basmakalıp

Sens de "basmakalıp" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 54 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	basmakalıp	stereotyped adj.
In 2004, we will be concentrating on the crucial area of combating negative stereotyped images of women. 2004 yılında, kadınların olumsuz basmakalıp imajlarıyla mücadele gibi çok önemli bir alana yoğunlaşacağız. More Sentences
General
2	General	basmakalıp	stereotypical adj.
These stereotypical Disney women are also always in a good mood. Bu basmakalıp Disney kadınları da her zaman iyi bir ruh halindedir. More Sentences
3	General	basmakalıp	trite adj.
The speech was quite trite. Konuşma oldukça basmakalıptı. More Sentences
4	General	basmakalıp	hackneyed adj.
A bad writer's prose is full of hackneyed phrases. Kötü bir yazarın düzyazısı basmakalıp ifadelerle doludur. More Sentences
5	General	basmakalıp	stereotypical adj.
You should avoid stereotypical behavior. Basmakalıp davranışlardan kaçınmalısınız. More Sentences
6	General	basmakalıp	formulaic adj.
The text was dull and formulaic. Metin sıkıcı ve basmakalıptı. More Sentences
Linguistics
7	Linguistics	basmakalıp	stereotyped n.
In 2004, we will be concentrating on the crucial area of combating negative stereotyped images of women. 2004 yılında, kadınların olumsuz basmakalıp imajlarıyla mücadele gibi çok önemli bir alana odaklanacağız. More Sentences
General
8	General	basmakalıp	stereotype n.
9	General	basmakalıp	commonplace n.
10	General	basmakalıp	set adj.
11	General	basmakalıp	copybook adj.
12	General	basmakalıp	stereotypic adj.
13	General	basmakalıp	banal adj.
14	General	basmakalıp	corny adj.
15	General	basmakalıp	pat adj.
16	General	basmakalıp	commonplace adj.
17	General	basmakalıp	cliche adj.
18	General	basmakalıp	conventional adj.
19	General	basmakalıp	platitudinous adj.
20	General	basmakalıp	stock adj.
21	General	basmakalıp	routine adj.
22	General	basmakalıp	cookie-cutter adj.
23	General	basmakalıp	well-worn adj.
24	General	basmakalıp	ready-made adj.
25	General	basmakalıp	chain adj.
26	General	basmakalıp	timeworn adj.
27	General	basmakalıp	hack adj.
28	General	basmakalıp	bromidic adj.
29	General	basmakalıp	glib adj.
30	General	basmakalıp	classical adj.
31	General	basmakalıp	identikit [uk] adj.
32	General	basmakalıp	commonish adj.
33	General	basmakalıp	dogmatic adj.
34	General	basmakalıp	pompier adj.
35	General	basmakalıp	clichéd adj.
36	General	basmakalıp	pedagogic adj.
37	General	basmakalıp	pedagogical adj.
38	General	basmakalıp	pedantic adj.
39	General	basmakalıp	fossilised adj.
40	General	basmakalıp	fossilized adj.
41	General	basmakalıp	strict adj.
42	General	basmakalıp	paint-by-numbers adj.
43	General	basmakalıp	straight-ahead adj.
44	General	basmakalıp	straight-arrow adj.
Colloquial
45	Colloquial	basmakalıp	vieux jeu n.
46	Colloquial	basmakalıp	hokey adj.
47	Colloquial	basmakalıp	straight adj.
Idioms
48	Idioms	basmakalıp	threadbare n.
49	Idioms	basmakalıp	boilerplate n.
Linguistics
50	Linguistics	basmakalıp	stage adj.
Archaic
51	Archaic	basmakalıp	tritical adj.
52	Archaic	basmakalıp	pedantical adj.
53	Archaic	basmakalıp	beaten adj.
Slang
54	Slang	basmakalıp	cornbread n.

Sens de "basmakalıp" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 72 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	basmakalıp inanış	stereotype n.
General
2	General	basmakalıp söz	platitude n.
James delivered a long prose full of platitudes. James basmakalıp sözlerle dolu uzun bir konuşma yaptı. More Sentences
3	General	basmakalıp düşünce	shibboleth n.
The company's adherence to shibboleths hindered its adaptation to changing markets. Şirketin basmakalıp düşüncelere olan bağlılığı değişen pazarlara uyum sağlamasını engelledi. More Sentences
4	General	basmakalıp ifade	formula n.
He just repeated the exact formulas for success in his speech. Konuşmasında başarı için basmakalıp ifadeleri aynen tekrarladı. More Sentences
5	General	basmakalıp davranış	stereotyped behaviour n.
6	General	basmakalıp laflar	routine n.
7	General	basmakalıp söz	stock phrase n.
8	General	basmakalıp hüküm	stereotyped judgement n.
9	General	basmakalıp söz	conventionality n.
10	General	basmakalıp söz	rubber stamp n.
11	General	basmakalıp söz	commonplace n.
12	General	basmakalıp söz	cliche n.
13	General	basmakalıp örnek	stereotype n.
14	General	basmakalıp laflar eden	platitudinarian n.
15	General	basmakalıp davranış	trite-cliche behaviour n.
16	General	basmakalıp hüküm	trite-cliche judgement n.
17	General	basmakalıp bir deyim	well-worn expression n.
18	General	basmakalıp söz	stereotypical expression n.
19	General	basmakalıp/değersiz fikir	pablum n.
20	General	basmakalıp görüş	stereotype n.
21	General	basmakalıp düşünce	stereotype n.
22	General	basmakalıp fikir	stereotype n.
23	General	basmakalıp argüman/hitabet	topic [obsolete] n.
24	General	basmakalıp olma	triteness n.
25	General	basmakalıp ifade	bromide n.
26	General	basmakalıp sanatsal tema	bromide n.
27	General	basmakalıp ifade	bromidiom n.
28	General	basmakalıp söz	homily n.
29	General	işçi partisi'nin 1997 seçimlerini kazanmak için örnek seçmen tipi olarak tanımladığı basmakalıp erkek	mondeo man [uk] n.
30	General	basmakalıp örnek	classic n.
31	General	(oyunları basmakalıp iki yüzlülüğe saldıran) ibsen'in dramatik yaratıcılık veya kurgu nitelikleri	ibsenism n.
32	General	basmakalıp söz	oldie n.
33	General	basmakalıp şey	oldie n.
34	General	basmakalıp fikir	pabulum n.
35	General	basmakalıp sözler kullanmaya düşkünlük	platitudinarianism n.
36	General	bir kişiyi, yeri, kültürü, nesneyi veya görüşü basmakalıp bir şekilde tanımlamak için kullanılan öğeler topluluğu	starter pack n.
37	General	basmakalıp şiirsel ifade	poeticism n.
38	General	basmakalıp fikirler	superstition n.
39	General	basmakalıp bir kategoriye sokmak	stereotype v.
40	General	mekanik ve basmakalıp şekilde davranmak	mark v.
41	General	basmakalıp demeçler vermek	pontificate v.
42	General	basmakalıp sözler kullanmak	platitudinize v.
43	General	basmakalıp sözler kullanmak	platitudinise v.
44	General	basmakalıp hale getirmek	fossilise v.
45	General	basmakalıp hale getirmek	fossilize v.
46	General	basmakalıp hale getirmek	starch v.
47	General	basmakalıp hale getirmek	stereo v.
48	General	biraz basmakalıp	tritish adj.
49	General	basmakalıp (metal çubuk veya külçe)	merchant adj.
50	General	yavan veya basmakalıp (pop müzik)	mickey mouse adj.
51	General	yavan veya basmakalıp pop müzik yapan	mickey mouse adj.
52	General	basmakalıp, bilinen	modern [obsolete] adj.
53	General	basmakalıp bir şekilde	platitudinously adv.
54	General	basmakalıp şekilde	stereotypically adv.
55	General	basmakalıp biçimde	stereotypically adv.
56	General	basmakalıp olarak	stereotypically adv.
Colloquial
57	Colloquial	basmakalıp maskülen karaktere uymayan erkek	quiche-eater n.
58	Colloquial	basmakalıp düşünce	fossil n.
59	Colloquial	basmakalıp tarzda yapılan	by-numbers adj.
Idioms
60	Idioms	basmakalıp cevap/yanıt	a boilerplate response n.
Speaking
61	Speaking	basmakalıp sözleri kes	cut the platitudes expr.
Technical
62	Technical	basmakalıp laf	platitude n.
Social Sciences
63	Social Sciences	boer halkını temsil eden basmakalıp bir figür	van der merwe [south africa] n.
Art
64	Art	basmakalıp şey	corn n.
Archaic
65	Archaic	basmakalıp özellik	triticalness n.
66	Archaic	basmakalıp söz	triticism n.
67	Archaic	basmakalıp olma	triticalness n.
68	Archaic	basmakalıp bir şekilde	tritically adv.
Slang
69	Slang	basmakalıp şekilde ragbi oynayan ve diğer insanlar tarafından itici bulunan zengin veya sosyetik kimse	rugger bugger [uk] n.
70	Slang	basmakalıp şiir yazarı	versemonger n.
71	Slang	basmakalıp sanatçı	pompier n.
72	Slang	basmakalıp liberal sosyal tutumları olan	crunchy-granola adj.