dirsek - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

dirsek



Sens de "dirsek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 34 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
dirsek elbow n.
General
dirsek poke n.
dirsek flexure n.
dirsek console n.
dirsek angle n.
dirsek cantilever n.
dirsek flexion n.
dirsek ancon n.
dirsek cubitus n.
dirsek crook n.
dirsek turn n.
dirsek crank n.
dirsek elbow n.
dirsek bend n.
dirsek knee n.
Technical
dirsek bracket n.
dirsek toggle n.
dirsek offset n.
dirsek pipe bend n.
dirsek quarter bend n.
dirsek tappet n.
dirsek corner n.
dirsek coign n.
dirsek bend n.
Mechanic
dirsek bracket n.
Architecture
dirsek cantalever n.
dirsek cantilever n.
Construction
dirsek console n.
Medical
dirsek elbow n.
Anatomy
dirsek elbow n.
dirsek ancone n.
dirsek cubit n.
dirsek cubital n.
Food Engineering
dirsek bend n.

Sens de "dirsek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 214 résultat(s)

Turc Anglais
General
dirsek çıkıntısı olecranon n.
dirsek teması close contact n.
çift dirsek double bend n.
t dirsek tee n.
dirsek mafsalı knee joint n.
çeyrek dirsek quarter bend n.
dirsek vurma poke n.
boru vb dirsek offset n.
(boru) dirsek ell n.
açık dirsek gored elbow n.
şaşırtma dirsek offset bend n.
plastik dirsek plastic elbow n.
bükülmüş dirsek hareketleri içeren bir dans ratchet n.
dirsek şeklinde büküntü elbow n.
dirsek makarna elbow [us] n.
dirsek biçiminde parça knee n.
kadınların abiye kıyafetlerle giydiği, parmakları açıkta bırakan ve genellikle dirsek ve üstüne kadar uzanan eldiven mit n.
dirsek teması osculation n.
dirsek çevirmek drop v.
boruya dirsek koymak offset v.
dirsek çürütmek study hard v.
boru vb dirsek takmak offset v.
dirsek çevirmek turn one's back on v.
dirsek ile dürtmek nudge v.
dirsek atmak elbow v.
dirsek çevirmek fob v.
rakibine dirsek atmak elbow the opponent v.
dirsek ile desteklemek oxter [scotland] v.
dirsek atmak pote [dialect] [uk] v.
(alet) dirsek gibi bükülmüş coudé adj.
dirsek teması at close interval adv.
Phrases
(biriyle/bir şeyle) dirsek temasında in conjunction with (someone or something) expr.
Colloquial
kalabalıkta dirsek ata ata ilerlemek elbow (one's) way v.
Idioms
bir şeyle dirsek temasında olmak have a brush with something v.
dirsek temasında bulunmak rub elbows with v.
dirsek çürütmek keep one's nose to the grindstone v.
dirsek temasında bulunmak rub shoulders with v.
dirsek temasında olmak work hand in glove with somebody v.
dirsek temasına geçmek work hand in glove with somebody v.
ile dirsek temasında bulunmak rub elbows/shoulders with somebody v.
dirsek temasında olmak work hand in hand v.
dirsek çürütmek keep nose to the grindstone v.
(biriyle/birileriyle) dirsek temasında bulunmak rub elbows with (someone) v.
'-e dirsek çevirmek turn your back on v.
birine/bir şeye dirsek çevirmek turn your back on somebody/something v.
birine dirsek çevirmek turn your back on someone v.
(biriyle/bir şeyle) dirsek temasında olmak/çalışmak work hand and glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) dirsek temasında olmak/çalışmak work hand in glove with (someone or something) v.
(biriyle) dirsek temasında hand in glove (with somebody) expr.
(biriyle/bir şeyle) dirsek temasında hand in glove with (someone or something) expr.
dirsek çürüten nose to the grindstone expr.
Technical
çelik dirsek toggle n.
dirsek mafsalı toggle n.
çelik dirsek çubuğu toggle n.
açık dirsek long-radius bend n.
açık dirsek one-eight bend n.
bir parçanın diğerinin üstüne geçmesini sağlayan metal dirsek joggle n.
çift dirsek u-bend n.
çeyrek dirsek quarter bend n.
çelik dirsek steel elbows n.
çifte dirsek double crank n.
