hesaplamak - Turc Anglais Dictionnaire

hesaplamak

Sens de "hesaplamak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 46 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
hesaplamak calculate v.
They calculated the results on the number of students.
Sonuçları öğrenci sayısına göre hesapladılar.

More Sentences
General
hesaplamak figure v.
He needed help figuring his taxes.
Vergilerini hesaplamak konusunda yardıma ihtiyacı vardı.

More Sentences
hesaplamak figure out v.
I need you to help me figure out my income taxes.
Gelir vergilerimi hesaplamama yardım etmeni istiyorum.

More Sentences
hesaplamak work out v.
If I had the time, I could work out what emissions trading might mean in the future for Latin America.
Zamanım olsaydı, emisyon ticaretinin gelecekte Latin Amerika için ne anlama gelebileceğini hesaplayabilirdim.

More Sentences
hesaplamak reckon v.
The evaluation period is 30 days reckoned from the date of arrival.
Değerlendirme süresi varış tarihinden itibaren hesaplanmak üzere 30 gündür.

More Sentences
hesaplamak estimate v.
So, the killing power of giants like these is hard to estimate.
Dolayısıyla, bunun gibi devlerin öldürme güçlerini hesaplamak zordur.

More Sentences
hesaplamak compute v.
The scientists are trying to compute all possible scenarios.
Bilim insanları olası tüm senaryoları hesaplamaya çalışıyor.

More Sentences
hesaplamak figure up v.
Figure up how much it amounts to.
Ne kadar tuttuğunu hesapla.

More Sentences
hesaplamak calculate v.
It also calculates the total additional sums required during the 2003-2006 period to be EUR 271.6 million.
Ayrıca 2003-2006 döneminde gerekli toplam ek meblağı 271.6 milyon Euro olarak hesaplamaktadır.

More Sentences
Trade/Economic
hesaplamak compute v.
The most common way to analyze a promotion is to compute the Marketing Return on Investment.
Bir promosyonu analiz etmenin en yaygın yolu Pazarlama Yatırım Getirisini hesaplamaktır.

More Sentences
hesaplamak calculate v.
It also calculates the total additional sums required during the 2003-2006 period to be EUR 271.6 million.
Ayrıca, 2003-2006 dönemindeki toplam ek tutarların 271,6 milyon avro olduğunu hesaplıyor.

More Sentences
hesaplamak reckon v.
It is reckoned that this nonsense will cost a further 15 000 jobs across the EU.
Bu saçmalığın AB genelinde 15.000 kişinin daha işine mal olacağı hesaplanmaktadır.

More Sentences
Technical
hesaplamak calculate v.
Some women prefer calculating their pregnancy weeks from the day of ovulation.
Bazı kadınlar gebelik haftalarını yumurtlama gününden itibaren hesaplamayı tercih eder.

More Sentences
hesaplamak count v.
Will they legislate without counting the cost?
Maliyeti hesaplamadan yasa çıkaracaklar mı?

More Sentences
Computer
hesaplamak compute v.
The potential savings for each application can be individually computed using a specially developed calculation program.
Her bir uygulama için potansiyel tasarruf, özel olarak geliştirilmiş bir hesaplama programı kullanılarak ayrı ayrı hesaplanabilir.

More Sentences
General
hesaplamak foot up v.
hesaplamak number v.
hesaplamak cipher v.
hesaplamak estimating v.
hesaplamak assess v.
hesaplamak take into account v.
hesaplamak scale v.
hesaplamak check out v.
hesaplamak foot v.
hesaplamak work something out v.
hesaplamak count up v.
hesaplamak take stock v.
hesaplamak discount v.
hesaplamak cast up v.
hesaplamak take the gauge of v.
hesaplamak get a fix on v.
hesaplamak calcule v.
hesaplamak tally v.
hesaplamak cal'late v.
hesaplamak affeer v.
hesaplamak cast v.
hesaplamak cense [obsolete] v.
hesaplamak rekne [obsolete] v.
hesaplamak make v.
hesaplamak supputate [obsolete] v.
hesaplamak suppute [obsolete] v.
Phrasals
hesaplamak reckon up v.
hesaplamak check out v.
Idioms
hesaplamak cast a horoscope v.
Aeronautic
hesaplamak count to v.
Archaic
hesaplamak item v.

Sens de "hesaplamak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 130 résultat(s)

Turc Anglais
General
yanlış hesaplamak miscalculate v.
He miscalculated the time needed for the project.
Proje için gereken süreyi yanlış hesaplamış.

