Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
bir an
Sens de
"bir an"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 4 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
Common Usage
1
Common Usage
bir an
for a moment
adv.
General
2
General
bir an
pulse
n.
3
General
bir an
blink of an eye
n.
4
General
bir an
momentally [obsolete]
adv.
Sens de
"bir an"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 173 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
güçlü bir duygunun ortaya çıktığı an
a fainting fit
n.
2
General
tek bir an
eyewink
n.
3
General
önemli olayların gelişmesindeki kritik bir an
juncture
n.
4
General
böyle bir an
such a moment
n.
5
General
tarihi bir an
a historic moment
n.
6
General
önemli bir gelişme aşamasına gelinen an
coming of age
n.
7
General
güçlü bir duygunun ortaya çıktığı an
drow
n.
8
General
bir an için göstermek
flash
v.
9
General
bir an için görmek (bir şeyi)
glimpse
v.
10
General
bir an için görmek
catch a glimpse
v.
11
General
bir an evvel (yapmak) istemek
be in a hurry to
v.
12
General
bir an gözüne çarpmak
catch
v.
13
General
bir an için görmek
glimpse
v.
14
General
bir an için görmek
get a glimpse of
v.
15
General
(bir an) dikkatsiz davranmak
nod
v.
16
General
bir an dokunuvermek
tick
v.
17
General
bir an için bilincini yitirmek
dover [scotland]
v.
18
General
bir an kendinden geçmek
dover [scotland]
v.
19
General
bir an olsun bırakmamak
shadow
v.
20
General
bir an süren
momentary
adj.
21
General
sadece bir an devam eden
momentary
adj.
22
General
bir an önce
as soon as possible
adv.
23
General
bir an için
momentarily
adv.
24
General
bir an önce
right away
adv.
25
General
bir an önce
in no time
adv.
26
General
bir an önce
anon
adv.
27
General
bir an önce
forthwith
adv.
28
General
bir an için
for an instant
adv.
29
General
bir an için
momently
adv.
30
General
bir an bile
not even a moment
adv.
31
General
bir an dahi
not even a moment
adv.
32
General
bir an önce
as immediate as possible
adv.
33
General
bir an önce
alsoone
adv.
34
General
bir an için
momentally [obsolete]
adv.
35
General
bir an önce
first off
adv.
36
General
bir an için
fleetingly
adv.
Phrasals
37
Phrasals
(birine/bir şeye) bir an için (bir şey) göstermek
flash (something) at (someone or something)
v.
Phrases
38
Phrases
bir an bile duraksamadan
without taking a moment to pause
adv.
39
Phrases
bir an önce
from the off
expr.
40
Phrases
bir an olsun
for a moment
expr.
41
Phrases
bir an bile düşünmeden
without a second thought
expr.
Colloquial
42
Colloquial
tek bir an
throw
n.
43
Colloquial
bir an tanıdık gelme
sparkle of familiarity
n.
44
Colloquial
bir an için tanıdık gelme
sparkle of familiarity
n.
45
Colloquial
büyüleyici bir an
a magic moment
n.
46
Colloquial
hatırlanacak bir an
a moment to remember
n.
47
Colloquial
sihirli bir an
a magic moment
n.
48
Colloquial
dramatik bir hareket/an
hollywood moment
n.
49
Colloquial
filmlerde olacak kadar etkileyici/duygusal bir an
hollywood moment
n.
50
Colloquial
hollywood filmlerindeki gibi bir an
hollywood moment
n.
51
Colloquial
bir an önce hazırlanmak
get busy
v.
52
Colloquial
bir an önce kaçmak
be off
v.
53
Colloquial
zor bir işi bir an önce bitirmek
pass go
v.
54
Colloquial
bir işe, göreve bir an önce başlamak
go to it
v.
55
Colloquial
bir an önce
toot sweet
adv.
56
Colloquial
bir an önce
on the nail
expr.
57
Colloquial
kısacık bir an için
for a split second
expr.
58
Colloquial
bir an bile
not for a instant
expr.
59
Colloquial
bir an bile
not for one instant
expr.
60
Colloquial
bir an/dakika bile
not for one moment
expr.
61
Colloquial
bir şey olduğu an
minute something happens
expr.
62
Colloquial
bir an önce
soon as possible
expr.
Idioms
63
Idioms
nahoş bir an
a bad quarter of an hour [old-fashioned]
n.
64
Idioms
sinir bozucu bir an
a bad quarter of an hour [old-fashioned]
n.
65
Idioms
zorlayıcı bir an
a bad quarter of an hour [old-fashioned]
n.
66
Idioms
tatsız bir an
a bad quarter of an hour [old-fashioned]
n.
67
Idioms
bir meselenin iç yüzünün birdenbire kavrandığı an
come-to-jesus moment
n.
68
Idioms
zayıf bir an
a moment of weakness
n.
69
Idioms
aciz bir an
a moment of weakness
n.
70
Idioms
bir şeylerin değişmesi gereken an
nut-cutting time
n.
71
Idioms
her an kötü bir şey yapacakmış gibi olan kişi
fox in the henhouse
n.
72
Idioms
sıkıcı bir an
a bad quarter of an hour [uk]
n.
73
Idioms
dokunaklı bir an
hallmark moment
n.
74
Idioms
etkili bir an
hallmark moment
n.
75
Idioms
yıkıcı bir an
hallmark moment
n.
76
Idioms
unutulmaz bir an
hallmark moment
n.
77
Idioms
duygusal bir an
hallmark moment
n.
78
Idioms
şanssız bir zaman/an
inopportune moment
n.
79
Idioms
uygun olmayan bir zaman/an
inopportune moment
n.
80
Idioms
talihsiz bir zaman/an
inopportune moment
n.
81
Idioms
kötü bir zaman/an
inopportune moment
n.
82
Idioms
uygunsuz bir zaman/an
inopportune moment
n.
83
Idioms
elverişsiz bir zaman/an
inopportune moment
n.
84
Idioms
biçimsiz bir zaman/an
inopportune moment
n.
85
Idioms
dokunaklı bir an
kodak moment
n.
86
Idioms
unutulmaz bir an
kodak moment
n.
87
Idioms
duygusal bir an
kodak moment
n.
88
Idioms
hatırlanmaya değer bir an
kodak moment
n.
89
Idioms
fotoğrafı çekilesi bir an
kodak moment
n.
90
Idioms
aniden akla bir fikrin geldiği an
a light-bulb moment
n.
91
Idioms
kafada bir ışık yandığı an
a light-bulb moment
n.
92
Idioms
zayıf bir an
a weak moment
n.
93
Idioms
boşluğuna denk gelen bir an
a weak moment
n.
94
Idioms
düşünmeden/hızlıca karar verilen bir an
a weak moment
n.
95
Idioms
zayıf bir an
a moment of weakness
n.
96
Idioms
boşluğuna denk gelen bir an
a moment of weakness
n.
97
Idioms
düşünmeden/hızlıca karar verilen bir an
a moment of weakness
n.
98
Idioms
kafasında bir ışık yandığı an
a-ha moment
n.
99
Idioms
kafasında bir ışık yandığı an
a-ha moment
n.
100
Idioms
her an kötü bir şey yapacakmış gibi olan kişi
a fox in the henhouse
n.
101
Idioms
doğrudan/bir an önce konuya girmek
skin the bear at once
v.
102
Idioms
bir an önce işe girişmek/başlamak
skin the bear at once
v.
103
Idioms
bir an için durup derinlemesine düşünmek
turn down a glass
v.
104
Idioms
bir an görmek
catch sight of somebody/something
v.
105
Idioms
bir an durup düşünmek
step back
v.
106
Idioms
bir an durup düşünmek
take a step back
v.
107
Idioms
birini bir an için görmek
catch sight of someone
v.
108
Idioms
bir an için hızla bakmak
dart a glance at
v.
109
Idioms
birini bir an için görmek
catch a glimpse of someone
v.
110
Idioms
(bir an için) basireti bağlanmak
have a senior/blond etc. moment
v.
111
Idioms
birine bir an gülümsemek
flash somebody a smile
v.
112
Idioms
zor/stresli bir şeyin yapılmak zorunda olduğu an/saat/gün
the evil moment/hour/day
v.
113
Idioms
(birine/bir şeye) bir an bakıp geri dönmek
steal a glance (at somebody/something)
v.
114
Idioms
(birine/bir şeye) bir an bakıp geri dönmek
steal a look (at somebody/something)
v.
115
Idioms
halen/şu an devam etmekte olan bir şeyi olmak
have something on the go [uk/australia]
v.
116
Idioms
(birini) bir an için heyecanlandırmak, üzmek, harekete geçirmek
have (someone) going
v.
117
Idioms
her an değişebilecek bir durumda olmak
have one foot in the grave and the other on a banana peel
v.
118
Idioms
bir an basireti bağlanmak
have a blond moment
v.
119
Idioms
bir an için zekasını yitirmek
have a blond moment
v.
120
Idioms
bir an için beyni durmak
have a blond moment
v.
121
Idioms
(birini/bir şeyi) bir an için görmek
catch a glimpse of (someone or something)
v.
122
Idioms
(birini/bir şeyi) bir an için görmek
catch sight of (someone or something)
v.
123
Idioms
(birini/bir şeyi) bir an görmek
catch sight of (someone or something)
v.
124
Idioms
(birine/bir şeye) bir an için hızla bakmak
dart a glance at (someone or something)
v.
125
Idioms
-e bir an bakıp geri dönmek
steal a glance at
v.
126
Idioms
-e bir an bakıp geri dönmek
steal a glance at
v.
127
Idioms
bir an/dakika bile sıkıcı geçmez
never a dull moment
expr.
128
Idioms
bir an/dakika bile sıkıcı geçmez
there is never a dull moment
expr.
129
Idioms
bir yerlerde saat şu an beş
it's five o'clock somewhere
expr.
130
Idioms
bir an bile
not in a month of sundays
expr.
131
Idioms
bir an bile
never in a month of sundays
expr.
132
Idioms
her an değişebilir bir halde
have one foot on a banana peel
expr.
133
Idioms
her an bir şey olabilecek gibi
have one foot on a banana peel
expr.
134
Idioms
(bir şey) an meselesi
a heartbeat away (from something)
expr.
Speaking
135
Speaking
bir an için
for a moment
expr.
136
Speaking
bir an için beni endişelendirdiniz
you had me worried for a second
expr.
137
Speaking
şu an konuşmak için uygun bir zaman değil
now's not a good time to talk
expr.
138
Speaking
şu an uygun bir zaman değil
this isn't a good time
expr.
139
Speaking
şu an iyi bir zaman değil
this is not a good time
expr.
140
Speaking
şu an bir toplantıda
he is in a meeting right now
expr.
141
Speaking
şu an bir toplantıda
she is in a meeting right now
expr.
142
Speaking
şu an bir şeyle uğraşıyorum
I'm in the middle of something
expr.
143
Speaking
seninle bir an önce konuşmam gerek
I need to talk to you immediately
expr.
144
Speaking
şu an bir tanesine bakıyorsun
you're looking at one
expr.
Trade/Economic
145
Trade/Economic
yapılış özelliği dolayısıyla zaman içinde her an geçerli olan bir özdeşlik
accounting identity
n.
Computer
146
Computer
bulunulan an veya gün dışında çekilmiş fotoğraf anlamına gelen bir ifade
tbt (throwback thursday)
expr.
Aeronautic
147
Aeronautic
şu an bir bilgi yok (askeri havacılık)
no joy
n.
Music
148
Music
dansçının belirli bir pozisyonda sabit kaldığı an
pose
n.
Slang
149
Slang
bir yerden hızla/çabucak/bir an önce ayrılmak/uzaklaşmak
drag (one's) ass
v.
150
Slang
bir yerden hızla/çabucak/bir an önce ayrılmak/uzaklaşmak
haul (one's) ashes
v.
151
Slang
bir yerden hızla/çabucak/bir an önce ayrılmak/uzaklaşmak
bag ass
v.
152
Slang
bir yerden hızla/çabucak/bir an önce ayrılmak/uzaklaşmak
barrel ass out of (somewhere)
v.
153
Slang
bir yerden hızla/çabucak/bir an önce ayrılmak/uzaklaşmak
cut ass out of (somewhere)
v.
154
Slang
bir yerden hızla/çabucak/bir an önce ayrılmak/uzaklaşmak
drag ass out of (somewhere)
v.
155
Slang
bir yerden hızla/çabucak/bir an önce ayrılmak/uzaklaşmak
shag ass (out of something or some place)
v.
156
Slang
bir yerden hızla/çabucak/bir an önce ayrılmak/uzaklaşmak
bag ass out of (somewhere)
v.
157
Slang
bir an önce harekete geçmek
drag ass
v.
158
Slang
bir an önce harekete geçmek
haul ass
v.
159
Slang
(bir an) basireti bağlanmak
have a blonde moment
v.
160
Slang
(bir an) basireti bağlanmak
have a dumb moment
v.
161
Slang
bir yerden hızla/çabucak/bir an önce ayrılmak
drag/haul ass
v.
162
Slang
bir yerden hızla/çabucak/bir an önce ayrılmak/uzaklaşmak
barrel ass out of somewhere
v.
163
Slang
(uyuşturucu) bir an mutlu edip hemen sonra mutsuz etmek
bring down
v.
164
Slang
bir yerden hızla/çabucak/bir an önce ayrılmak/uzaklaşmak
shag ass out of somewhere
v.
165
Slang
bir an önce
toot sweet
expr.
British Slang
166
British Slang
bir an mala/aptala bağlama
blonde moment
n.
167
British Slang
son derece heyecanlı/korku verici bir an
brown trouser moment
n.
Modern Slang
168
Modern Slang
kişinin kendi içinde yaşadığı tuhaf bir his/an
acid moment
n.
169
Modern Slang
kişinin yaşadığı psikedelik bir deneyimde onun için önemli olan/dönüm noktası olan bir an
acid moment
n.
170
Modern Slang
birinin/bir durumun aslının anlaşıldığı an
ah ha moment
n.
171
Modern Slang
kişinin gerçeklik algısıyla oynayan tuhaf bir an/his
acid moment
n.
172
Modern Slang
biri/bir durum hakkındaki gerçeğin anlaşıldığı/keşfedildiği an
ah ha moment
n.
173
Modern Slang
bir kadının veya erkeğin partnerine aşırı derecede sinirlendiği bir an
angela bassett moment
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir an
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy