classical - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

classical

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "classical" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 86 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
classical adj. klasik
General
classical adj. klas
classical adj. eski dile ait
classical adj. mükemmel
classical adj. klasik biçimde olan
classical adj. olağanüstü
classical adj. standart
classical adj. geleneksel
classical adj. alışılmış
classical adj. basmakalıp
classical adj. antik yunan dillerinde uzmanlaşan
classical adj. antik yunan edebiyatında uzmanlaşan
classical adj. antik yunan kültürüne yoğunlaşan
classical adj. antik roma dillerinde uzmanlaşan
classical adj. antik roma edebiyatında uzmanlaşan
classical adj. antik roma kültürüne yoğunlaşan
classical adj. yunanların bulunduğu yerler ile ilgili
classical adj. romalıların bulunduğu yerler ile ilgili
classical adj. unutulmaz
classical adj. tarihe damga vuran
classical adj. klasik edebiyat ile ilişkili
classical adj. tarihi bağlantılar ile öne çıkan
classical adj. yazınsal eser ile öne çıkan
classical adj. standart
classical adj. her zaman görülen
classical adj. alışılagelmiş
classical adj. tipik
classical adj. ideal
classical adj. kusursuz
classical adj. etkili
classical adj. uygun
Trade/Economic
classical adj. klasik ekonomi ile ilgili
classical adj. klasik ekonomiye ait
Law
classical adj. klasik ceza düzenlemesi ile ilgili
Logic
classical adj. (mantık veya matematik sistemi) üçüncü halin imkansızlığı ilkesi ile ilgili
classical adj. üçüncü halin imkansızlığı ilkesine ait
Physics
classical adj. klasik fiziğe ait
classical adj. klasik fizik ile ilgili
classical adj. kuantum veya görelilik içermeyen fizik ile ilgili
Education
classical adj. klasik eğitim ile ilgili
classical adj. klasik eğitime ait
classical adj. (beşeri ve genel bilimler alanında yürütülen) çalışmalar ile ilgili
History
classical adj. antik yunan kültürü ile ilgili
classical adj. antik yunan kültürüne ait
classical adj. antik roma kültürüne ait
classical adj. antik roma kültürü ile ilgili
classical adj. antik yunanlara ait
classical adj. antik yunanlara özgü
classical adj. antik romalılara ait
classical adj. antik romalılara özgü
classical adj. antik yunan ve roma tarzında
classical adj. antik yunan ve roma stiline uygun
classical adj. klasik uzmanı olan
classical adj. antik yunan ve roma alanında yetkin olan
classical adj. türünün ilk örneği olarak kabul edilen
classical adj. tarihi öneme sahip
classical adj. ilk tarihi öneme sahip olan
Archaeology
classical adj. klasik kültür ile ilgili
classical adj. klasik kültüre ait
classical adj. klasik medeniyete ait
classical adj. klasik medeniyet ile ilgili
classical adj. en gelişmiş evre ile ilgili
classical adj. en gelişmiş evreye ait
Religious
classical adj. reform kilisesi sınıfı ile ilgili
classical adj. reform kilisesi sınıfına ait
classical adj. klasik sisteme ait
classical adj. klasik sistem ile ilgili
Art
classical adj. baleye ait
classical adj. bale ile ilgili
classical adj. asil
classical adj. zarif
classical adj. narin
classical adj. baleyi çağrıştıran
classical adj. resmi
Music
classical n. klasik müzik
classical adj. klasik avrupa müziği ile ilgili
classical adj. klasik avrupa müziğine ait
classical adj. (senfoni ve opera gibi) eğitimli avrupa müzik geleneğine ait
classical adj. eğitimli avrupa müzik geleneği ile ilgili
Theatre
classical adj. klasikleşmiş
Anthropology
classical adj. evrimcilere ait
classical adj. evrimciler ile ilgili
classical adj. evrim teorisi destekçilerine ait
classical adj. evrim teorisi destekçileri ile ilgili
classical adj. evrimci yaklaşıma ait
classical adj. evrimci yaklaşım ile ilgili

Sens de "classical" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 125 résultat(s)

Anglais Turc
General
classical furniture n. klasik mobilya
classical literature n. klasik edebiyat
classical mythology n. klasik mitoloji
classical dictionaries n. klasik sözlükler
classical architecture n. klasik mimari
classical civilization n. klasik uygarlık
classical conditioning n. klasik şartlanma
classical school of economics n. klasik ekonomi okulu
classical geography n. klasik coğrafya
classical studies n. klasik çalışmalar
classical music n. klasik müzik
classical approach n. klasik yaklaşım
classical ballet n. klasik bale
classical turkish literature n. klasik türk edebiyatı
contemporary classical music n. çağdaş klasik müzik
classical piece n. klasik parça
in classical times adv. klasik zamanlarda
Idioms
classical style n. klasik üslup
classical style n. klasik biçim
Trade/Economic
classical school n. klasik okul
classical organizational theory n. klasik örgüt kuramı
classical elitism n. klasik elitizm
classical theory n. klasik teori
classical range n. klasik alan
classical adjustment n. klasik denkleşme mekanizması
classical democratic theory n. klasik demokratik kuram
classical economics n. klasik iktisat
classical liberalism n. klasik liberalizm
classical dichotomy n. klasik ikilem
classical theory of employment n. klasik istihdam teorisi
classical school for economics n. klasik iktisat okulu
classical economics n. klasik iktisat ekolü
classical unemployment n. klasik işsizlik
classical sugar n. klasik şeker
classical system of corporation tax n. kurumlar vergisi klasik sistemi
neo-classical economics n. neoklasik iktisat
classical monopolist n. tekelci firma
new classical economics n. yeni klasik ekonomi teorisi
new classical macroeconomics n. yeni klasik makro iktisat
classical theory of employment n. 1930'lardan önce çoğu iktisatçılarca benimsenen makro ekonomik yaklaşım
Law
classical theory n. klasik görüş
Institutes
presidential classical turkish music choir n. cumhurbaşkanlığı klasik türk müziği korosu
state choir of classical turkish music n. devlet klasik türk müziği korosu
Technical
classical canal n. klasik kanal
classical nucleation theory n. klasik çekirdekleme kuramı
classical mechanics n. klasik mekanik
Construction
classical linear optimal control n. klasik lineer optimal kontrol
Aeronautic
classical flutter n. klasik flater
Medical
spontaneous uterus rupture due to the classical caesarean n. klasik sezaryene bağlı spontan uterus rüptürü
classical opioid anesthesia n. klasik opioid anestezisi
classical neuroleptic n. klasik nöroleptik
classical least square calibration method n. klasik küçük kare kalibrasyon metodu
Psychology
classical social movement theory n. klasik toplumsal hareket teorisi
classical conditioning n. klasik şartlandırma
classical conditioning n. şartlı koşullanma
Pathology
classical phenylketonuria n. klasik fenilketonüri
classical hydatidiform mole n. klasik hidatiform mol
classical haemophilia n. klasik hemofili
classical haemophilia n. faktör viii eksikliği nedeniyle meydana gelen genetik hemofili
classical hemophilia n. klasik hemofili
classical hemophilia n. faktör viii eksikliği nedeniyle meydana gelen genetik hemofili
classical swine fever n. klasik domuz vebası
classical swine fever n. klasik domuz gribi
classical swine fever n. domuzlara özgü oldukça bulaşıcı ölümcül viral bir hastalık
csf (classical swine fever) n. domuz kolerası
Statistics
generalised classical linear estimators n. genelleştirilmiş klasik doğrusal tahmin ediciler
classical probability [uk] n. matematiksel olasılık
classical probability [uk] n. n bölü m şeklinde tanımlanan, bir olayın m tane eşit olasılıklı durum içerisinde n kere gerçekleşme olasılığı
Physics
classical physics n. klasik fizik
classical physics n. newton'ın hareket kanunlarına dayanan fizik alanı
Biochemistry
classical pathway n. klasik yol
classical pathway n. antijen-antikor kompleksi yoluyla gerçekleşen kompleman aktivasyonu
Education
classical philology n. ingilizcede antik yunan ve antik roma dönemlerinde yazılmış, eski yunanca ve latince dillerindeki eserleri inceleyen filoloji dalı
classical philology n. klasik filoloji
classical social theory n. klasik sosyal teori
classical archaeology n. klasik arkeoloji
classical true score theory n. klasik gerçek ölçüm kuramı
classical college n. klasik kolej
classical college n. (kanada'da) klasikler üzerinde durarak üniversiteye girişi kolaylaştıran program sunan bir kolej türü
classical scholar n. klasik öğrencisi
classical scholar n. antik yunanca ve latince öğrencisi
classical scholar n. antik yunan ve latince alanlarında eğitim gören öğrenci
classical tripos examination n. (üniversitede klasik onur derecesi için gerçekleştirilen) final sınavı
Literature
classical armenian n. klasik ermenice
classical armenian n. bilinen en eski ermenice türü
Linguistics
classical analysis n. geleneksel çözümleme
classical test theory n. geleneksel sınav kuramı
classical reliability n. geleneksel güvenirlik
classical reliability theory n. geleneksel güvenirlik kuramı
classical chinese n. klasik çince
classical chinese n. çincenin yazılı biçimi
classical greek n. klasik yunanca
classical greek n. antik yunanca lehçesi
classical latin n. klasik latince
classical latin n. (antik roma'da) eğitimli insanların kullandığı dil
classical chinese adj. klasik çince ile ilgili
classical chinese adj. klasik çinceye ait
History
classical period n. klasik dönem
the classical era n. klasik dönem
classical antiquity n. klasik dönem
Religious
classical pentecostalism n. pentekostal akım
classical pentecostalism n. pentekostalizm
classical pentecostalism n. pentekostal hareket
Art
presidential classical turkish music choir n. cumhurbaşkanlığı klasik türk müziği korosu
state choir of classical turkish music n. devlet klasik türk müziği korosu
classical animation n. el çizimi animasyon
classical animation n. geleneksel/klasik animasyon
classical turkish music n. klasik türk müziği
classical age n. klasik çağ
classical style n. klasik stil
classical style n. klasik tarz
classical style n. (orana ve harmoniye ağırlık veren) sanatsal antik yunan stili
Music
classical guitar n. klasik gitar
classical music n. klasik müzik
classical ballet n. klasik bale
classical turkish music n. klasik türk müziği
classical music composer n. klasik müzik bestecisi
classical music composition n. klasik müzik bestesi
turkish classical music n. sanat müziği
classical lute n. tambur
turkish classical music n. türk sanat müziği
turkish classical music n. türk sanat müziği
classical suite n. 17. ve 18. yüzyıllara ait bir enstrümantal müzik formu
Theatre
classical drama n. klasik dram
classical comedy n. klasik komedi