More Sentences
yeniden hesaplamak recalculate v.
The site immediately recalculates the cost of the service, and it will become equal to 0.5 tokens.
Site, hizmetin maliyetini hemen yeniden hesaplar ve 0,5 jetona eşit olur.

More Sentences
zihinde hesaplamak make v.
I make that exactly $100.
Zihnimde tam 100 dolar olarak hesaplıyorum.

More Sentences
düzensiz arazinin alanını hesaplamak için ölçümde ana hatta dik ölçülen kısa mesafe offset n.
eksik hesaplamak undercalculate v.
ayarını hesaplamak gauge v.
eksik hesaplamak calculate below the real value v.
bir yıl için hesaplamak be annualized v.
yanlış hesaplamak misreckone v.
yanlış hesaplamak miscount v.
bilgisayarla hesaplamak computerize v.
bilgisayarla hesaplamak computerise v.
yıllık olarak hesaplamak annualize v.
yıllık olarak hesaplamak annualise v.
fiyatlandırmayı hesaplamak calculate the pricing v.
elle hesaplamak calculate by hand v.
elle hesaplamak count on the fingers v.
elle hesaplamak count on one's fingers v.
yanlış hesaplamak make an error in calculation v.
tekrar hesaplamak recast v.
tekrar hesaplamak recalculate v.
yeniden hesaplamak re-count v.
yeniden ayarını hesaplamak regauge v.
toplamını hesaplamak tell [obsolete] v.
göz kararı hesaplamak eyeball v.
yanlış hesaplamak misaccompt v.
yanlış hesaplamak miscompute v.
yanlış hesaplamak misgauge v.
yanlış hesaplamak misreckon [obsolete] v.
yanlış hesaplamak misrate v.
ölçüsünü yanlış hesaplamak (şiir dizesi) mismeter v.
yanlış hesaplamak misween [obsolete] v.
'-e karşı hesaplamak offset v.
çok sık aralıklarla hesaplamak overassess v.
yeniden hesaplamak overname [obsolete] v.
aradaki farkı hesaplamak difference v.
pratik veya mantıksal yollarla hesaplamak gauge v.
önceden hesaplamak precalculate v.
zihinde hesaplamak make v.
yanlış hesaplamak misjudge v.
çok fazla hesaplamak outcount v.
tekrar hesaplamak retally v.
Phrasals
adımlayarak hesaplamak step something off v.
diye hesaplamak call for v.
bir yatırımın beklenen getirilerini kabaca hesaplamak pencil out v.
olarak hesaplamak charge (something) off as (something) v.
olarak hesaplamak charge something off as something v.
bir şeyin toplamını hesaplamak compute something at something v.
(bir şeyin toplamını) hesaplamak compute (something) at (some amount) v.
ortalama olarak hesaplamak average up v.
bir şeyin toplamını hesaplamak add something up v.
bir şeyin ortalamasını hesaplamak average something up v.
ortalamasını hesaplamak average out (to) v.
bir şeyi ortalama olarak hesaplamak average something up v.
(bir şey) dahil hesaplamak calculate in v.
(bir şey) dahil hesaplamak calculate into v.
basılı olmayan bir metnin basıldığındaki uzunluğunu yaklaşık olarak hesaplamak cast off v.
olarak hesaplamak charge off as v.
(toplamını) hesaplamak compute at v.
alt alta koyup hesaplamak cost up v.
üst üste ekleyip hesaplamak cost out v.
toplam maliyetini hesaplamak cost up v.
toplamını hesaplamak cost out v.
toplam maliyetini hesaplamak cost out v.
üst üste ekleyip hesaplamak cost up v.
tamamını hesaplamak cost out v.
toplamını hesaplamak cost up v.
alt alta koyup hesaplamak cost out v.
tamamını hesaplamak cost up v.
elle hesaplamak count on (someone or something) v.
bir şeyi hesaplamak figure something up v.
bir şeyin toplamını hesaplamak figure something up v.
(birinin/bir şeyin birine/bir şeye) karşı boyunu ölçmek/hesaplamak measure (someone or something) (up) against (someone or something else) v.
'-e karşı boyunu ölçmek/hesaplamak measure against v.
(birinin/bir şeyin) ölçülerini (başka birine/bir şeye) kıyasla hesaplamak measure (someone or something) (up) against (someone or something else) v.
