rol

Sens de "rol" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 24 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	rol	role n.
Jennifer wanted the role but failed to get an audition. Jennifer rolü istiyordu ama seçmelere katılamadı. More Sentences
General
2	General	rol	act n.
Jane has been acting in movies since she was eleven. Jane on bir yaşından beri filmlerde rol alıyor. More Sentences
3	General	rol	role n.
Another conclusion on which we more or less agree is the dual role of the audiovisual media. Üzerinde aşağı yukarı mutabık kaldığımız bir başka sonuç da görsel-işitsel medyanın ikili rolüdür. More Sentences
4	General	rol	part n.
I'd love to play the part of Hamlet! Hamlet rolünü oynamayı çok isterdim! More Sentences
Psychology
5	Psychology	rol	role n.
The role of the EIB has been of topical interest in the debate in recent years, and criticisms have been made. AYB'nin rolü son yıllarda güncel bir tartışma konusu olmuş ve eleştiriler yapılmıştır. More Sentences
Linguistics
6	Linguistics	rol	role n.
Sport plays a fundamental role in this integration. Spor bu entegrasyonda temel bir rol oynamaktadır. More Sentences
Art
7	Art	rol	role n.
The first point relates to Pakistan's role in this issue. İlk husud Pakistan'ın bu meseledeki rolüyle ilgilidir. More Sentences
Theatre
8	Theatre	rol	part n.
This report could play an essential part in bringing this about. Bu rapor bunun gerçekleşmesinde önemli bir rol oynayabilir. More Sentences
General
9	General	rol	theatrical role n.
10	General	rol	representation n.
11	General	rol	status n.
12	General	rol	ploy n.
13	General	rol	line n.
14	General	rol	line n.
15	General	rol	business n.
16	General	rol	clothes n.
Colloquial
17	Colloquial	rol	number n.
Theatre
18	Theatre	rol	lines n.
19	Theatre	rol	bit n.
20	Theatre	rol	shape [obsolete] n.
21	Theatre	rol	spot n.
Archaic
22	Archaic	rol	countenance n.
23	Archaic	rol	pageant n.
24	Archaic	rol	cue n.

Sens de "rol" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	rol yapmak	perform v.
Tom isn't sure he's ready to perform on stage. Tom sahnede rol yapmaya hazır olduğundan emin değil. More Sentences
2	Common Usage	rol dağıtımı	casting n.
General
3	General	rol oynama	role playing n.
In actual fact, both committees are quite aware of all the facts, but this has now degenerated into role playing. Aslında her iki komite de tüm gerçeklerden haberdardır, ancak bu durum artık rol oynamaya dönüşmüştür. More Sentences
4	General	rol yapma	acting n.
Elliot is acting in an amateur drama group. Elliot amatör bir drama grubunda rol yapmaktadır. More Sentences
5	General	sosyal rol	social role n.
Despite sport's essential social role, ladies and gentlemen, there is no policy on it at Community level. Sporun önemli sosyal rolüne rağmen, bayanlar ve baylar, Topluluk düzeyinde bu konuda bir politika bulunmamaktadır. More Sentences
6	General	rol yapma	role playing n.
In actual fact, both committees are quite aware of all the facts, but this has now degenerated into role playing. Aslında her iki komite de tüm gerçeklerin farkında ancak bu durum artık rol yapmaya dönüşmüş durumda. More Sentences
7	General	önemli bir rol	an important role n.
We have an important role to play in supporting the voices of moderation wherever they exist. Nerede olursa olsun ılımlı seslerin desteklenmesinde önemli bir rol oynamalıyız. More Sentences
8	General	önemli rol	important role n.
We must not forget the important role Russia can play in this process. Rusya'nın bu süreçte oynayabileceği önemli rolü unutmamalıyız. More Sentences
9	General	etkin rol	active role n.
Thanks to this antioxidant, honey plays an active role in the prevention and treatment of many diseases. Bu antioksidan sayesinde bal birçok hastalığın önlenmesinde ve tedavisinde etkin rol oynar. More Sentences
10	General	rol model	role model n.
Women are in a minority in top-level sport and they are role models for young people. Kadınlar üst düzey sporlarda azınlıktadır ve gençler için rol modeldirler. More Sentences
11	General	önemli bir rol	an essential role n.
It also proposes defining the role of the European Central Bank, which has an essential role as a lender of last resort. Ayrıca son çare mercii olarak önemli bir role sahip olan Avrupa Merkez Bankası'nın rolünün tanımlanmasını önermektedir. More Sentences
12	General	önemli bir rol	a pivotal role n.
Europe is playing a pivotal role. Avrupa çok önemli bir rol oynamaktadır. More Sentences
13	General	önemli bir rol	a significant role n.
We acknowledge that small and medium-sized enterprises have a significant role to play in the area of employment. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin istihdam alanında oynayacakları önemli bir rol olduğunu kabul ediyoruz. More Sentences
14	General	hayati bir rol	a vital role n.
The European Union must play a vital role in rebuilding peace. Avrupa Birliği barışın yeniden inşasında hayati bir rol oynamalıdır. More Sentences
15	General	büyük bir rol	a major role n.
The National Security Council continues to play a major role in political life. Milli Güvenlik Kurulu, siyasal yaşamda büyük bir rol oynamaya devam etmektedir. More Sentences
16	General	önemli bir rol	a prominent role n.
Starting with Parliament, our institutions must play a prominent role in the coming weeks and months. Meclisten başlayarak kurumlarımız önümüzdeki haftalarda ve aylarda önemli bir rol oynamalıdır. More Sentences
