koyun - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

koyun



Sens de "koyun" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 16 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
koyun sheep n.
General
koyun arms n.
koyun ewe n.
koyun mutton n.
koyun breast n.
koyun bosom n.
koyun sheep n.
koyun yeo [dialect] [uk] n.
koyun sowth [obsolete] n.
Colloquial
koyun wooly [australia] n.
Zoology
koyun woolly [australia] n.
koyun ovine n.
koyun genus ovis n.
Breeding
koyun twagger [dialect] n.
Slang
koyun jumbuck n.
koyun monkey [australia] n.

Sens de "koyun" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
General
kara koyun black sheep n.
beyaz koyun white sheep n.
yabani koyun wild sheep n.
yabani koyun argali n.
koyun budu leg of mutton n.
koyun ve keçilerdeki çiçek hastalığı sheep and goat pox n.
koyun postu fleece n.
koyun ve keçilerin yavrulaması yeaning n.
koyun derisi sheepskin n.
yün için koyun veya başka hayvan yetiştiren kişi woolgrower n.
koyun etinin yavan gerdan kısmı scrag n.
koyun sürüsü fold n.
koyun zili sheep bell n.
koyun uyuzu scab n.
koyun kırpılan yer woolshed n.
koyun endüstrisi sheep industry n.
doğu rusya ve sibirya bölgelerinde yaşayan koyun benzeri bir antilop türü saiga n.
dişi koyun ewe n.
sığır veya koyun çiftliğinde genç deneyimsiz işçi jackeroo n.
koyun gibi tip sheep n.
içyağı (sığır/koyun) suet n.
sürü (koyun/keçi/kuş vb) flock n.
yünlü koyun derisi woolskin n.
koyun kırpma shearling n.
koyun çobanı sheepmen n.
koyun otlağı sheepwalk n.
koyun kırpıcı sheepshearer n.
koyun kırpma sheepshearing n.
koyun eti mutton n.
kuzu ya da koyun eti ve sebzeyle yapılan güveç navarin n.
koyun sürüsü (iskoç dilinde) hirsel n.
koyun ırkları sheep breeds n.
koyun yetiştirme sheep breeding n.
kurbanlık koyun sacrificial lamb n.
koyun yağı sheep fat n.
koyun budu leg-of-mutton n.
büyükbaş koyun ağılı corral n.
koyun yünü fleece n.
koyun postu sheepskin n.
koyun gütme sheepherding n.
(sheep ve people kelimeleri birleştirilerek türetilmiş) koyun anlamında insan sheeple n.
gebe koyun in-lamb ewe n.
koyun veya keçiden yapılan bir tür yumuşak deri napa n.
koyun veya keçiden yapılan bir tür yumuşak deri nappa n.
britanya’ya özgü, soğan ve turpla koyun kellesi haşlanıp karışım kaynatılarak yapılan bir çorba powsowdie n.
koyun sürüleri flocks of sheep n.
koyun postu sheep skin n.
eldiven ve ayakkabı yapımına uygun yumuşak koyun derisi cabretta n.
koyun veya sığırların dinlendikleri yer camp n.
koyun sürüsünü ilerletmek için koyunların sırtına atlayan köpek backing dog n.
genellikle yemek pişirme ve donyağı yapımında kullanılan sığır ve koyun gibi hayvanların böbreklerinin etrafında bulunan yağlı sert dokular suet n.
koyun dışkısı sheep turd n.
koyun boku sheep turd n.
koyun gübresi treddle [dialect] n.
genellikle keçe ve koyun postundan yapılan yüksek siyah bir başlık kalpac n.
sığır veya koyun çiftliğinde çalışan genç deneyimsiz kadın işçi jillaroo n.
siyah koyun marker n.
hemen ayırt edilebilen koyun marker n.
özellikle cerrahi dikişler için kullanılan koyun bağırsağından yapılmış ip gutstring n.
koyun çanı lowbell n.
bir yaşındaki koyun gimmer [scotland] n.
bir ila iki yaşlarındaki koyun gimmer [scotland] n.
koyun yetiştiricisi grazier [australia] n.
devlet arazisinde koyun yetiştiriciliği yapan kimse grazier [australia] n.
tüm dişlerini kaybetmiş yaşlı koyun gummer n.
tüm dişlerini kaybetmiş yaşlı koyun gummy [australia] n.
usta koyun kırpıcı gun [australia] n.
koyun çiftliğinde çalışan işçi rouseabout [australia] n.
koyun çiftliğinde çalışan işçi roustabout [australia] n.
koyun bacağından alınan yapağı brokes n.
