climb - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

climb

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "climb" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 36 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
climb n. tırmanış
climb v. tırmanmak
General
climb n. yokuş
climb n. tırmanacak yer
climb n. çıkma
climb n. tırmanma
climb v. aşama kaydetmek
climb v. çıkmak
climb v. sarılarak tırmanmak
climb v. tırmanmak
climb v. yükselmek
climb v. güçlükle çıkmak
climb v. tutunarak zar zor hareket etmek
climb v. yükselmek
climb v. ilerlemek
climb v. (kendi) sosyal statüsünü yükseltmek
climb v. yükselişte olmak
climb v. yükseğe zıplamak
Colloquial
climb v. (birini) haşlamak
climb v. azarlamak
climb v. paylamak
climb v. çıkışmak
climb v. (birini) fırçalamak
climb v. üstüne giymek
climb v. içine girmek
Technical
climb n. tırmanma
climb n. yükselme
climb v. tırmanmak
climb v. yükselmek
Botanic
climb v. (bitki) sarılarak büyümek
Sport
climb v. dağcılıkla uğraşmak
climb v. tırmanıcı olmak
climb v. dağcı olmak
Slang
climb n. esrarlı sigara
climb n. cigaralık
climb n. cigara

Sens de "climb" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 194 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
climb over v. aşmak
General
hill climb n. tırmanma
rapid climb n. çabuk tırmanma
rapid climb n. hızlı artış
rapid climb n. ani yükseliş
climb ropes n. tırmanma halatları
climb-down n. (fikirden, konumdan) geri çekilme
climb a mountain v. dağa çıkmak
climb up v. yukarı çıkmak
climb down v. tutunarak inmek
climb down v. inmek
climb up v. tırmanmak
climb down v. aşağı inmek
climb a mountain v. dağa tırmanmak
climb up stairs v. merdiven çıkmak
climb a tree v. ağaca çıkmak
climb down v. aşağıdan almak
climb a tree v. ağaca tırmanmak
climb a ladder v. merdivenden çıkmak
climb out of the bed v. yataktan kalkmak
climb high v. yükseğe çıkmak
climb a ladder v. merdiven çıkmak
climb on the motorbike v. motora binmek
climb off the motorbike v. motordan inmek
climb on the motorcycle v. motosiklete binmek
climb off the motorcycle v. motosikletten inmek
climb off the motorcycle v. motordan inmek
climb on the motorbike v. motosiklete binmek
climb off the motorbike v. motosikletten inmek
climb up the slope v. bayır yukarı çıkmak
climb on the motorcycle v. motora binmek
(the sun) climb v. güneş yükselmek
(the sun) climb v. güneş doğmak
climb the tree v. ağaca tırmanmak
climb down the tree v. ağaçtan inmek
climb the social ladder v. sınıf atlamak
climb up the celebrity ladder v. şöhret basamaklarını hızla tırmanmak
climb the corporate ladder v. meslekte ilerlemek
climb to the top of mount everest v. everest dağının tepesine tırmanmak
climb the tree v. ağaca çıkmak
climb up the roof v. çatıya tırmanmak
climb into thousands v. binlere tırmanmak
climb into thousands v. binlere çıkmak/yükselmek
climb the stairs step by step v. basamakları tek tek çıkmak
climb the steps one by one v. basamakları tek tek çıkmak
climb a volcano v. yanardağa tırmanmak
climb (along) v. güç bela ilerlemek
climb (along) v. zorlukla ilerlemek
