uyduruk - Turc Anglais Dictionnaire

uyduruk

Sens de "uyduruk" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 25 résultat(s)

Turc Anglais
General
uyduruk contrived adj.
The story of the game is rather contrived.
Oyunun hikayesi çok uyduruk.

More Sentences
uyduruk flimsy adj.
The flimsy treaty between the two countries can be easily broken by a provoker.
İki ülke arasındaki uyduruk anlaşma bir provokatör tarafından kolayca bozulabilir.

More Sentences
uyduruk sloppy adj.
uyduruk fake adj.
uyduruk fictitious adj.
uyduruk trumped up adj.
uyduruk made-up adj.
uyduruk throwaway adj.
uyduruk toytown adj.
uyduruk papier-mâché adj.
uyduruk slick adj.
uyduruk provant [obsolete] adj.
Colloquial
uyduruk invented adj.
uyduruk crumb bum adj.
uyduruk hokey adj.
uyduruk pov [australia] adj.
Slang
uyduruk bodgy adj.
uyduruk crook adj.
uyduruk lame-core adj.
uyduruk dodgy adj.
uyduruk rinky-dink adj.
uyduruk bogue adj.
uyduruk backassed adj.
uyduruk hyped (up) adj.
uyduruk as mean as cat's piss expr.

Sens de "uyduruk" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 34 résultat(s)

Turc Anglais
General
uyduruk/uydurulmuş hikaye fiction n.
uyduruk deyim coinage n.
uyduruk melodi toy n.
uyduruk adam jack-a-lent n.
uyduruk şov veneering [rare] n.
defoyu gizleyen uyduruk parça dutchman n.
göze hoş gelen uyduruk süs folderol n.
uyduruk benzetme siddhuism [india] n.
uyduruk lamba slut [dialect] n.
sıradan ev malzemelerinden yapılmış uyduruk motorsuz taşıt soapbox n.
uyduruk kaydırık yapmak fudge v.
uyduruk yazarlar gibi yazmak hack v.
uyduruk bir forma dönüştürmek disneyfy v.
uyduruk bir form yaratmak disneyfy v.
saman gibi uyduruk straw adj.
uyduruk bir biçimde sloppily adv.
uyduruk bir şekilde contrivedly adv.
uyduruk bir şekilde fictitiously adv.
Phrasals
uyduruk bir tarzda yapmak/söylemek throw away v.
bir şeyi uyduruk kaydırık yapmak gallop through something v.
uyduruk kaydırık iş yapmak lash together v.
uyduruk kaydırık yapmak gallop through v.
Colloquial
uyduruk şey dog [us/canada] n.
biraz uyduruk (araba) a bit dodgy adj.
Idioms
uyduruk kaydırık a thing of shreds and patches n.
zaman kazanmak için ortaya atılan mantıksız/uyduruk çözümler escape fire n.
ucuz/aceleci ve uyduruk çim biçme hizmeti mow, blow, and go expr.
Automotive
uyduruk iş cobbled n.
uyduruk iş yapmak cobble v.
Slang
uyduruk hikaye lame-ass story n.
uyduruk bilgisayar programcısı hacker n.
eroin gibi uyuşturucuların ısıtılarak suda çözündürüldüğü küçük ve uyduruk kap cooker n.
uyduruk hostel flop n.
bilinçsiz kullanıcıya satılan uyduruk esrar schwag n.