(ingiltere'den) koyun kaçakçılığı yapma owling n.
zar yerine koyun kemiğiyle oynanan bir oyun cockal n.
oyunda zar yerine kullanılan koyun kemiği cockal n.
(eskiden kramp muskası olarak kullanılan) koyun patellası cramp bone n.
(koyun, keçi derisi) köpek derisine benzeyen deri dogskin n.
ıskarta koyun culler [new zealand/australia] n.
koyun kırkıcı fleecer n.
koyun yünü yolan kimse puller n.
koyun otlağı sheep walk n.
öncelikli olarak koyun yetiştiriciliğine ayrılmış arazi sheep walk n.
koyun çobanı sheepmaster n.
koyun sahibi sheepmaster n.
koyun kırkan kimse sheep-shearer n.
koyun kırkma sezonu sheepshearing n.
koyun kırkma etkinliği sheepshearing n.
koyun kırkma etkinliğinde verilen ziyafet sheepshearing n.
koyun kırkma etkinliğinde verilen ziyafet sheep-shearing n.
koyun postu shoreling n.
ilk kez kırkılan koyun shoreling n.
koyun postu shorling n.
ilk kez kırkılan koyun shorling n.
koyun derisinden üretilen maroken french morocco n.
kara koyun slander [obsolete] n.
(avustralya'da) koyun yetiştiriciliği için kraliyet arazisini kullanan kimse squatter n.
mülkiyet hakkı olarak koyun yetiştiriciliği yapan kimse squatter n.
(avustralya'da) koyun çiftliği sahibi squatter n.
(avustralya'da) koyun yetiştiriciliği amacıyla kraliyet arazisini kiralayan kimse squatter n.
(avustralya'da) koyun çiftliği olan kimse squatter n.
(avustralya'da) gücü elinde bulunduran koyun çiftliği sahipleri sınıfı squattocracy n.
(avustralya'da) zengin koyun çiftliği sahipleri sınıfı squattocracy n.
kırmızı koyun postu strawberry roan n.
koyun gibi sıkı bir halde toplanmak huddle v.
koyun kırkmak tag v.
koyun koyuna yatmak cuddle up together in bed v.
koyun kurban etmek sacrifice a sheep v.
kırkmak (koyun) tag v.
koyun yetiştirmek raise sheep v.
koyun yetiştirmek farm sheep v.
koyun yetiştirmek keep sheep v.
koyun kesmek slaughter a sheep v.
koyun kırpmak shear a sheep v.
koyun yetiştirmek rear sheep v.
koyun gütmek herd sheep v.
koyun saymak count sheep v.
koyun ve keçi sesini taklit etmek maa v.
(koç, koyun) kızgınlık döneminde olmak blissom [obsolete] v.
ayrı tutulması gereken koyun gruplarını karıştırmak box [australia] v.
(sığır, koyun) otlatmaya sürmek drove [uk] v.
koyun gibi ısırmak sheepbite v.
koyun gibi dişlemek sheepbite v.
(koyun derisini) yüksek sıcaklıkta terletmek stale v.
koyun gibi stupid adj.
uyuz (koyun) scabby adj.
koyun gibi sheepish adj.
koyun cinsinden ovine adj.
koyun eti gibi muttony adj.
koyun eti tadında muttony adj.
koyun gibi docile adj.
koyun budu şeklinde olan leg-of-mutton adj.
koyun budu şeklinde olan leg-o'-mutton adj.
(koyun) kızgınlık döneminde blissom adj.
koyun biçiminde oviform adj.
(mecazen) koyun gibi ovine adj.
koyun gibi sheeplike adj.
koyun ile ilişkili sheepy adj.
saldırıya açık (koyun) silly adj.
koyun koyuna in each others arms adv.
koyun gibi sheepishly adv.
Phrases
her koyun kendi bacağından asılır each man for himself expr.
Proverb
her koyun kendi bacağından asılır every tub must stand on its own bottom
her koyun kendi bacağından asılır let every tub stand on its own bottom
her koyun kendi bacağından asılır every man for himself and the devil take the hindmost
her koyun kendi bacağından asılır let every man skin his own skunk
eğer bir koyun hendekten atlarsa, diğerleri de arkasından atlar/onu takip eder if one sheep leaps over the ditch, all the rest will follow
her sürünün içinde bir kara koyun vardır there is a black sheep in every flock
Colloquial
dişi koyun yow [uk] [dialect] n.
yaşlı ve dişsiz koyun biddie n.
yaşlı ve dişsiz koyun biddy n.
koyun veya sığır yetiştirilen büyük çiftliklerde hayvanların ve teçhizatın bakımını yapan kimse loppy [australia] n.
ellerinizi görebileceğim bir yere koyun! put your hands where i can see them! expr.
her koyun kendi bacağından asılır (let) the devil take the hindmost expr.