climb down (from) v. (fikirden, konumdan) geri çekilmek
climb up v. kademe artışı
climb up v. statü artışı
Phrasals
climb down v. bayır aşağı inmek
climb out of v. bir sorundan kurtulmaya çalışmak
climb down v. fikrinden vazgeçmek
climb into v. giyinmek
climb down v. kabullenmek
climb on v. tırmanmak
climb out of v. tırmanarak çıkmak
climb on v. tırmanarak çıkmak
climb on v. üzerine tırmanmak
climb on v. üzerine binmek
climb down (from something) v. (bir şeyden) aşağı inmek
climb down (from something) v. (bir şeyin üstünden) inmek
climb into (something) v. (bir şeyin) içine girmek
climb into (something) v. (bir kıyafetin, yatağın) içine girmek
climb on something v. bir şeye çıkmak
climb on something v. bir şeye tırmanmak
climb on something v. bir şeyin üstüne çıkmak/tırmanmak
climb on something v. bir şeye binmek
climb onto something v. bir şeye çıkmak
climb onto something v. bir şeye tırmanmak
climb onto something v. bir şeyin üstüne çıkmak/tırmanmak
climb onto something v. bir şeye binmek
climb onto (someone or something) v. (birine/bir şeye) tırmanmak
climb onto (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üstüne çıkmak/tırmanmak
climb onto (someone or something) v. birinin/bir şeyin üstüne binmek
climb on (someone or something) v. (birine/bir şeye) tırmanmak
climb on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üstüne çıkmak/tırmanmak
climb on (someone or something) v. birinin/bir şeyin üstüne binmek
climb out v. tırmanarak (bir yerden) çıkmak
climb out v. tırmanıp (bir yerden) çıkmak
climb out v. tırmanarak dışarı çıkmak
climb out (of something) v. tırmanarak (bir şeyden) çıkmak
climb out (of something) v. tırmanıp (bir şeyden) çıkmak
climb out (of something) v. tırmanarak (bir şeyden) dışarı çıkmak
climb out (of something) v. (bir şeyden) dışarı tırmanmak
climb up (something) v. (bir şeye) tırmanmak
climb up (something) v. (bir şeye) çıkmak
climb down yokuş aşağı inmek
Phrases
a monkey knows what tree to climb expr. herkes ne yapacağını bilir
every monkey knows what tree to climb expr. herkes ne yapacağını bilir
Proverb
he who would climb the ladder must begin at the bottom merdiven ayak ayak çıkılır
he who would climb the ladder must begin at the bottom yükselmek için mutlaka öncelikle en alttan başlamak gerekir
he who would climb the ladder must begin at the bottom bir işte çok iyi bir yere gelmek (yükselmek) istiyorsan en alttan başlayıp adım adım yükselmelisin
he that would eat the fruit must climb the tree meyveyi yemek isteyenin ağaca tırmanması gerekir
he that would eat the fruit must climb the tree emek olmadan yemek olmaz
he that would eat the fruit must climb the tree bir amaca ulaşmak için çalışmak/çaba sarf etmek gerekir
every monkey knows what tree to climb herkes ne yapacağını bilir
every monkey knows what tree to climb tecrübeli insanlar/tecrübeli biri ne yapıp yapmayacağını bilir
a monkey knows what tree to climb herkes ne yapacağını bilir
a monkey knows what tree to climb tecrübeli insanlar/tecrübeli biri ne yapıp yapmayacağını bilir
Colloquial
go climb a tree! expr. defol git ve beni rahatsız etme!