17	General	önemli bir rol	a key role n.
Antioxidants play a key role in cleaning up the destruction caused by these free radicals. Antioksidanlar, bu serbest radikallerin neden olduğu yıkımı temizlemede önemli bir rol oynar. More Sentences
18	General	önemli bir rol	a major role n.
We need to ensure that indigenous energy sources can play a major role in energy supply. Yerli enerji kaynaklarının enerji tedarikinde önemli bir rol oynamasını sağlamamız gerekiyor. More Sentences
19	General	arabulucu rol	mediating role n.
We spoke with Buddhists, Hindus and Christians, including Bishop Dr Joseph, who had a mediating role. Arabulucu rolü üstlenen Piskopos Dr Joseph de dahil olmak üzere Budistler, Hindular ve Hıristiyanlarla görüştük. More Sentences
20	General	rol yapma oyunu	role-playing game n.
This role-playing game can be powerful and healing. Bu rol yapma oyunu güçlü ve iyileştirici olabilir. More Sentences
21	General	rol dağılımı	distribution of roles n.
In this regard, I think the distribution of roles is appropriate. Bu bağlamda, rol dağılımının uygun olduğunu düşünüyorum. More Sentences
22	General	kadın rol model	heroine n.
Emma was her heroine. Emma onun kadın rol modeliydi. More Sentences
23	General	baş rol	principal n.
She dreamt of becoming a principal with the Royal Opera. Kraliyet Operası'nda baş rolü oynamayı hayal ediyordu. More Sentences
24	General	rol yapmak	sham v.
He's only shamming. O sadece rol yapıyor. More Sentences
25	General	rol oynamak	play a part v.
This could play a part in the creation of new jobs in rural areas. Bu, kırsal bölgelerde yeni iş alanlarının yaratılmasında rol oynayabilir. More Sentences
26	General	iyi rol yapmak	act well v.
Jane saw the students acting well on the stage. Jane, öğrencilerin sahnede iyi rol yaptıklarını gördü. More Sentences
27	General	rol almak	take part v.
Let us make sure that they are destroyed, and allow Europe to take part in their destruction. Biz onların yok edilmesini sağlayalım ve Avrupa'nın da onların yok edilmesinde rol almasına izin verelim. More Sentences
28	General	rol oynamak	figure v.
These modalities will figure prominently between now and the end of March. Bu modaliteler şu andan Mart sonuna kadar önemli bir rol oynayacaktır. More Sentences
29	General	canlandırmak (rol)	portray v.
The famous actor portrays a beggar in the film. Ünlü aktör filmde bir dilenciyi canlandırıyor. More Sentences
30	General	rol yapmak	pretend v.
The Spanish Presidency, however, is not pretending. Ancak İspanya Dönem Başkanlığı rol yapmıyor. More Sentences
31	General	konuk sanatçı olarak rol almak	guest v.
The actor will guest on a late-night show tomorrow. Oyuncu yarın gece yarısı gösterisinde konuk sanatçı olarak rol alacak. More Sentences
32	General	rol almak	play v.
The actor refused to play in the theatre. Oyuncu tiyatroda rol almayı reddetti. More Sentences
33	General	rol oynamak	play a role v.
Let me clear up one misunderstanding at this point, which has also played a role in our own group. Bu noktada kendi grubumuzda da rol oynayan bir yanlış anlamayı düzeltmeme izin verin. More Sentences
34	General	rol oynamak	act v.
We know that it is a very small one, but it acts big. Çok küçük olduğunu biliyoruz ama büyük bir rol oynuyor. More Sentences
35	General	rol almak	act v.
She acted in pornography under the name Jessica Jaymes. Jessica Jaymes adı altında pornografide rol aldı. More Sentences
36	General	(film vb.) rol almak	cast v.
He was happy to be cast in such a popular sitcom. Böylesine popüler bir komedi dizisinde rol aldığına memnundu. More Sentences
37	General	(karakter veya rol) baş	starring adj.
The Secret Life of Pets 2 is a movie starring Patton Oswalt, Kevin Hart, and Harrison Ford. Evcil Hayvanların Gizli Yaşamı 2, Patton Oswalt, Kevin Hart ve Harrison Ford'un başrol oynadığı bir film. More Sentences
Psychology
38	Psychology	rol değiştirme	role reversal n.
This is a particularly daring role reversal. Bu özellikle cüretkar bir rol değişimidir. More Sentences
39	Psychology	rol yapma	role playing n.
I am great at role playing and becoming the girl of your dreams. Rol yapma ve hayallerinin kızı olma konusunda harikayım. More Sentences