Idioms
koyun postuna bürünmüş kurt wolf in sheep's clothing n.
koyun postuna bürünmüş kurt a wolf in sheep's clothing n.
kara koyun a/the black sheep n.
kurbanlık koyun gibi beklemek be waiting for the other shoe to drop v.
(koyun) kalıcı dişleri tam olan correct in the mouth adj.
(koyun) yetişkin correct in the mouth adj.
kara koyun ilan edildi the knives are out (for somebody) expr.
her koyun kendi bacağından asılır every man is the architect of his own fate expr.
her koyun kendi bacağından asılır every man for himself expr.
kurbanlık koyun gibi like pigs to the slaughter expr.
kurbanlık koyun gibi (boyun eğmek) like lambs to the slaughter expr.
kurbanlık koyun gibi (boyun eğmek) like a lamb to the slaughter expr.
kurbanlık koyun gibi like sheep to the slaughter expr.
kurbanlık koyun gibi like sheep to the slaughter expr.
her koyun kendi bacağından asılır what (someone) eats doesn't make (one) fat expr.
kırmızı et (koyun/sığır) veya beyaz et (tavuk) leather or feather expr.
kırmızı et mi (koyun/sığır) yoksa beyaz et mi (tavuk)? leather or feather expr.
kırmızı et (koyun/sığır) veya kanatlı (tavuk) leather or feather expr.
kurbanlık koyun gibi (boyun eğmek) like a lamb being led to (the) slaughter expr.
kurbanlık koyun gibi (boyun eğmek, yapmak, gitmek) like a lamb to the slaughter expr.
kurbanlık koyun gibi (boyun eğmek, yapmak, gitmek) like lambs to the slaughter expr.
her koyun kendi bacağından asılır every man for hisself expr.
her koyun kendi bacağından asılır every woman for herself expr.
kurbanlık koyun gibi like a pig being led to (the) slaughter expr.
kurbanlık koyun gibi like a pig to (the) slaughter expr.
koyun gibi like sheep expr.
Speaking
(çocuk dilinde) koyun sheepy n.
her koyun kendi bacağından asılır it's every man for himself expr.
kitaplarınızı çantanıza koyun put your books in your bags expr.
cümleler kurmak için kelimeleri doğru sıraya koyun put the words in the correct order to make sentences expr.
cümleleri kurmak için kelimeleri doğru sıraya koyun put the words in the correct order to make sentences expr.
kelimeleri oluşturmak için harfleri doğru sıraya koyun put the letters in the correct order to create words expr.
sözcükleri oluşturmak için harfleri doğru sıraya koyun put the letters in the correct order to create words expr.
Law
(eski ingiliz hukukunda) genellikle tımar sahibine ait olan, koyun sürülerini otlatarak araziyi gübrelemede kullanma ayrıcalığı foldage [obsolete] n.
(eski ingiliz hukukunda) tımardaki bir kiracının koyun sürülerini kendi arazisini gübrelemek için kullanma ayrıcalığı karşılığında ödediği ücret veya kira faldfee [obsolete] [uk] n.
Industry
koyun, keçi gibi hayvanların yünleri yerine kullanılan ticari malzemeler wool n.
koyun kırkıcı clipper n.
tabakalara ayrılmış koyun derisi sheepsplit n.
koyun derisinin ayrıldığı tabakalar sheepsplit n.
tabaklama için muhafaza etmek üzere yünü kırkılıp havayla kurutulmuş olan koyun postu slat n.
Technical
koyun yünü sheep's wool n.
koyun postu sheepskin n.
koyun kırpımı sheep shearing n.
koyun parazitlerini öldürmek için hazırlanan sıvı sheep-dip n.
koyun kırkma makinesinin elde tutulan parçası hand-piece n.
iki yaşındaki koyun postu veya yünü satan bir marka hog of wool® n.
(koyun, domuz gibi hayvanları) antiseptik veya asalak öldürücü solüsyona daldırma işlemi için kullanılan tekne dip n.
