Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
drag
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Sens de
"drag"
dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 206 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
Common Usage
1
Common Usage
drag
v.
sürüklemek
General
2
General
drag
n.
engel
3
General
drag
n.
çekme
4
General
drag
n.
kızak
5
General
drag
n.
tarak
6
General
drag
n.
sıkıcı tip
7
General
drag
n.
sürüklenen şey
8
General
drag
n.
zahmetli şey
9
General
drag
n.
ağır hareket
10
General
drag
n.
etki
11
General
drag
n.
geri zekalı tip
12
General
drag
n.
nefes
13
General
drag
n.
direnç
14
General
drag
n.
mani
15
General
drag
n.
aptal
16
General
drag
n.
fırt
17
General
drag
n.
tırmık
18
General
drag
n.
el arabası
19
General
drag
n.
trol
20
General
drag
n.
hava direnci
21
General
drag
n.
atlı araba
22
General
drag
n.
koku (av)
23
General
drag
n.
sürükleme
24
General
drag
n.
havanın aerodinamik direnci
25
General
drag
n.
sıvacı tarağı
26
General
drag
n.
kişinin giydiği karşı cinse ait elbise
27
General
drag
n.
zorlama
28
General
drag
n.
gerilme
29
General
drag
n.
boşaltma
30
General
drag
n.
tahliye etme
31
General
drag
n.
yük
32
General
drag
n.
yükleme
33
General
drag
n.
tazılara koku izi bırakması için yere sürtülen nesne
34
General
drag
n.
yavaşlamış hareket
35
General
drag
n.
zorlukla gerçekleşen hareket
36
General
drag
n.
aşırı yavaşlık
37
General
drag
n.
hareketin engellenmesi
38
General
drag
n.
içecek
39
General
drag
n.
içki
40
General
drag
n.
ilerlemeyi geciktiren şey
41
General
drag
v.
ağırdan almak
42
General
drag
v.
durgunlaşmak
43
General
drag
v.
bitmek bilmemek
44
General
drag
v.
yoklamak
45
General
drag
v.
geçmek bilmemek
46
General
drag
v.
sürümek
47
General
drag
v.
yük çekmek
48
General
drag
v.
geride kalmak
49
General
drag
v.
taramak
50
General
drag
v.
sürüklenmek
51
General
drag
v.
sokmak
52
General
drag
v.
bulaştırmak
53
General
drag
v.
çekmek
54
General
drag
v.
uzayıp gitmek
55
General
drag
v.
uzamak
56
General
drag
v.
söz konusu etmek
57
General
drag
v.
sürünmek
58
General
drag
v.
taramak (toprağı)
59
General
drag
v.
sürüncemede kalmak
60
General
drag
v.
ağ ile suyun dibini taramak
61
General
drag
v.
sürüklemek
62
General
drag
v.
suyun dibini taramak
63
General
drag
v.
ekskavatörle taramak
64
General
drag
v.
yerde çekmek
65
General
drag
v.
gerisine düşmek
66
General
drag
v.
acı çekerek zaman geçirmek
67
General
drag
v.
bıkkın bir şekilde vakit geçirmek
68
General
drag
v.
mutsuzluk içinde zaman geçirmek
69
General
drag
v.
gereğinden fazla uzatmak
70
General
drag
v.
fazla uzatarak baymak
71
General
drag
v.
(arazi, toprak yol) üzerinde sürüklemek
72
General
drag
v.
aramak
73
General
drag
v.
yoklamak
74
General
drag
v.
altını üstüne getirmek
75
General
drag
v.
yavaşlatmak
76
General
drag
v.
geciktirmek
77
General
drag
v.
taşın yüzeyini bilemek
78
General
drag
v.
çekerek çıkarmak
79
General
drag
v.
(bir şeyi) zorla itiraf ettirmek
80
General
drag
v.
(bir şeyi) zorla kabul ettirmek
81
General
drag
v.
ağır ağır ilerlemek
82
General
drag
v.
yavaşça ilerlemek
83
General
drag
v.
zorlukla ilerlemek
84
General
drag
v.
uzunluğuyla bezdirmek
85
General
drag
v.
yüzeyde sürtünerek hareket etmek
86
General
drag
v.
halsiz hissetmek
87
General
drag
v.
neşesiz hissetmek
88
General
drag
v.
ilgisiz hissetmek
89
General
drag
v.
umursamazca davranmak
90
General
drag
v.
(birini) almak
91
General
drag
v.
(birine) eşlik etmek
92
General
drag
v.
(nahoş, sıkıcı bir konudan) bahsetmek
93
General
drag
v.
ayakları sürüyerek yürümek
94
General
drag
adj.
karşı cinsle ilgili
95
General
drag
adj.
karşı cinsin kıyafetlerini giyen
96
General
drag
adj.
karşı cinsin kıyafetlerini giyen kimseye özgü
Colloquial
97
Colloquial
drag
n.
erkek kıyafeti giyen kadın
98
Colloquial
drag
n.
kadın kıyafeti giyen erkek
99
Colloquial
drag
n.
karşı cins gibi giyinen kadın/erkek
100
Colloquial
drag
n.
sıkıcı kişi/şey/iş
101
Colloquial
drag
n.
ana cadde
102
Colloquial
drag
n.
(restoran, bar ve mağazaların olduğu) ana yol
103
Colloquial
drag
n.
nefes (sigara, pipo)
104
Colloquial
drag
n.
çekilen nefes
105
Colloquial
drag
n.
nefes çekme
106
Colloquial
drag
n.
fırt
107
Colloquial
drag
n.
fırt çekme
108
Colloquial
drag
v.
karşı cinsin kıyafetlerini giymek
109
Colloquial
drag
v.
abartılı giyinmek (drag queen/traliçe gibi bir performansın parçası olarak)
110
Colloquial
drag
v.
nefes çekmek/almak (sigara, pipo)
111
Colloquial
drag
v.
fırt çekmek
112
Colloquial
drag
v.
araba yarıştırmak
113
Colloquial
drag
v.
araba yarışı yapmak
114
Colloquial
drag
v.
drag yarışı yapmak
Idioms
115
Idioms
drag
n.
bayık
116
Idioms
drag
n.
sıkıcı kişi/iş
117
Idioms
drag
n.
bayıcı iş
118
Idioms
drag
n.
