lines - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

lines

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "lines" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 8 résultat(s)

Anglais Turc
General
lines n. ana hatlar
Technical
lines n. replik
lines n. yüzey çizikleri
Computer
lines n. satır sayısı
Automotive
lines n. borular
Wagering
lines n. bahisçilere sunulan oranlar
Art
lines n. replik
Theatre
lines n. rol

Sens de "lines" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
General
contour lines n. harita üzerinde eş yükseklikte bulunan noktaları birleştiren eğriler
ridge lines n. sırt çizgileri
lines per frame n. resim başına satır
pencil of lines n. doğrular kalemi
lines terms n. düzenli hat koşulları
contour lines n. eşyükselti eğrileri
lines per minute n. dakikadaki satır sayısı
strip transmission lines n. şerit iletim hatları
radio lines n. radyo hatları
between the lines n. satır araları
power lines n. elektrik hatları
luders' lines n. luders çizgileri
lot lines n. arsa sınırları
neat lines n. kenar çizgileri
body lines n. vücut hatları
telephone lines n. telefon hatları
forehead lines n. alın çizgileri
two lines n. iki sıra
two lines n. iki hat
two lines n. iki satır
two lines n. iki çizgi
wisdom lines n. yüzdeki (özellikle alın bölgesindeki) kırışıklık(lar)
the writer of these lines n. bu satırların yazarı
author of these lines n. bu satırların yazarı
fine lines n. ince çizgiler
pickup lines n. tavlama numaraları
obscured lines n. belirsiz çizgiler
lines of communications n. ulaştırma hatları
lines of communications n. haberleşme hatları
lines of communications n. ikmal hatları
laughter lines n. göz kenarı kırışıklıkları
laughter lines n. kaz ayakları
marriage lines n. (el falında) elde bulunan, yaşam ve kader çizgisinden daha uzun olan, evlilik ve gönül ilişkilerinin yaklaşık zamanları ile ilgili bilgi veren çizgi
marriage lines [uk] n. evlilik cüzdanı
hard lines [uk] n. kötü şans
hard lines [uk] n. şanssızlık
read between the lines v. bir yazıdaki kapalı anlamı keşfetmek
read between the lines v. kapalı anlamını keşfetmek
jam the lines v. telefonları kitlemek
jam the phone lines v. telefonları kitlemek
cross state lines v. eyalet sınırlarını aşmak
on conservancy lines adv. eski usulde
with the main lines adv. ana hatlarıyla
on the same lines adv. aynı cinsten
Phrases
on the lines of (something) expr. (bir şeye) çok benzer
on the lines of (something) expr. (bir şeye) çok yakın
on the lines of (something) expr. (bir şeye) kabaca/genel hatlarıyla benzer
on the lines of (something) expr. (bir şey) tarzında
on the lines of (something) expr. (bir şeye) üç aşağı beş yukarı benzer
on the lines of ... expr. ... şekilde
on the lines of ... expr. benzer şekilde
on the lines of ... expr. benzer
on the lines of ... expr. benzer tarzda
on the lines of ... expr. gibi
on the lines of ... expr. benzer çizgide
on the lines of ... expr. benzer çizgilere sahip
on the lines of ... expr. benzer hatlara sahip
on the lines of ... expr. … tarzında
on the lines of ... expr. … minvalinde
on the lines of ... expr. … gibisinden
along the lines of ... expr. ... şekilde
along the lines of ... expr. benzer şekilde
along the lines of ... expr. benzer
along the lines of ... expr. benzer tarzda
along the lines of ... expr. gibi
along the lines of ... expr. benzer çizgide
along the lines of ... expr. benzer çizgilere sahip
along the lines of ... expr. benzer hatlara sahip
along the lines of ... expr. … tarzında
along the lines of ... expr. … minvalinde
along the lines of ... expr. … gibisinden
Colloquial
blurred lines n. gizli saklı mesele
pickup lines n. tavlama sözleri/cümleleri
lines [uk] n. evlilik cüzdanı
read between the lines v. altındaki anlamı çıkarmak
read between the lines v. denilmek isteneni anlamak
read between the lines v. kapalı anlamı bulmak
read between the lines v. satır aralarını okumak
read between the lines v. saklı anlamı bulmak
along the lines of something expr. benzer
along the lines of something expr. gibi
hard lines! expr. ne talihsizlik!
hard lines! expr. ne şanssızlık!
