ilke - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

ilke



Sens de "ilke" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 31 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
ilke principle n.
General
ilke element n.
ilke tenet n.
ilke principal n.
ilke teaching n.
ilke motto n.
ilke doctrine n.
ilke keynote n.
ilke basis n.
ilke precept n.
ilke guideline n.
ilke law n.
ilke canon n.
ilke basic unit n.
ilke principle n.
ilke rule n.
ilke teachings n.
ilke regence [obsolete] n.
ilke tenent [obsolete] n.
ilke mot [obsolete] n.
ilke gnomon [obsolete] n.
ilke directive n.
ilke principium n.
ilke preception n.
Trade/Economic
ilke principle n.
ilke norm n.
Technical
ilke principle n.
Computer
ilke policy n.
Physics
ilke principle n.
Linguistics
ilke maxim n.
Archaic
ilke religion n.

Sens de "ilke" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 174 résultat(s)

Turc Anglais
General
bir sanat eserine veya edebi bir esere temel olan ana ilke data n.
uyulan ilke road n.
idari ilke ve uygulamalar principles and practices n.
soyoluşsal ilke phylogenetic principle n.
yol gösterici ilke lodestar n.
temel ilke building block n.
ana ilke keystone n.
ana ilke basic law n.
ana ilke basic tenet n.
ana ilke fundamental principle n.
ana ilke basic principle n.
temel ilke fundamental n.
ahlaki ilke moral principle n.
atatürk ilke ve inkılapları ataturk's principles and reforms n.
temel ilke essential principle n.
temel ilke core principle n.
yol gösterici ilke guiding principle n.
ilke söz motto n.
düzenleme gücüne sahip ilke, yasa, vb. regulative n.
ana ilke ultimate n.
temel ilke anlage n.
ahlaki ilke value n.
temel ilke beginning n.
ahlaki ilke value orientation n.
metafizikte, epistemolojide veya psikolojide iradeyi temel ilke olarak gören teori voluntaryism n.
dikkat çekilen ilke message n.
aykırı ilke heterodoxy n.
edebi, sanatsal branşlarda kendisinden önceki bir ustanın ilke ve yöntemlerine sık sıkıya bağlı kimse descendant n.
edebi, sanatsal branşlarda kendisinden önceki bir ustanın ilke ve yöntemlerine sık sıkıya bağlı kimse descendent n.
bir sanatın veya bilimin icrasında işleyişe etki eden ilke rule n.
köklü bir amaç veya ilke uğruna çalışan grup old guard n.
demode bir amaç veya ilke uğruna çalışan grup old guard n.
temel ilke incept n.
temel ilke institute n.
ilke ve talimatlar institute n.
yasal ilke ve kararların kapsamlı özeti institute n.
genel ilke veya nedenlerden özele doğru akıl yürütme composition [obsolete] n.
(ilke, hak) yürürlüğe koyma invocation n.
kooperatif ilke ve uygulamalarını destekleyen kimse cooperator n.
doktrincilerin ilke ve uygulamaları doctrinarianism n.
ilk ilke primordial n.
temel ilke proton n.
(yaşam süresi hususunda belirleyici faktör olarak kabul edilen) önemli ilke stamen [obsolete] n.
ilke edinmek adopt as a principle v.
kaliteyi ilke edinmek adopt quality as a principle v.
bir ilke imza atmak bring in something new v.
bir ilke imza atmak lead the way v.
bir ilke imza atmak blaze a trail v.
ilke edinmek make a point of v.
ilke aşılamak freight v.
ilke veya kararlarından vazgeçmez uncompromising adj.
ilke sahibi olmayan unethical adj.
ilke veya amaçlardan yoksun olan hollow adj.
ilke teşkil eden preceptive adj.
ilke teşkil eden preceptory adj.
ilke olarak in principle adv.
ilke olarak as a principle adv.
ilke sahibi olmadan unethically adv.
Phrasals
ilke olarak benimsemek stand for v.
Idioms
bir ilke imza atmak blaze a trail v.
bir ilke imza atmak blaze the trail v.
bir ilke imza atmak break new ground v.
Trade/Economic
bir düşünce ekolünün savunduğu ilke tenet n.
muhasebe kayıtları tutulurken uyulması gereken ilke ve kurallar accounting policy n.