Textile
koyun postundan yapılan bir tür giysi afghan n.
eldiven yapımında kullanılan yumuşak koyun/kuzu derisi capeskin n.
eskiden dağ keçisi, şimdi ise koyun postundan elde edilen yumuşak süet deri chammy leather n.
eskiden dağ keçisi, şimdi ise koyun postundan elde edilen yumuşak süet deri chammy n.
eskiden dağ keçisi, şimdi ise koyun postundan elde edilen yumuşak süet deri chamois n.
eskiden dağ keçisi, şimdi ise koyun postundan elde edilen yumuşak süet deri shammy n.
eskiden dağ keçisi, şimdi ise koyun postundan elde edilen yumuşak süet deri shammy leather n.
eskiden dağ keçisi, şimdi ise koyun postundan elde edilen yumuşak süet deri chamois leather n.
koyun yününün açıkta kalan yıpranmış ucu tip [aus] n.
koyun postu fleece n.
koyun ayağı şeklinde üçgen yaka ya da kol kenarı leg-of-mutton n.
koyun postu sheepskin n.
meşe veya karaçam ağaçlarının kabuğunda tabaklanmış koyun derisi basan n.
ispanyol çobanların giydiği koyun derisi ceket zamarra n.
koyun yünü ket [scotland] n.
boyacısumağı ile tabaklanıp parlak renklere boyanmış keçi veya koyun derisi saffian n.
kunduz veya fok kürküne benzemesi için kırkılıp boyanan ve genellikle kadın paltolarında kullanılan işlenmiş koyun postu mouton n.
koyun budu şeklinde elbise kolu gigot n.
koyun budu şeklinde elbise kolu gigot sleeve n.
ağaç kabuğu ile tabaklanmış koyun derisi basil n.
tabaklanmış keçi, buzağı veya koyun derisi dongola kid n.
(soğuk havada bot veya galoş içine giyilen) düz koyun derisi veya keçeden ayakkabı pac n.
(soğuk havada bot veya galoş içine giyilen) düz koyun derisi veya keçeden ayakkabı pack n.
yeni kırkılmış koyun postu shearling n.
yeni kırkılmış koyun derisinden yolunarak elde edilen kısa yün shearling n.
koyun yününde mekik dokumaya uygun aralık oluşacak şekilde yapılan ayırma shed n.
koyun postundan hazırlanan deri sheep n.
dışı koyun postundan olup iç kısmı yünlü olan kıyafet sheepskin n.
koyun derisi ile astarlanmış olup pamuklu kahverengi kumaştan dikilmiş ağır iş kabanı sheepskin coat n.
koyun derisinden yapılmış yünlü kısa ceket sheepskin jacket n.
koyun postundan yapılmış sheepskin adj.
koyun derisiyle astarlanıp yünle kaplanmış (giysi) sheepskin adj.
Automotive
koyun posru polisaj pedi lambskin polishing pad n.
yağ koyun fill with oil n.
Marine
koyun içindeki küçük koy cove n.
Medical
koyun kanlı agar sheep blood agar n.
koyun ve sığırlarda yetersiz beslenmeden kaynaklı bir hastalık pining n.
koyun ve sığırlarda kobalt eksikliği pining n.
Pathology
koyun ve keçilerde görülen akut bir fotosensitizasyon big head n.
Parasitology
koyun şeridi sheep tapeworm n.
koyun şeridi moniezia expansa n.
koyun şeridi hastalığı monieziosis n.
koyun karaciğer paraziti gourdworm [obsolete] n.
Veterinary
koyun, at ve sığırlarda görülen çok bulaşıcı ve ölümcül bir hastalık charbon n.
koyun gibi hayvanlarda ince bağırsakta parazitik nematot solucanı olması nematodiriasis n.
avustralya'daki koyunların karşı karşıya kaldığı, kronik koyun zehirlenmesi ile ilişkilendirilen enzootik hemolitik sarılığı toxemic jaundice n.
avustralya'daki koyunların karşı karşıya kaldığı, kronik koyun zehirlenmesi ile ilişkilendirilen enzootik hemolitik sarılığı yellows n.
avustralya'daki koyunların karşı karşıya kaldığı, kronik koyun zehirlenmesi ile ilişkilendirilen enzootik hemolitik sarılığı aster yellows n.
bir koyun hastalığı bane n.
koyun uyuzu sheep scab n.
koyun parazit ilacı sheep-dip n.
koyun-keçi vebası peste de petits ruminants n.
yanıkara (koyun ve keçilerde görülen bir hastalık) black disease n.
anaplasma marginale bakterisinin neden olduğu bir sığır ve koyun hastalığı anaplasmosis n.