(birine/bir şeye göre birinin/bir şeyin) boyunu/ölçülerini hesaplamak measure (someone or something) (up) against (someone or something else) v.
'-e göre boyunu/ölçülerini hesaplamak measure against v.
ölçülerini (başka birine/bir şeye) kıyasla hesaplamak measure against v.
ölçülerini (başka birine/bir şeye) kıyasla hesaplamak measure up against v.
'-e karşı boyunu ölçmek/hesaplamak measure up against v.
'-e göre boyunu/ölçülerini hesaplamak measure up against v.
(bir şeyin) fiyatını (bir şey olarak) hesaplamak put (something) at v.
(birini/bir şeyi bir şey) içerisinde saymak/hesaplamak reckon (someone or something) into (something) v.
Colloquial
faturayı hesaplamak cuff v.
Idioms
tam tamına hesaplamak cut it fine v.
ucu ucuna hesaplamak cut it fine v.
(maliyetini) olarak hesaplamak/tahmin etmek estimate the cost at v.
maliyetini hesaplamak/çıkarmak cost something out v.
alacak vereceklerini hesaplamak cast up (one's) accounts [obsolete] v.
(birini/bir şeyi) hesaplamak take (someone or something) into account v.
Trade/Economic
gelecekte elde edilecek gelirin şimdiki değerini hesaplamak capitalize v.
bileşik faiz hesaplamak compound v.
senet vadesi hesaplamak to compute a bill v.
tekrar hesaplamak recount v.
yeniden hesaplamak recount v.
gelecekte elde edilecek gelirin şimdiki değerini hesaplamak capitalise v.
miktarı hesaplamak extend v.
gelecekte elde edilecek gelirin şimdiki değerini teminatın üzerinde hesaplamak overcapitalize v.
(mülkün) pazar değerini fazla hesaplamak overcapitalise v.
(mülkün) pazar değerini fazla hesaplamak overcapitalize v.
gelecekte elde edilecek gelirin şimdiki değerini teminatın üzerinde hesaplamak overcapitalise v.
(yıllık kredi faizini) önceden hesaplamak precompute v.
gölge fiyat hesaplamak shadow price v.
Technical
bilgisayarla hesaplamak computerize v.
ara değerini hesaplamak interpolate v.
bilgisayarla hesaplamak computerise v.
yeniden hesaplamak recompute v.
(akarsuyun) kesit ve hızını ölçerek debisini hesaplamak gauge v.
Computer
son veri öğesini hesaplamak için kullanılan ara veri parçaları provenance n.
son veri parçasını hesaplamak için kullanılan işlem yürütme geçmişi provenance n.
Textile
elde eğrilmiş ipliğin yarda ölçüsüne göre uzunluğunu hesaplamak için kullanılan bir tür iplik sarıcı weasel n.
Railway
demiryolu çalışanlarının ücretlerini hesaplamak için kullanılan geleneksel bir birim day n.
Marine
paraketede geçen zamanı hesaplamak için kullanılan küçük kum saati log glass n.
Psychology
(bir grup nesnenin sayısını) bir bakışta hesaplamak subitize [us] v.
(bir grup nesnenin sayısını) bir bakışta hesaplamak subitise [uk] v.
Math
verilen boyutları veya açıları kullanarak uzunluk, alan veya hacim hesaplamak için geometriden faydalanma mensuration n.
dışdeğerini hesaplamak extrapolate v.
yeniden hesaplamak refigure v.
bir dairenin alanını kare cinsinden hesaplamak square the circle v.
ortalamasını hesaplamak average out v.
sayısal değerini hesaplamak evaluate v.
(karekökünü) hesaplamak extract v.
Statistics
iki denetsel koşul altındaki özdeş örneklemlerin değerlerinin göreceli büyüklüğünü hesaplamak için kullanılan bir istatistiksel denklem wilcoxon test n.
Astrology
astrolojik olarak hesaplamak cast v.
Agriculture
otlukların hacmini hesaplamak için kullanılan formül quartermaster’s rule n.
Forestry
(kerestelik ağacın) ne kadar kereste vereceğini hesaplamak scale v.
Military
atışın patlama pozisyonunu hedefe göre hesaplamak sense v.
Printery
belirli miktarda kopyanın ne kadar basılı materyale denk düştüğünü hesaplamak cast off copy v.
Archaic
(ödenecek vergi miktarını) hesaplamak sess v.
Engineering
(arazi ölçümünde) iki nokta arasındaki açı ve mesafeyi hesaplamak inverse v.