çift dirsek return bend n.
çelik dirsek toggle joint n.
deveboynu dirsek swan neck bend n.
daraltıcı dirsek reducing elbow n.
dirsek şeklindeki bağlantı elemanı elbow fitting n.
dirsek çıkıntısı olecranon n.
dirsek borusu elbow hose n.
dirsek koltuk değneği elbow crutch n.
döner dirsek swivelling elbow n.
dirsek (boru için) elbow n.
dirsek şeklinde spiral boru corrugated elbow n.
dirsek kaya ledge rock n.
dirsek maçası bend core n.
dirsek hareketi knee action n.
dirsek mafsalı toggle joint n.
dirsek sapı crank handle n.
dirsek bağlantısı elbow joint n.
dirsek nipeli elbow nipple n.
dirsek açısı bend angle n.
dirsek boru elbow pipe n.
dirsek kaybı bend lose n.
dişli dirsek threaded elbow n.
dirsek bağlantı parçası elbow n.
erkek dirsek male bend n.
flanşlı dirsek flanged bend n.
geniş dirsek long-radius bend n.
geniş dirsek long-radius elbow n.
iki başlı kırdöküm dirsek angle collar n.
kısa dirsek tahtası corbel block n.
kaynaklı dirsek welding elbow n.
kulaklı dirsek drop elbow n.
kuyruklu dirsek street elbow n.
köşeli dirsek miter elbow n.
mafsallı dirsek knee joint n.
mafsallı dirsek mesnedi bracket n.
lastik dirsek rubber hook n.
normal dirsek normal bend n.
normal dirsek quarter bend n.
omega dirsek return offset n.
paslanmaz çelik dirsek stainless steel bend n.
rakorlu dirsek union elbow n.
redüksiyon dirsek reducing elbow n.
rakorlu dirsek union bend n.
redüksiyon dirsek reducing bend n.
redüksiyonlu dirsek reducing elbow n.
t dirsek t-elbow n.
vanalı dirsek valve elbow n.
u-dirsek return bend n.
yapma dirsek mitered bend n.
(boru) dirsek ell n.
(süpürgelik, tırabzan vs. için) dirsek easement n.
(boruda, çubukta) dirsek offset n.
(duvara, çubuğa, boruya) dirsek koymak offset v.
Computer
dirsek bağlayıcısı elbow connector n.
Mechanic
dirsek mafsalı kneejoint n.
mafsallı dirsek kneejoint n.
Textile
dirsek yaması elbow patch n.
dirsek kol elbow n.
Architecture
pervazı destekleyen dirsek ancon n.
pervazı destekleyen dirsek ancone n.
(pencerelerde) dirsek levha elbowboard n.
çatının çıkıntı yapan kısmını, cumbayı veya balkonu destekleyen kısa ahşap dirsek veya konsol lookout n.
çatının çıkıntı yapan kısmını, cumbayı veya balkonu destekleyen kısa ahşap dirsek veya konsol look-out n.
Construction
açık dirsek one-eight bend n.
çift dirsek double bend n.
geniş u-dirsek wide return bend n.
kısa dirsek tahtası corbel block n.
kuyruklu dirsek street elbow n.
patent dirsek mitered bend n.
(gemi inşa) dirsek bracket n.
Automotive
arka süspansiyon dirsek modulü tertibatı rear suspension corner module assembly n.
dirsek bağlantı angle connector n.
dirsek izi mechanic's elbow n.
dirsek mesafesi elbow room n.
dirsek kirişli süspansiyon cantilevered suspension n.
Railway
dirsek ray joggled rail n.
Marine
gemide bulunan dirsek şeklinde bir kereste parçası kneepiece n.
alabora olmaması için çıkıntılı dirsek eklenmiş deniz kanosu outrigger canoe n.
(tekne) yan kısmına çıkıntılı dirsek eklenmiş outrigged adj.
Medical
alt dirsek lower elbow n.
bakıcı (dirsek) çıkığı babysitter's elbow n.
bakıcı (dirsek) çıkığı pulled elbow n.
bakıcı (dirsek) çıkığı nursemaid's elbow n.
dirsek artroplastisi elbow arthroplasty n.
dirsek yaralanmaları elbow injuries n.
dirsek eklemi önündeki çukurluk cubital fossa n.
dirsek kemiği siniri ulnar nerve n.
dirsek ağrıması elbow pain n.
dirsek çıkıkları elbow dislocations n.
dirsek dış kısmındaki çıkıntı çevresinin ağrılı bir hastalığı tennis elbow n.
dirsek kemiği ulna n.
dirsek dış kısmındaki çıkıntı çevresinin ağrılı bir hastalığı archer's elbow n.
dirsek eklemi iltihabı olecranarthritis n.
dirsek ağrısı elbow pain n.
dirsek dış kısmındaki çıkıntı çevresinin ağrılı bir hastalığı hooter's elbow n.
dirsek eklemi elbow joint n.
dirsek çukuru cubital fossa n.
omuz ve dirsek çıkığı shoulder and elbow dislocation n.
sert dirsek stiff elbow n.
travmatik olmayan dirsek ankilozu nontraumatic elbow ankylosis n.
özellikle dirsek ve dizlerde görülen yaygın ksantomlar cholesterosis cutis n.
Anatomy
dirsek kıvrımında yer alan oyuk chelidon n.
dirsek kemiği elbow bone n.
dirsek kası anconeus muscle n.
dirsek çıkıntısı olecranon n.
dirsek kemiği ile döner kemiğin milsi çıkıntıları styloid apophysis of cubitus and radius n.
dirsek atardamarı cubitale n.
dirsek ön kası anterior cubital muscle n.
dirsek kemiği ulna n.
dirsek kemiği arm-bone n.
omuz ve dirsek arasındaki kemik humerus bone n.
dirsek kası anconeous muscle n.
dirsek kası musculus anconeus n.
brakiyal arterin dirsek altından başlayıp bilek çevresine ve avuç içine doğru uzanan kolu arteria radialis n.
dirsek eklemi articulatio cubiti n.
dirsek eklemi human elbow n.
dirsek eklemi cubital joint n.
ön kolun radyal kenarı boyunca ilerleyip dirsek yakınındaki sefalik damar ile birleşen bir damar vena cephalica accessoria n.
üç başlı kasın dirsek eklemi boşluğuna giren küçük bir dalı musculus articularis cubiti n.
dirsek çıkıntısı olecranon process n.
dirsek siniri cubital nerve n.
dirsek kemiği cubitus n.
dirsek çıkıntısına ait olecranal adj.
dirsek çıkıntısı ile ilgili olecranal adj.
dirsek kemiğine doğru ulnad adv.
dirsek kemiği yönünde ulnad adv.
Pathology
özellikle dirsek ve dizlerde görülen yaygın ksantomlar xanthoma multiplex n.
dirsek, kalça ve diz eklemleri başta olmak üzere eklemleri etkileyen ağrılı ve hareketi kısıtlayıcı bir rahatsızlık chondromatosis n.
Veterinary
dirsek kirişi hamstring n.
Gastronomy
dirsek makarna, kıyma ve domates ile yapılan bir amerikan yemeği american chop suey [us] n.
Physics
küçük dirsek minor bend n.
Astronomy
(teleskop) dirsek gibi bükülü coudé adj.
Zoology
kuşlarda veya memelilerde dirsek elbow n.
atlarda toynağın vurması sebebiyle dirsek şişliği shoe boil n.
Tobacco
kısa dirsek short radius bend n.
History
(orta çağ zırhlarında) dirsek koruyucu cubitiere n.
Military
dirsek teması marş! komutu close march n.
dirsek teması al! komutu close march n.
silahın sağ dirsek ve vücut arasında 45 derecelik açıyla namlusu ters tutulduğu asker pozisyonu reverse arms n.
dirsek teması at close interval expr.
Sport
dirsek koruyucu elbow pad n.
dirsek teması elbow touch n.
dirsek vuruşu elbow strike n.
Music
dirsek gaydası uillean pipes n.
dirsek gaydası irish pipes n.
dirsek gaydası union pipes n.
dirsek gaydası uilleann pipe n.
dirsek gaydası union pipes n.
Printery
birinci dirsek primary arm n.
Ornithology
(kuş kanadında) dirsek shoulder n.
Slang
dış dirsek çukuru weanus n.
dirsek çürütmüş kişi egghead n.
Modern Slang
dana kıyma, dirsek makarna ve domates sosu karışımından oluşan bir yemek american goulash n.