expansive

HistoriquePhrases

Sens de "expansive" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 23 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General

1	General	expansive adj.	geniş
We have been searching for an expansive national park to explore. İnceleme yapmak amacıyla geniş bir milli park araştırıyorduk. More Sentences
2	General	expansive adj.	samimi
The tourist was expansive with the help of refreshments. Turist, içkiler nedeniyle çok samimi davranıyordu. More Sentences
3	General	expansive adj.	taşkın
When you travel abroad, you feel very expansive, and it's easy to overspend in a mood like that. Yurt dışına seyahat ettiğinizde taşkın bir ruh haliniz olur ve böyle bir ruh hali içinde aşırı harcama yapmak kolaydır. More Sentences
4	General	expansive adj.	(geniş) kapsamlı
His expansive communication skills made him triumphant. Kapsamlı iletişim becerileri onu başarıya ulaştırdı. More Sentences
5	General	expansive adj.	yayılan
6	General	expansive adj.	coşkun
7	General	expansive adj.	açılan
8	General	expansive adj.	engin
9	General	expansive adj.	ateşli
10	General	expansive adj.	açık sözlü
11	General	expansive adj.	açık
12	General	expansive adj.	içten
13	General	expansive adj.	genişleyen
14	General	expansive adj.	yaygın
15	General	expansive adj.	büyük
16	General	expansive adj.	arkadaşça
17	General	expansive adj.	açık yürekli
18	General	expansive adj.	içten insan
19	General	expansive adj.	devasa
20	General	expansive adj.	kocaman

21	General	expansive adj.	genişleyen
Technical

22	Technical	expansive adj.	genleşen
Ottoman Turkish

23	Ottoman Turkish	expansive adj.	şümullü