The recommendation contains some good intentions, but nothing about how they are to be put into practice.
Tavsiye kararında bazı iyi niyetler var ancak bunların nasıl hayata geçirileceğine dair hiçbir şey yok.
So we should implement more quickly the proposals Parliament has made.
Dolayısıyla Parlamento'nun sunduğu önerileri daha hızlı bir şekilde hayata geçirmeliyiz.
According to the New Testament, Lazarus was miraculously raised from the dead four days after the entombment.
Yeni Ahit'e göre, Lazarus toprağa gömüldükten dört gün sonra mucizevi bir şekilde hayata dönmüştür.
So we should implement more quickly the proposals Parliament has made.
Dolayısıyla Parlamento'nun yaptığı önerileri daha hızlı bir şekilde hayata geçirmeliyiz.
All our demands must be made with one eye on the practicability and implementation of the regulations.
Tüm taleplerimiz, yönetmeliklerin uygulanabilirliği ve hayata geçirilmesi göz önünde bulundurularak yapılmalıdır.