Social Sciences
40	Social Sciences	rol model	role model n.
I am not a good role model. Ben iyi bir rol model değilim. More Sentences
General
41	General	rol yapma	act n.
42	General	iş çevresinde cinsel rol	sex role in the work environment n.
43	General	rol olarak canlandırma	enacting n.
44	General	ikinci rol	back seat n.
45	General	rol gerginliği	role tension n.
46	General	verilmiş rol	ascribed role n.
47	General	rol yapma	dissimulation n.
48	General	rol beklentisi	role expectation n.
49	General	rol dağıtımı	cast n.
50	General	rol olarak canlandıran	enactor n.
51	General	sinemada cinsel rol	sex role in motion pictures n.
52	General	cinsel rol	sex role n.
53	General	en önemli rol	star role n.
54	General	beklenen rol	anticipatory role n.
55	General	rol alma	taking a role n.
56	General	seyircilerin arasında oturup rol yapan oyuncu	plant n.
57	General	edebiyatta cinsel rol	sex role in literature n.
58	General	kilit rol üstlenen yardımcı oyuncu	featured actor n.
59	General	cinsel rol basma kalıplar	sex role stereotypes n.
60	General	rol esnekliği	role flexibility n.
61	General	rol yapma	acting out n.
62	General	rol icra etme	role playing n.
63	General	rol alanlar	cast n.
64	General	sabit rol	fixed role n.
65	General	rol değişimi	switching hats n.
66	General	oyunda rol alanlar	dramatis personae n.
67	General	baş rol oyuncularından	co-star n.
68	General	rol yeteneği	ability to act n.
69	General	rol becerisi	ability to act n.
70	General	rol kabiliyeti	ability to act n.
71	General	esas rol	main role n.
72	General	lider rol	pioneering role n.
73	General	öncü rol	pioneering role n.
74	General	büyük bir rol	a significant role n.
75	General	önemli bir rol	a fundamental role n.
76	General	büyük bir rol	a prominent role n.
77	General	önemli bir rol	a primary role n.
78	General	büyük bir rol	a leading role n.
79	General	büyük bir rol	a fundamental role n.
80	General	büyük bir rol	an important role n.
81	General	önemli bir rol	a leading role n.
82	General	büyük bir rol	an essential role n.
83	General	büyük bir rol	a pivotal role n.
84	General	büyük bir rol	a primary role n.
85	General	büyük bir rol	a vital role n.
86	General	önemli bir rol	a vital role n.
87	General	büyük bir rol	a key role n.
88	General	yardımcı rol	supporting role n.
89	General	rol/oyun arkadaşı	fellow actor n.
90	General	küçük rol (filmde)	cameo n.
91	General	küçük rol (filmde)	small part (in a film/movie) n.
92	General	rol icabı	part of the act n.
93	General	uzlaştırıcı rol	conciliating role n.
94	General	baş rol oyuncularından	costar n.
95	General	belirleyici rol	determining role n.
96	General	aracı rol	intermediary role n.
97	General	arabulucu rol	intermediary role n.
98	General	rol canlandırma	role play n.
99	General	rol kartı	role card n.
100	General	küçük rol	camaieu n.
101	General	yeniden rol dağılımı yapma	recast n.
102	General	oyuncuya yeni bir rol daha verme	recast n.
103	General	(oyun/tiyatro) (rol) oynama	enactment n.
104	General	yüz yüze ortamda oynanan, katılımcıların kostüm giydikleri, sahne ekipmanı kullandıkları ve rollerini sahneledikleri rol yapma oyunu	larp n.
105	General	küçük rol	minor role n.
106	General	kadın rol model	heroin n.
107	General	rol yapma oyunu için ilgili malzemeleri içeren önceden hazırlanmış macera senaryosu	module n.
108	General	rol yapma	buskin n.
109	General	acıklı rol yapma	buskin n.
110	General	(orta çağ'da) britanya'nın bazı bölümlerinde yerel ticareti kontrol eden ve bazen yerel yönetimde rol alan tüccar birliği	guild n.