along the lines of expr. benzer şekilde
along the lines of expr. benzeri
along the lines of expr. benzer tarzda
along the lines of expr. benzer çizgide
along the lines of expr. tarzında
along the lines of expr. minvalinde
along the lines of expr. gibi
along the lines of expr. benzer çizgilere/hatlara sahip
along the lines of expr. benzer şekilde
along the lines of expr. benzeri
along the lines of expr. benzer tarzda
along the lines of expr. benzer çizgide
along the lines of expr. tarzında
along the lines of expr. minvalinde
along the lines of expr. gibi
along the lines of expr. benzer çizgilere/hatlara sahip
hard lines [uk] expr. ne şanssızlık
hard lines [uk] expr. ne talihsizlik
hard lines [uk] expr. kötü şans
Idioms
the battle lines are drawn n. sözün bittiği yer
clear (one's) lines v. golü çizgiden çıkarmak
clear (one's) lines v. ragbi ve futbolda topu kale çizgisinden çevirmek
clear (one's) lines v. kaleye giden topu kale çizgisinde durdurmak
clear (one's) lines v. kale çizgisi üzerinde ya da yakınında topa vurmak
clear (one's) lines v. golü engellemek
color outside the lines v. sınırların dışına çıkmak
color outside the lines v. kuralların dışına çıkmak
color outside the lines v. kural tanımamak
color outside the lines v. kurallara riayet etmemek
color outside the lines v. uçarı davranmak
color outside the lines v. sınırları zorlamak
color outside the lines v. alışılmışın dışında davranmak
read between the lines v. altında yatan anlamı anlamak
read between the lines v. altındaki anlamı çıkarmak
draw the battle lines v. aykırılıkları/karşıtlıkları ortaya koymak
drop someone a few lines v. birine iki satır yazmak
color inside the lines v. belirlenmiş kurallara göre hareket etmek ve düşünmek
colour inside the lines v. belirlenmiş kurallara göre hareket etmek ve düşünmek
read between the lines v. denmek isteneni anlamak
get one's lines/wires crossed v. hatlar karışmak (iki kişinin konuşurken birbirlerini anlamaması)
feed someone lines v. göz boyamak
feed someone lines v. gözünü boyamak
read between the lines v. gizli anlamı çıkarmak
read between the lines v. ima edileni anlamak
run down some lines v. laflamak
get one's lines crossed v. kafası karışmak
run down some lines v. konuşarak ayartmak/baştan çıkartmak
have one's lines crossed v. kafası karışmak
run down some lines v. konuşmak
read between the lines v. söylenmek isteneni anlamak
read between the lines v. satır aralarını okumak
run down some lines v. sohbet etmek
put some sweet lines on someone v. tatlı dil dökerek birisini ikna etmeye çalışmak
lay some sweet lines on someone v. tatlı dil dökerek birisini ikna etmeye çalışmak
blow one's lines v. (tiyatro oyununda) sözlerini/söyleceklerini unutmak
fluff one's lines v. (tiyatro oyununda) sözlerini/söyleceklerini unutmak
have one's lines crossed v. yanlış anlamak
blow one's lines v. (tiyatro oyununda) söyleyeceklerini şaşırmak
lay some sweet lines on someone v. yağcılık ederek birini kandırmaya çalışmak
muff one's lines v. (tiyatro oyununda) sözlerini/söyleceklerini unutmak
fluff one's lines v. (tiyatro oyununda) söyleyeceklerini şaşırmak
be on the right lines v. (bir yöntemi izlerken) doğru yolda olmak
put some sweet lines on someone v. yağcılık ederek birini kandırmaya çalışmak
muff one's lines v. (tiyatro oyununda) söyleyeceklerini şaşırmak
get one's lines crossed v. yanlış anlamak
get one's lines crossed v. hatları karışmak
get one's lines crossed v. (birisiyle) frekansı tutturamamak
get one's lines crossed v. uyuşamamak
be on the lines of (something) v. (bir şeyin) çizgisinde/çizgisine yakın olmak
be on the lines of (something) v. (bir şeye) yakın/benzer olmak
be on the lines of (something) v. (bir şey) gibi olmak
be on the lines of (something) v. (bir şeye) benzemek
be on the lines of (something) v. (bir şey) tarzında/tarzına yakın olmak
be along the lines of (something) v. (bir şeye) benzer olmak
be along the lines of (something) v. (bir şey) gibi olmak
