blame - Turc Anglais Dictionnaire

blame

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "blame" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 27 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
blame v. suçlamak
I can't believe he blamed me for burning the cake.
Pastayı yaktığım için beni suçladığına inanamıyorum.

More Sentences
blame n. kabahat
blame v. ayıplamak
General
blame n. suç
I won't take the blame for somebody else's mistake!
Başkasının hatasının suçunu ben üstlenmeyeceğim!

More Sentences
blame n. sorumluluk
The ill-treatment of transported animals continues, and the Council of Agricultural Ministers is to blame.
Nakledilen hayvanlara kötü muamele devam etmektedir ve bunun sorumlusu Tarım Bakanları Konseyi'dir.

More Sentences
blame v. sorumlu tutmak
Parliament alone cannot be blamed for the present system's shortcomings, however.
Ancak mevcut sistemin eksikliklerinden sadece Parlamento sorumlu tutulamaz.

More Sentences
Law
blame v. sorumlu tutmak
However, full responsibility does not mean that the Commission can be blamed for the mistakes of the past.
Ancak tam sorumluluk, Komisyonun geçmişteki hatalardan sorumlu tutulabileceği anlamına gelmez.

More Sentences
blame v. suçlamak
They cannot blame this on the European Central Bank.
Bunun için Avrupa Merkez Bankası'nı suçlayamazlar.

More Sentences
General
blame n. kusur
blame n. ayıplama
blame n. bir suç veya başarısızlığın sorumluluğu
blame n. suçlama
blame n. kınama
blame n. mesuliyet
blame n. töhmet
blame n. günah
blame n. tekdir
blame v. ayıplamak
blame v. suçu birinin üstüne atmak
blame v. kınamak
blame v. lanet etmek
blame v. kabahat bulmak
blame adj. (pekiştirici olarak) lanet olası
Idioms
blame n. kabahatli
blame n. bir şeyin nedeni olan
blame n. bir şeyin suçlusu olan
Law
blame n. kabahat

Sens de "blame" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 178 résultat(s)

Anglais Turc
General
take the blame v. suçu üstlenmek
Managing' simply means taking the blame for everyone's mistakes.
Yönetmek' basitçe herkesin hatalarının suçunu üstlenmek anlamına geliyor.

More Sentences
be to blame v. suçlusu olmak
It is he who is to blame.
Suçlu olan o.

More Sentences
be to blame v. sorumlusu olmak
It is he who is to blame for the accident.
Kazadan sorumlu olan odur.

More Sentences
blame each other v. birbirlerini suçlamak
Domestic fights show the head, and both sides start blaming each other.
Aile içi kavgalar baş gösterir ve her iki taraf da birbirini suçlamaya başlar.

More Sentences
Phrasals
blame on (someone) v. (birini) suçlamak
I lay no blame on the Commission.
Komisyon'u suçlamıyorum.

More Sentences
blame for (something) v. (bir şey) için suçlamak
The Greek government is also to blame for failing to take any action whatsoever, despite the large number of accidents.
Yunan hükûmeti de çok sayıda kazaya rağmen herhangi bir önlem almadığı için suçludur.

More Sentences
Colloquial
don't blame (one) expr. (birini) suçlama
Don't blame RA before ruling out other causes.
Diğer nedenleri dışlamadan önce RA'yı suçlamayın.

More Sentences
don't blame me expr. beni suçlama
I didn't know about it, so don't blame me for it.
Bunu bilmiyordum, bu yüzden beni suçlamayın.

More Sentences
Idioms
blame game n. suçlama oyunu
Don't play the blame game.
Suçlama oyunu oynama.

More Sentences
Speaking
don't blame yourself expr. kendinizi suçlamayın
Don't blame yourself for your son's character.
Oğlununuzun karakteri için kendinizi suçlamayın.

More Sentences
i blame myself expr. kendimi suçluyorum
I blame myself.
Ben kendimi suçluyorum.