anaplasma marginale bakterisinin neden olduğu bir sığır ve koyun hastalığı gallsickness n.
sığır, manda, koyun gibi hayvanlarda parazit kaynaklı bir ateşli hastalık east coast fever n.
domuz, sığır, koyun ya da kanatlı erizipeli erysipelas n.
koyun ve keçilerde görülen bir çeşit piron hastalığı scrapie n.
koyun ve keçilerde görülen akut bir fotosensitizasyon bighead n.
bağırsakların hava ile dolduğu bir koyun hastalığı wind n.
bağırsaklarda şiddetli iltihaba neden olan bir koyun hastalığı wind n.
doğal nedenlerle ya da hastalıktan ölen koyun braxy n.
ölü koyun veya kuzu derisi morkin n.
ölü koyun veya kuzu derisi morling n.
at, sığır, koyun gibi hayvanların yıldırım düşmesi sonucu ani ölümü lightning stroke n.
koyun biti ile bulaşan bir virüsün sebep olduğu nörolojik bir hastalık louping n.
koyun biti ile bulaşan bir virüsün sebep olduğu nörolojik bir hastalık louping ill n.
loco otu tüketiminden kaynaklanıp felç ve görme bozukluğu ile karakterize olan bir sığır, koyun ve at hastalığı loco disease n.
koyun ve sığırlarda yetersiz beslenmeden kaynaklı bir hastalık vinquish n.
koyun ve sığırlarda yetersiz beslenmeden kaynaklı bir hastalık pine n.
koyun ve sığırlarda yetersiz beslenmeden kaynaklı bir hastalık pine disease n.
koyun postlarında kusur oluşturan siğilli çıkıntı cockle n.
koyun ayağında iltihaplanma scald n.
(koyun derisini) sinek larvalarının istila etmesi flyblow n.
bulaşıcı bir koyun, keçi ve sığır hastalığı orf n.
bulaşıcı bir koyun, keçi ve sığır hastalığı scabby mouth [australia] n.
bulaşıcı bir koyun, keçi ve sığır hastalığı contagious pustular dermatitis n.
mycoplasma cinsi bir bakterinin koyun, keçi ve sığırlarda sebep olduğu bulaşıcı bir pnömoni pleuropneumonia n.
köpeklerde bulunan tenyalardan bulaşan bir koyun hastalığı sheep measles n.
çiçek hastalığına benzer virütik bir koyun-keçi hastalığı sheep pox n.
(koyun) ayak çürüğü olmak rot v.
(sığır, koyun) karnın gazla şiştiği bir hastalığa yakalanmış hooven adj.
(koyun) ayak çürüklü rotten adj.
(koyun) tırnak çürüğü bulunan rotten adj.
Food Engineering
don yağı (koyun/sığır) tallow n.
iç yağ (koyun/sığır) tallow n.
Gastronomy
genelde orta doğu ülkelerinde yaygın olan koyun veya tavuklu sandviç shwarma n.
genelde orta doğu ülkelerinde yaygın olan koyun veya tavuklu sandviç shoarma n.
genelde orta doğu ülkelerinde yaygın olan koyun veya tavuklu sandviç shaorma n.
genelde orta doğu ülkelerinde yaygın olan koyun veya tavuklu sandviç shawarma n.
genelde orta doğu ülkelerinde yaygın olan koyun veya tavuklu sandviç chawarma n.
genelde orta doğu ülkelerinde yaygın olan koyun veya tavuklu sandviç shuarma n.
genelde orta doğu ülkelerinde yaygın olan koyun veya tavuklu sandviç shawerma n.
koyun eti mutton n.
koyun peyniri sheep cheese n.
koyun sütü peyniri ewe’s milk cheese n.
koyun pirzolası mutton chop n.
koyun kıyması ground mutton n.
koyun kızartma roast mutton n.
koyun kızartması roast mutton n.
koyun kuşbaşı haşlama boiled mutton chunks n.
koyun söğüşü clear boiled muttoii n.
orkney ve shetland adaları'na özgü kurutulmuş sığır ve koyun eti vifda n.
ispanya'nın la mancha bölgesinde koyun sütünden üretilen, mayhoş ve cevizimsi bir tadı olan, delikli sert bir peynir manchego n.
sığır, kuzu, dana veya koyun etinin arka kısmı hindquarters n.
koyun veya sığırın omzuna yakın kısmında bulunan, kas dokusu yönünden zengin et mousepiece n.