be along the lines of (something) v. (bir şeyle) aynı çizgide olmak
be along the lines of (something) v. (bir şeyle) aynı tarzda olmak
be along the lines of (something) v. (bir şeye) yakın olmak
blow one's lines v. repliğini unutmak
blow one's lines v. ne diyeceğini unutmak/şaşırmak
drop (one) a few lines v. (birine) iki satır yazmak
drop (one) a few lines v. (birine) not/mektup yazmak
drop a few lines v. not/mektup yazmak
drop a few lines v. iki satır yazmak
drop a few lines v. birkaç satır yazmak
fluff lines v. (tiyatro oyununda) sözlerini/söyleyeceklerini unutmak
fluff lines v. (tiyatro oyununda) söyleyeceklerini şaşırmak
fluff lines v. repliklerini unutmak/şaşırmak
get your lines crossed v. hatlar karışmak (iki kişinin konuşurken birbirlerini anlamaması)
get your lines crossed v. (biriyle) frekansı tutturamamak
have crossed lines v. hatlar karışmak (iki kişinin konuşurken birbirlerini anlamaması)
have crossed lines v. (biriyle) frekansı tutturamamak
get your lines crossed [uk] v. yanlış anlamak
get your lines crossed [uk] v. hatları karışmak
get your lines crossed [uk] v. devreleri karışmak/yanmak
lay some sweet lines on v. tatlı dil dökerek ikna etmeye çalışmak
lay some sweet lines on v. yağcılık ederek kandırmaya çalışmak
lay some sweet lines on v. güzel/aşk dolu/sevgi dolu sözler söylemek
lay some sweet lines on v. tatlı sözler söylemek
lay some sweet lines on (one) v. tatlı dil dökerek (birini) ikna etmeye çalışmak
lay some sweet lines on (one) v. yağcılık ederek (birini) kandırmaya çalışmak
lay some sweet lines on (one) v. (birine) güzel/aşk dolu/sevgi dolu sözler söylemek
lay some sweet lines on (one) v. (birine) tatlı sözler söylemek
drop one's lines v. repliğini unutmak
drop one's lines v. (tiyatro oyununda) sözlerini unutmak
drop one's lines v. (tiyatro oyununda) söyleyeceklerini şaşırmak
along these lines expr. benzer şekilde
along those lines expr. benzer şekilde
along similar lines expr. benzer bir bağlamda
along those lines expr. benzer bir bağlamda
along these lines expr. benzer bir bağlamda
along similar lines expr. benzer şekilde
on the front lines of something expr. ön saflarında
the battle lines are drawn expr. kılıçlar çekildi
the battle lines are drawn expr. silahlar çekildi
along the lines expr. benzer
along the lines expr. benzeri
along the lines expr. benzer tarzda
along the lines expr. benzer çizgide
along the lines expr. tarzında
along the lines expr. minvalinde
on the lines of expr. benzer şekilde
on the lines of expr. benzeri
on the lines of expr. benzer tarzda
on the lines of expr. benzer çizgide
on the lines of expr. tarzında
on the lines of expr. minvalinde
on the lines of expr. gibi
on the lines of expr. benzer çizgilere/hatlara sahip
along the right lines expr. doğru yolda
along the right lines expr. doğru çizgide
along the lines expr. benzer
along the lines expr. benzeri
along the lines expr. benzer tarzda
along the lines expr. benzer çizgide
along the lines expr. tarzında
along the lines expr. minvalinde
on the lines of expr. benzer şekilde
on the lines of expr. benzeri
on the lines of expr. benzer tarzda
on the lines of expr. benzer çizgide
on the lines of expr. tarzında
on the lines of expr. minvalinde
on the lines of expr. gibi
on the lines of expr. benzer çizgilere/hatlara sahip
along the right lines expr. doğru yolda
along the right lines expr. doğru çizgide
in the front lines (of something) expr. (bir şeyin) ön saflarında
in the front lines (of something) expr. (eleştirilerin) ilk hedefinde
in the front lines (of something) expr. (şikayetlerin) ilk hedefinde
on the right lines expr. doğru yolda
on the right lines expr. başarıya giden yolda
on the right lines expr. rayında
Speaking
I crossed lines expr. haddimi aştım
cheesy pickup lines expr. ucuz tavlama numaraları
Trade/Economic
revocable unused credit lines n. cayılabilir kredi tahsis taahhütleri
maritime lines n. denizyolları
