi gizli şekilde bar çalışanlarına durumu bildirmek için kullanılan bir kod/şifre angel drink n.
bar ortamında müşterinin kendini güvende hissetmediği bir durumda bar çalışanlarından yardım istemek için kullandığı bir şifre angel shot n.
bir barda kendini güvende hissetmediğinde içki siparişi veriyormuş gibi gizli şekilde bar çalışanlarına durumu bildirmek için kullanılan bir kod/şifre angel shot n.
bar ortamında müşterinin kendini güvende hissetmediği bir durumda bar çalışanlarından yardım istemek için kullandığı bir şifre angel drink n.
Star Wars
tutulma (bar) eclipse (bar) n.
sükunet (bar) tranquility (bar) n.