(pakistan mutfağında) koyun eti gosht n.
koyun eti cut of mutton n.
koyun bağırsağının et ve koyun kanıyla doldurularak hazırlandığı bir yemek drisheen [ireland] n.
koyun sütünden yapılmış romano peyniri pecorino n.
koyun sütünden yapılmış romano peyniri pecorino cheese n.
koyun kafasından yapılan iskoç yahnisi pousowdie [scotland] n.
koyun, inek veya keçi sütünden yapılan açık renkli ve granüler dokulu sert bir peynir romano n.
sığır veya koyun eti ve sebzelerden yapılıp arpa ile kıvam verilen çorba scotch broth n.
koyun eti sheepmeat n.
dondurulmuş et olarak ihraç etmek üzere beslenen koyun freezer [australia] n.
Biology
klonlanmış koyun cloned sheep n.
Biochemistry
koyun enzimi sheep enzyme n.
koyun iç yağından elde edilen bir asit hircin n.
koyun iç yağı ile ilgili hircic adj.
koyun iç yağından yapılmış hircic adj.
koyun iç yağına ait hircic adj.
Marine Biology
koyun balığı lutjanus analis n.
koyun balığı mutton snapper n.
koyun balığı muttonfish n.
koyun balığı sama n.
Zoology
keçi, koyun gibi türlerin olduğu alt familyadan olan hayvan caprid n.
nepal ve tibet'e özgü bir yabani koyun nayaur (ovis ammon hodgsonii) n.
henüz bir veya iki yaşındaki, henüz doğum yapmamış genç ve dişi koyun thave n.
henüz bir veya iki yaşındaki, henüz doğum yapmamış genç ve dişi koyun theave [dialect] n.
koyun postu toison n.
tavşan ve koyun gibi hayvanların yuvarlak dışkısı trattle [dialect] n.
koyun kene sineği sheep ked n.
koyun yapağı sineği sheep tick n.
koyun kene sineği melophagus ovinus n.
koyun biti melophagus ovinus n.
koyun biti sineği melophagus ovinus n.
koyun kenesi biti sheep ked n.
koyun karaciğer kelebeği common liver fluke n.
koyun yapağı biti sheep-tick n.
koyun yapağı biti sheep tick n.
koyun karaciğer kelebeği sheep liver fluke n.
koyun yapağı biti melophagus ovinus n.
koyun kene sineği sheep tick n.
koyun kenesi biti melophagus ovinus n.
koyun sinek biti sheep tick n.
koyun biti sheep ked n.
koyun biti sineği sheep ked n.
koyun karaciğer kelebeği liver fluke n.
koyun yapağı sineği sheep ked n.
koyun yapağı biti sheep ked n.
koyun sinek biti sheep ked n.
koyun yapağı sineği melophagus ovinus n.
koyun biti sheep tick n.
koyun kenesi biti sheep tick n.
koyun yatırma folding n.
koyun kenesi biti sheep-tick n.
koyun karaciğer kelebeği fasciola hepatica n.
koyun biti sineği sheep tick n.
koyun sinek biti melophagus ovinus n.
koyun yapağı sineği sheep-tick n.
koyun kene sineği sheep-tick n.
koyun sinek biti sheep-tick n.
koyun biti sineği sheep-tick n.
koyun biti sheep-tick n.
bir yabani koyun cinsi ammotragus n.
bir yabani koyun cinsi genus ammotragus n.
kuzey afrika'da bulunan, yarım daire şeklinde kavisli boynuzları ve ön ayaklarına kadar inen uzum postu olan yabani bir koyun aoudad (ammotragus lervia) n.
kuzey afrika'da bulunan, yarım daire şeklinde kavisli boynuzları ve ön ayaklarına kadar inen uzum postu olan yabani bir koyun maned sheep n.
kuzey afrika'da bulunan, yarım daire şeklinde kavisli boynuzları ve ön ayaklarına kadar inen uzum postu olan yabani bir koyun barbary sheep n.
kuzey afrika'da bulunan, yarım daire şeklinde kavisli boynuzları ve ön ayaklarına kadar inen uzum postu olan yabani bir koyun audad n.
kuzey afrika'da bulunan, yarım daire şeklinde kavisli boynuzları ve ön ayaklarına kadar inen uzum postu olan yabani bir koyun arui n.
kuzey afrika'da bulunan, yarım daire şeklinde kavisli boynuzları ve ön ayaklarına kadar inen uzum postu olan yabani bir koyun arrui n.
eski çağlarda yaşamış bir koyun jacop n.