join the jobless lines n. işsizler kervanı/ordusu
business lines n. iş kolları
unemployment line/lines n. işsizler kervanı/ordusu
lines of credit n. kredi kademeleri
product lines n. ürün hatları
Politics
swap lines n. swap mekanizmaları
Technical
nobert's lines n. cam üzerine çizilen ve mikroskobun gücünü test etmek için kullanılan farklı yakınlıktaki bir dizi ince çizgi
lines of equal n. ana gerilme eşçizgileri
concentration of flow lines n. akım çizgilerinin birikmesi
flow lines n. akış çizgileri
anti-stokes lines n. anti-stokes çizgileri
flux lines n. akı çizgileri
lines of principal n. ana gerilme çizgileri
concentration of flow lines n. akım çizgilerinin derişimi
lines of principal n. asal
lines of equal n. asal
feed lines n. besleme çizgileri
characteristic lines n. belirgin çizgiler
supply and waste lines n. besleme ve atık hatları
between the lines entry n. beleş giriş
compressed air lines n. basınçlı hava borusu
deformation lines n. bozunum çizgileri
scribe lines n. çizme eğrileri
deformation lines n. deformasyon çizgileri
feed lines n. dalma çizikleri
match lines n. denk çizgiler
drainage lines n. drenaj hatları
arrest lines n. duraksama çizgileri
overhead power lines n. elektrik hava hatları
extrusion lines n. ekstrüzyon hatları
aerial optical cables along electrical power lines n. elektrik hatlarına paralel havai optik kablolar
extruders and extrusion lines n. ekstrüderler ve ekstrüzyon hatları
extruders and extrusion lines n. ekstruderler ve ekstrüzyon hatları
isohyetal lines n. eşyağış çizgileri
isoclinic lines n. eşeğim çizgileri
conjugate lines n. eşlenik çizgiler
fraunhofer lines n. fraunhofer çizgileri
faraday lines n. faraday çizgileri
interference from power lines n. güç hatlarından karışma
hyperfine structure of spectrum lines n. görünge çizgilerinin çok ince yapısı
broad lines n. geniş çizgiler
wood poles for overhead lines n. havai hatlar için ağaç tel direkleri
hydraulic lines n. hidrolik hatları
ghost lines n. hayalet çizgiler
hartmann lines n. hartmann çizgileri
grid lines n. ızgara çizgileri
fine lines n. ince tarak
bidirectional lines n. iki yönlü hatlar
diffraction lines n. kırınım çizgileri
boundary lines n. kesik çizgiler
edge strain lines n. kenar gerinim çizgileri
kikuchi lines n. kikucki çizgileri
kossel pattern lines n. kossel bezeme çizgileri
conjugate lines n. konjuge çizgiler
kossel lines n. kossel çizgileri
lüder's lines n. lüders kuşakları
lüder's lines n. lüder çizgileri
microwave transmission lines n. mikrodalga nakil hatları
dimension lines n. ölçü çizgileri
piobert lines n. piobert çizikleri
lines per frame n. resim başına satır sayısı
rigid precision coaxial lines n. rijit hassas eş eksenli hatlar
lines per inch n. satır/inç
boundary lines n. sınır hattı
gas pressure regulating installations on service lines n. servis hatlarında basınç reglaj tesisleri
service lines n. servis hatları
rigid precision coaxial lines n. som duyarlı eşeksenli hatlar
form lines n. şekil çizgisi hatları
water intake and discharge lines n. su giriş ve çıkış hatları
production lines n. üretim hatları
match lines n. uyuşum çizgileri
fuel lines n. yakıt boruları
oil lines n. yağ hatları
convergent lines n. yakınsak doğrular
oil lines n. yağ boruları
fuel tanks lines n. yakıt deposu
extraneous diffraction lines n. yabancı kırınım çizgileri
overhead power lines n. yüksek gerilim hava hatları
washing tunnel lines n. yıkama tünel hatları
wallner lines n. wallner çizgileri
energy lines n. enerji hatları
isodynamic lines n. eş kuvvet çizgileri
isogonic lines n. izogonik çizgiler
lines per inch expr. satır/inç
Computer
field lines n. alan çizgileri
major grid lines n. ana kılavuz çizgiler
between the lines entry n. beleş giriş
number of lines per title should not exceed n. başlıktaki en fazla satır sayısı
between-the-lines entry n. beleş giriş
blocks and lines n. bloklar ve çizgiler
multiple lines n. birden çok hat
lines curves n. çizgiler ve kıvrımlar