More Sentences
General
blame [obsolete] n. zarar verme
blame [obsolete] n. can yakma
lay the blame on v. suçu başkasının üzerine atmak
bear the blame v. kabahati üzerine almak
bear the blame for v. suçunu üzerine almak
lay the blame on somebody v. kabahati birinin üzerine atmak
be to blame for something v. sorumlusu olmak
fasten the blame on someone v. suçu birine yüklemek
consider above blame v. üstüne toz kondurmamak
throw the blame on v. yüklemek
be to blame for v. suçlusu olmak
put the blame on v. suçu üstüne atmak
take the blame v. sorumluluğu üstlenmek
blame on v. birisini suçlamak
put the blame on somebody v. suçlamak
shift the blame v. suçu başkasının üstüne atmak
shift the blame onto v. suçu birine yüklemek
cast the blame v. iftira etmek
lay the blame on v. üstüne atmak
put the blame on somebody v. yıkmak
put the blame on v. sorumlu tutmak
be to blame for something v. suçlusu olmak
put the blame on somebody v. suçu yüklemek
place the blame upon v. suçu üstüne atmak
put the blame on v. suçu yüklemek
shift the blame onto v. suçu birinin üstüne atmak
shift the blame v. kabahati birinin üstüne atmak
put the blame on v. suçlamak
fasten the blame on someone v. suçu birinin üstüne atmak
catch the blame v. sorumluluğu üstlenmek
cast the blame v. suçu yüklemek
blame for v. -den sorumlu tutmak
bear the blame for v. -in töhmeti altında kalmak
be cleared of blame v. suçtan aklanmak
be cleared of blame v. suçsuz bulunmak
be cleared of blame v. mahkemede aklanmak
blame the cows v. inekleri suçlamak
blame someone for nothing v. boşuna günahını almak
blame someone for one’s death v. birinin ölümünden birini suçlamak
blame someone for what happened v. olanlardan dolayı birini suçlamak
beyond all blame adv. bütün suçlamalardan uzak
blame [dialect] adv. fazlasıyla
blame [dialect] adv. çok
blame [dialect] adv. aşırı derecede
Phrasals
blame someone for something v. birisini bir şey için suçlamak
blame on (someone) v. kabahati (birinin) üzerine atmak
blame on (someone) v. suçu (birine) yüklemek
blame for (something) v. (bir şeyden) sorumlu tutmak
blame something on someone v. bir şeyin suçunu birine yüklemek
blame on (someone) v. hesabı (birine) kesmek
blame something on someone v. bir şeyin suçunu birine atmak
blame for (something) v. (bir şeyin) ihalesini yıkmak
blame something on someone v. bir şeyden birini sorumlu tutmak
blame something on someone v. bir şey için birini suçlamak
blame on (someone) v. (birini) sorumlu tutmak
blame something on someone v. bir şeyin kabahatini birinin üzerine atmak
blame for (something) v. (bir şeyi) üzerine yıkmak
blame on (someone) v. suçu (birine) atmak
Proverb
bad workers always blame their tools oynamasını bilmeyen gelin yerim dar dermiş
bad workers always blame their tools beceriksiz işçi aletlerini suçlarmış
Colloquial
blame for something n. bir şeyin suçu
blame for something n. bir şeyin sorumluluğu
blame oneself v. kendini suçlamak
not by a blame sight expr. hiçbir şekilde
not by a blame sight expr. asla
blame it on me expr. suçu bana at
blame it on me expr. suçu benim üzerime at
blame the innocent expr. vurun abalıya
don't blame me expr. sorumluluk kabul etmem
don't blame (one) expr. suçu (birine) atma/yükleme
don't blame me expr. ben sorumlu değilim
don't blame (one) expr. (birini) sorumlu tutma
don't blame me expr. benim suçum değil
I don't blame (someone) expr. (birinin) duygularını paylaşıyorum
I don't blame (someone) expr. (birini) anlıyorum
I don't blame (someone) expr. (birini) suçlamıyorum/suçlayamam
I don't blame (someone) expr. (birinin) halini anlıyorum
Idioms
the finger of blame n. suçluyu parmakla işaret etme
the finger of blame n. okların hedefi
the finger of blame n. suçun sorumlusu
blame game n. suçlama savaşı
the finger of blame n. suçluyu işaret etme
blame game n. bir tartışma ya da istemeyen bir olay karşısında iki ya da daha fazla grubun birbirlerini suçlaması
the finger of blame n. okların hedefi
blame shifting n. birbirini suçlama
blame game n. birbirini suçlama
blame game n. suçu birbirine atma
blame shifting n. karşılıklı suçlama
blame shifting n. suçu ondan ona atma
blame shifting n. suçu birbirine atma
blame shifting n. suçu ona buna atma
blame game n. karşılıklı suçlama
lay the blame at one's door v. kabahati yüklemek
lay the blame at one's door v. suçu üstüne yıkmak
lay the blame at someone's door v. kabahati başkasına yüklemek
lay the blame on somebody v. birisini sorumlu tutmak
place the blame on someone v. birisini sorumlu tutmak