(mağazalarla dolu) cadde
119
Idioms
drag
n.
fırt
120
Idioms
drag
n.
abartılı şekilde kadın/erkek gibi giyinen
121
Idioms
drag
n.
zenne
122
Idioms
drag
n.
dam/kavalye
123
Idioms
drag
n.
dans
124
Idioms
drag
n.
balo
125
Idioms
drag
n.
parti
126
Idioms
drag
v.
fırt çekmek
127
Idioms
drag
v.
kafa bulmak
128
Idioms
drag
v.
alay etmek
129
Idioms
drag
v.
tefe koymak
130
Idioms
drag
v.
taşak geçmek
131
Idioms
drag
v.
tiye almak
132
Idioms
drag
v.
maytap geçmek
133
Idioms
drag
v.
eziklemek
Technical
134
Technical
drag
n.
alt derece (döküm)
135
Technical
drag
n.
çekme direnci
136
Technical
drag
n.
döküm derecesinin alt parçası
137
Technical
drag
n.
geri sürükleme
138
Technical
drag
n.
hareketli bir cisme karşı bir sıvının direnci
139
Technical
drag
n.
sürüklenme
140
Technical
drag
n.
uçakların hareketine karşı havanın gösterdiği direnç
141
Technical
drag
n.
uçağın havada ilerlemesine karşı havanın gösterdiği direnç
142
Technical
drag
n.
yumuşak taşların bileylenmesinde kullanılan çelik alet
143
Technical
drag
n.
(yol) zemin düzleştirme aleti
144
Technical
drag
n.
şamandıra
145
Technical
drag
n.
şantiyenin bir kısmından diğerine gidip gelen devreli motorlu tren vagonu
146
Technical
drag
n.
fay kuşağı içinde ve boyunca bulunan kırılmış ve ezilmiş cevher
147
Technical
drag
n.
su altındaki nesneleri bulup çıkarmakta kullanılan alet
148
Technical
drag
n.
(kereste fabrikasında) tomruk arabası
149
Technical
drag
n.
bıçağın hareket yönünde kesilen kitap yapraklarını kaydıran hareket
150
Technical
drag
v.
üzerinde boya olan bir fırçayı yapışkan yüzeye sürerek zemin rengi aralardan görünecek şekilde boyamak
151
Technical
drag
v.
(freni) serbest bırakamamak
152
Technical
drag
v.
(freni) bırakamamak
Computer
153
Computer
drag
n.
sürükleme
154
Computer
drag
v.
fareyle (bilgisayar ekranındaki öğeleri) hareket ettirmek
155
Computer
drag
expr.
sürükle
Mechanic
156
Mechanic
drag
n.
alt döküm derecesi
Textile
157
Textile
drag
n.
pamuk liflerinin kopma direnci
Automotive
158
Automotive
drag
n.
drag yarışı
159
Automotive
drag
n.
hava direnci
160
Automotive
drag
v.
sürtünmek
Transportation
161
Transportation
drag
n.
araç tekerleğinin hareketini rötara almada kullanılan takoz
Railway
162
Railway
drag
n.
yavaş yük treni
Aeronautic
163
Aeronautic
drag
n.
engelleme kuvveti
164
Aeronautic
drag
n.
uçağın hareketi esnasında havanın gösterdiği direnç
165
Aeronautic
drag
v.
(acil iniş için) yüzey koşullarını gözlem için alçaktan uçmak
Marine
166
Marine
drag
n.
deniz demiri
167
Marine
drag
n.
gemiyi yavaşlatması için gemiden denize atılan ağırlık
168
Marine
drag
n.
deniz demiri
169
Marine
drag
v.
sürüklemek
170
Marine
drag
v.
denizin dibinde sürüklemek
171
Marine
drag
v.
çapayı sürüklemek
Mining
172
Mining
drag
n.
çekme çubuğu
173
Mining
drag
n.
cer çubuğu
Agriculture
174
Agriculture
drag
v.
tırmık kullanarak (toprağı) yumuşatıp ufalamak
Breeding
175
Breeding
drag
n.
sürünün arka kısmı
176
Breeding
drag
n.
sürüdeki zayıf hayvan
177
Breeding
drag
n.
sürüde yürümekten ayakları yaralanmış hayvan
178
Breeding
drag
n.
sürünün zayıf kısmını takip etmek için görevlendirilenler
Fishery
179
Fishery
drag
v.
dip tarama ağıyla yakalamak
180
Fishery
drag
v.
trol ağıyla yakalamak
181
Fishery
drag
v.
ağ ile balık yakalamak
182
Fishery
drag
v.
ağ ile (suyu) taramak
Social Sciences
183
Social Sciences
drag
n.
bir gösterinin parçası olarak cinsiyetlendirilmiş kostümler giyen kişi
Geology
184
Geology
drag
n.
fay hattına bitişik kayaç tabakasının kıvrılması
Hunting
185
Hunting
drag
n.
hayvanın bıraktığı koku
186
Hunting
drag
n.
yapay koku bırakmak için yere sürülen şey
187
Hunting
drag
n.
tazıların yapay kokusundan takip ettiği av
Sport
188
Sport
drag
n.
rakip güreşçiyi kollarından sarıp düşürme
189
Sport
drag
v.
vurma anında sopayı geri çekerek ve atıcıya doğru dönmeden yavaşça vurmak
Football
190
Football
drag
v.
hedefe vurmak
Music
191
Music
drag
n.
(ut çalarken) ses perdesini azaltma
192
Music
drag
n.
vuruştan önce iki hızlı çarpma notasının çalındığı üçlü davul vuruşu
193
Music
drag
n.
bir tür dans adımı
Slang
194
Slang
drag
n.
iltimas
195
Slang
drag
n.
cadde
196
Slang
drag
n.
yol
197
Slang
drag
v.
alay etmek
198
Slang
drag
v.
dalga geçmek
199
Slang
drag
v.
alay konusu yapmak
200
Slang
drag
v.
maskara etmek
201
Slang
drag
v.
komik duruma düşürmek
202
Slang
drag
v.
linç etmek
203
Slang
drag
v.
komik duruma düşürmek
204
Slang
drag
v.
rezil etmek
205
Slang
drag
v.
tiye almak
206
Slang
drag
v.
trollemek
Sens de
"drag"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
General
1
General
drag saw
n.
çekme testere
2
General
wall drag
n.
duvar sürüklenmesi
3
General
drag queen contest
n.
zenne yarışması
4
General
a drag on someone
n.
ayak bağı
5
General
drag rope
n.
çekme halatı
6
General
drag rope
n.
çekme ipi
7
General
lift drag ratio
n.
kaldırma sürükleme oranı
8
General
drag queen
n.
zenne
9
General
drag chain
n.
bağlama zinciri
10
General
a drag on someone
n.
köstek
11
General
a knock-down drag-out fight
n.
meydan kavgası
12
General
a knock-down drag-out fight
n.
şiddetli ağız kavgası
13
General
drag race
n.
kısa mesafeli bir araba yarışı
14
General
drag queen
n.
kadın elbisesi giyen erkek
15
General
drag race
n.
kısa mesafeli araba yarışı
16
General
drag racing
n.
aynı anda iki aracın yarıştığı bir çeşit araba/motor yarışı
17
General
drag king
n.
erkek kıyafetleri giyerek insanları eğlendiren, şarkı söyleyen, dans eden kadın gösterici
18
General
drag race
n.
kalkış yarışı
19
General
drag one's heels
v.
istemeyerek gitmek veya kabul etmek
20
General
drag on
v.
sürmek
21
General
drag up
v.
kurcalamak
22
General
drag something into a deadlock
v.
açmaza sürüklemek
23
General
drag on
v.
geçmek bilmemek
24
General
drag out
v.
uzatmak
25
General
drag on
v.
uzayıp gitmek
26
General
drag out
v.
sürüncemede bırakmak
27
General
drag up
v.
abartmak
28
General
drag in
v.
zorla yaptırmak
29
General
drag on
v.
uzamak
30
General
drag down
v.
perişan etmek
31
General
drag one's heels
v.
ayakları geri geri gitmek
32
General
drag on
v.
bitmek bilmemek
33
General
drag out
v.
sızdırmak
34
General
drag on
v.
beklenenden daha uzun sürmek
35
General
make somebody drag
v.
sürütmek
36
General
drag one's feet
v.
ağırdan almak
37
General
drag in
v.
zorlamak
38
General
drag on
v.
sürüklenmek
39
General
drag along
v.
sürüklemek
40
General
drag along
v.
sürümek
41
General
drag up
v.
açığa çıkarmak
42
General
drag behind
v.
geçmek bilmemek
43
General
drag down
v.
alçaltmak
44
General
drag down
v.
yıkmak
45
General
drag up
v.
araştırmak
46
General
drag on
v.
sürüncemede kalmak
47
General
drag something out
v.
uzatmak
48
General
drag out
v.
bir olayı uzatmak
49
General
drag on
v.
bir iş uzamak
50
General
drag out
v.
gereksiz yere uzamak
51
General
drag into a loss
v.
zarara sürüklemek
52
General
drag one's feet
v.
işi ağırdan almak
53
General
drag into the jungle
v.
ormana sürüklemek
54
General
drag the nets along the bottom
v.
ağları dipten sürümek
55
General
drag over a chair
v.
bir sandalye çekmek
56
General
drag an anchor
v.
çapayı sürüklemek
57
General
drag factor
v.
ağırlık ile kuvvet uygulamak
58
General
drag out
v.
zorla çekmek
59
General
drag out
v.
zorla çıkarmak
60
General
drag up
v.
(çocuğu) kötü ve disiplinsiz yetiştirmek
61
General
drag up
v.
(nahoş durumu) ortaya çıkarmak
62
General
drag up
v.
(nahoş durumu) dile getirmek
63
General
drag-footed
adj.
aksak
64
General
drag-footed
adj.
topal
Phrasals
65
Phrasals
drag something from one place to another
v.
bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek/taşımak
66
Phrasals
drag off
v.
çekerek taşımak
67
Phrasals
drag away
v.
sürükleyerek uzaklaştırmak
68
Phrasals
drag away
v.
sürüklemek
69
Phrasals
drag something away
v.
sürükleyerek çıkarmak
70
Phrasals
drag (someone) into (something)
v.
(birini bir şeyin) içine çekmek
71
Phrasals
drag (someone) into (something)
v.
(birini bir şeyin) içine sürüklemek
72
Phrasals
drag (someone) into (something)
v.
(birini bir şeyin) içine itmek
73
Phrasals
drag (someone) into (something)
v.
(birini bir şeye) bulaştırmak
74
Phrasals
drag (someone) into (something)
v.
(birini bir şeye) karıştırmak
75
Phrasals
drag (someone) into (something)
v.
(birini bir şeye) zorla dahil etmek
76
Phrasals
drag (someone) into (something)
v.
(birini bir şeye) katılmaya ikna etmek
77
Phrasals
drag (someone) into (something)
v.
(birini istemediği bir şeyin) içine dahil etmek
78
Phrasals
drag (someone) into (something)
v.
(birini istemediği bir görüşmenin/konuşmanın) içine almak
79
Phrasals
drag (someone) into (something)
v.
(birini istemediği bir görüşmenin/konuşmanın) içine çekmek
80
Phrasals
drag (someone) into (something)
v.
(birini istemediği bir görüşmeye/konuşmaya) karıştırmak
81
Phrasals
drag (someone or something) away
v.
(birini/bir şeyi) sürükleyerek uzaklaştırmak
82
Phrasals
drag (someone or something) away
v.
(birini/bir şeyi) sürükleyerek götürmek/çıkarmak
83
Phrasals
drag (someone or something) away
v.
(birini/bir şeyi) çekerek uzaklaştırmak/çıkarmak
84
Phrasals
drag (someone or something) away
v.
(birini/bir şeyi) çekiştirerek uzaklaştırmak
85
Phrasals
drag something away (from something)
v.
bir şeyi (bir şeyden) sürükleyerek uzaklaştırmak
86
Phrasals
drag something away (from something)
v.
bir şeyi (bir şeyden) çekerek uzaklaştırmak
87
Phrasals
drag something away (from something)
v.
bir şeyi (bir şeyden) iterek uzaklaştırmak
88
Phrasals
drag something away
v.
bir şeyi (bir şeyden) sürükleyerek uzaklaştırmak
89
Phrasals
drag something away
v.
bir şeyi (bir şeyden) çekerek uzaklaştırmak
90
Phrasals
drag something away
v.
bir şeyi (bir şeyden) iterek uzaklaştırmak
91
Phrasals
drag (something) into (something)
v.
(bir şeyi bir şeyin) içine çekmek
92
Phrasals
drag (something) into (something)
v.
(bir şeyi konuya) dahil etmek
93
Phrasals
drag (something) to (something)
v.
(bir şeyi bir şeyin) içine çekmek
94
Phrasals
drag (something) to (something)
v.
(bir şeyi konuya) dahil etmek
95
Phrasals
drag in
v.
sürükleyerek içeri getirmek/taşımak
96
Phrasals
drag in
v.
çekerek içeri getirmek/taşımak
97
Phrasals
drag in
v.
-in içinde/üstünde sürüklemek
98
Phrasals
drag in
v.
-in/içinde üstünde sürümek
99
Phrasals
drag in
v.
(bilgisayar ekranında bir şeyi) bir şeyin içine sürüklemek
100
Phrasals
drag in
v.
