mission - Turc Anglais Dictionnaire

mission

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "mission" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 64 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
mission n. vazife
My mission in life is to make my mother proud.
Hayattaki vazifem annemi gururlandırmak.

More Sentences
mission n. misyon
Don't forget to visit the French Mission Building in Hong Kong.
Hong Kong'daki Fransız Misyon Binası'nı ziyaret etmeyi unutmayın.

More Sentences
mission n. görev
Experts expect a new peacekeeping mission to Libya.
Uzmanlar Libya'da barışı sağlamak üzere yeni bir görev olacağı beklentisindeler.

More Sentences
General
mission n. çalışma
It has carried out various fact-finding missions regarding the situation of human rights in Turkey.
Türkiye'deki insan hakları durumuyla ilgili çeşitli bilgi toplama çalışmaları yapmıştır.

More Sentences
mission n. görev
A famous poet was sent to Poland on a diplomatic mission.
Ünlü bir şair diplomatik görevle Polonya'ya gönderildi.

More Sentences
mission n. sefarethane
I built this mission as a place of peace.
Ben bu sefarethaneyi huzurlu bir yer olarak inşa ettim.

More Sentences
mission n. imaret
I built this mission as a place of peace.
Bu imareti bir huzur yuvası olarak inşa ettim.

More Sentences
mission n. misyon
The mission of my foundation is to provide scholarships to worthy students worldwide.
Vakfımın misyonu dünya çapında değerli öğrencilere burs sağlamaktır.

More Sentences
mission n. hristiyanlığı yayma görevi
Missionaries go on missions to different countries of the world.
Misyonerler dünyanın farklı ülkelerinde Hristiyanlığı yayma görevi yaparlar.

More Sentences
Trade/Economic
mission n. heyet
Kenyan trade mission to the United States isn't going to be visiting the president.
Kenya'nın Amerika Birleşik Devletleri'ne gönderdiği ticaret heyeti başkanı ziyaret etmeyecek.

More Sentences
mission n. misyon
I urge this House to support the King's mission in this tricky area.
Bu Meclisi, Kral'ın bu zorlu alandaki misyonunu desteklemeye çağırıyorum.

More Sentences
Politics
mission n. görev
If the mission is closed, this reporting will no longer be possible.
Görev kapatılırsa, bu raporlama artık mümkün olmayacaktır.

More Sentences
mission n. misyon
I believe it is time to promote the mission of disarmament inspectors as an alternative solution to war.
Silahsızlanma denetçilerinin misyonunu savaşa alternatif bir çözüm olarak teşvik etmenin zamanının geldiğine inanıyorum.

More Sentences
Military
mission n. görev
It is a mission involving, if we have rightly understood, 500 men, including those in command.
Eğer doğru anlamışsak komuta kademesi de dahil olmak üzere 500 kişinin katıldığı bir görev bu.

More Sentences
mission n. heyet
The United Nations and European Union missions to observe the elections were not welcome.
Seçimleri gözlemlemek üzere gelen Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği heyetleri hoş karşılanmamıştır.

More Sentences
mission n. uçuş
NASA says three of 22 space missions that carried generators similar to Galileo's ended in accidents.
NASA Galileo'nunkine benzeyen jeneratörler taşıyan 22 uzay uçuşunun üçünün kazayla sonuçlandığını söylüyor.