111	General	yeteneksiz oyuncunun abartılı ve kötü rol yapması	overacting n.
112	General	rol yapma pratiği	roleplay n.
113	General	belirli bir rol oynama	roleplaying n.
114	General	rol yapma	dissemblance n.
115	General	rol yapma	impersonation n.
116	General	rol yapma	dissemblance n.
117	General	(dramatik eserde) can alıcı rol veya replik	fat n.
118	General	belirli bir rol veya durumun ilgilendirdiği taraf	part n.
119	General	hayranlar tarafından belirli bir rol için oyuncuların veya ünlülerin önerilmesi	fancast n.
120	General	rol yapma	roleplaying n.
121	General	rol icabı hareket	act n.
122	General	rol yapan kimse	personator n.
123	General	rol çalan oyuncu	stealer n.
124	General	(rol yapma oyunlarında) oyun yöneticisi	storyteller n.
125	General	oynamak (rol)	perform v.
126	General	rol üstlenmek	do v.
127	General	rol almak	act a part v.
128	General	rol oynamak	act a part v.
129	General	yanlış rol vermek	miscast v.
130	General	oynamak (rol)	act v.
131	General	rol almak	play a part v.
132	General	rol vermek	cast v.
133	General	rol yapmak	put on an act v.
134	General	rol yapmak	feign v.
135	General	aktif rol üstlenmek	take an active role in v.
136	General	aktif rol oynamak	play an active role in v.
137	General	rol yapmak	playact v.
138	General	rol almak	have a part v.
139	General	abartılı rol yapmak	overact v.
140	General	rol taksimi yapmak	cast v.
141	General	rol almak	have a part in v.
142	General	rol oynamak	enter into v.
143	General	yanlış rol dağıtımı yapmak	miscast v.
144	General	aktif rol oynamak	take an active role in v.
145	General	rol üstlenmek	play a role in v.
146	General	rol kesmek	cut a splash v.
147	General	rol dağıtımı yapmak	cast v.
148	General	ikinci derecede rol oynamak	play second fiddle v.
149	General	rol yapmak	role v.
150	General	ezbere bilip kusursuz söylemek (şiir veya rol)	word perfect v.
151	General	(rol) oynamak	act v.
152	General	suçta rol oynamak	take part in crime v.
153	General	rol oynamak	play a part in v.
154	General	rol oynamak	have a role in v.
155	General	rol vermek	feature v.
156	General	rol almak	feature v.
157	General	rol yapmak	dissemble v.
158	General	önemli rol oynamak	play an essential role v.
159	General	önemli rol oynamak	play a fundamental role v.
160	General	önemli rol oynamak	play a crucial role v.
161	General	önemli bir rol oynamak	play a fundamental role v.
162	General	önemli bir rol oynamak	play a significant role v.
163	General	önemli bir rol oynamak	play an important role v.
164	General	önemli bir rol oynamak	play a crucial role v.
165	General	önemli bir rol oynamak	play an essential role v.
166	General	önemli rol oynamak	play a significant role v.
167	General	önemli rol oynamak	play an important role v.
168	General	-de rol almak	feature in v.
169	General	-de baş rol oynamak	feature in v.
170	General	rol yapmak	play-act v.
171	General	şerefli bir rol oynamak	play a noble part v.
172	General	rol yapmak	play a part v.
173	General	filmde rol almak	perform in a movie v.
174	General	filmde rol almak	perform in a film v.
175	General	filmde rol almak	appear on film v.
176	General	rol biçmek	cast a role v.
177	General	rol biçmek	provide a role v.
178	General	mücadelede rol almak	take part in the struggle v.
179	General	kilit rol oynamak	play a key role v.
180	General	önemli bir rol oynamak	play a key role v.
181	General	kilit bir rol oynamak	play a key role v.
182	General	kritik bir rol oynamak	play a critical role v.
183	General	kritik bir rol oynamak	play a crucial role v.
184	General	büyük rol oynamak	play a big role v.
185	General	bir filmde rol kapmak	get a part in a movie v.
186	General	filmde küçük bir rol almak	get a small part in the film v.
187	General	rol kapmak için bir yönetmenle yatmak	sleep with a director to get a part v.
188	General	rol çalmak	steal a role v.
189	General	dizde ufak bir rol oynamak	have a small part on a tv show v.
190	General	birini rol model görmek	see someone as a role model v.
191	General	birini rol model olarak görmek	see someone as a role model v.
192	General	merkezi bir rol oynamak	play a central part v.
193	General	merkezi bir rol oynamak	play a central role v.
194	General	rol kesmek	pretend v.
195	General	etkin bir rol oynamak	play an active role v.
196	General	daha küçük (önemsiz) bir rol oynamak	play a smaller role v.
197	General	rol yapmak	roleplay v.
198	General	yeniden rol dağılımı yapmak	recast v.
199	General	oyuncuya yeni bir rol daha vermek	recast v.
200	General	(oyun/tiyatro) (rol) oynamak	enact v.
201	General	(rol) hızlı bir şekilde tekrar etmek	walk v.
202	General	yüz yüze ortamda kostümlü rol yapma oyunu oynamak	larp v.
203	General	rol vermek	bill v.
204	General	(rol) çok iyi ve hızlı şekilde yapmak	blaze away v.
205	General	kötü niyetle rol yapmak	misfeign v.
206	General	rol yapmak	mock [obsolete] v.
207	General	rol yapmak	game v.
208	General	ciddi rol oynamak	heavy v.
209	General	trajik rol oynamak	heavy v.
210	General	abartılı rol yapmak	overdo v.
211	General	rol oynamak	role-play v.
212	General	rol yapmak	role-play v.
213	General	bir rol oynayarak deneyimlemek	roleplay v.
214	General	(bir şeyin) gelişiminde rol almak	pioneer v.
215	General	rol yapmak	playact v.
