uydurma

Sens de "uydurma" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 93 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	uydurma	fabrication n.
Most of her stories are pure fabrication. Hikayelerinin çoğu tamamen uydurma. More Sentences
General
2	General	uydurma	figment n.
There really was an Alice, but Wonderland is a figment of the imagination. Gerçekten bir Alice vardı, fakat Harikalar Diyarı hayal gücünün bir uydurmasıdır. More Sentences
3	General	uydurma	invention n.
He said that his story was a complete invention. Hikayesinin tamamen uydurma olduğunu söyledi. More Sentences
4	General	uydurma	fabrication n.
Even if it's not true, it's a brilliant fabrication. Doğru olmasa bile, harika bir uydurma. More Sentences
5	General	uydurma	mythical adj.
The company uses a mythical face in its ads. Şirket, reklamlarında uydurma bir yüz kullanıyor. More Sentences
6	General	uydurma	fake adj.
The e-mail was written under a fake name. E-mail, uydurma bir isim kullanılarak yazılmıştır. More Sentences
7	General	uydurma	mendacious adj.
The politician's mendacious statements during the campaign were exposed. Politikacının kampanya sırasında söylediği uydurma ifadeler ortaya çıktı. More Sentences
8	General	uydurma	improvised adj.
Children can make dangerous improvised weapons. Çocuklar tehlikeli uydurma silahlar yapabilirler. More Sentences
9	General	uydurma	apocryphal adj.
They are apocryphal writings. Bunlar uydurma yazılar. More Sentences
10	General	uydurma	fabricated adj.
I believe in the Creator, but I think religions are entirely fabricated. Yaratıcıya inanıyorum ama dinlerin tamamen uydurma olduğunu düşünüyorum. More Sentences
11	General	uydurma	made-up adj.
The children enjoyed hearing their teacher's made-up tales. Çocuklar öğretmenlerinin uydurma hikayelerini dinlemekten keyif alırlardı. More Sentences
Slang
12	Slang	uydurma	bull n.
If you go drinking with Tom, be prepared to listen to some pretty outlandish cock and bull stories. Eğer Tom'la içmeye gideceksen, bazı uydurma hikayeler dinlemeye hazır ol. More Sentences