place the blame on someone v. birisini suçlamak
lay the blame at somebody's door v. birisini sorumlu tutmak
lay the blame at somebody's door v. birisini suçlamak
lay the blame on somebody v. birisini suçlamak
take the blame (for doing something) v. suçu/sorumluluğu üzerine almak
place the blame on someone v. suçu başkasının üzerine atmak
lay the blame on someone v. başkasını sorumlu tutmak
put the blame on someone v. suçu başkasının üzerine atmak
lay the blame on someone v. suçu başkasının üzerine atmak
put the blame on someone v. başkasını sorumlu tutmak
place the blame on someone v. başkasını sorumlu tutmak
offload the blame v. suçu başkalarının üzerine yüklemek/atmak
offload the blame v. suçu başkasının üstüne yıkmak
look for someone to blame v. suçlu aramak
have no one to blame but oneself v. kendi sorunlarından sorumlu olmak
have (only) oneself to blame v. kendi sorunlarından sorumlu olmak
lay the blame on (one) v. suçu başkasının üzerine atmak
lay the blame on (one) v. başkasını sorumlu tutmak
lay the blame on (one) v. suçu/sorumluluğu (birine) atmak
place the blame on (someone or something) v. (birine/bir şeye) suç bulmak
place the blame for (something) on (someone or something) v. (bir şeyle) ilgili (birini/bir şeyi) suçlamak
place the blame on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) suçlamak
place the blame on v. -i suçlu bulmak
place the blame on (someone or something) for (something) v. (bir şeyin) suçunu (birine/bir şeye) atmak
place the blame for (something) on (someone or something) v. (bir şeyden birini/bir şeyi) sorumlu tutmak
place the blame on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) sorumlu tutmak
place the blame on v. suçu (birine) atmak
place the blame on (someone or something) for (something) v. (bir şey) için (birine/bir şeye) suç bulmak
place the blame on (someone or something) v. suçu (birine/bir şeye) atmak
place the blame for (something) on (someone or something) v. (bir şey) için (birine/bir şeye) suç bulmak
place the blame on (someone or something) for (something) v. (bir şeyle) ilgili (birini/bir şeyi) suçlu bulmak
place the blame on v. -i sorumlu tutmak
place the blame for (something) on (someone or something) v. (bir şeyin) suçunu (birine/bir şeye) atmak
place the blame on (someone or something) for (something) v. (bir şeyden birini/bir şeyi) sorumlu tutmak
place the blame on v. -e suç bulmak
place the blame on (someone or something) for (something) v. (bir şeyle) ilgili (birini/bir şeyi) suçlamak
place the blame on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) suçlu bulmak
place the blame for (something) on (someone or something) v. (bir şeyle) ilgili (birini/bir şeyi) suçlu bulmak
put the blame on (someone or something) v. suçu (birinin/bir şeyin) üstüne atmak
put the blame on (someone or something) v. suçu (birinin/bir şeyin) üstüne yıkmak
put the blame on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) sorumlu tutmak
put the blame on (someone or something) v. suçu (birine/bir şeye) yüklemek
put the blame on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) suçlamak
take the blame (for something) v. (bir şeyin) suçunu kabul etmek/üstlenmek
to blame expr. ayıplanması gereken
to blame expr. bir şeyin nedeni olan
to blame expr. kınanmayı hak eden
to blame expr. hatalı
to blame expr. bir şeyin kaynağı olan
Speaking
not by a blame sight expr. kesinlikle
can you blame him? expr. onu suçlayabilir misin?
you cannot blame me for this expr. beni bunun için suçlayamazsın
you shouldn't blame yourself expr. kendinizi suçlamamalısınız
you shouldn't blame yourself expr. kendini suçlamamalısın
don't you blame this on me expr. bunun suçunu bana yıkma
I couldn't blame you expr. seni suçlayamam
you blame me for nothing expr. yok yere günahımı alıyorsun
blame it on my youth expr. gençliğime ver
I don't blame you expr. seni suçlamıyorum
Trade/Economic
both to blame collision clause n. iki taraflı kusur klozu
Insurance
both to blame collision clause n. her ikisi de kusurlu çatma klozu
regardless of blame expr. kimin suçlu olduğuna bakılmaksızın
Psychology
self-blame n. kendini suçlama
Social Sciences
blame culture n. suçlama kültürü
Slang
hang the blame on me v. birini suçlamak
hang the blame on me v. suçu birine yüklemek
hang the blame on me v. bir şeyden birini sorumlu tutmak
blame canada expr. kanada'yı suçla
blame canada expr. kanada'ya at
blame canada expr. birinin hayatında her türlü musibetten kanada'yı sorumlu tutması