216	General	rol yapmak	play-act v.
217	General	rol almak	part [obsolete] v.
218	General	(oyunun) içinde rol almak	practice [obsolete] v.
219	General	(oyunda) canlı ve gayriresmi bir şekilde rol almak	romp v.
220	General	skeçte rol almak	sketch v.
221	General	(tiyatroda) küçük bir rol sergilemek	support v.
222	General	rol oynamak	involve v.
223	General	rol olarak canlandırılmış	enacted adj.
224	General	rol yapar gibi	stagy adj.
225	General	rol yapar gibi	stagey adj.
226	General	sessiz (rol)	nonspeaking adj.
227	General	konuşmasız (rol)	nonspeaking adj.
228	General	sonuç üzerinde rol oynayan	decisive adj.
229	General	aktif rol üstlenen	assuming an active role adj.
230	General	rol için seçilmesi muhtemel	castable adj.
231	General	bir görev veya eylemin gerçekleştirilmesinde aktif rol oynayan yönetici ile ilgili	hands-on adj.
232	General	ciddi dramatik rol ile ilgili	heavy adj.
233	General	rol gerektiren	dissimulative adj.
234	General	rol yapılan	dissimulative adj.
235	General	belirli bir sosyal rol veya kimlikle ilişkilendirilen (davranış performansı)	performative adj.
236	General	rol kesen	self-dramatising adj.
237	General	rol yapan	self-dramatizing adj.
238	General	rol kesen	self-dramatizing adj.
239	General	rol yapan	self-dramatising adj.
240	General	işte aktif rol almayan	silent adj.
241	General	rol yapmadan	pretenseless adj.
242	General	(karakter veya rol) öncü	starring adj.
243	General	(karakter veya rol) birincil	starring adj.
244	General	iyi rol yapamayan	out of character adj.
245	General	rol yaparak	acting adv.
246	General	yardımcı bir rol üstlenerek	accessorily adv.
247	General	rol yaparcasına	stagily adv.
248	General	rol yapamadan	out of character adv.
Phrasals
249	Phrasals	rol kesmek	act a part v.
250	Phrasals	birine (bir filmde/tiyatro oyununda) rol vermek	cast someone as something v.
251	Phrasals	(rol) canlandırmak	act out v.
252	Phrasals	(bir filmde) rol almak/oynamak	star in something v.
253	Phrasals	rol yapmak	play off v.
254	Phrasals	rol almak	appear on v.
255	Phrasals	rol almak	appear in v.
256	Phrasals	bir rol için seçmek	feature (one) as (something) v.
257	Phrasals	bir rol için seçmek	feature someone as something v.
258	Phrasals	birini belli bir iş ya da rol için seçmek	choose someone or something for something v.
259	Phrasals	oynamak (rol)	act out v.
260	Phrasals	rol yapmak/canlandırmak	act out v.
261	Phrasals	(birine bir şey olarak) önemli bir rol vermek	feature (one) as (something) v.
262	Phrasals	(birine) bir yıldız rol vermek	feature (one) as (something) v.
263	Phrasals	birine bir şey olarak önemli bir rol vermek	feature someone as something v.
264	Phrasals	bir rol için birini denemek	audition someone for something v.
265	Phrasals	bir rol için birini denemelere almak	audition someone for something v.
266	Phrasals	bir rol için seçmelere girmek	audition for something v.
267	Phrasals	bir rol için birini seçmelere almak	audition someone for something v.
268	Phrasals	bir şeye ulaşmada aktif rol oynamak/aktif rol üstlenmek	go out v.
269	Phrasals	yeniden rol vermek	recast in (something) v.
270	Phrasals	oyuncuya farklı bir proje kadrosunda tekrar yer/rol vermek	recast in (something) v.
271	Phrasals	oyuncuya yeni bir rol daha vermek	recast in (something) v.
272	Phrasals	rol değişmek	swap over v.
273	Phrasals	rol değiştirmek	switch into (something) v.
274	Phrasals	birini bir pozisyon, rol, ödül için önermek	suggest for (something) v.
275	Phrasals	(birine) bir rol/görev vermek	name (one) as v.
276	Phrasals	rol paylaşmak	alternate with v.
277	Phrasals	bir şeyde rol almak	appear in something v.
278	Phrasals	(bir şeyde) birincil derecede bir rol/görev vermek	build into (something) v.
279	Phrasals	(bir şeyde) önemli bir rol/görev vermek	build into (something) v.
280	Phrasals	(kendine) bir rol/görev oluşturmak	carve out v.
281	Phrasals	(kendine) bir rol/görev yaratmak	carve out v.
282	Phrasals	bir rol için seçmek	feature as v.
283	Phrasals	bir şeyde rol oynamak	figure in something v.
284	Phrasals	(bir şeyde) önemli rol oynamak	figure into (something) v.
285	Phrasals	(bir şeyde) önemli rol oynamak	figure in (something) v.
286	Phrasals	(bir rol, oyun) için seçmelere katılmak	read for (something) v.
287	Phrasals	yeniden rol vermek	recast in v.
288	Phrasals	oyuncuya yeni bir rol daha vermek	recast in v.
289	Phrasals	(bir rol, oyun) için seçmelere katılmak	read for v.
290	Phrasals	oyuncuya farklı bir proje kadrosunda tekrar yer/rol vermek	recast in v.
Phrases
291	Phrases	rol almış	starred in expr.
Colloquial
292	Colloquial	yönetmen/yapımcının odasındaki (rol vereceği kadınlarla üzerinde seviştiği ima edilen) kanepe	casting couch n.
293	Colloquial	küçük bir rol	bit n.
294	Colloquial	küçük rol	bit n.
295	Colloquial	lider rol üstlenmek	carry the ball v.
296	Colloquial	hayatında hiçbir rol oynamamak	play no part in one’s life v.
297	Colloquial	üstüne oturmak (bir iş/rol)	look/dress the part v.
298	Colloquial	rol yapmak/kesmek	front v.
299	Colloquial	şansın ne kadar önemli bir rol oynadığını kabul et	admit what a big part luck plays expr.
300	Colloquial	bayağı kötüsün (genellikle şarkı söylemesini/rol yapmasını beceremeyenler için söylenir)	don't quit the day job expr.