asya'da görülen bir yabani koyun urial (ovis vignei) n.
dişi koyun yowe [scotland] n.
mavi koyun bharal n.
mavi koyun barhal n.
mavi koyun burhel n.
mavi koyun pseudois nayaur n.
koyu renk suratlı bir koyun ırkı blackface n.
argalinin bir alt türü olarak da sınıflandırılan asya'ya özgü, devasa boynuzlara sahip yabani bir koyun marco polo sheep n.
argalinin bir alt türü olarak da sınıflandırılan asya'ya özgü, devasa boynuzlara sahip yabani bir koyun marco polo's sheep n.
asya'ya özgü, devasa boynuzlara sahip yabani bir koyun ovis ammon n.
argalinin bir alt türü olarak da sınıflandırılan asya'ya özgü, devasa boynuzlara sahip yabani bir koyun ovis ammon poli n.
(kısırlaştırılmış) erkek koyun wedder n.
ingiltere'ye özgü uzun ve spiral boynuzları olan beyaz koyun ırklarından biri wiltshire n.
ingiltere'ye özgü uzun ve spiral boynuzları olan beyaz koyun ırklarından biri wiltshire horn n.
koyun ve keçilerin vücudunun arka kısmındaki kısa ve kaba yün breech n.
koyun ve keçilerin vücudunun arka kısmındaki kısa ve kaba yün breeching n.
koyun, keçi ve köpeklerin vücudunun arka kısmındaki yün veya tüyler breech strap n.
koyun, keçi ve köpeklerin vücudunun arka kısmındaki yün veya tüyler breeching n.
bir koyun türü musmon n.
kanada'nın kuzeybatısına ve alaska'ya özgü büyük ve beyaz bir yabani koyun dall sheep n.
kanada'nın kuzeybatısına ve alaska'ya özgü büyük ve beyaz bir yabani koyun dall's sheep n.
kanada'nın kuzeybatısına ve alaska'ya özgü büyük ve beyaz bir yabani koyun ovis montana dalli n.
koyun ile yakından ilişkili bir hayvan ovine n.
orta asya'nın çölümsü bölgelerinde bulunan vahşi bir koyun argal n.
evcil koyun domestic sheep (ovis aries) n.
yünü, eti veya postu için yetiştirilen bir koyun türü domestic sheep (ovis aries) n.
kanada ve alaska'da bulunan beyaz, yabani bir koyun ovis montana dalli n.
kanada ve alaska'da bulunan beyaz, yabani bir koyun dall sheep n.
kanada ve alaska'da bulunan beyaz, yabani bir koyun dall's sheep n.
kuzey afrika'ya özgü yabani bir koyun barbary sheep (ammotragus lervia) n.
kuzey afrika'ya özgü yabani bir koyun arui (ammotragus lervia) n.
kuzey afrika'ya özgü yabani bir koyun audad (ammotragus lervia) n.
kuzey afrika'ya özgü yabani bir koyun maned sheep (ammotragus lervia) n.
ingiltere'nin güneyine özgü iyi et ve ince yün üreten bir koyun ırkı down n.
(koyun, sığır veya dört bacaklılarda) boynun orta hattından geçen güçlü ve esnek bir bağ doku paddywhack n.
boynuzsuz koyun pollard n.
(koyun ve ineklerde) uyluğun ortasında yer alan bir bez pope's eye n.
yaşlı koyun crone n.
keçi ve koyun melezi geep n.
ingiltere'ye özgü yüzü siyah bir koyun ırkı shropshire n.
st kilda takımadası'na özgü olan, koyu kahverengi yünlü bir koyun ırkı soay n.
keçeleşmiş yünü olan (koyun) daggy adj.
koyun gibi ovile adj.
Botanic
koyun gözü tickweed n.
koyun gözü tick-weed n.
koyun gözü treasure flower n.
koyun gözü common daisy n.
koyun defnesi lambkill n.
koyun defnesi kalmia angustifolia n.
koyun gözü english daisy n.
koyun gözü tickseed n.
koyun gözü gazania rigens n.
koyun gözü bellis perennis n.
koyun kıran tutsan n.
koyun kıran hypericum n.
koyun kıran hypericum androsaemum n.
koyun kıran tutrix n.
koyun gözü lance-leaved coreopsis n.
koyun kıran st john's wort n.
koyun gözü coreopsis lanceolata n.
abd'de koyun yemi olarak yetiştirilen çok yıllık bir bitki bud sagebrush (artemisia spinescens) n.