General
13	General	uydurma	improvisation n.
14	General	uydurma	apocrypha n.
15	General	uydurma	cardboard box n.
16	General	uydurma	fib n.
17	General	uydurma	untruth n.
18	General	uydurma	falsification n.
19	General	uydurma	superstition n.
20	General	uydurma	arranging n.
21	General	uydurma	tuning n.
22	General	uydurma	tosh n.
23	General	uydurma	concoction n.
24	General	uydurma	gold brick n.
25	General	uydurma	canard n.
26	General	uydurma	flam n.
27	General	uydurma	fitting n.
28	General	uydurma	fiction n.
29	General	uydurma	making up n.
30	General	uydurma	adjustment n.
31	General	uydurma	tarradiddle n.
32	General	uydurma	adaptation n.
33	General	uydurma	accommodation n.
34	General	uydurma	conformation n.
35	General	uydurma	fit n.
36	General	uydurma	matching n.
37	General	uydurma	improvization n.
38	General	uydurma	adjustage n.
39	General	uydurma	untruism n.
40	General	uydurma	untruthfulness n.
41	General	uydurma	mistruth n.
42	General	uydurma	business n.
43	General	uydurma	old wives' tale n.
44	General	uydurma	fantom n.
45	General	uydurma	superstitiousness n.
46	General	uydurma	surmise [obsolete] n.
47	General	uydurma	fullam n.
48	General	uydurma	untruthful adj.
49	General	uydurma	colorable adj.
50	General	uydurma	fabled adj.
51	General	uydurma	fictitious adj.
52	General	uydurma	quack adj.
53	General	uydurma	fictive adj.
54	General	uydurma	false adj.
55	General	uydurma	invented adj.
56	General	uydurma	contrived adj.
57	General	uydurma	fabulous adj.
58	General	uydurma	factitious adj.
59	General	uydurma	untrue adj.
60	General	uydurma	improvisational adj.
61	General	uydurma	improvisatory adj.
62	General	uydurma	trumped up adj.
63	General	uydurma	farfetched adj.
64	General	uydurma	fictional adj.
65	General	uydurma	factoid adj.
66	General	uydurma	colourable adj.
67	General	uydurma	improvizational adj.
68	General	uydurma	affected adj.
69	General	uydurma	lumpen adj.
70	General	uydurma	paper-thin adj.
71	General	uydurma	phantom adj.
72	General	uydurma	slanter [australia] adj.
73	General	uydurma	supposed adj.
74	General	uydurma	suppositious adj.
75	General	uydurma	supposititious adj.
76	General	uydurma	pseud adj.
77	General	uydurma	pseudo pref.
78	General	uydurma	pseud- pref.
79	General	uydurma	pseudo- pref.
Colloquial
80	Colloquial	uydurma	hoax n.
81	Colloquial	uydurma	bogus beef n.
82	Colloquial	uydurma	a load of nonsense n.
Speaking
83	Speaking	uydurma	made up expr.
Trade/Economic
84	Trade/Economic	uydurma	made-up adj.
Technical
85	Technical	uydurma	matching n.
Construction
86	Construction	uydurma	pseudo adj.
Psychology
87	Psychology	uydurma	fantasied adj.
Archaic
88	Archaic	uydurma	commentitious adj.
Slang
89	Slang	uydurma	cap n.
90	Slang	uydurma	cooked up adj.
91	Slang	uydurma	bogue adj.
92	Slang	uydurma	chicken shit adj.
93	Slang	uydurma	phony-baloney adj.

Sens de "uydurma" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 177 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	uzun ve uydurma hikaye	yarn n.
Law
2	Law	uydurma delil	fabricated evidence n.
Despite hundreds of false testimonies and the plethora of fabricated evidence, the indictment is turning into a fiasco. Yüzlerce sahte ifadeye ve çok sayıda uydurma delile rağmen, iddianame bir fiyaskoya dönüşüyor. More Sentences
General
3	General	uyum kurallarına uydurma	harmonization n.
4	General	uydurma iş	patchwork n.
5	General	uydurma haber	canard n.
6	General	o anda uydurma	extemporisation n.
7	General	ayak uydurma	step n.
8	General	uydurma sözcük ya da deyim	coinage n.
9	General	uydurma (hikaye vb)	fabulation n.
10	General	uydurma haber	newspeak n.
11	General	hayal ürünü ya da uydurma şey	figment n.
12	General	uydurma hikaye	make-up n.
13	General	yeni söz uydurma	coinage n.
14	General	çağa ayak uydurma	modernization n.
15	General	uydurma haber	make-up news n.
16	General	tropik şartlara uydurma	tropicalization n.
17	General	uydurma kelime	artificial word n.
18	General	sahte/uydurma olma durumu	inauthenticity n.
19	General	uydurma yaşam öyküsü	pseudo-biography n.
20	General	o anda uydurma	extemporization n.
21	General	uyum kurallarına uydurma	harmonisation n.
22	General	tropik şartlara uydurma	tropicalisation n.
23	General	çağa ayak uydurma	modernisation n.
24	General	uydurma isim	made-up name n.
25	General	uydurma hikaye	made up story n.
26	General	değişime ayak uydurma	resilience n.
27	General	yalan/uydurma hikaye	tale n.
28	General	dış koşullara uydurma	adjustment n.
29	General	çağa ayak uydurma	aggiornamento n.
30	General	bir şeyi kendine uydurma	tuning n.
31	General	karmakarışık ve uydurma fikirlerden oluşan teori veya argüman	patchwork n.
32	General	karmakarışık ve uydurma fikirlerden oluşan teori veya argüman	jumble n.
33	General	karmakarışık ve uydurma fikirlerden oluşan teori veya argüman	hodgepodge n.
34	General	uydurma hikaye	makeup n.
35	General	daha iyi bir izlenim yaratmak için kılıf uydurma	window-dressing n.
36	General	uydurma şey	hoke n.
37	General	uydurma veya efsanevi özelliklerinden arındırma	demythification n.
38	General	akılda kalıcı ifadeler uydurma	phrasemongering n.
39	General	uydurma haber	puffery n.
40	General	uydurma bilim dalı	pseudology n.
41	General	uydurma veya efsanevi özelliklerinden arındırmak	demythify v.
42	General	(organizasyon) gerçek veya uydurma isimler ile sayısını şişirmek	pad v.
43	General	uydurma olduğu belli	flimsy adj.
44	General	uydurma olmayan	uncoined adj.
45	General	uydurma olmayan	uncontrived adj.
46	General	(koleksiyon pulu) tamamen uydurma ve herhangi bir ülkeye ait olmayan	illegal adj.
47	General	uydurma ile ilişkili	concoctive adj.
48	General	uydurma olmayan	fashionless adj.
49	General	uydurma becerisi olan	inventive adj.
50	General	uydurma (ifade, sözcük)	coined adj.
51	General	uydurma bir şekilde	improvisationally adv.
52	General	uydurma bir şekilde	fictively adv.
53	General	uydurma bir şekilde	mendaciously adv.
54	General	çeşitli ticari markalarda vb. kullanılan uydurma bir son ek	-ola suf.
Phrases
55	Phrases	şartlara uyum sağlayıp değişime ayak uydurma	as the wind blows expr.
56	Phrases	(b, e, a, d, g, c ve f) hatırlatması için kullanılan uydurma bir hatırlatma cümlesi	battle ends and down goes charles' father (b, e, a, d, g, c and f) expr.