Idioms
301	Idioms	bir filmde rol almak için yönetmenin/yapımcının yatağına girme	the casting couch n.
302	Idioms	oynayacak/alacak bir rol	a part to play n.
303	Idioms	görevi/sorumluluğu/ üstüne düşen bir rol/işlev (olmak)	a part to play n.
304	Idioms	rol çalan oyuncu	back-cloth star n.
305	Idioms	(filmde, organizasyonda) sokaktaki insanlara rol verme	street-casting n.
306	Idioms	(filmde, organizasyonda) sokaktaki insanlara rol verme	street casting n.
307	Idioms	politikasında çevresel konuların etkin rol oynadığı ülke/devlet	green state n.
308	Idioms	rol oynama	hand in n.
309	Idioms	(bir şeyde) bir rol (alma)	a part in (something) n.
310	Idioms	(bir şeyde) bir rol (oynama)	a part in (something) n.
311	Idioms	bir şeyde rol	a part in something n.
312	Idioms	bir şeyde rol	a hand in something n.
313	Idioms	rol oynamak	take a hand in v.
314	Idioms	rol oynamak	have a hand in v.
315	Idioms	rol kesmek	put on an act v.
316	Idioms	tiyatroda rol almak	tread the boards v.
317	Idioms	büyük bir rol oynamak	play a big part in something v.
318	Idioms	büyük bir rol oynamak	play a large part in something v.
319	Idioms	küçük bir rol almak/oynamak	play a bit part v.
320	Idioms	önemli bir rol oynamak	be instrumental in doing something v.
321	Idioms	merkezi bir rol oynamak	play a central role v.
322	Idioms	öncü bir rol oynamak	take a leading part v.
323	Idioms	rol yapmak	keep up one's act v.
324	Idioms	rol yapmak	keep up an act v.
325	Idioms	rol üstlenmek	play a part in v.
326	Idioms	rol oynamak	play a role in v.
327	Idioms	rol oynamak	serve a function in v.
328	Idioms	aşırı duygusal rol yapmak	chew up the scenery v.
329	Idioms	aşırı duygusal rol yapmak	chew on the scenery v.
330	Idioms	başkalarını yapması için ikna ettiği şeyde aktif rol almak	lead from the front v.
331	Idioms	başkalarına çizdiği/gösterdiği yolda aktif rol oynamak	lead from the front v.
332	Idioms	aynı anda iki görev/rol üstlenmek	wear two hats v.
333	Idioms	iki (birden fazla) görev/rol üstlenmek	wear two hats (more than one hat) v.
334	Idioms	aynı anda birden fazla görev/rol üstlenmek	wear too many hats v.
335	Idioms	kötü rol yapmak	couldn't act (one's) way out of a paper bag v.
336	Idioms	(bir şeyde) küçük bir rol oynamak	play a small part (in something) v.
337	Idioms	(bir şeyde) önemsiz bir rol oynamak	play a bit role (in something) v.
338	Idioms	(bir şeyde) önemsiz bir rol oynamak	play a small part (in something) v.
339	Idioms	(bir şeyde) küçük bir rol oynamak	play a bit role (in something) v.
340	Idioms	(bir şeyde) büyük bir rol oynamak	play a large role (in something) v.
341	Idioms	(bir şeyde) önemli bir rol oynamak	play a large role (in something) v.
342	Idioms	bir şeyde rol oynamamak/oynamak istememek	have/play/take/want no part in/of something v.
343	Idioms	(bir şeyde) rol oynamamak	take no part in/of (something) v.
344	Idioms	rol yaparken birini gerçekten yumruklamak	not pull (one's) punches v.
345	Idioms	aynı anda bir çok rol üstlenmek	run off in all directions v.
346	Idioms	baş rol oynamak	play first fiddle v.
347	Idioms	abartılı rol yapmak	ham it up v.
348	Idioms	(kendine) bir rol/görev yaratmak	carve (out) a niche v.
349	Idioms	(kendine) bir rol/görev yaratmak	carve a niche v.
350	Idioms	(kendine) bir rol/görev yaratmak	carve out a niche v.
351	Idioms	(kendine) bir rol/görev oluşturmak	carve out a niche v.
352	Idioms	(kendine) bir rol/görev oluşturmak	carve a niche v.
353	Idioms	(kendine) bir rol/görev oluşturmak	carve (out) a niche v.
354	Idioms	aşırı duygusal rol yapmak	chew the scenery v.
355	Idioms	abartılı rol yapmak	chew the scenery v.
356	Idioms	kötü rol yapmak	couldn't act (one's) way out of a wet paper bag v.
357	Idioms	bir şeyde önemli rol oynamak	have one's hand in something v.
358	Idioms	(bir şeyde) rol oynamak	have a role in (something) v.
359	Idioms	görevi/sorumluluğu/ üstüne düşen bir rol/işlev (olmak)	have a part to play v.
360	Idioms	(bir şeyde) görevi/sorumluluğu/üstüne düşen bir rol/işlev (olmak)	have a part to play (in something) v.
361	Idioms	(bir şeyde) rol oynamamak	have no part in (something) v.
362	Idioms	(bir şeyde) rol oynamamak	have no part of (something) v.
363	Idioms	(bir şey yapmada) önemli rol oynayan	instrumental in (doing) (something) v.
364	Idioms	rol yapmak	keep the act up v.
365	Idioms	rol yapmak	keep up an act v.
366	Idioms	rol yapmak	keep up one's act v.
367	Idioms	rol yapmak	keep up the act v.
368	Idioms	(bir şeyde) küçük bir rol almak	play a small role (in something) v.
369	Idioms	(bir şeyde) rol almak	play a part in (something) v.
370	Idioms	(bir şeyde) büyük bir rol oynamak	play a big role (in something) v.
371	Idioms	(bir şeyde) rol oynamak	play a part in (something) v.
372	Idioms	(bir şeyde) küçük/önemsiz bir rol oynamak	play a small role (in something) v.
373	Idioms	büyük bir rol oynamak	play a large part v.
374	Idioms	(bir şeyde) rol oynamak	play a part (in something) v.
375	Idioms	(bir şeyde) rol oynamak	play your part (in something) v.
376	Idioms	(bir şeyde) rol oynamak	play a part in (something) v.
377	Idioms	büyük bir rol oynamak	play a big part v.
378	Idioms	(bir şeyde) rol oynamak	play a role in (something) v.
379	Idioms	(bir şeyde) rol oynamak	play a role in (something) v.
380	Idioms	(bir şeyde) rol almak	play a role in (something) v.
381	Idioms	(bir şeyde) küçük bir rol almak	play a bit part (in something) v.
382	Idioms	(bir şeyde) küçük/önemsiz bir rol oynamak	play a bit part (in something) v.
383	Idioms	(bir şeyde) rol oynamak	take a hand in (something) v.
384	Idioms	yapmada önemli rol oynayan	instrumental in doing adj.
385	Idioms	rol yaparak	under false pretences expr.
386	Idioms	rol yapmayı bırak	drop the act expr.
Speaking
387	Speaking	bayağı kötüsün (genellikle şarkı söylemesini/rol yapmasını beceremeyenler için söylenir)	don't give up the day job expr.
388	Speaking	başından beri rol yapıyordu	he was pretending the whole time expr.
Trade/Economic
389	Trade/Economic	özel mülkiyete dayalı fakat kamu sektörünün temel rol oynadığı bir ekonomik sistem	advanced capitalism n.