Idioms
a mountain to climb n. çetin görev
a mountain to climb n. zor iş
climb parnassus v. şiir yazmak
climb on the gravy train v. kebap gibi bir işe gelmek
climb on the gravy train v. az emek harcanan ama çok para kazanılan iş/makam/duruma gelmek
climb on the gravy train v. turnayı gözünden vurmak
climb on the gravy train v. sağlam yere olta atmak
climb on the gravy train v. sağlam yere kapak atmak
climb on the gravy train v. işi iş olmak
climb parnassus v. şiir yazmak
climb parnassus v. parnassos'a tırmanmak
climb off the fence v. sonunda bir karar vermek
climb off the fence v. nihayet düşüncesini belirtmek
climb off the fence v. kararsızlık durumundan kurtulmak/çıkmak
climb the wall v. aklı başından gitmek
climb down v. alttan almak
climb the wall v. aşırı tepki göstermek
climb on one's high horse v. büyüklenmek
climb to one's knees v. dizlerinin üzerinde doğrulmak
climb on one's high horse v. caka satmak
climb on the bandwagon v. çoğunluğa katılmak
climb on the bandwagon v. çoğunluğun görüşüne uymak
climb the walls v. heyecandan yerinde duramamak
climb on one's high horse v. gösteriş yapmak
climb on the bandwagon v. iyi olan tarafa katılmak
climb the walls v. oldukça heyecanlı olmak
climb on one's high horse v. kibirlenmek
climb on the bandwagon v. sürüye uymak
climb the walls v. yerinde duramamak
climb on one's high horse v. yüksekten bakmak
climb (up) the ladder v. güçlenmek
climb (up) the ladder v. başarı basamaklarını tırmanmak
climb (up) the ladder v. yükselmek
climb (up) the ladder v. ilerlemek
climb (up) the ladder v. gelişmek
climb up the ladder v. güçlenmek
climb up the ladder v. başarı basamaklarını tırmanmak
climb up the ladder v. yükselmek
climb up the ladder v. ilerlemek
climb up the ladder v. gelişmek
climb up the ladder v. önem kazanmak
climb up the ladder v. daha başarılı olmak
climb the ladder v. güçlenmek
climb the ladder v. başarı basamaklarını tırmanmak
climb the ladder v. yükselmek
climb the ladder v. ilerlemek
climb the ladder v. gelişmek
climb the ladder v. önem kazanmak
climb the ladder v. daha başarılı olmak
have a mountain to climb v. çetin bir görevle karşı karşıya olmak
have a mountain to climb v. zor bir işi olmak
Speaking
climb onto my back expr. sırtıma çık
Trade/Economic
climb the corporate ladder v. iyi mevkilere gelmek
climb the corporate ladder v. şirket basamaklarını tırmanmak
Technical
dislocation climb n. dislokasyon tırmanması
negative climb n. eksi tırmanış
best angle of climb n. en iyi tırmanma açısı
conservative climb n. ılımlı tırmanma
conservative climb n. olağan tırmanma
negative climb n. ters tırmanış
rate of climb indicator n. varyometre
climb milling n. yatay frezeleme
Construction
climb dislocation n. çıkık tırmanması
Automotive
automatic climb lock yokuşta kalkış yardımı sistemi
automatic climb lock yokuş yukarı kalkış yardımı
automatic climb lock yokuşta kalkış desteği
Aeronautic
cruise climb n. düz uçuşta irtifa
best climb schedule n. en iyi tırmanma programı
climb-out n. kalkış sonrası tırmanış
afterburner climb n. muavin yakıcı ile tırmanma
cruise climb n. seyahat tırmanması
cruise climb n. seyir tırmanışı
climb indicator n. tırmanma göstergesi
angle of climb n. tırmanma açısı
rate of climb/descent n. tırmanma-alçalma oranı
rate of climb n. tırmanma hızı
climb corridor n. tırmanma koridoru
aircraft climb corridor n. uçak tırmanma kordonu
Military
military climb corridor n. askeri tırmanma koridoru
climb mode n. tırmanma durumu
rate of climb indicator n. tırmanış ve dalış göstergesi
climb and dive indicator n. tırmanış ve dalış göstergesi
climb phase n. tırmanma safhası
aircraft climb corridor n. uçak tırmanma koridoru
Sport
hill climb n. (motor yarışında) motorların tek başlarına dik bir yokuşu olabildiğinde hızlı çıkmaya çalıştığı yarışma
monkey climb n. rakibin kolları veya boynunun tutulup ayağı karna koyularak geri düşürüldüğü bir güreş atışı
rock climb n. kaya tırmanışı
rock climb n. izlenen rota
hill climb v. motorlu araçla dik yokuşu tırmanmaya çalışmak
rock climb v. kaya tırmanışı pratiği yapmak
Slang
go climb a tree! expr. defol git!
go climb a tree! expr. git başımdan!