Law
hukuki ilke principle of law n.
idari ilke ve uygulamalar administrative principles and practices n.
kılavuz ilke guideline n.
tahkim yapılan yerin zorunlu tuttuğu kuralların uygulanması gerektiği yönündeki ilke lex arbitri n.
temel ilke fundamental tenet n.
yasal ilke veya esasların özeti institute n.
yasal ilke veya esasların yorumu institute n.
yasal ilke veya esasların özeti institutes n.
yasal ilke veya esasların yorumu institutes n.
(roma'da) esir alınanların hür bireyler olarak öldüğünü varsayan yasal bir ilke postliminium n.
(roma'da) düşman tarafından esir alınan kimselerin hür bireyler olarak öldüğünü varsayan yasal bir ilke postliminy n.
Politics
roma katolik kilisesi'nin öğretilerinden türetilen, katolik siyasi partilerin ilke ve politikalarının temelini oluşturan doktrin catholicism n.
nazizm'in ilke ve yöntemlerinden ilham alan bir siyasi hareket neofascism n.
nazizm'in ilke ve yöntemlerinden ilham alan bir siyasi hareket neo-fascism n.
avrupa parlamentosu ilke kararı european parliament resolution n.
çerçeve ilke kararı framework principle decision n.
işbu ilke kararını kabul etmiştir hereby adopts this resolution n.
ilke mutabakatı agreement in principle n.
ilke kararı resolution n.
kurucu ilke founding principle n.
amerikan kültürünün aslını oluşturan politik ilke ve uygulamalar americanism n.
hitler faşizmini ortadan kaldırmaya yönelik ilke ve uygulamalar anti-hitlerism n.
cumhuriyetçiliğin ilke ve uygulamalarına karşı olan kimse antirepublican n.
amerikan ilke ve inançlarına aykırı olma un-americanism n.
amerikan ilke ve inançlarından hoşlanmama un-americanism n.
abd'deki demokratik parti'nin ilke ve politikaları democracy n.
ilke olarak oligarşiye bağlı olma oligarchism n.
devletin sadece yatırım amaçlı borçlanması gerektiğini öne süren bir ilke golden rule n.
(birleşik krallık'ta) muhafazakar parti'nin ilke ve politikaları conservatism n.
orangemen örgütünün ilke ve uygulamaları orangeism n.
nazizm'in ilke ve yöntemlerini benimseyen neofascist adj.
nazizm'in ilke ve yöntemlerini benimseyen neo-fascist adj.
cumhuriyetçiliğin ilke ve uygulamalarına karşı olan antirepublican adj.
amerikan ilke ve inançlarına aykırı olan un-american adj.
Technical
ana ilke fundamental principle n.
temel ilke guideline n.
temel ilke basic principle n.
Computer
belirli grup ilke nesnesi specific gpo n.
ilke ayarları policy settings n.
ilke ayarı policy setting n.
ilişkili ilke policy assigned n.
ilke modülü policy module n.
ilke türü policy type n.
ilke ayrıntısı policy details n.
ilke eşlemeleri policy mappings n.
ilke adı policy name n.
ilke modulü policy module n.
ilke kaldırma policy removal n.
ilke öğesi policy element n.
önceki ilke previous policy n.
sistem ilke düzenleyicisi system policy editor n.
sonraki ilke next policy n.
yeni ilke new policy n.
yerel ilke local policy n.
ilke yok no policy expr.
ilke dosyası aç open policy file expr.
ilke git go to first expr.
ilke al import policies expr.
ilke aç open policy expr.
ilke ver export policies expr.
Psychology
epigenetik ilke epigenetic principle n.
türoluşsal ilke phylogenetic principle n.
freudcu psikolojinin temeli olan bir dizi ilke metapsychology n.
kişinin varlığının düşünmesiyle bağlantılı olduğunu ileri süren bir felsefi ilke cogito n.
Math
türetilmiş herhangi bir gerçeğe ilişkin hipotezlerin ek varsayımlar ile serbestçe genişletilebileceğini belirten yapısal bir matematiksel ilke weakening n.
Logic
bir önermenin ya doğru ya da yanlış olduğunu ifade eden semantik ilke bivalence n.
temel ilke brocard n.
genel ilke generality n.
temel ilke first principle n.
Physics
izoelektronik ilke isoelectronic principle n.