More Sentences
General
mission n. belirlenmiş görev
mission n. ideal
mission n. misyoner heyeti
mission n. elçilik
mission n. memuriyet
mission n. hedef
mission n. hizmet
mission n. alan çalışması
mission n. amaç
mission n.
mission n. özel görev
mission n. kurul
mission n. barınak
mission n. evsizler için barınak
mission n. evsizler barınağı
mission n. sevk etme
mission n. sevk etme vakası
mission n. inancını yaymak veya insani yardım faaliyetleri yürütmek üzere dini otoritelerce yetkilendirilen vekillik
mission n. bir misyonere atanmış olan bölge
mission n. kendi rahibi bulunmayıp daha büyük dini kuruluşların desteği ile varlığını sürdüren kilise veya hristiyan cemaati
mission n. bir ilçedeki ihtiyaç sahibi kimselere yardım amaçlı kurulmuş sosyal yardımlaşma veya eğitim kurumu
mission n. güneybatı abd'deki ilk ispanyol misyonerlerin kullandığı stilde olan
mission n. 3. dünya ülkeleri için yapılan yardım faaliyetleri
mission v. (birini) özel bir görev için göndermek
mission v. (birini) görevlendirmek
mission v. dini bir görev yürütmek
mission v. misyoner olarak hareket etmek
mission v. misyoner gibi davranmak
mission adj. göreve ait
mission adj. görev ile ilişkili
Trade/Economic
mission n. özel görev
Politics
mission n. elçilik heyeti
mission n. görev tanımı
mission n. misyoner heyeti
mission n. memuriyet
mission n. vazife
Institutes
mission n. özel hizmet kuruluşu (kilise, okul, hastane)
mission n. özel hizmet tesisi (yerleşke, topluluk ve arazisi)
mission n. özel hizmet binası
mission n. finansal olarak kendi kendine yetemeyen ve parasal desteği kendi mezhebinden veya daha büyük dini kurumlardan alan yerel kilise
Architecture
mission adj. güneybatı abd'deki ilk ispanyol misyonerlerin kullandığı stile ait veya ilişkin
mission adj. 20. yüzyılın ilk yıllarında abd'de ortaya çıkan, düz hatları ve kare parçaları ile dikkat çeken, düz, koyu renkli ve ağır bir mobilya tarzına ait veya ilişkin
Aeronautic
mission n. belirli bir görev için hava veya uzay aracı sevk etme
Marine Biology
mission n. özgörev
Geography
mission n. teksas eyaletinde şehir
mission n. güney dakota eyaletinde şehir
mission n. kansas eyaletinde şehir
mission n. ingiliz kolumbiyası'nın güneybatı kesiminde yer alan bir kanada kenti

Sens de "mission" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 266 résultat(s)

Anglais Turc
General
diplomatic mission n. diplomatik misyon
The Taliban have their only diplomatic mission in Doha.
Taliban'ın tek diplomatik misyonu Doha'da bulunuyor.

More Sentences
rescue mission n. kurtarma görevi
The rescue mission itself, however, was not going as planned.
Ancak kurtarma görevi planlandığı gibi gitmiyordu.

More Sentences
Colloquial
our mission n. görevimiz
Today I can tell you that our mission was a failure.
Bugün size görevimizin başarısız olduğunu söyleyebilirim.

More Sentences
Politics
election observation mission n. seçim gözlem misyonu
What the European Union Election Observation Mission saw was, as Parliament will know, disappointing.
Avrupa Birliği Seçim Gözlem Misyonu'nun gördükleri, Parlamento'nun da bileceği üzere, hayal kırıklığı yaratmıştır.

More Sentences
head of mission n. misyon başkanı
EU Heads of Mission visited the region in October 2001.
AB Misyon Başkanları Ekim 2001'de bölgeyi ziyaret etti.

More Sentences
diplomatic mission n. diplomatik görev
He carried out his diplomatic mission with success.
Diplomatik görevini başarıyla yürüttü.

More Sentences
Astronomy
space mission n. uzay görevi
The Laser Interferometer Space Antenna (LISA) is a space mission that will be able to detect gravitational waves.
Lazer İnterferometre Uzay Anteni (LISA) yerçekimi dalgalarını tespit edebilecek bir uzay görevidir.

More Sentences
Military
reconnaissance mission n. keşif görevi
We were here on a reconnaissance mission.
Bir keşif görevi için buradaydık.

More Sentences
peacekeeping mission n. barışı koruma görevi
To the Russians and who knows who else on peacekeeping missions?
Ruslara ve kim bilir başka kimlere barışı koruma görevlerinde?