çeke çeke getirmek/götürmek
101
Phrasals
drag in
v.
zorla getirmek/götürmek
102
Phrasals
drag in
v.
içine çekmek
103
Phrasals
drag in
v.
konuya dahil etmek
Colloquial
104
Colloquial
a drag
n.
ayak bağı
105
Colloquial
a drag
n.
külfet
106
Colloquial
drag marks
n.
sürüklenme izleri
107
Colloquial
a drag
n.
yük
108
Colloquial
drag [dated]
n.
dam (bir randevuda/dansta erkeğe eşlik eden kadın)
109
Colloquial
(a) drag
n.
yük
110
Colloquial
(a) drag
n.
ayak bağı
111
Colloquial
(a) drag
n.
külfet
112
Colloquial
(a) drag
n.
sıkıcı şey
113
Colloquial
(a) drag
n.
sinir bozucu kişi
114
Colloquial
(a) drag
n.
sıkıcı kişi
115
Colloquial
(a) drag
n.
gıcık kişi
116
Colloquial
(a) drag
n.
musallat olan kişi
117
Colloquial
(a) drag
n.
baş belası
118
Colloquial
(a) drag
n.
can sıkıcı kişi
119
Colloquial
(a) drag
n.
rahatsızlık veren kişi
120
Colloquial
(a) drag
n.
trol
121
Colloquial
(a) drag
n.
sigaradan alınan/çekilen bir nefes
122
Colloquial
drag on (someone)
n.
(birinin) üzerine yük olan şey/kimse
123
Colloquial
drag on (someone)
n.
(biri) için stresli olan şey/kimse
124
Colloquial
drag on (someone)
n.
(biri) için külfetli olan şey/kimse
125
Colloquial
drag on (something)
n.
(bir şeyden) bir nefes
126
Colloquial
drag on (something)
n.
(bir şeyden) bir fırt
127
Colloquial
a drag (on someone)
n.
(birine) yük
128
Colloquial
a drag (on someone)
n.
(birine) sıkıntı
129
Colloquial
a drag (on something)
n.
(bir şeyden) bir nefes
130
Colloquial
a drag (on something)
n.
(sigaradan) bir nefes çekme
131
Colloquial
drag on (someone or something)
n.
(birine/bir şeye) yük
132
Colloquial
drag on (someone or something)
n.
(birinin/bir şeyin) üstünde/sırtında yük
133
Colloquial
drag on (someone or something)
n.
(birine/bir şeye) külfet
134
Colloquial
drag on (someone or something)
n.
(biri/bir şey) için stres/sıkıntı
135
Colloquial
drag on (something)
n.
(bir şeyden) bir nefes
136
Colloquial
drag on (something)
n.
(bir şeyden) bir fırt
137
Colloquial
drag racing
n.
yasadışı sokak yarışı
138
Colloquial
drag one's feet
v.
ayak sürümek
139
Colloquial
drag one's heels
v.
ayak sürümek
140
Colloquial
have a drag
v.
bir fırt çekmek
141
Colloquial
drag one's feet
v.
oyalanmak
142
Colloquial
drag one's heels
v.
oyalanmak
143
Colloquial
(a) drag
v.
sigaradan bir nefes almak/çekmek
144
Colloquial
drag (one's) tail
v.
kıçını sürümek
145
Colloquial
drag (one's) tail
v.
sallanmak
146
Colloquial
drag (one's) tail
v.
ağırdan almak
147
Colloquial
drag (one's) tail
v.
aylaklık/tembellik yapmak
148
Colloquial
drag (one's) tail
v.
ağır ağır/yavaş yavaş/uyuşuk uyuşuk yapmak
149
Colloquial
drag (one's) tail
v.
gönülsüzce/isteksiz yapmak
150
Colloquial
drag (one's) tail
v.
ayak sürümek
151
Colloquial
drag (one's) tail
v.
(bir yeri) terk etmek
152
Colloquial
drag (one's) tail
v.
çıkıp gitmek
153
Colloquial
drag (one's) tail
v.
defolup gitmek
154
Colloquial
drag (one's) tail
v.
kıçını kıpırdatmak/kaldırmak
155
Colloquial
drag (one's) tail
v.
hemen çıkıp gitmek
156
Colloquial
in drag
adj.
kadın elbisesi giymiş
157
Colloquial
in drag
expr.
karşı cinse ait elbiseler giyen
Idioms
158
Idioms
a drag
n.
bayık
159
Idioms
a drag
n.
sıkıcı kişi/iş
160
Idioms
a drag
n.
bayıcı iş
161
Idioms
knock-down-drag-out (us)
n.
ağız dalaşı
162
Idioms
the main drag
n.
ana arter
163
Idioms
drag-out fight
n.
ciddi kavga
164
Idioms
drag-out fight
n.
ciddi kapışma
165
Idioms
the main drag
n.
şehrin en büyük caddesi
166
Idioms
knock-down-drag-out
n.
aşırı şiddetli kavga
167
Idioms
knock-down-drag-out
n.
aşırı şiddetli tartışma
168
Idioms
knockdown drag-out fight
n.
uzun uzadıya kavga/mücadele
169
Idioms
knockdown drag-out fight
n.
çekişmeli (kavga/mücadele
170
Idioms
knockdown drag-out fight
n.
gergin kavga/mücadele
171
Idioms
knockdown drag-out fight
n.
aşırı şiddetli kavga/mücadele
172
Idioms
knockdown drag-out fight
n.
hararetli kavga/mücadele
173
Idioms
knockdown drag-out fight
n.
feci sert kavga/mücadele
174
Idioms
drag (oneself) up by (one's) (own) bootstraps
v.
kendi ayakları üstünde durarak durumunu düzeltmek/iyileştirmek
175
Idioms
drag (oneself) up by (one's) (own) bootstraps
v.
tırnaklarıyla kazıyarak bir yere gelmek
176
Idioms
drag (oneself) up by (one's) (own) bootstraps
v.
kendi kanatlarıyla uçmak
177
Idioms
drag (oneself) up by (one's) (own) bootstraps
v.
başkalarından yardım/destek almadan başarmak
178
Idioms
drag (oneself) up by (one's) (own) bootstraps
v.
kendi çabasıyla başarmak
179
Idioms
drag (oneself) up by (one's) (own) bootstraps
v.
başarısını kendine borçlu olmak
180
Idioms
drag yourself up by your own bootstraps
v.
kendi ayakları üstünde durarak durumunu düzeltmek/iyileştirmek
181
Idioms
drag yourself up by your own bootstraps
v.
tırnaklarıyla kazıyarak bir yere gelmek
182
Idioms
drag yourself up by your own bootstraps
v.