390	Trade/Economic	daha fazla rol ve daha az sayıda fiili iş unsuru içeren çalışma yöntemi	dejobbing n.
391	Trade/Economic	örgüt içi rol	organizational role n.
392	Trade/Economic	piyasadaki önemli ya da kilit rol oynayan firma	key player n.
393	Trade/Economic	rol oynama	role playing n.
394	Trade/Economic	tali rol	subsidiary role n.
395	Trade/Economic	ikincil rol	subsidiary role n.
396	Trade/Economic	vakıf fonlarının yönetiminde rol alan organizasyon	trust corporation n.
397	Trade/Economic	vakıf fonlarının yönetiminde rol alan organizasyon	trust company n.
398	Trade/Economic	rol oynayan	contributory adj.
Politics
399	Politics	yanlış rol dağıtma	miscasting n.
400	Politics	yanlış rol verme	miscasting n.
401	Politics	amerikan devrimi ve abd'nin kurulmasında rol almış milliyetçi lider	american revolutionary leader n.
402	Politics	arabulucu rol üstlenmek	hold a mediatory position v.
403	Politics	yanlış rol vermek	miscast v.
404	Politics	(siyasi birime ait ekonomik ve sosyal yaşamda) aktif ve doğrudan rol sergileme ile öne çıkan	positive adj.
Media
405	Media	eşcinsel kitleyi bir ürüne çekebilmek için karaktere eşcinsel rol verilmesi veya eşcinsel karakterlere yer verilmesi	pinkwashing n.
406	Media	beyaz ırktan biri tarafından canlandırılan (başka ırktan biri için yazılmış rol)	whitewashed adj.
Advertising
407	Advertising	ünlülerin reklamlarda rol alması veya markanın ünlülere sponsor olarak reklamını yapması	celebrity endorsement n.
Computer
408	Computer	rol adı	role name n.
409	Computer	rol yönetimi	role management n.
410	Computer	rol kimliği	role id n.
411	Computer	geçersiz rol	invalid role n.
412	Computer	rol tabanlı erişim kontrolü	role-based access control n.
413	Computer	çok oyunculu çevrimiçi rol üstlenme oyunu	massively multiplayer online role-playing game (mmorpg) n.
414	Computer	bloglar, vikiler, forumlar gibi etkileşimli deneyimlerin yalnızca bilgiye erişimden daha önemli bir rol oynadığı internet türü	web 2.0 n.
415	Computer	genellikle internet üzerinden çalışıp birden fazla kullanıcının sanal gerçeklik rol üstlenme oyunlarına katılmasını sağlayan bir bilgisayar programı	mud n.
416	Computer	(metin tabanlı çevrimiçi rol oyunlarında) bir karakteri canlandıran kimse	mun n.
417	Computer	(çevrimiçi rol üstlenme oyununda) sistemin kaynaklarını tüketecek sayıda oyuncu bulundurmayan bağımsız sanal dünya	shard n.
418	Computer	(çok oyunculu çevrimiçi rol üstlenme oyununda) bağımsız sanal dünyalar oluşturmak	shard v.
419	Computer	yeni rol ekle	add a new role expr.
420	Computer	rol ekle	add a role expr.
421	Computer	rol ekle	add a role expr.
422	Computer	rol oluştur	create role expr.
423	Computer	rol düzenle	edit role expr.
424	Computer	rol yapma oyunu	rpg (role-playing game) abrev.
Informatics
425	Informatics	rol üstlenme oyunu	role-playing game n.
Telecom
426	Telecom	rol tabanlı erişim kontrolü	role based access control n.
Textile
427	Textile	kros-rol	cross-roll n.
Medical
428	Medical	penis tümörü etyolojisinde rol oynayan bir tür mikroorganizma	mycobacterium smegmatis n.
429	Medical	kazanılmış rol	achieved role n.
430	Medical	fiziksel rol sınırlamaları	physical role limitations n.
431	Medical	salgılama sürecinde etkin rol oynayan hücre içi kese	secernent n.
432	Medical	yaşamsal rol oynamak	play a vital role v.
Anatomy
433	Anatomy	orta beyinde bulunan, parkinson ve huntington hastalığı ile ilişkili metabolik bozukluklarda rol oynayan yoğun pigmentli bir gri madde tabakası	nucleus niger n.
434	Anatomy	beynin temporal lobunda yer alan, motivasyon ve duygusal davranışta önemli rol oynayan badem şekilli yapı	corpus amygdaloideum n.
435	Anatomy	beynin temporal lobunda yer alan, motivasyon ve duygusal davranışta önemli rol oynayan badem şekilli yapı	amygdaloid nucleus n.
436	Anatomy	beynin temporal lobunda yer alan, motivasyon ve duygusal davranışta önemli rol oynayan badem şekilli yapı	amygdala n.
437	Anatomy	üreme, idrar üretimi ve boşaltımında rol oynayan bütün organları içine alan sistem	genitourinary apparatus n.