More Sentences
mission accomplished expr. görev (başarıyla) tamamlandı
Mission accomplished.
Görev tamamlandı.

More Sentences
mission accomplished expr. görev başarıyla tamamlandı
Mission accomplished.
Görev başarıyla tamamlandı.

More Sentences
General
search mission n. araştırma görevi
field mission n. alan çalışması
immediate mission n. ivedi görev
mission need statement n. görev ihtiyacı beyanı
field mission n. çalışma
multi mission n. çok işlevli
premises of a mission n. elçilik binası
mission to muslims n. müslümanlara misyonerlik
preplanned mission n. önceden planlanmış görev
military mission n. askeri heyet
inception mission n. ön çalışmalar
permanent mission n. daimi görev
permanent mission n. diplomatik görev
mission tile n. osmanlı kiremidi
mission tile n. alaturka kiremit
mission critical services n. kritik görev hizmetleri
mission critical n. kritik görev
critical mission n. kritik görev
sense of mission n. görev bilinci
sense of mission n. görev aşkı
a difficult mission n. zor görev
a hard mission n. zor görev
mission of freeing humankind from disease n. insanlığı hastalıktan kurtarma görevi
manned mission n. insanlı uzay uçuşu
foreign mission n. yurtdışı görevi
rescue mission n. kurtarma personeli
mission impossible n. tamamlanması aşırı zor görev
mission-oriented items n. toplamda imha edilmesi gereken hedeflere ilişkin görevde gerekli görülen maddeler
mission [south africa] n. uzun ve zorlu süreç
suicide mission n. intihar saldırısı
suicide mission n. intihar bombacılığı eylemi
undertake a mission v. misyon üstlenmek
give a mission v. görev vermek
take something as a mission v. misyon edinmek
complete one's mission v. misyonunu tamamlamak
embark on a mission v. göreve soyunmak
impose a mission v. misyon yüklemek
miss. (mission) abrev. özel görev
msn (mission) abrev. misyon
Colloquial
mission accomplished expr. görev başarıldı
Idioms
mission in life n. hayat amacı
(one's) mission in life n. hayat amacı
a man/woman on a mission n. görev adamı/kadını
a man/woman with a mission n. görev adamı/kadını
(one's) mission in life n. hayat gayesi
mission in life n. hayat gayesi
a man/woman with a mission n. misyoner
a man/woman on a mission n. misyoner
(one's) mission in life n. hayattaki amacı
Speaking
I'm on a mission expr. görevdeyim
who gave you this mission? expr. sana bu görevi kim verdi?
my mission in life is to help people expr. hayattaki amacım insanlara yardım etmektir
Trade/Economic
organizational mission n. temel kurumsal amaç
trade mission n. ticari misyon
trade mission n. ticaret heyeti
trade mission n. ticaret misyonu
fact finding mission n. bilirkişi heyeti
our mission and vision n. misyonumuz ve vizyonumuz
mission statement n. hedef tanımı
Law
fact-finding mission n. bilgi toplama heyeti
fact-finding mission n. araştırma heyeti
Politics
mission statement n. misyon bildirisi
survey mission n. teftiş heyeti
chief of mission n. büyükelçi
foreign mission n. yabancı misyon
diplomatic mission n. diplomatik misyon
the european union rule of law mission in kosovo n. ab'nin kosova'daki hukukun üstünlüğü misyonu
united nations good offices mission n. birleşmiş milletler iyi niyet misyonu
foreign mission n. dış temsilcilik
mission creep n. görev genişlemesi
mission creep n. görevin asıl amacından sapması
mission creep n. görev sapması
humanitarian mission n. insani yardım görevi
deputy chief of mission (dcm) n. maslahatgüzar
acting chief of mission n. maslahatgüzar
civilizing mission (fr:mission civilisatrice) n. avrupalıların, avrupalı olmayanlara medeniyet getirmesi fikri
goodwill mission n. iyi niyet misyonu
fact-finding mission n. inceleme misyonu
inquiry mission n. inceleme misyonu
chef de mission n. diplomasinin başındaki kişi
chef de mission n. misyon başkanı