kendi kanatlarıyla uçmak
183
Idioms
drag somebody's name through the mud
v.
adına leke sürmek
184
Idioms
drag somebody's name through the mire
v.
adına leke sürmek
185
Idioms
drag somebody's name through the mire
v.
adını lekelemek
186
Idioms
drag somebody's name through the mud
v.
adını lekelemek
187
Idioms
drag through the mud
v.
ağır biçimde eleştirmek
188
Idioms
drag one's feet
v.
ağırdan almak
189
Idioms
drag one's heels
v.
ağırdan almak
190
Idioms
get into a knock-down-drag-out fight (us)
v.
ağız dalaşına girmek
191
Idioms
drag out of
v.
ağzından almak (laf vb)
192
Idioms
drag its heels
v.
ayak sürümek
193
Idioms
drag one's feet
v.
ayakları geri geri gitmek
194
Idioms
drag somebody over the coals
v.
azarlamak
195
Idioms
wild horses couldn't drag someone away
v.
bir şeyin başından kalkamamak
196
Idioms
drag its heels
v.
birşeyi istemeye istemeye yapmak
197
Idioms
drag somebody over the coals
v.
birine ağzının payını vermek
198
Idioms
drag somebody over the coals
v.
birisini haşlamak
199
Idioms
wild horses couldn't drag someone away
v.
dünya yansa umrunda olmamak
200
Idioms
drag somebody's name through the mire
v.
haysiyetini iki paralık etmek
201
Idioms
drag somebody's name through the mud
v.
haysiyetini iki paralık etmek
202
Idioms
drag somebody over the coals
v.
itin götüne sokmak
203
Idioms
drag one's heels
v.
işi yavaşlatmak
204
Idioms
drag one's feet
v.
işi yavaşlatmak
205
Idioms
has the world by the tail with a downhill drag
v.
mutlu ve başarılı bir konumda olmak
206
Idioms
drag through the mud
v.
yerden yere vurmak
207
Idioms
drag (oneself) up by (one's) (own) bootstraps
v.
dişini tırnağına takarak durumu düzeltmek
208
Idioms
drag (oneself) up by (one's) (own) bootstraps
v.
kendi kendine başarmak
209
Idioms
drag/pull yourself up by your (own) bootstraps
v.
dişini tırnağına takarak durumunu düzeltmek
210
Idioms
drag/pull yourself up by your (own) bootstraps
v.
kendi ayakları üstünde durarak durumunu düzeltmek
211
Idioms
drag/pull yourself up by your (own) bootstraps
v.
kendi tırnaklarıyla kazıyarak durumunu düzeltmek
212
Idioms
drag/pull yourself up by your (own) bootstraps
v.
kendi kanatlarıyla uçmak
213
Idioms
drag/pull yourself up by your (own) bootstraps
v.
başkalarından yardım/destek almadan başarmak
214
Idioms
drag/pull yourself up by your (own) bootstraps
v.
kendi çabasıyla başarmak
215
Idioms
drag/pull yourself up by your (own) bootstraps
v.
kendi kendine başarmak
216
Idioms
drag/pull yourself up by your (own) bootstraps
v.
başarısını kendine borçlu olmak
217
Idioms
drag (someone or something) away from (something)
v.
(birini/bir şeyi) sürükleyerek (bir şeyden) uzaklaştırmak
218
Idioms
drag (someone or something) away from (something)
v.
(birini/bir şeyi) çekerek (bir şeyden) uzaklaştırmak/çıkarmak
219
Idioms
drag (someone or something) away from (something)
v.
(birini) sürükleyerek (bir yerden) götürmek/çıkarmak/uzaklaştırmak
220
Idioms
drag (someone or something) away from (something)
v.
(birini) çekiştirerek (bir yerden/bir şeyden) uzaklaştırmak
221
Idioms
drag (someone or something) away from (something)
v.
(birini bir yerden/aktiviteden) uzaklaştırmaya çalışmak
222
Idioms
drag (someone or something) away from (something)
v.
(birini bir yerden/aktiviteden) koparmaya çalışmak
223
Idioms
drag (someone or something) away from (something)
v.
(birini bir yerden/aktiviteden) ayırmaya çalışmak
224
Idioms
drag someone or something through the dirt
v.
birine/bir şeye çamur atmak
225
Idioms
drag someone or something through the dirt
v.
birine/bir şeye suç atmak
226
Idioms
drag someone or something through the dirt
v.
birine/bir şeye zarar verecek şeyler söylemek/yapmak
227
Idioms
drag someone or something through the dirt
v.
birinin/bir şeyin adına leke sürmek
228
Idioms
drag someone or something through the dirt
v.
birinin/bir şeyin itibarını zedeleyecek şeyler söylemek veya yapmak
229
Idioms
drag someone or something through the dirt
v.
birinin/bir şeyin şerefini veya itibarını iki paralık etmek
230
Idioms
drag someone or something through the dirt
v.
birine/bir şeye zarar verici ithamlarda bulunmak
231
Idioms
drag someone or something through the mud
v.
birine/bir şeye çamur atmak
232
Idioms
drag someone or something through the mud
v.
birine/bir şeye suç atmak
233
Idioms
drag someone or something through the mud
v.
birine/bir şeye zarar verecek şeyler söylemek/yapmak
234
Idioms
drag someone or something through the mud
v.
birinin/bir şeyin adına leke sürmek
235
Idioms
drag someone or something through the mud
v.
birinin/bir şeyin itibarını zedeleyecek şeyler söylemek veya yapmak
236
Idioms
drag someone or something through the mud
v.
birinin/bir şeyin şerefini veya itibarını iki paralık etmek
237
Idioms
drag someone or something through the mud
v.
birine/bir şeye zarar verici ithamlarda bulunmak
238
Idioms
drag someone kicking and screaming
v.
birini zorla götürmek
239
Idioms
drag someone kicking and screaming
v.
birine isteği dışında bir şey yapmak/yaptırmak
240
Idioms
drag someone kicking and screaming
v.
birini yaka paça götürmek
241
Idioms
drag someone kicking and screaming
v.
birini ite kaka götürmek
242
Idioms
drag someone kicking and screaming
v.
birini zorla sürüklemek
243
Idioms
drag someone kicking and screaming
v.
birini yaka paça sürüklemek
244
Idioms
drag someone kicking and screaming
v.
birini ite kaka sürüklemek
245
Idioms
be a drag on (one)
v.
(birine) ayak bağı olmak
246
Idioms
be a drag on (one)
v.
(birine) köstek olmak
247
Idioms
be a drag on (one)
v.
(birine) yük olmak
248
Idioms
be a drag on (one)
v.