Colloquial
57	Colloquial	uydurma mazeret	bone in (one's) leg [obsolete] n.
58	Colloquial	uydurma gerekçe	a bone in your leg (or head) n.
59	Colloquial	uydurma gerekçe	bone in (one's) leg [obsolete] n.
60	Colloquial	uydurma mazeret	a bone in your leg (or head) n.
61	Colloquial	uydurma bilgi	armchair theory n.
62	Colloquial	uydurma!	bull interj.
63	Colloquial	haydi be uydurma	break it down expr.
Idioms
64	Idioms	uydurma masal	cock and bull story n.
65	Idioms	uydurma mazeret	bone in (one's) leg [obsolete] n.
66	Idioms	uydurma mazeret	a bone in your leg (or head) n.
67	Idioms	zorbalıkla yola getirme/uydurma	a procrustean bed n.
68	Idioms	zorbalıkla yola getirme/uydurma	procrustean bed n.
69	Idioms	zorla/zorbalıkla standart kalıplara uydurma	procrustean bed n.
70	Idioms	zorla/zorbalıkla standart kalıplara uydurma	a procrustean bed n.
71	Idioms	uydurma/düzme iddia	bum beef n.
72	Idioms	uydurma/düzme iddia	bogus beef n.
73	Idioms	uydurma alkış	golf clap n.
74	Idioms	uydurma alkış	golf-clap n.
75	Idioms	uydurma reklam	false advertising n.
76	Idioms	kurbanın uydurma bir hayvanı avlamaya gönderildiği bir eşek şakası	snipe hunt n.
77	Idioms	uydurma hayvan avı	snipe hunt n.
78	Idioms	birini/bir şeyi bir duruma zorla uydurma	procrustean solution n.
79	Idioms	birini/bir şeyi yapay bir şekilde bir duruma uydurma	procrustean solution n.
80	Idioms	birini/bir şeyi fazlalıklarını törpüleyerek veya ekleme yaparak bir duruma uydurma/zorla uyum sağlatma	procrustean solution n.
81	Idioms	uydurma hikaye	a fish tale n.
82	Idioms	uydurma hikaye	a fish story n.
83	Idioms	uydurma hikaye	bedtime story n.
84	Idioms	bir işin kalanını doğaçlama/uydurma/sallama ile tamamlamak	make (something) up as (one) goes (along) v.
85	Idioms	uydurma olmak	be made up v.
86	Idioms	tamamen uydurma	cut from whole cloth adj.
87	Idioms	tamamen uydurma	cut out of whole cloth adj.
88	Idioms	tamamen uydurma	made from whole cloth adj.
89	Idioms	tam bir uydurma	made out of whole cloth adj.
90	Idioms	tam bir uydurma	(made up) out of whole cloth expr.
91	Idioms	müzikte (f, c, g, d, a, e ve b) hatırlatması için kullanılan uydurma bir hatırlatma cümlesi	father charles goes down and ends battle expr.
Trade/Economic
92	Trade/Economic	trend uydurma	trend fitting n.
93	Trade/Economic	uydurma olaylar	fabricated facts n.
94	Trade/Economic	özellikle grevlerin yasak olduğu zamanlarda polislerin operasyonları kesintiye uğratmak için yakalandıklarını söyledikleri hayali/uydurma hastalık	blue flu n.