open a diplomatic mission v. diplomatik temsilcilik açmak
Technical
full-mission simulator n. tam görev simulatörü
full-mission simulators n. tam görev simulatörleri
mission specialist n. (uzay mekiği) sefer uzmanı
not mission capable, maintenance n. bakım gerekliliği sebebiyle sistem ve ekipmanın atanmış görevleri yerine getiremediğini ifade eden terim
not mission capable, supply n. arz sıkıntısının bakım işlerini durdurması nedeniyle sistem ve ekipmanın atanmış görevlerini yerine getiremediğini ifade eden terim
msds (mission specific data sets) n. göreve özgü veri setleri
mopp (mission-oriented protective posture) abrev. göreve has koruyucu sistem
mopp (mission-oriented protective posture) abrev. nükleer, biyolojik ve kimyasal kirliliğe karşı korunmak için oluşturulmuş esnek bir sistem
Computer
mission statement n. görev belirtici cümle
mission aborted expr. görev iptal
Informatics
mission critical n. vazgeçilmez
mission critical application n. yaşamsal uygulama
mission critical software n. yaşamsal yazılım
mission planner n. görev planlaması
mission critical adj. yaşamsal
Telecom
mission requirements document n. görev isterleri
mission definition phase n. misyon tanımı aşaması
mission definition review n. misyon tanımı gözden geçirme
peak mission wavelength n. tepede çalışma dalgaboyu
Furniture
mission furniture n. düz hatları ve kare parçaları ile öne çıkan, düz, koyu renkli ve ağır bir mobilya tarzı
Aeronautic
call mission n. çağrı görevi
air mission n. uçuş görevi
aircraft mission equipment n. uçak görev ekipmanı
air sovereignty mission n. hava hakimiyeti görevi
Marine
mission control center n. görev kontrol merkezi
mission control centre n. görev kontrol merkezi
mission control unit n. görev kontrol birimi
Chemistry
mission-oriented adj. göreve yönelmiş
Astronomy
space mission n. uzay misyonu
Botanic
mission bells n. çikolata zambağı
mission bells n. yeşil benekli koyu mor çan şeklinde çiçekleri olan bir abd otu
Education
mission school n. misyonerlerce kurulmuş okul
mission school n. daimi kilise ayrıcalıkları olmayan çocuklara dini eğitim vermek için kurulmuş okul
Religious
foreign mission n. (özellikle hristiyanlık'ta) yabancı bir ülkeye misyonerlik için gönderilen dini grup
Environment
mission oriented protective posture n. göreve has koruyucu sistem
Geography
mission viejo n. kaliforniya eyaletinde şehir
mission woods n. kansas eyaletinde şehir
mission hills n. kansas eyaletinde şehir
mission hill n. güney dakota eyaletinde yerleşim yeri
Military
fully mission capable n. tam olarak göreve hazır
fully mission capable n. tam görev yapabilir
air alert mission n. taktik hava kontrol görevi
reinforcing mission n. takviye görevi
priority system for mission requests for tactical reconnaissance n. taktik keşif görev talepleri için öncelik sistemi
close support mission n. yakın destek görevi
mission enemy terrain troops and time available n. vazife düşman arazi ve mevcut kuvvetler ve zaman
long-range combat mission n. uzak mesafeli muharebe güçlü keşif kolu vazifesi
long-range patrol mission n. uzak mesafeli keşif kolu vazifesi
long-range mission n. uzun vadeli istihbarat
aircraft mission equipment n. uçak görev teçhizatı
mission oriented protection posture level n. vazifeye yönelik koruyucu durum seviyesi
long-range patrol mission n. uzak mesafe devriye görevi
reinforcing artillery mission n. topçu takviye görevi
abortive mission n. yarım kalmış görev
american mission for aid to turkey n. türkiye'deki amerikan yardım kurulu
joint tactical air reconnaissance/surveillance mission report n. müşterek taktik hava keşif/gözetleme görev raporu
combat mission n. muharebe görevi
combat mission n. savaş görevi
priority of preplanned mission requests n. önceden planlanmış görev taleplerinin önceliği