438	Anatomy	üreme, idrar üretimi ve boşaltımında rol oynayan bütün organları içine alan sistem	apparatus urogenitalis n.
439	Anatomy	üreme, idrar üretimi ve boşaltımında rol oynayan bütün organları içine alan sistem	systema urogenitale n.
440	Anatomy	üreme, idrar üretimi ve boşaltımında rol oynayan bütün organları içine alan sistem	genitourinary system n.
441	Anatomy	üreme, idrar üretimi ve boşaltımında rol oynayan bütün organları içine alan sistem	urinary apparatus n.
442	Anatomy	üreme, idrar üretimi ve boşaltımında rol oynayan bütün organları içine alan sistem	urinary system n.
443	Anatomy	üreme, idrar üretimi ve boşaltımında rol oynayan bütün organları içine alan sistem	urogenital system n.
444	Anatomy	üreme, idrar üretimi ve boşaltımında rol oynayan bütün organları içine alan sistem	urogenital apparatus n.
Psychology
445	Psychology	rol üstlenme	role taking n.
446	Psychology	rol yapma teorisi	role enactment theory n.
447	Psychology	rol kurgusu teorisi	role construct theory n.
448	Psychology	rol provası	role rehearsal n.
449	Psychology	rolsüz rol	roleless role n.
450	Psychology	toplumsal rol teorisi	social role theory n.
451	Psychology	rol beklentisi	role expectation n.
452	Psychology	rol yayılması	role diffusion n.
453	Psychology	rol karışıklığına karşı kimlik	identity versus role confusion n.
454	Psychology	bem cinsiyet rol ölçeği	bem sex role Inventory n.
455	Psychology	rol göstergeleri	role indicators n.
456	Psychology	rol haritası	role map n.
457	Psychology	rol karışıklığı	role confusion n.
458	Psychology	rol kurgusu repertuarı testi	role construct repertory test n.
459	Psychology	rol mesafesi	role distance n.
460	Psychology	rol modeli	role model n.
461	Psychology	sabit rol terapisi	fixed role therapy n.
462	Psychology	rol çatışması	role conflict n.
463	Psychology	rol teorisi	role theory n.
464	Psychology	verili rol	ascribed role n.
465	Psychology	reçeteli rol	prescribed role n.
466	Psychology	toplumsal rol	social role n.
467	Psychology	edinilmiş rol	achieved role n.
468	Psychology	rol seti	role set n.
469	Psychology	rol çıkışı	role exit n.
470	Psychology	rol kurgusu repertuarı testi	rep role construct repertory test n.
471	Psychology	rol karmaşası	role conflict n.
472	Psychology	rol gerilimi	role strain n.
473	Psychology	kimliğe karşı rol karışıklığı	identity versus role confusion n.
Parasitology
474	Parasitology	halkalı solucanlarda rejenerasyon ve onarımda rol alan büyük ve farklılaşmamış kök hücreler	neoblast n.
Chemistry
475	Chemistry	karbonhidrat metabolizmasında rol oynayan bir amorf ketoz şekeri	sedoheptulose n.
476	Chemistry	karbonhidrat metabolizmasında rol oynayan bir amorf ketoz şekeri	altro-heptulose n.
477	Chemistry	kükürdün oksiasitteki oksijene benzer rol oynadığı asit	sulphacid n.
Biology
478	Biology	kabuklu hayvanlarda kan pıhtılaşmasında önemli rol oynayan kan hücresi	thigmocyte n.
479	Biology	hücrenin besleyici süreçlerinde rol oynayan sitoplazma	trophoplasm n.
480	Biology	gövdelerinden dışarı uzanan uzun çıkıntıları bulunan ve antijenleri içeri alıp t hücrelerine tanıtarak bağışıklık sisteminde önemli rol oynayan akyuvar	dendritic cell n.
481	Biology	(drosophila cinsi sinekte) sirkadiyen ritmin düzenlenmesinde rol oynayan bir gen	period n.
Biochemistry
482	Biochemistry	krebs döngüsün sırasında solunumda önemli rol oynayan bir koenzim	thiamine pyrophosphate n.
483	Biochemistry	dna'ya bağlanan ve transkripsiyonu teşvik ederek gen ifadesinin düzenlenmesinde rol oynayan çeşitli proteinlerden herhangi biri	transcription factor n.
484	Biochemistry	dokudaki triptofandan oluşan ve çeşitli metabolik süreçlerde rol oynayan kristalli bir madde	tryptamine n.
485	Biochemistry	kimyasal reaksiyonlarda veya biyolojik süreçlerde rol alan enzim ve hormon gibi aracı maddeler	mediator n.
486	Biochemistry	timüs bezinde olgunlaşıp bağışıklık tepkisinde önemli rol oynayan bir lenfosit türü	helper t-cell n.
487	Biochemistry	dna oluşumunda rol alan bir nükleotit	deoxyguanosine monophosphate n.
488	Biochemistry	dna oluşumunda rol alan bir nükleotit	deoxyadenosine monophosphate n.
489	Biochemistry	dna oluşumunda rol alan bir nükleotit	deoxythymidine monophosphate n.
490	Biochemistry	dna oluşumunda rol alan bir nükleotit	deoxycytidine monophosphate n.
Zoology
491	Zoology	cinsel aktivitelerde rol oynadığı düşünülen, erkek omurgasız hayvanların dış genital bölgelerinde gerçekleşen çeşitli süreçlere verilen ad	titilla n.
Botanic
492	Botanic	bitkinin üremede rol alan kısımları	reproductive structure n.
493	Botanic	(embriyo gelişiminde rol alan) çekirdekli hücre	synergid n.
Social Sciences
494	Social Sciences	rol karmaşası	role conflict n.
495	Social Sciences	rol belirsizliği	role ambiguity n.
Literature
496	Literature	bir hikayede önemli rol oynayan, sıra dışı fiziksel özelliklere sahip, gereksiz bir şekilde aşırı yetenekli ve aşırı idealize edilmiş kadın karakter	mary sue n.
Linguistics
497	Linguistics	rol yapma	role play n.
498	Linguistics	rol kuramı	theta grid n.
499	Linguistics	durum veya eylemin yerini belirten anlamsal rol	locative role n.
500	Linguistics	semantik rol	instrumental role n.