Law
95	Law	cürüm uydurma	malicious prosecution n.
96	Law	uydurma vaka	fabricated fact n.
97	Law	uydurma kanıt	simulated fact n.
98	Law	sahte ve uydurma kanıt	simulated fact n.
99	Law	uydurma delil	forge evidence n.
100	Law	uydurma delil	false evidence n.
101	Law	uydurma delil	taint evidence n.
102	Law	uydurma delil	fabricate evidence n.
103	Law	uydurma suçlamalar	trumped-up charges n.
Politics
104	Politics	uydurma siyasi rapor	roorback n.
Technical
105	Technical	eğri uydurma	spline fit n.
106	Technical	yük uydurma	load matching n.
107	Technical	uydurma diyaframı	matching diaphragm n.
108	Technical	yönseme eğrisi uydurma	trend fitting n.
109	Technical	ayak uydurma valsi	dancing roller n.
110	Technical	ayak uydurma silindiri	jockey roller n.
111	Technical	ayak uydurma silindiri	dancing roller n.
112	Technical	ayak uydurma valsı	dancer roller n.
113	Technical	ayak uydurma valsi	dancer roller n.
114	Technical	ayak uydurma silindiri	compensating roller n.
115	Technical	ayak uydurma silindiri	faller roller n.
116	Technical	üstüne uydurma	bevelling n.
117	Technical	üstüne uydurma	beveling n.
118	Technical	eğri uydurma	curve fitting n.
Computer
119	Computer	yönseme uydurma	trend fitting n.
120	Computer	eğri uydurma	curve fitting n.
121	Computer	bilgisayarda yalnızca giriş doldurmak için kullanılan uydurma veri	dummy n.
Informatics
122	Informatics	yönseme eğrisi uydurma	trend fitting n.
123	Informatics	en küçük karelerle uydurma	least squares fit n.
Electric
124	Electric	yük uydurma	load matching n.
125	Electric	uydurma transformatörü	matching transformer n.
126	Electric	uydurma diyaframı	matching diaphragm n.
Textile
127	Textile	ayak uydurma silindiri	failer roller n.
Psychology
128	Psychology	hikaye uydurma	fabulation n.
129	Psychology	uydurma dil	neophasia n.
130	Psychology	uydurma sözcük	neologism n.
131	Psychology	yeni sözcükler uydurma	neologism n.
132	Psychology	bazı ruhsal sorunlardan ötürü yeni kelimeler uydurma	neology n.
133	Psychology	bazı ruhsal sorunlardan ötürü yeni kelimeler uydurma	neologism n.
134	Psychology	öykü uydurma	confabulation n.
135	Psychology	yalanlar uydurma	mythomania n.
136	Psychology	ortama ayak uydurma	acclimatization n.
137	Psychology	neden uydurma	rationalization n.
138	Psychology	neden uydurma	rationalize v.
Mental Health
139	Mental Health	uydurma çevre	contrived setting n.
140	Mental Health	tıbbı olarak ilgi görme amacıyla sürekli hastalık belirtileri uydurma ile karakterize edilen psikiyatrik bir bozukluk	munchausen syndrome n.
Food Engineering
141	Food Engineering	uydurma incelemesi	regression analysis n.
Math
142	Math	eğri uydurma	curve fitting n.
Statistics
143	Statistics	eğri uydurma	curve fitting n.
144	Statistics	eğilim uydurma	trend fitting n.
Literature
145	Literature	gerçek kişi ve yerlerin uydurma adlarla gösterildiği roman	roman à clef n.
146	Literature	gerçek kişi ve yerlerin uydurma adlarla gösterildiği roman	roman àclef n.
147	Literature	uydurma olmayan	unfabled adj.
148	Literature	baron munchausen'in serüvenlerini anlattığı uydurma hikayelerine benzer	munchausen adj.
149	Literature	baron munchausen'in serüvenlerini anlattığı uydurma hikayelerine ait veya ilişkin	munchausen adj.
Linguistics
150	Linguistics	ödünçlenen kelimenin sesletimini yerli dile uydurma	naturalization n.
151	Linguistics	yeni kelimeler uydurma	neonism [rare] n.
152	Linguistics	yeni sözcük ve ifadeler uydurma	neologianism n.
Religious
153	Religious	(teolojide) incil'in uydurma olduğu görüşü	mythicism n.
154	Religious	uydurma hadis	fabricated hadith n.
155	Religious	(ibranice kutsal yazılarda) uydurma metin olup çeşitli peygamber ve krallara atfedilen	pseudepigraphic adj.
Philosophy
156	Philosophy	(platon felsefesinde) uydurma	phantasm n.
157	Philosophy	(platon felsefesinde) uydurma	phantasma n.
Meteorology
158	Meteorology	iklime uydurma	acclimatization n.
Military
159	Military	kış şartlarına uydurma	winterization n.
160	Military	kış şartlarına uydurma	winterisation n.
Music
161	Music	çeşitli melodileri birbirine uydurma	counterpoint n.
162	Music	müziğe dudak hareketlerini uydurma	lip-synch n.
163	Music	müziğe dudak hareketlerini uydurma	lip-sync n.
164	Music	dudak uydurma	lip synchronization n.
165	Music	dudak uydurma	lip-sync n.
166	Music	müziğe dudak hareketlerini uydurma	lip synchronization n.
167	Music	dudak uydurma	lip-synch n.
168	Music	dudak uydurma	lipsynch n.
169	Music	dudak uydurma	lip synchronisation n.
Printery
170	Printery	metin arasına geçici yer kaplaması için eklenmiş uydurma metin	placeholder n.
Slang
171	Slang	uydurma hikaye	hook-up n.
172	Slang	bir tarafından kelime uydurma eylemi	palinpropism n.
173	Slang	uydurma ilaçlar yapan kimse	operator [obsolete] n.
174	Slang	uydurma şey	shmegeggy [yiddish] n.
175	Slang	uydurma şey	shmegegge [yiddish] n.
176	Slang	uydurma hikaye	furphy [australia] n.
177	Slang	kıçtan uydurma bilgi	pidooma (pulled it directly out of my ass) expr.