Biology
ebeveynden gelen kalıtımsal özellik çiftlerinden hangisinin yavruya aktarılacağını olasılık prensiplerinin belirlediğini ifade eden ilke law of independent assortment n.
yavrunun her ebeveynden birer kalıtımsal faktör edinmesi için gamet oluşumunda her bir kalıtsal faktörün iki kopyaya ayrıldığını ortaya koyan ilke law of segregation n.
Astronomy
yerel düzensizlikler haricinde maddenin evrendeki dağılımının homojen ve izotropik olduğunu belirten bir ilke cosmological principle n.
kozmolojik ilke cosmological principle n.
Social Sciences
kültürdeki inanç ve davranışı yönlendirmede etkili olan baskın ideal veya ilke theme n.
kabul edilmiş ilke veya inançlardan ayrılma deviation n.
Education
öğretim ilke ve yöntemleri teaching principles and methods n.
herhangi bir bölüm veya daldaki nesne veya olguların kapsamlı olarak karşılaştırılıp aralarındaki ilişkiye hakim olan temel ilke ve sistemlerin incelenmesine dayanan bilimler comparative sciences n.
(dudak okuma) işitme engelli bireylerin eğitiminde kullanılan oral yöntemlere ilişkin ilke ve uygulamalar oralism n.
Linguistics
sözcüklerin biçim ve kullanımlarını düzenleyen ilke rule n.
History
orta çağ italyası'nda etkin olmuş papalık ve halk partisinin ilke ve uygulamaları guelfism n.
orta çağ italyası'nda etkin olmuş papalık ve halk partisinin ilke ve uygulamaları guelphism n.
irlanda cumhuriyeti'nin kuruluşunu destekleyen gizli örgütün ilke ve uygulamaları fenianism n.
Religious
anglikan kiliseler topluluğu’nun öteki hristiyan gruplarla birleşmesine yönelik tartışmalara temel olan dört ilke lambeth quadrilateral n.
ingiltere kilisesi tarafından düzenlenen otuz dokuz ilke the thirty-nine articles n.
hinduizm'de evrene nüfuz eden ebedi ve dini ilke universal soul n.
başpiskopos laud ve taraftarlarının ilke ve uygulamaları laudianism n.
kozmik etik ilke heaven n.
(özellikle islam dininde) temel ilke, inanç veya dini eylem pillar n.
(hinduizm) ebedi ilke sanatana dharma n.
matthias flacius illyricus'un lüteryan ilke ve eserleri flacianism n.
tüm sosyal kurumların yurttaşların en yüksek çıkarı için var olduğunu öne süren sosyal bir ilke subsidiarity n.
roma katolik kilisesi'nin ilke ve geleneklerine tabi olmak romanize v.
roma katolik kilisesi'nin ilke ve geleneklerine tabi olmak romanise v.
Philosophy
kabalanın ilke ve prensipleri cabalism n.
bazı filozoflara göre yaşam, zihin, tanrı gibi daha yüksek varoluş seviyelerinin ortaya çıkmasında rol oynayan bir ilke nisus n.
a priori ilke apriorism n.
(aristoteles'e göre) sadece kısmi olarak ram olunan şekil verici element sebebiyle dayanma ve şekillenme gücüne sahip, kavrayışlı dişil ilke matter n.
metafiziğin altında yatan felsefi veya kuramsal ilke metaphysic n.
benliği tanrı veya nihai ilke ile birleştirme sistemini kullanan bir hindu felsefe okulu yoga n.
problem çözmede olasılıkların zorunluluk olmadan çoğaltılmaması gerektiğini savunan bir ilke occam’s razor n.
problem çözmede olasılıkların zorunluluk olmadan çoğaltılmaması gerektiğini savunan bir ilke occams razor n.
Military
ordu içindeki İki veya daha fazla hizmet grubunun ortak bir askeri faaliyeti yerine getirebilmek için başvurduğu, gerekli ilke, şart, taktik, teknik ve yöntemlerin yer aldığı yayın multi-service publication n.
Art
müzikteki ilke ifade eden nota ve sus biçimleri motto theme n.
rafael öncesi italyan sanatının ilke ve uygulamalarını geri getirmeyi hedefleyen, 19. yüzyılda ortaya çıkmış bir akım veya sanatçı birliği pre-raphaelite brotherhood n.
Archaic
genel ilke generalty n.
hristiyan kilisesine adanan inanç ve ilke depositum n.
temel ilke groundsel n.
koruyucu ilke conservative n.
ilke, esas üzerine kurmak institute v.