surface mission n. satıh hedefleri atış görevi
glider borne mission n. planörle indirme görevi
preplanned mission request n. önceden planlı vazife talebi
intruder mission n. sızma harekatı
preplanned mission n. önceden hazırlanmış vazife
mission of fire n. cephane payı
strategic mission n. stratejik görev
intruder mission n. taciz harekatı
standard mission profile n. standart görev formu
direct action mission n. doğrudan eylem görevi
type c mission logistical command n. c tipi lojistik komutanlık
primary mission n. esas görev
security mission n. emniyet görevi
primary mission n. esas vazife
universal mission load n. genel görev yükü
home recovery mission profile n. geri dönme görev profili
air alert mission n. havada alarm görevi
forward recovery mission profile n. ileri kurtarma uçuş görevi profili
mission specific protection n. göreve has korunma
end of mission n. görev bitti! bildirim ifadesi
mission request report n. görev istek raporu
mission statement n. görev listesi
mission type order n. görev tipi emir
mission item n. görev malzemesi
combination mission/level of effort oriented items n. görev ve kuvvet seviyesi birlikte ayarlanmış maddeler
air mission n. hava görevi
mission review report n. görev tetkik raporu
mission oriented items n. göreve göre ayarlanmış maddeler
mission related training n. göreve yönelik eğitim
mission report n. görev raporu
daily mission request message n. günlük vazife istek mesajı
air defence mission report n. hava savunma görev raporu
mission-essential material n. görev için lüzumlu malzeme
mission need document n. görev ihtiyaç dokümanı
air mission intelligence report n. hava görevi istihbarat raporu
mission list n. görev şeması
daily mission of fire n. günlük cephane payı
mission item n. göreve ait malzeme
mission oriented protective posture n. göreve yönelik korunma durumu
fact finding mission n. keşif heyeti
patrol mission n. keşif kolu görevi
use of combat troops for intelligence mission n. istihbarat vazifesi için muharebe birliklerinin kullanılması
fact finding mission n. keşif grubu
destructive fire mission n. imha ateş görevi
military training mission n. askeri eğitim heyeti
search mission n. arama görevi
immediate air mission n. ani hava görevi
fire mission n. atış görevi
type a mission logistical command n. a tipi lojistik komutanlık
military mission n. askeri görev
priority of immediate mission requests n. acil görev taleplerinin önceliği
search mission n. arama keşif görevi
call mission n. ani destek görevi
active mission n. aktif görev
search mission n. arama harekatı
reduced supply mission n. asgari ikmal görevi
search and rescue mission coordinator n. arama kurtarma görevi koordinatörü
suppression mission n. baskı altında tutma görevi
type b mission logistical command n. b tipi lojistik komutanlık
airborne mission commander n. hava indirme görev komutanı
airlift mission commander n. hava nakliye görev komutanı
end of mission n. belirli bir hedefe ateş etmeyi durdurma emri
end of mission n. görev bitti emri
joint tactical air reconnaissance/surveillance mission report n. müşterek taktik hava keşif/gözetleme görev raporu
joint mission-essential task (jmet) n. müşterek harekat için lüzumlu görev
mission-capable n. hava aracının atanmış görevlerinden en azından birini ve potansiyel olarak da hepsini yerine getirebileceğini gösteren fiziki durumu
mission-oriented protective posture n. göreve has koruyucu sistem
mission-oriented protective posture n. nükleer, biyolojik ve kimyasal kirliliğe karşı korunmak için oluşturulmuş esnek bir sistem
mission type order n. alt birimlere verilen üst karargahlara atanmış olan toplam görevin tamamlanması emri
mission needs statement n. görev ihtiyaçları beyanı
mission needs statement n. belirli bir format çerçevesinde geniş ifadelerle yazılmış, sisteme özel olmayan ve operasyona ait ihtiyaçları içeren rapor
mission type order n. bir birliğe özel olarak nasıl tamamlanacağı bildirilmeksizin verilen görev tamamlama emri
mission cycle n. komutanların ordu kuvvetlerini görevlendirirken izledikleri karar verme süreci
mission review report (photographic interpretation) n. foto uçuşunun kapsadığı tüm hedefleri içeren istihbarat raporu
mission specific data sets n. göreve özgü veri setleri
mopp gear (mission-oriented protective posture gear) n. askerlere verilen bireysel korunma gereçleri
mission-oriented protective posture gear n. askerlere verilen bireysel korunma gereçleri
destruction fire mission n. nokta hedefini imha etmek için açılan ateş
destruction fire mission n. imha ateş görevi
combat search and rescue mission coordinator n. belirli bir muharebe arama ve kurtarma faaliyetini yönetip koordine etmek üzere atanmış kişi ya da kuruluş
csar mission coordinator n. belirli bir muharebe arama ve kurtarma faaliyetini yönetip koordine etmek üzere atanmış kişi ya da kuruluş
fire mission n. vur emri
fire mission n. atış emri
fire mission n. atış yönlendirme merkezi ile gözcü arasında kurulan irtibat
partial mission-capable n. hava aracının veya eğitim cihazının görevlerinin tümünü yerine getiremeyip en az birini ifa edebilme durumu
partial mission-capable, maintenance n. hava aracının veya eğitim cihazının görevlerinin tümünü yerine getiremeyip en az birini ifa edebilme durumu
partial mission-capable, supply n. ikmal yetersizliği sebebiyle hava aracının veya eğitim cihazının görevlerinin tümünü yerine getiremeyip en az birini ifa edebilme durumu
preplanned mission request (reconnaissance) n. önceden planlı vazife talebi (keşif)
preplanned mission request (reconnaissance) n. belirli bir hedefe ilişkin veya bir manevraya destek olacak görev talebi
search and destroy mission n. abd birliklerinin vietnam'da geliştirdikleri, belirlenmiş bir alandaki düşman birlikleri bulup imha etme şeklinde yürütülen harekat
search and rescue mission n. sağ kalanların bulunup kurtarılması görevi
search and rescue mission n. arama kurtarma görevi
special mission unit n. özel görev birimi
special operations mission planning folder n. özel harekat görev planlama dosyası
full mission-capable n. tüm harekat işlevlerini yerine getiren
mission accomplished expr. görev tamamlandı
mission aborted expr. görev iptal oldu
pmcm (partial mission-capable, maintenance) abrev. hava aracının veya eğitim cihazının görevlerinin tümünü yerine getiremeyip en az birini ifa edebilme durumu
pmcs (partial mission-capable, supply) abrev. ikmal yetersizliği sebebiyle hava aracının veya eğitim cihazının görevlerinin tümünü yerine getiremeyip en az birini ifa edebilme durumu
sompf (special operations mission planning folder) abrev. özel harekat görev planlama dosyası
Sport
chef de mission n. büyük bir uluslararası etkinlikte spor takımından sorumlu kişi
Star Wars
imperial mission temple n. imparatorluk görevi tapınağı
mission to druckenwell n. druckenwell görevi
mission to selonia n. selonia görevi
mission to tralus n. tralus görevi
mission to kuat n. kuat görevi
mission to rescue the survivors of alderaan n. alderaan felaketzedelerini kurtarma görevi
mission to rescue shmi skywalker lars n. shmi skywalker lars'ı kurtarma görevi
mission to rescue leia n. leia'yı kurtarma görevi
mission to rescue c-3po n. c-3po'yu kurtarma görevi
rescue mission to kessel n. kessel'a kurtarma görevi
rescue mission to mytus vii n. mytus vii'ye kurtarma görevi
secret mission to tatooine n. gizli tatooine görevi
secret mission to rebuild the jedi order n. jedi düzeni'ni yeniden kurma gizli planı