plead

"plead" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 30 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	plead f.	savunma yapmak
How do you plead? Nasıl savunma yapacaksınız? More Sentences
General
2	Genel	plead f.	rica etmek
We plead with Member States to implement what they have said in their declarations. Üye Devletlerden deklarasyonlarında söylediklerini hayata geçirmelerini rica ediyoruz. More Sentences
3	Genel	plead f.	ileri sürmek
They both pleaded not guilty. Her ikisi de suçsuz olduklarını ileri sürdü. More Sentences
4	Genel	plead f.	dilemek
Layla pled for Sami's help. Leyla, Sami'den yardım dilendi. More Sentences
5	Genel	plead f.	savunmak
A majority in this Parliament has been pleading for years that environmental costs should be passed on to the consumer. Bu Parlamento'daki çoğunluk yıllardır çevresel maliyetlerin tüketiciye yansıtılması gerektiğini savunuyor. More Sentences
6	Genel	plead f.	suçlamak
Tom pleaded not guilty to charges of drunken driving and reckless driving. Tom alkollü araç kullanma ve dikkatsiz araç kullanma suçlamalarını kabul etmemiştir. More Sentences
7	Genel	plead f.	suçu kabul etmek
I plead not guilty. Suçu kabul etmiyorum. More Sentences
Law
8	Hukuk	plead f.	iddia etmek
Tom has pleaded innocent. Tom masum olduğunu iddia etti. More Sentences
9	Hukuk	plead f.	savunmak
That pleads for a centralised Community jurisdiction. Bu durum, merkezi bir Topluluk yargı yetkisini savunmaktadır. More Sentences
General
10	Genel	plead i.	rica etme
11	Genel	plead f.	açıklamak
12	Genel	plead f.	müdafaa etmek
13	Genel	plead f.	duyurmak
14	Genel	plead f.	dava açmak
15	Genel	plead f.	mazeret göstermek
16	Genel	plead f.	dava etmek
17	Genel	plead f.	istirham etmek
18	Genel	plead f.	minnet etmek
19	Genel	plead f.	bahane etmek
20	Genel	plead f.	yalvarmak
21	Genel	plead f.	özür dilemek
Irregular Verb
22	Irregular Verb	plead f.	pleaded/pled - pleaded/pled
Law
23	Hukuk	plead i.	suçu kabul etme
24	Hukuk	plead f.	dava açmak
25	Hukuk	plead f.	dava layihasına cevap vermek
26	Hukuk	plead f.	iddianameye cevap vermek
27	Hukuk	plead f.	layiha vermek
28	Hukuk	plead f.	layiha tevdi etmek
29	Hukuk	plead f.	mazeret olarak göstermek
30	Hukuk	plead f.	layiha tanzim etmek

"plead" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 40 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	plead guilty f.	suçu kabul etmek
Just that I should plead guilty and be done with it. Sadece suçumu kabul edip bu işi bitirmeliyim. More Sentences
Phrasals
2	Öbek Fiiller	plead for f.	(bir şey) için yalvarmak
I am pleading for professional realism as to how we evaluate these things. Bunları nasıl değerlendirdiğimiz konusunda profesyonel gerçekçilik için yalvarıyorum. More Sentences
3	Öbek Fiiller	plead with (one) f.	(birine) yalvarmak
When they saw us, people of all ages came out to speak to us, to plead with us to intervene urgently. Bizi gördüklerinde her yaştan insan bizimle konuşmak, acilen müdahale etmemiz için yalvarmak için dışarı çıktı. More Sentences
4	Öbek Fiiller	plead with (one) f.	(birinden) merhamet dilemek
He pleaded with the judge for mercy. Hakimden merhamet diledi. More Sentences
Idioms
5	Deyim	plead guilty to f.	suçu kabul etmek
Tom pleaded guilty to armed robbery. Tom silahlı soygun suçunu kabul etti. More Sentences
6	Deyim	plead guilty (to something) f.	(bir şey) suçlamasını kabul etmek
Tom pled guilty to all charges. Tom bütün suçlamaları kabul etti. More Sentences
7	Deyim	plead not guilty (to something) f.	(bir şey) suçlamasını reddetmek
Tom pled not guilty to all charges. Tom bütün suçlamaları reddetti. More Sentences
Law
8	Hukuk	plead guilty f.	suçu kabul etmek
The defendant pleaded guilty. Sanık suçu kabul etti. More Sentences
General
9	Genel	plead not guilty f.	suçu reddetmek
10	Genel	plead for pity f.	merhamet dilemek
11	Genel	plead for mercy f.	merhamet dilemek
12	Genel	plead [obsolete] f.	kavga etmek
13	Genel	plead [obsolete] f.	aleyhinde dava açmak
14	Genel	plead ignorance f.	bilmiyormuş gibi davranmak
Phrasals
15	Öbek Fiiller	plead down to (something) f.	birinin daha hafif bir suç işlediğini resmi olarak kabul ve beyan etmek
16	Öbek Fiiller	plead down to (something) f.	daha hafif bir suçlamayla cezalandırılmak
17	Öbek Fiiller	plead down to (something) f.	daha hafif bir suçtan daha düşük bir ceza almak
18	Öbek Fiiller	plead down to (something) f.	savcıyla birinin daha hafif bir suçtan ceza almasını sağlayacak bir anlaşma yapmak
19	Öbek Fiiller	plead for f.	(bir şey) için merhamet dilemek
20	Öbek Fiiller	plead for f.	(bir şeyi) bağışlamasını dilemek
21	Öbek Fiiller	plead for f.	(biri) için yalvarmak
22	Öbek Fiiller	plead for f.	(biri) için merhamet dilemek
23	Öbek Fiiller	plead for f.	(birini) bağışlamasını dilemek
24	Öbek Fiiller	plead to (something) f.	(suçu/suçlamayı) kabul etmek
25	Öbek Fiiller	plead with (one) f.	(birini) sıkboğaz etmek
Idioms
26	Deyim	plead with someone for something f.	sıkboğaz etmek
27	Deyim	plead the fifth f.	(bir soruya karşı o bilgi verilmek istenmediğinde söylenir) pas geçmek
28	Deyim	plead with someone for something f.	(bir şey için) birisine yalvarmak
29	Deyim	plead the 5th f.	(bir soruya karşı o bilgi verilmek istenmediğinde söylenir) pas geçmek
30	Deyim	plead guilty (to something) f.	(bir şey) suçunu kabul etmek
31	Deyim	plead not guilty (to something) f.	(bir şey) suçunu reddetmek
32	Deyim	plead the fifth (amendment) f.	susma hakkını kullanmak
33	Deyim	plead the fifth (amendment) f.	abd anayasasının beşinci ek maddesi bağlamında kendi aleyhine tanıklık etmeyi reddetmek
34	Deyim	plead the fifth (amendment) f.	ifade vermeyi reddetmek
35	Deyim	I plead the fifth (amendment) expr.	bu soruya cevap vermeyeceğim
Law
36	Hukuk	right to plead again i.	tekrar dava etme hakkı
37	Hukuk	plead not guilty f.	suçlamayı reddetmek
38	Hukuk	plead guilty f.	suçunu kabul etmek
39	Hukuk	plead not guilty f.	suçu reddetmek
40	Hukuk	plead against f.	temyize başvurmak