abd'de koyun yemi olarak yetiştirilen çok yıllık bir bitki artemis spinescens n.
abd'de koyun yemi olarak yetiştirilen çok yıllık bir bitki bud brush n.
abd'de koyun yemi olarak yetiştirilen çok yıllık bir bitki budsage n.
koyun otu egremoin (agrimonia eupatoria) n.
koyun gözü marguerite n.
koyun gözü marguerite daisy n.
koyun pıtrağı eupatorium cannabinum n.
koyun pıtrağı hemp-agrimony n.
koyun pıtrağı holy rope n.
koyun pıtrağı hempweed n.
koyun pıtrağı bastard hemp (eupatorium cannabinum) n.
koyun pıtrağı hemp agrimony (eupatorium cannabinum) n.
koyun yumağı festuca ovina n.
koyun yumağı sheep fescue n.
koyun yumağı sheep's fescue n.
koyun gözü gazania n.
Agriculture
belirli bir süre içinde kırkılan toplam koyun sayısı tally n.
koyun kırkılırken postuna katran süren çocuk tarboy [australia/new zeland] n.
koyun kırkılırken postuna katran süren çocuk tar boy [australia/new zeland] n.
(avustralya) koyun veya sığırların dinlenmek için toplandığı yer camp n.
bir koyun bahçesinde, koyunların ayrı ayrı geçtiği dar bir geçit race n.
çiftlikte koyun yetiştirmeyi öğrenen kişi cadet n.
koyun kırpma makinesi sheep shearing machine n.
koyun karma yemleri mixed sheep feeds n.
koyun kırkma zamanı clipping time n.
koyun gübresi sheep manure n.
yarım yağlı koyun semi fat sheep n.
sahip veya yöneticinin koyun veya sığır çiftliğindeki ikametgahı homestead [australia/new zealand] n.
tavuk, koyun gibi hayvanların içinde daldırılıp çıkarıldığı sıvı kimyasal dip n.
koyun kırpma makinesindeki sabit kesici comb [australia/new zealand] n.
koyun veya sığırların konulduğu etrafı çevrili alan fold yard [uk] n.
koyun kırkma ve kırkılmış yünleri sınıflandırıp balyalamak üzere çiftçi ile çalışan seyyar işçi grubu shearing gang [new zealand] n.
koyun kırpılan yer shearing shed [new zealand] n.
(avustralya ve yeni zelanda'da) koyun kırkma barakasında çalışan işçi shed hand n.
koyun kırkmak clack [uk] v.
(tavuk, koyun gibi hayvanları) böceklenmelerini önlemek amacıyla kısa süreliğine sıvı bir kimyasala batırmak dip v.
Breeding
çobanın yavrulama zamanında koyun ve yenidoğan kuzulara bakması lambing n.
iki yaşında olan koyun teg n.
daha önce hiç kırpılmamış koyun teg n.
iki yaşında olan koyun tegg n.
daha önce hiç kırpılmamış koyun tegg n.
koyu beyaz renkli postu olan, hollanda'ya özgü bir koyun ırkı texel n.
tavşan ve koyun gibi hayvanların yuvarlak dışkısı trattles n.
sığır veya koyun uyluklarının birleşim yeri twist n.
bir ile iki yaşları arasındaki koyun two-tooth [australia/new zealand] n.
çiğ koyun sütü raw ewe milk n.
gebe koyun yemi pregnant sheep feed n.
gütme(koyun/keçi) herding (sheep/goat) n.
kasaplık koyun butchery mutton n.
koyun yetiştiriciliği sheep raising n.
koyun ağılı sheepfold n.
koyun sağma ekipmanı sheep milking equipment n.
koyun ağılı sheep fold n.
koyun sağımı sheep milking n.
koyun karma yemleri mixed sheep feeds n.
koyun sürüsü sheep herd n.
koyun sağım durakları sheep milking stands n.
koyun sağma sheep milking n.
koyun yetiştiriciliği sheep breeding n.
koyun sağma durakları sheep milking stands n.
koyun sürülerinde çiftleşme isteği gösteren (kızgın) koyunların sürü içerisinde belirlenmesini sağlayan koç teaser ram n.
koyun ağılı sheep pen n.
koyun derisi sheep skin n.
melez koyun cross-breed sheep n.
otlatma (koyun/keçi) herding (sheep/goat) n.
kısa eğri bacakları ve uzun gövdesi olan bir koyun ırkı ancon sheep n.
kısa eğri bacakları ve uzun gövdesi olan bir koyun ırkı ancon n.