(birine) sıkıntı olmak
249
Idioms
drag someone's name in the mud
v.
adına leke sürmek
250
Idioms
drag someone's name in the mud
v.
adını lekelemek
251
Idioms
drag someone's name in the mud
v.
haysiyetini iki paralık etmek
252
Idioms
drag (one) over the coals
v.
(birini) azarlamak
253
Idioms
drag (one) over the coals
v.
(birine) ağzının payını vermek
254
Idioms
drag (one) over the coals
v.
(birini) haşlamak
255
Idioms
drag (one) over the coals
v.
(birini) itin götüne sokmak
256
Idioms
drag (one's) name through the mire
v.
(birinin) adına leke sürmek
257
Idioms
drag (one's) name through the mire
v.
(birinin) adını lekelemek
258
Idioms
drag (one's) name through the mire
v.
(birinin) haysiyetini iki paralık etmek
259
Idioms
drag (one's) name through the mud
v.
(birinin) adına leke sürmek
260
Idioms
drag (one's) name through the mud
v.
(birinin) adını lekelemek
261
Idioms
drag (one's) name through the mud
v.
(birinin) haysiyetini iki paralık etmek
262
Idioms
drag (one's) name through the mud
v.
(birine) çamur atmak
263
Idioms
drag your feet
v.
ayağını sürümek
264
Idioms
drag your feet
v.
ağırdan almak
265
Idioms
drag your feet
v.
oyalanmak
266
Idioms
drag your feet
v.
yavaş hareket etmek
267
Idioms
drag your feet
v.
ayakları geri geri gitmek
268
Idioms
drag your heels
v.
ayağını sürümek
269
Idioms
drag your heels
v.
ağırdan almak
270
Idioms
drag your heels
v.
oyalanmak
271
Idioms
drag your heels
v.
yavaş hareket etmek
272
Idioms
drag your heels
v.
ayakları geri geri gitmek
273
Idioms
drag/pull yourself up by your bootstraps
v.
dişini tırnağına takarak durumunu düzeltmek
274
Idioms
drag/pull yourself up by your bootstraps
v.
kendi ayakları üstünde durarak durumunu düzeltmek
275
Idioms
drag/pull yourself up by your bootstraps
v.
kendi tırnaklarıyla kazıyarak durumunu düzeltmek
276
Idioms
drag/pull yourself up by your bootstraps
v.
kendi kanatlarıyla uçmak
277
Idioms
drag/pull yourself up by your bootstraps
v.
başkalarından yardım/destek almadan başarmak
278
Idioms
drag/pull yourself up by your bootstraps
v.
kendi çabasıyla başarmak
279
Idioms
drag/pull yourself up by your bootstraps
v.
kendi kendine başarmak
280
Idioms
drag/pull yourself up by your bootstraps
v.
başarısını kendine borçlu olmak
281
Idioms
take a drag (on something)
v.
(bir şeyden) bir nefes almak/çekmek
282
Idioms
take a drag (on something)
v.
sigaradan bir nefes almak/çekmek
283
Idioms
take a drag (on something)
v.
(bir şeyden) bir fırt almak/çekmek
284
Idioms
take a drag (on something)
v.
sigaradan bir fırt almak/çekmek
285
Idioms
drag your coat
v.
aranmak
286
Idioms
drag your coat
v.
belasını aramak
287
Idioms
drag your coat
v.
atışmaya çanak tutmak
288
Idioms
drag your coat
v.
kavgaya çanak tutmak
289
Idioms
wild horses couldn't drag away
v.
başından kalkamamak
290
Idioms
wild horses couldn't drag away
v.
dünya yansa umurunda olmamak
291
Idioms
knock-down-and-drag-out
adj.
aşırı şiddetli
292
Idioms
knock-down-and-drag-out
adj.
feci sert
293
Idioms
knock-down-drag-out
adj.
büyük bir şiddet, acımasızlık ve düşmanlık içeren
294
Idioms
wild horses couldn't drag me
expr.
beni oraya gitmeye hiçbir şey ikna edemez
295
Idioms
wild horses could not drag him
expr.
dünya yansa umurunda değil
296
Idioms
wild horses couldn't drag me there!
expr.
dünyada oraya gitmem!
297
Idioms
knock-down drag-out
expr.
uzun uzadıya (kavga/tartışma)
298
Idioms
knock-down drag-out
expr.
çekişmeli (kavga/tartışma)
299
Idioms
knock-down drag-out
expr.
gergin (kavga/tartışma)
300
Idioms
knock-down drag-out
expr.
aşırı şiddetli (kavga/tartışma)
301
Idioms
knock-down drag-out
expr.
hararetli (kavga/tartışma)
302
Idioms
knock-down drag-out
expr.
feci sert (kavga/tartışma)
303
Idioms
wild horses couldn't drag (one) to (something)
expr.
hiçbir güç (birini bir şeye) çekemez/götüremez
304
Idioms
wild horses couldn't drag (one) to (something)
expr.
(biri bir şeye) dünyada/ölse gitmez
305
Idioms
wild horses couldn't drag (something) from (one)
expr.
hiçbir güç (birinden bir bilgiyi) alamaz
306
Idioms
wild horses couldn't drag (something) from (one)
expr.
(biri bir şeyi) dünyada/ölse söylemez
307
Idioms
wild horses couldn't drag (something) from (one)
expr.
feriştahı gelse (birinden bir bilgiyi) alamaz
308
Idioms
wild horses won't drag someone to something (or something from someone)
expr.
hiçbir güç birini bir şeye/(bir şeyi birine) çekemez/götüremez
309
Idioms
wild horses won't drag someone to something (or something from someone)
expr.
biri bir şeye dünyada/ölse gitmez
310
Idioms
wild horses wouldn't drag (one) to (something)
expr.
hiçbir güç (birini bir şeye) çekemez/götüremez
311
Idioms
wild horses wouldn't drag (one) to (something)
expr.
(biri bir şeye) dünyada/ölse gitmez
312
Idioms
wild horses wouldn't drag (something) from (one)
expr.
hiçbir güç (birinden bir bilgiyi) alamaz
313
Idioms
wild horses wouldn't drag (something) from (one)
expr.
(biri bir şeyi) dünyada/ölse söylemez
314
Idioms
wild horses wouldn't drag (something) from (one)
expr.
feriştahı gelse (birinden bir bilgiyi) alamaz
Speaking
315
Speaking
what a drag!
expr.
amma sıkıcı!
316
Speaking
don't drag it out!
expr.
hadi hadi!
