uzay aracı - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

uzay aracı



Sens de "uzay aracı" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 12 résultat(s)

Turc Anglais
General
uzay aracı space vehicle n.
uzay aracı spacecraft n.
uzay aracı space craft n.
uzay aracı spaceship n.
uzay aracı space shuttle n.
uzay aracı orbiter n.
uzay aracı space asset n.
Technical
uzay aracı spaceplane n.
uzay aracı space plane n.
uzay aracı space probe n.
uzay aracı spacecraft n.
Astronomy
uzay aracı ship n.

Sens de "uzay aracı" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 95 résultat(s)

Turc Anglais
General
kenetlenme (uzay aracı) docking n.
nasa'nın mars’taki kutup bölgesini incelemek üzere gönderdiği uzay aracı mars polar lander n.
nasa'nın mars’taki kutup bölgesini incelemek üzere gönderdiği uzay aracı mars surveyor '98 lander n.
sonda (insansız küçük uzay aracı) space probe n.
(gemi, uçak, uzay aracı) kumanda merkezi brain n.
bir sovyet uzay aracı buran n.
uzay aracı veya roketten fırlatılan üçgen paraşüt paraglider n.
hava veya uzay aracı kullanmak fly v.
(uzay aracı, füze) kalkış öncesi prelaunch adj.
bir nasa uzay aracı pogo (polar orbiting geophysical observatory) abrev.
Phrasals
(uzay aracı) havalanmak blast off v.
(uzay aracı) bir gezegene doğru havalanmak blast off v.
(uzay aracı) havalanmak blast off v.
(uzay aracı) havalanmak blast off v.
Technical
ayırma (uzay aracı) undocking n.
gök cisimlerine gitmek üzere belirli bir rota izleyen uzay aracı flyby n.
insanlı uzay aracı manned space vehicle n.
uzay aracı yönelme dinamiği spacecraft nonlinear attitude dynamics n.
uzay araştırma aracı space probe n.
üç eksende dengelenmiş uzay aracı 3-axis stabilized spacecraft n.
üç eksende dengelenmiş uzay aracı three-axis stabilized spacecraft n.
uzay aracı ile dünya arasındaki geçici iletişim kaybı blackout n.
(uzay aracı) ısı koruyucu heat shield n.
uzay aracı fırlatıcı rocketeer n.
uzay aracı idare eden kimse rocketeer n.
uzay aracı uzmanı rocketeer n.
uzay aracı teknisyeni rocketeer n.
uzay aracı fırlatıcı rocketer n.
uzay aracı idare eden kimse rocketer n.
uzay aracı uzmanı rocketer n.
uzay aracı teknisyeni rocketer n.
yelkenli uzay aracı solar sail n.
içinde birden fazla insan bulunan (uzay aracı, uzay istasyonu) multimanned adj.
Automotive
deniz/hava/uzay aracı craft n.
Aeronautic
insansız uzay aracı aerobot n.
uzayda uzay aracı dışındaki faaliyetler extra-vehicular activity n.
belirli bir görev için hava veya uzay aracı sevk etme mission n.
gövdesindeki aerodinamik kuvvetlerle havalanacak şekilde tasarlanmış kanatsız uzay veya hava aracı lifting body n.
uçak veya uzay aracı kontrol sistemi inertial guidance system n.
uçak veya uzay aracı kontrol sistemi inertial navigation n.
abd'nin bir uzay araştırma aracı serisi pioneer n.
füze veya uzay aracı fırlatma sırasında geri sayımı durdurmak hold v.
(uçak, roket, uzay aracı) yeni yön arar gibi ileri geri yalpalamak hont v.
(füze veya uzay aracı) yanal eksen etrafında dönmek pitch v.
(uzay aracı veya uyduyu) geçici yörüngesine oturtmak park v.
elektronik kontrollü (hava veya uzay aracı) fly-by-wire adj.
Physics
lineerleştirilmiş rijit uzay aracı yönelme dinamiği linearized rigid spacecraft attitude dynamics n.
Astronomy
bir tür uzay gözlem aracı eklentisi transiter n.
bir gök cismine inen uzay aracı lander n.
kuyruklu yıldıza ilk inen uzay aracı philae n.
tek astronot taşıyan, abd'nin ilk alt yörüngesel ve yörüngesel insanlı uzay uçuşunu gerçekleştiren uzay aracı serisinden biri mercury n.
ay'a seyahat etmesi için tasarlanmış uzay aracı moonship n.
ay'a seyahat etmesi için tasarlanmış uzay aracı moonshot n.
uzay aracı üzerindeki roket motoru sistemi retropack n.
astronotları aya götüren uzay aracı lunar excursion module n.
astronotları aya götüren uzay aracı lem n.
astronotları aya götüren uzay aracı lunar module n.
ayrılabilir cihazlar taşıyan uzay aracı bus n.
abd'ye ait insanlı bir uzay aracı gemini n.
uzay araştırma aracı rover n.
uzaya çıkabilen uzay aracı ballistic capsule n.
(yapay uydu veya uzay aracı) yörüngeye yerleşim injection n.
yörüngeye uzay aracı gönderme insertion n.
bilgi alma amaçlı gök cisminin yanından geçen uzay aracı flyby n.
çin'in insanlı uzay aracı serisine verilen ad shenzhou n.
yıldız sistemlerinde bulunan hammaddeleri kullanarak galaksiyi keşfetmek üzere tasarlanmış, kendi kendini kopyalayabilen varsayımsal uzay aracı von neumann probe n.
cassini (uzay aracı) cassini (spacecraft) n.
viking 2 (mars uzay aracı) viking 2 (mars rover) n.
mars uzay aracı mars rover n.
huygens (uzay aracı) huygens (spacecraft) n.
juno (uzay aracı) juno (spacecraft) n.
viking 1 (mars uzay aracı) viking 1 (mars rover) n.
ay uzay aracı lunar rover n.
opportunity (mars uzay aracı) opportunity (mars rover) n.
curiosity (mars uzay aracı) curiosity (mars rover) n.
perseverance (mars uzay aracı) perseverance (mars rover) n.
ışık hızından daha hızlı gidebilen teorik uzay aracı alcubierre drive n.
güneş'e yollanan uzay aracı solar probe n.
bir sovyet uzay aracı soyuz n.
uzay misyonunu yerine getirebilen karasal uzay aracı space capability n.
uzay aracı üzerinde görülen saat spacecraft clock time n.
uzay aracı üzerinde yer alan eşgüdümlü evrensel zaman spacecraft event time n.
uzay aracı dışında yapılan yürüyüş spacewalk n.
uzay aracı dışında süzülmek spacewalk v.
uzay aracı dışında hareket etmek spacewalk v.
test için kullanılan (işlevsiz uzay aracı) boilerplate adj.
uzay aracı ile taşınan spaceborne adj.
uzay aracı ile götürülen spaceborne adj.
uzay aracı üzerinde yer alan eşgüdümlü evrensel zaman scet (spacecraft event time) abrev.
uzay aracı üzerinde görülen saat sclk (spacecraft clock time) abrev.
Military
daynasor (bir tür uzay aracı) dyna soar n.
hava-uzay aracı aerospacecraft n.
füze ve uzay aracı fırlatmak için kullanılan, yüksek derecede güçlendirilmiş bina blockhouse n.
füze veya uzay aracı uçuşu inflight phase n.
Aeronautics
uzay aracı modülü service module n.