lines detected n. çizgi algılama
dial-up lines n. çevirmeli hatlar
double spacing lines n. çift aralıklı çizgiler
crossed lines n. çapraz çizgiler
lines calendar n. çizgiler takvimi
changed lines n. değiştirilen çizgiler
patterned lines n. desenli çizgiler
pattern lines n. desen çizgileri
vertical lines n. dikey çizgiler
vertical lines n. düşey çizgiler
revised lines n. düzeltilen satırlar
axis grid lines n. eksen ızgara çizgileri
active lines n. etkin hatlar
backscroll buffer lines n. geri sarma tampon bellek satırları
interference from power lines n. güç hatlarından karışma
display lines n. görüntü birimi satırları
chart lines n. grafik çizgileri
bidirectional lines n. ikiyonlü hatlar
minor grid lines n. ikincil kılavuz çizgileri
fine lines n. ince çizgiler
drop lines n. izdüşüm çizgileri
lines before n. ilk satır
drop down lines n. izdüşüm çizgileri
dividing lines n. kayıt bölücüleri
border lines n. kenarlık çizgileri
grid lines n. kılavuz çizgileri
chat lines n. konuşma hatları
number of lines per bullet should not exceed n. madde imindeki en fazla satır sayısı
hi-lo lines n. min-mak çizgileri
text and lines n. metin ve çizgi
lines of text n. metin satırları
leader lines n. öncü çizgiler
lines before n. önceki satırlar
form lines n. sayfa satırları
between lines n. satırlar arası
colors and lines n. renkler ve çizgiler
lines to drop n. satır sayısı
end lines with n. satır sonu karakteri
number of lines n. satır sayısı
twisted lines n. sarmal çizgiler
dump lines n. satır dökümü
selected series lines n. seçili seriler çizgileri
selected drop lines n. seçili izdüşüm çizgileri
selected high-low lines n. seçili yüksek-alçak çizgiler
series lines n. seri çizgileri
lines after n. sonraki satırlar
lines after n. son satır
phone lines n. telefon hatları
high-low lines n. yüksek-düşük çizgileri
high-low lines n. yüksek-alçak çizgileri
no blank lines expr. boş satır yok
no lines expr. çizgi yok
hide ruler lines expr. cetvel çizglerini gizle
more lines expr. daha fazla çizgi
hide ruler lines expr. cetvel çizgilerini gizle
show ruler lines expr. cetvel çizgilerini göster
format drop lines expr. izdüşüm çizgilerini biçimle
show grid lines expr. ızgara çizgilerini göster
no grid lines expr. kılavuz çizgileri yok
add/change partition lines expr. öğelerin aralarını tıklatın
lines with arrows signify a column break expr. oklu satırlar sütun kesmelerini gösterir
keep lines together expr. satırları birlikte tut
lines high expr. satır yüksekliğinde
dump lines expr. satır dökümünü al
set lines expr. satır sayısını belirle
format series lines expr. seriler çizgilerini biçimle
skip lines expr. satırları atla
dial all lines expr. tüm hatları çevir
format high-low lines expr. yük-alç çizgilerini biçimle
loc (lines of code) abrev. kod satırları
Informatics
lines per inch n. satır/inç
Telecom
broadband over power lines n. enerji hatları üzerindengenişbantlı haberleşme
evolution of broadband lines n. genişbantlı hatların gelişimi
leased lines n. kiralık hatlar
telecommunication lines n. telekomünikasyon hatları
Electric
feed lines n. besleme hattı
electrical power lines n. elektriksel güç hatları
electric lines n. elektrik hatları
transmission lines n. enerji aktarım hatları
power cables and overhead lines n. güç kabloları ve hava hatları
rigid precision coaxial lines n. rijit yüksek doğruluklu eş eksenli hatlar
Mechanic
isometric lines n. izometrik çizgiler
Television
lines per frame n. resim başına satır sayısı
Textile
overheat lines n. hava hatları
Construction
copper pipe lines n. bakır boru hatları
lane lines n. kulvar çizgileri
plastic pipe lines n. plastik boru hatları
influence lines and surfaces n. tesir çizgileri ve yüzeyleri
layout lines n. yerleşim çizgileri
Automotive
vapor lines n. buhar boruları
brake hoses and lines n. fren besleme boruları
lines of force n. güç hattı
hydraulic lines (stand alone) n. hidrolik boruları (bağımsız)
ac lines, receiver drier and accumulator n. klima hatları, kurutucu ve akü
refrigerant lines n. klima hortumları
lines of force n. kuvvet hatları
magnetic lines of force n. manyetik kuvvet çizgileri
vertical lines of magnetic force n. manyetik kuvvet düşey çizgileri
vacuum lines to sensors/switches n. sensör/anahtar vakum hattı denetimi
fuel lines and filters n. yakıt borusu ve filtreleri
fuel delivery and return lines n. yakıt gidiş ve geri dönüş boruları
fuel lines n. yakıt hatları
fuel tank and lines subsystem n. yakıt deposu ve boruları tali sistemi
Traffic
pedestrian crossing lines n. yaya geçidi çizgileri
crosswalk lines n. yaya çizgileri
pedestrian crossing lines n. yaya çizgileri
crosswalk lines n. yaya geçidi çizgileri
Railway
other lines n. diğer yollar
support of overhead contact lines n. havai kontak hatlarının desteklenmesi
Aeronautic
air-lines n. hava yolları
guide lines n. kılavuz hatlar
Marine
reefing lines n. camadan ipleri
maritime lines n. denizcilik işletmesi
piles in multi lines n. çok katlı kazıklar
rib-band lines n. çalım
rib-band lines n. gemi gövdesine ait eğri uzun bölüm
Petrol
petroleum based fuel lines n. petrol esaslı yakıt hatları
Medical
skin lines n. deri çizgileri
marionette lines n. gülme çizgileri
human leukemia hl60 cell lines n. insan lösemi hl60 hücre serisi
liver cell lines n. karaciğer hücre dizileri
scalariform lines n. merdivensi çizgiler
Pathology
beau's lines n. beau çizgileri
Optics
zollner's lines n. zöllner yanılsaması
zollner's lines n. çapraz kesişimlerle birbirine yaklaşıyor ya da birbirinden uzaklaşıyor gibi görünen paralel çizgiler
zöllner's lines n. zöllner yanılsaması
zöllner's lines n. çapraz kesişimlerle birbirine yaklaşıyor ya da birbirinden uzaklaşıyor gibi görünen paralel çizgiler
spider lines n. optik aletlerde görüş alanını kesen örümcek ağı iplikçikleri
Math
skew lines n. aykırı doğrular
coplanar lines n. düzlemdeş doğrular
perpendicular lines n. dik doğrular
pencil of lines n. doğrular kalemi
non-concurrent lines n. kesişmez doğrular
intersecting lines n. kesişen doğrular
coincident lines n. kesişen doğrular
coincident lines n. kesişen çizgiler
crossing lines n. kesişen doğrular
normal lines n. normal doğrular
parallel lines n. paralel doğrular
line of lines n. gunter cetvelindeki logaritmik çizgi
circular lines n. daire üzerindeki çeşitli noktaları içten birleştiren düz çizgiler
Geometry
trigonometrical lines n. trigonometrik çizgiler
trigonometrical lines n. farklı düzlem ve küresel trigonometri sorularının çözülmesinde kullanılan çizgiler
complex of lines n. verilen uzaydaki tüm olası düz çizgiler
complex of lines n. kompleks oluşturmak için yeterli tüm çizgiler
Physics
fraunhofer lines n. fraunhofer çizgileri
k-lines n. k çizgileri
isentropic lines n. izentropik çizgiler
isodiabatic lines n. enerji diyagramında bir sıvının basınç ve yoğunluk değişimini gösteren bir çift çizgi
isopiestic lines n. grafikte elastik kuvvet sabitken sıcaklık-hacim ilişkilerini gösteren çizgiler
Biology
different cell lines n. farklı hücre dizileri
Agriculture
inbred lines n. soy içi üreme
spreading manure on the land distributed as lines and groups n. tarla yüzeyine şerit veya namlu halinde gübre dağıtımı
Tobacco
glue lines n. tutkal çizgileri
Geography
nazca lines n. nazca çizgileri
cotidal lines n. harita üzerindeki gelgitlerin aynı anda yüksek olduğu yerlerden geçen çizgiler
isoclinal lines n. izoklinik çizgiler
Meteorology
magnetic lines of force n. gücün manyetik hattı
Military
sea lines of communications n. deniz ikmal yolları
sea lines of communications n. deniz ulaştırma hatları
enemy lines n. düşman hatları
floating lines n. gezer çizgiler
air lines of communications n. hava ulaştırma hatları
air lines of communications n. hava haberleşme hatları
exterior lines of support n. harici destek hatları
shore bombardment lines n. kıyı bombardıman hatları
allied long lines agency n. müttefik uzun hatlar kuruluşu
communication long lines n. muhabere uzak hatları