Trade/Economic
317
Trade/Economic
drag-along right
n.
birlikte satışa zorlama hakkı
318
Trade/Economic
fiscal drag
n.
mali sürükleme
319
Trade/Economic
fiscal drag
n.
mali engel
320
Trade/Economic
drag-along right
n.
sürükleme hakkı
321
Trade/Economic
drag-along right
n.
katma hakkı
322
Trade/Economic
drag-along right
n.
azınlık hissedarının, çoğunluk hissedarı tarafından bir şirketin satışına katılmaya zorlanmasını sağlayan sözleşme hükmü
323
Trade/Economic
fiscal drag
n.
(enflasyon döneminde) artan gelirlerin insanları yüksek vergi dilimine çekmesi
324
Trade/Economic
fiscal drag
n.
(enflasyon döneminde) gelir arttıkça alım gücünün azalması
325
Trade/Economic
drag down
v.
aşağı çekmek (fiyat vb)
Advertising
326
Advertising
drag&drop
n.
sürükle-bırak
327
Advertising
drag-and-drop
n.
sürükle-bırak
Technical
328
Technical
aerodynamic drag
n.
aerodinamik sürtünme
329
Technical
drag over rolling
n.
aşırtmalı haddeleme
330
Technical
drag over mill
n.
aşırtma hadde
331
Technical
drag over rolling mill
n.
aşırtma haddeli haddehane
332
Technical
pier drag
n.
ayak direnci
333
Technical
induced drag
n.
baskılı sürüklenme
334
Technical
threshold drag
n.
başlangıç sürüklemesi
335
Technical
drag-line
n.
çeneli ekskavatör
336
Technical
drag rope
n.
çekme ipi
337
Technical
drag rope
n.
çekme halatı
338
Technical
drag chain
n.
çekme zinciri
339
Technical
drag-line bucket
n.
çekme kepçe
340
Technical
drag saw
n.
çekme testere
341
Technical
drag ladle
n.
cam kırığı potası
342
Technical
drag-out
n.
dışarı sürüklenme
343
Technical
drag link
n.
direksiyon çekme kolu
344
Technical
drag-line
n.
dreglayn
345
Technical
drag coefficient
n.
direnç katsayısı
346
Technical
drag link end
n.
direksiyon çubuğu ucu
347
Technical
drag link
n.
direksiyon rotilli kol
348
Technical
induced drag
n.
endüktif gerileme
349
Technical
drag carrier
n.
halatlı araba
350
Technical
parasite drag
n.
hava akışının yüzey ve şekille sürtünmesinden doğan geri sürüklenme
351
Technical
drag link
n.
istikamet çubuğu
352
Technical
drag marks
n.
ince dikey yüzey çizikleri
353
Technical
drag-in
n.
içeri sürüklenme
354
Technical
blade drag bit
n.
kanatlı matkap ucu
355
Technical
mould drag
n.
kalıp altderecesi
356
Technical
impurity drag
n.
katışkı sürünmesi
357
Technical
drag link arm
n.
kumanda kolu
358
Technical
critical drag velocity
n.
kritik sürükleme hızı
359
Technical
normal drag
n.
normal sürükleme
360
Technical
special drag
n.
özel sürükleme
361
Technical
parasite drag
n.
parazit gerileme
362
Technical
parasite drag
n.
parazit sürüklenme
363
Technical
air drag
n.
rüzgar direnci
364
Technical
centre of drag
n.
sürükleme merkezi
365
Technical
drag force
n.
sürüklenme kuvveti
366
Technical
drag coefficient
n.
sürüklenme katsayısı
367
Technical
coefficient of drag
n.
sürükleme katsayısı
368
Technical
drag reduction
n.
sürükleme azalması
369
Technical
drag mark
n.
sürüklenme izi
370
Technical
drag loading
n.
sürüklenme yükü
371
Technical
drag flow
n.
sürükleme akışı
372
Technical
drag bridle
n.
sürünme durdurucu
373
Technical
drag angle
n.
sürükleme açısı
374
Technical
drag over rolling
n.
taşımalı haddeleme
375
Technical
drag over mill
n.
taşımalı hadde
376
Technical
drag anchor
n.
tarama demiri
377
Technical
total drag
n.
toplam sürüklenme
378
Technical
drag rope
n.
yedek halat
379
Technical
rolling drag
n.
yuvarlanma sürtünmesi
380
Technical
drag link conveyor
n.
zincirli konveyör
381
Technical
skin drag
n.
yüzey sürtünme kuvveti sürtünme
382
Technical
surface drag
n.
yüzeysel sürtünme kuvveti
383
Technical
friction drag
n.
yüzeysel sürükleme kuvveti
384
Technical
drag [dialect]
n.
taş taşımakta kullanılan kızak
385
Technical
dirt drag
n.
toprak yol veya sürülmüş tarlaları düzleştirmekte kullanılan kereste, kütük veya demirden yapılmış bir çerçeve
386
Technical
drag select
v.
sürükleyerek seçmek
387
Technical
drag and drop
expr.
sürükle-bırak
Computer
388
Computer
ole nondefault drag and drop
n.
ole varsayılan dışı sürükleme ve bırakma
389
Computer
right-drag
n.
sağ sürükleme
390
Computer
drag-and-drop text editing
n.
sürükle ve bırak ile metin düzenleme
391
Computer
drag-drop data
n.
sürükle ve bırak verisi
392
Computer
drag and drop
n.
sürükleyip bırakma
393
Computer
drag-and-drop text editing
n.
sürükleyip bırakarak metin düzenleme
394
Computer
redo drag move
n.
yeniden sürükle taşı
395
Computer
drag and drop
v.
sürükleyip bırakmak
396
Computer
drag back
v.
topu bir ayağı ile geriye çekmek
397
Computer
drag-and-drop
adj.
sürükle ve bırak komutuna ait
398
Computer
drag-and-drop
adj.
sürükle ve bırak komutuyla ilgili
399
Computer
drag-and-drop
adj.
sürükle ve bırak komutunu uygulayan
400
Computer
drag file
expr.
dosya sürükle
401
Computer
cell drag and drop
expr.
hücre sürükle ve bırak
402
Computer
allow cell drag and drop
expr.
hücre sürükle ve bırak
403
Computer
ole drag and drop
expr.
ole sürükle ve bırak
404
Computer
undo drag drop
expr.
sürükle bırakı geri al
405
Computer
undo drag copy
expr.
sürükle kopyalamayı geri al
406
Computer
drag and drop
expr.
sürükleyip bırakma sürükle ve bırak
407
Computer
drag drop
expr.
sürükle bırak
408
Computer
drag and drop
expr.
sürükleyip bırak
409
Computer
drag left
expr.
sola sürükle
410
Computer
drag-and-drop
expr.
sürükle ve bırak
411
Computer
undo drag move
expr.
sürükle taşımayı geri al
412
Computer
drag select
expr.
sürükleyerek seç
413
Computer
drop drag
expr.
sürükle ve bırak
414
Computer
drag and drop
expr.
sürükle ve bırak
415
Computer
drag right
expr.
sağa sürükle
416
Computer
drag and drop
expr.
sürükle bırak
417
Computer
redo drag drop
expr.
yeniden sürükle bırak
418
Computer
drag-drop data
expr.
veri sürükle ve bırak
419
Computer
redo drag copy
expr.
yeniden sürükle kopyala
Informatics
420
Informatics
drag select
v.
sürükleyerek seçmek
421
Informatics
drag and drop
v.
sürükleyip bırakmak
422
Informatics
drag and drop
expr.
çek-bırak
423
Informatics
drag and drop
expr.
sürükle-bırak
Telecom
424
Telecom
atmospheric drag
n.
atmosfer direnci
425
Telecom
drag-and-drop
adj.
sürükle bırak
Construction
426
Construction
drag hook
n.
çeki kancası
Automotive
427
Automotive
aerodynamic drag
n.
aerodinamik sürükleme
428
Automotive
aerodynamic drag
n.
aerodinamik direnç
429
Automotive
coefficient of aerodynamic drag
n.
aerodinamik sürtünme katsayısı
430
Automotive
excessive drag
n.
aşırı sürtünme
431
Automotive
quarter mile drag strip
n.
çeyrek millik drag yarışı
432
Automotive
clutch drag
n.
debriyaj sürtünmesi
433
Automotive
clutch drag
n.
debriyaj sürtünmesi
434
Automotive
steering drag link
n.
deveboynu
435
Automotive
drag link
n.
direksiyon çubuğu
436
Automotive
drag race
n.
drag yarışı
437
Automotive
low-drag caliper
n.
düşük sürtünmeli kaliper
438
Automotive
drag wheel
n.
drag direksiyonu
439
Automotive
drag strip
n.
drag yarış pisti
440
Automotive
electronic drag torque control
n.
elektronik sürtünme torku kontrolü
441
Automotive
brake drag
n.
fren sürtmesi
442
Automotive
drag coefficient
n.
hava sürtünme katsayısı
443
Automotive
lift to drag ratio
n.
kaldırma direnç oranı
444
Automotive
clutch drag
n.
kavrama sürtünmesi
445
Automotive
engine drag torque control
n.
motor sürtünme torku kontrolü
446
Automotive
engine drag torque control
n.
motor net moment kontrolü
447
Automotive
engine drag torque control
n.
motor sürtünme momenti kontrolü
448
Automotive
parasitic drag
n.
parazitik sürtünme
449
Automotive
prostock drag racing
n.
prostok drag yarışı
450
Automotive
steering drag link
n.
rot çolağı
451
Automotive
drag reduction device
n.
sürtünme kontrol aygıtı
452
Automotive
drag reduction system
n.
sürtünme kontrol düzeni
453
Automotive
drag reducers
n.
sürtünme düşürücüler
454
Automotive
drag link
n.
uzun rot
Railway
455
Railway
drag chain
n.
araba çarık zinciri
456
Railway
drag chain
n.
bağlama zinciri
457
Railway
drag bar
n.
cer çubuğu
458
Railway
drag bar
n.
çekme çubuğu
459
Railway
drag hook
n.
çekme kancası
460
Railway
sand-drag
n.
fren kumu
461
Railway
drag chain
n.
koşum zinciri
Aeronautic
462
Aeronautic
drag coefficient
n.
direnç katsayısı
463
Aeronautic
drag producing surface
n.
engelleme üreten yüzey
464
Aeronautic
drag axis
n.
engelleme kuvvet ekseni
465
Aeronautic
drag rudder
n.
engelleme yön dümeni
466
Aeronautic
induced wave drag
n.
endüklenmiş dalga sürükleme direnci
467
Aeronautic
drag hinge
n.
engelleme parçaları menteşesi
468
Aeronautic
drag strut
n.
engelleme dikmesi
469
Aeronautic
drag creep
n.
engelleme kuvvetinde artma
470
Aeronautic
drag truss
n.
engelleme elemanı
471
Aeronautic
drag stop
n.
engelleme tahdit parçası
472
Aeronautic
drag rope
n.
engelleme halatı
473
Aeronautic
drag coefficient
n.
engelleme kuvveti katsayısı
474
Aeronautic
drag wires
n.
engelleme kuvvet takviyeleri
475
Aeronautic
drag rise mach number
n.
engelleme artış mak sayısı
476
Aeronautic
form drag
n.
form engelleme kuvveti
477
Aeronautic
induced drag
n.
girdap direnci
478
Aeronautic
fuselage drag
n.
gövde sürükleme kuvveti
479
Aeronautic
air momentum drag
n.
havadan momentumu engelleme kuvveti
480
Aeronautic
interference drag
n.
interferans engelleme kuvveti
481
Aeronautic
lift/drag ratio
n.
kaldırma/sürükleme oranı
482
Aeronautic
canopy drag area
n.
kanopi direnç alanı
483
Aeronautic
drag strut
n.
kuvvet çubuğu
484
Aeronautic
boat-tail drag
n.
kuyruk direnci
485
Aeronautic
boundary layer drag
n.
profil sürükleme kuvveti
486
Aeronautic
profile drag
n.
profil sürükleme kuvveti
487
Aeronautic
boundary layer drag
n.
profil direnci
488
Aeronautic
parasite drag
n.
parazit sürüklenme
489
Aeronautic
cooling drag
n.
soğutma-engelleme kuvveti
490
Aeronautic
drag coefficient
n.
sürükleme katsayısı
491
Aeronautic
form drag
n.
şekil direnci
492
Aeronautic
induced drag
n.
sürüklenme direnci
493
Aeronautic
coefficient of drag
n.
sürtünme katsayısı
494
Aeronautic
drag loading
n.
sürükleme dalgası
495
Aeronautic
drag resistance
n.
sürükleme direnci
496
Aeronautic
base drag
n.
taban sürükleme kuvveti
497
Aeronautic
drag line
n.
kılavuz ipi
498
Aeronautic
drag line
n.
kılavuz halatı
499
Aeronautic
pressure drag
n.
gaz veya sıvı içerisinde hareket eden bir cismin toplam sürüklenmesinin cismin yüzeyine dik açıda basınç yapan bileşenlerden kaynaklanan kısmı
Marine
500
Marine
drag sail
n.
bir yelkenden yapılan deniz feneri
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of drag
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy