|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
bir görevi açıklamak için verilen talimatlar |
briefs [uk] i.
|
|
2 |
Genel |
gerçeği örtülü olarak açıklamak için uydurulmuş hikaye |
myth i.
|
|
3 |
Genel |
kelimelerin bir şeyi açıklamak yerine kafa karıştırmak için kullanılması |
incantation i.
|
|
4 |
Genel |
metni süslemek veya açıklamak için kullanılan çizimler |
pictorial matter i.
|
|
5 |
Genel |
doğrusunu açıklamak |
straighten f.
|
|
6 |
Genel |
kamuoyuna açıklamak |
publish f.
|
|
7 |
Genel |
çizerek açıklamak |
delineate f.
|
|
8 |
Genel |
mantığa göre açıklamak |
rationalize f.
|
|
9 |
Genel |
aydınlatma amacıyla açıklamak |
demystify f.
|
|
10 |
Genel |
doğrusunu açıklamak |
straighten out f.
|
|
11 |
Genel |
mitlerin gerçek olay veya kişiler üzerine kurulduğunu ileri süren teoriyle açıklamak |
euhemerize f.
|
|
12 |
Genel |
örneklerle açıklamak |
illustrate f.
|
|
13 |
Genel |
niyetini açıklamak |
show one's hand f.
|
|
14 |
Genel |
önceden açıklamak |
premise f.
|
|
15 |
Genel |
kabaca açıklamak |
sketch f.
|
|
16 |
Genel |
nedenini açıklamak |
account for f.
|
|
17 |
Genel |
birine bir şeyi ayrıntılarıyla açıklamak |
spell something out f.
|
|
18 |
Genel |
insanların bildiklerinin yanlış olduğunu göstermek amacıyla durum ile ilgili doğruları açıklamak |
set the record straight f.
|
|
19 |
Genel |
birine bir şeyi ayrıntılarıyla açıklamak |
spell something out for f.
|
|
20 |
Genel |
kısa ve öz biçimde açıklamak |
encapsule f.
|
|
21 |
Genel |
bir şeyi etkili bir şekilde açıklamak/söylemek |
put something over f.
|
|
22 |
Genel |
kısa ve öz biçimde açıklamak |
encapsulate f.
|
|
23 |
Genel |
tekrar açıklamak |
go over f.
|
|
24 |
Genel |
mitolojinin kişilerin ilahlaştırılmasından doğduğunu kabul eden kuramla açıklamak |
euhemerize f.
|
|
25 |
Genel |
notlarla açıklamak |
annotate f.
|
|
26 |
Genel |
gizli bir bilgiyi açıklamak |
take the lid off f.
|
|
27 |
Genel |
halka açıklamak |
roll out f.
|
|
28 |
Genel |
sırrını açıklamak |
give away f.
|
|
29 |
Genel |
daha fazla resimle açıklamak |
grangerize f.
|
|
30 |
Genel |
başka resimlerle açıklamak |
grangerize f.
|
|
31 |
Genel |
zarar açıklamak |
declare loss f.
|
|
32 |
Genel |
zarar açıklamak |
announce loss f.
|
|
33 |
Genel |
ayrıntılarıyla açıklamak |
circumstantiate f.
|
|
34 |
Genel |
kararı açıklamak |
announce the decision f.
|
|
35 |
Genel |
ayrıntılarıyla açıklamak |
explain in details f.
|
|
36 |
Genel |
sır açıklamak |
disclose a secret f.
|
|
37 |
Genel |
sır açıklamak |
reveal a secret f.
|
|
38 |
Genel |
kamuya açıklamak |
declare to the public f.
|
|
39 |
Genel |
inandırıcı bir biçimde açıklamak |
drive the point home f.
|
|
40 |
Genel |
örneklerle açıklamak |
exemplify f.
|
|
41 |
Genel |
-i açıklamak |
account for f.
|
|
42 |
Genel |
-i tekrar açıklamak |
go over f.
|
|
43 |
Genel |
-i açıklamak |
shed light on f.
|
|
44 |
Genel |
-i açıklamak |
throw light on f.
|
|
45 |
Genel |
anlamını açıklamak |
interpret f.
|
|
46 |
Genel |
üstüne basa basa açıklamak |
imply f.
|
|
47 |
Genel |
başka sözcüklerle açıklamak |
paraphrase f.
|
|
48 |
Genel |
görüşlerini açıklamak |
pass an opinion on f.
|
|
49 |
Genel |
kararı açıklamak |
pass sentence on f.
|
|
50 |
Genel |
mahkeme kararını açıklamak |
pass sentence on f.
|
|
51 |
Genel |
görüşlerini açıklamak |
pass a remark f.
|
|
52 |
Genel |
kamuya açıklamak |
promulgate f.
|
|
53 |
Genel |
kamuya açıklamak |
announce something to the public f.
|
|
54 |
Genel |
tam olarak açıklamak |
set out in full f.
|
|
55 |
Genel |
(bir şey) hakkında şüphelerini açıklamak/belirtmek |
express doubts about f.
|
|
56 |
Genel |
kamuoyuna açıklamak |
announce something to the public f.
|
|
57 |
Genel |
kamuoyuna açıklamak |
declare to the public f.
|
|
58 |
Genel |
geniş olarak açıklamak |
amplify f.
|
|
59 |
Genel |
düşüncesini açıklamak |
comment f.
|
|
60 |
Genel |
örnekle açıklamak |
demonstrate f.
|
|
61 |
Genel |
başka resimlerle açıklamak |
grangerise f.
|
|
62 |
Genel |
daha fazla resimle açıklamak |
grangerise f.
|
|
63 |
Genel |
mitlerin gerçek olay veya kişiler üzerine kurulduğunu ileri süren teoriyle açıklamak |
euhemerise f.
|
|
64 |
Genel |
mitolojinin kişilerin ilahlaştırılmasından doğduğunu kabul eden kuramla açıklamak |
euhemerise f.
|
|
65 |
Genel |
mantığa göre açıklamak |
rationalise f.
|
|
66 |
Genel |
gerçek kimliğini açıklamak |
reveal one's true identity f.
|
|
67 |
Genel |
düşüncesini açıklamak |
make a remark f.
|
|
68 |
Genel |
dövmesinin anlamını açıklamak |
explain the meaning of his tattoo f.
|
|
69 |
Genel |
(sınav vb) sonuçları açıklamak |
announce the results f.
|
|
70 |
Genel |
(sınav vb) sonuç açıklamak |
announce the results f.
|
|
71 |
Genel |
sınav sonuçlarını açıklamak |
announce/declare the test scores/results f.
|
|
72 |
Genel |
desteklediğini açıklamak (resmi bir toplantıda bir fikri) |
second f.
|
|
73 |
Genel |
yeniden göstererek açıklamak |
redemonstrate f.
|
|
74 |
Genel |
yeniden açıklamak |
re-explain f.
|
|
75 |
Genel |
özelliğini açıklamak |
characterize f.
|
|
76 |
Genel |
özelliğini açıklamak |
characterise f.
|
|
77 |
Genel |
yeniden anlamını açıklamak |
reinterpret f.
|
|
78 |
Genel |
düşüncelerini açıklamak |
unbosom f.
|
|
79 |
Genel |
bir şeyle ilgili olduğunu açıklamak |
declare an interest f.
|
|
80 |
Genel |
bir şeyle ilgili olduğunu açıklamak |
declare one's interest f.
|
|
81 |
Genel |
kandırılan birine gerçekleri açıklamak |
unbeguile f.
|
|
82 |
Genel |
nihayet açıklamak |
unbotton f.
|
|
83 |
Genel |
doğruları açıklamak |
undeceive f.
|
|
84 |
Genel |
doğruları açıklamak |
unfool f.
|
|
85 |
Genel |
(üstü kapalı söyleneni) açıklamak |
unpack f.
|
|
86 |
Genel |
(soru, mesele) bütünleyici parçasını inceleyerek açıklamak |
unpack f.
|
|
87 |
Genel |
dikkatle inceleyip açıklamak |
unpick f.
|
|
88 |
Genel |
anlamını açıklamak |
unwonder f.
|
|
89 |
Genel |
tehlike veya risklere rağmen açıklamak |
venture f.
|
|
90 |
Genel |
cesaretini toplayıp açıklamak |
venture f.
|
|
91 |
Genel |
harfi harfine açıklamak |
literalize f.
|
|
92 |
Genel |
harfi harfine açıklamak |
literalise f.
|
|
93 |
Genel |
yanlış açıklamak |
misexpound f.
|
|
94 |
Genel |
gerekçe olarak açıklamak |
obtend f.
|
|
95 |
Genel |
(resmi kararı, hükmü) açıklamak |
decide f.
|
|
96 |
Genel |
(sözcükler veya vücut dili ile) açıklamak |
delineate f.
|
|
97 |
Genel |
kanıtlarla açıklamak |
demonstrate f.
|
|
98 |
Genel |
ideolojik açıdan açıklamak |
ideologise f.
|
|
99 |
Genel |
ideolojik açıdan açıklamak |
ideologize f.
|
|
100 |
Genel |
ideolojik açıdan açıklamak |
ideologise f.
|
|
101 |
Genel |
örnekle açıklamak |
instance f.
|
|
102 |
Genel |
daha çok açıklamak |
outname [obsolete] f.
|
|
103 |
Genel |
fizik terimleriyle açıklamak |
physicalize f.
|
|
104 |
Genel |
fizik terimleriyle açıklamak |
physicalise f.
|
|
105 |
Genel |
emsal durum üzerinden açıklamak |
precedent f.
|
|
106 |
Genel |
yan argüman ile açıklamak |
premise f.
|
|
107 |
Genel |
önceden açıklamak |
premiss f.
|
|
108 |
Genel |
anlamını açıklamak |
scan [obsolete] f.
|
|
109 |
Genel |
kamuya açıklamak |
protest [obsolete] f.
|
|
110 |
Genel |
(kar/zarar) açıklamak |
post f.
|
|
Phrasals |
|
111 |
Öbek Fiiller |
kaba hatlarıyla açıklamak |
chalk out f.
|
|
112 |
Öbek Fiiller |
herkese açıklamak |
put forth f.
|
|
113 |
Öbek Fiiller |
baştan sona açıklamak |
block out f.
|
|
114 |
Öbek Fiiller |
etraflıca açıklamak |
block out f.
|
|
115 |
Öbek Fiiller |
etraflıca açıklamak |
block something out f.
|
|
116 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şeyi) anlatmak/söylemek/açıklamak/göstermek |
run by f.
|
|
117 |
Öbek Fiiller |
eşcinsel, biseksüel olduğunu açıklamak |
come out f.
|
|
118 |
Öbek Fiiller |
tutumunu açıklamak |
come out f.
|
|
119 |
Öbek Fiiller |
açıklamak/izah etmek |
account for f.
|
|
120 |
Öbek Fiiller |
ayrıntılarına kadar açıklamak |
break down f.
|
|
121 |
Öbek Fiiller |
ayrıntılarıyla açıklamak |
expand on f.
|
|
122 |
Öbek Fiiller |
ayrıntılarıyla/çizerek vb açıklamak |
plot something out f.
|
|
123 |
Öbek Fiiller |
ayrıntılı biçimde açıklamak |
expand on f.
|
|
124 |
Öbek Fiiller |
birisine bir şeyi her yönüyle açıklamak |
walk somebody through something f.
|
|
125 |
Öbek Fiiller |
biriyle ilgili karar/fikir açıklamak |
pronounce something on someone or something f.
|
|
126 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi açıklamak |
lay something out f.
|
|
127 |
Öbek Fiiller |
göstermek/açıklamak |
point up something f.
|
|
128 |
Öbek Fiiller |
göstermek/açıklamak |
point something up f.
|
|
129 |
Öbek Fiiller |
kısaca anlatmak/açıklamak |
sketch out something f.
|
|
130 |
Öbek Fiiller |
kısaca anlatmak/açıklamak |
sketch in something f.
|
|
131 |
Öbek Fiiller |
resimli örneklerle göstermek/açıklamak |
illustrate something with something f.
|
|
132 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şey) sunmak/açıklamak |
represent something to someone f.
|
|
133 |
Öbek Fiiller |
yüksek sesle açıklamak |
call out f.
|
|
134 |
Öbek Fiiller |
bir şeyin gerçek değerini/önemini açıklamak |
get (something) in perspective f.
|
|
135 |
Öbek Fiiller |
bir şeyin gerçek değerini/önemini açıklamak |
get (something) into perspective f.
|
|
136 |
Öbek Fiiller |
birine bir şeyi açıklamak |
disclose something to someone f.
|
|
137 |
Öbek Fiiller |
(birine) heteroseksüel olmadığını açıklamak |
come out to (someone) f.
|
|
138 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi birine) açıklamak |
release (someone or something) to (one) f.
|
|
139 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) açıklamak |
represent to (someone or something) f.
|
|
140 |
Öbek Fiiller |
birine bir şeyi anlatmak/açıklamak |
represent something to someone f.
|
|
141 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir gruba) açıklamak |
reveal to (someone or something) f.
|
|
142 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi birine açıklamak |
reveal someone or something to someone f.
|
|
143 |
Öbek Fiiller |
birine beklenmedik bir şekilde açıklamak |
spring on someone f.
|
|
144 |
Öbek Fiiller |
beklenmedik bir şekilde açıklamak |
spring on f.
|
|
145 |
Öbek Fiiller |
bir anda açığa vurmak/açıklamak |
spring on f.
|
|
146 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şeyi) açıklamak |
run (something) by (one) f.
|
|
147 |
Öbek Fiiller |
birine bir şeyi açıklamak |
announce something to someone f.
|
|
148 |
Öbek Fiiller |
'-e (bir şeyi) açıklamak |
announce (something) to f.
|
|
149 |
Öbek Fiiller |
'-e açıklamak |
announce to f.
|
|
150 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şeyi) açıklamak |
bare (something) to (someone) f.
|
|
151 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi) desteklediğini açıklamak |
come out for (someone or something) f.
|
|
152 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) desteğini açıklamak |
come out in favor of (someone or something) f.
|
|
153 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi) desteklediğini açıklamak |
come out in favor of (someone or something) f.
|
|
154 |
Öbek Fiiller |
birine açıklamak |
cue someone in f.
|
|
155 |
Öbek Fiiller |
(birini/kendini bir şeyle) açıklamak |
deliver (someone or oneself) of (something) f.
|
|
156 |
Öbek Fiiller |
ile açıklamak |
deliver of f.
|
|
157 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şeyi) göstererek açıklamak |
demonstrate (something) to (one) f.
|
|
158 |
Öbek Fiiller |
-e göstererek açıklamak |
demonstrate to f.
|
|
159 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi) açıklamak |
dilate on (something) f.
|
|
160 |
Öbek Fiiller |
birine birini/bir şeyi açıklamak |
explain someone or something to someone f.
|
|
161 |
Öbek Fiiller |
(birine birini/bir şeyi) açıklamak |
explain (someone or something) to (one) f.
|
|
162 |
Öbek Fiiller |
-e açıklamak |
explain to f.
|
|
163 |
Öbek Fiiller |
tedavisi olmadığını açıklamak |
give up f.
|
|
164 |
Öbek Fiiller |
borsadaki bir işlemin tamamlanması sırasında sermayenin ismini açıklamak |
give up f.
|
|
165 |
Öbek Fiiller |
(birinin/bir şeyin) suçlu olduğunu açıklamak |
find against (someone or something) f.
|
|
166 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi birine) anlatmak/açıklamak |
get (something) across to (one) f.
|
|
167 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi açıklamak |
give something out f.
|
|
168 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi) açıklamak |
give out with (something) f.
|
|
169 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi açıklamak |
give (out) with something f.
|
|
170 |
Öbek Fiiller |
ile göstermek/açıklamak |
illustrate with f.
|
|
171 |
Öbek Fiiller |
(birine) açıklamak |
interpret for (someone) f.
|
|
172 |
Öbek Fiiller |
(birine) anlamını açıklamak |
interpret for (someone) f.
|
|
173 |
Öbek Fiiller |
(birine) gizli/herkesin bilmediği bir sırrı açıklamak |
let (one) in on (something) f.
|
|
174 |
Öbek Fiiller |
ilgili karar/fikir açıklamak |
pronounce on f.
|
|
175 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şeyi) açıklamak |
relate (something) to (one) f.
|
|
176 |
Öbek Fiiller |
-e açıklamak |
reveal to f.
|
|
177 |
Öbek Fiiller |
(bir şey) hakkında kararını vermek/bildirmek/açıklamak |
rule on (something) f.
|
|
178 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi) açıklamak |
set (something) out f.
|
|
179 |
Öbek Fiiller |
-e ayrıntılarıyla açıklamak |
spell for f.
|
|
180 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şey) açıklamak |
tell (something) to (one) f.
|
|
181 |
Öbek Fiiller |
pohpohlayarak açıklamak |
set off [obsolete] f.
|
|
Phrases |
|
182 |
İfadeler |
açıklamak gerekirse |
to make it clear expr.
|
|
183 |
İfadeler |
açıklamak gerekirse |
just to clarify expr.
|
|
184 |
İfadeler |
açıklamak gerekirse |
to clarify expr.
|
|
Colloquial |
|
185 |
Konuşma Dili |
sırasıyla anlatmak/açıklamak |
break it down f.
|
|
186 |
Konuşma Dili |
gerçekleri açıklamak |
fack f.
|
|
187 |
Konuşma Dili |
eşcinsel olduğunu açıklamak |
out f.
|
|
188 |
Konuşma Dili |
kendini açıklamak |
explain yourself f.
|
|
189 |
Konuşma Dili |
davranışının nedenini açıklamak |
explain yourself f.
|
|
190 |
Konuşma Dili |
ne demek istediğini açıklamak |
explain yourself f.
|
|
191 |
Konuşma Dili |
ne kast ettiğini açıklamak |
explain yourself f.
|
|
192 |
Konuşma Dili |
daha iyi açıklamak gerekirse |
more like (something) expr.
|
|
193 |
Konuşma Dili |
daha iyi açıklamak gerekirse |
more like expr.
|
|
194 |
Konuşma Dili |
daha iyi açıklamak gerekirse |
more like it expr.
|
|
Idioms |
|
195 |
Deyim |
konuyu ana hatlarıyla açıklamak |
be in a nutshell f.
|
|
196 |
Deyim |
bir haberi açıklamak |
put (out) on the street f.
|
|
197 |
Deyim |
bütün detayları açıklamak |
cite (something) chapter and verse f.
|
|
198 |
Deyim |
fikrini açıklamak |
air (one's) opinion f.
|
|
199 |
Deyim |
açıklamak durumunda kalmak |
give an account of f.
|
|
200 |
Deyim |
adaylığını açıklamak |
throw one's hat in the ring f.
|
|
201 |
Deyim |
adaylığını açıklamak |
toss one's hat into the ring f.
|
|
202 |
Deyim |
ayrıntılarıyla açıklamak |
map out f.
|
|
203 |
Deyim |
ayrıntılarıyla açıklamak |
explain at great length f.
|
|
204 |
Deyim |
ayrıntılı/detaylı açıklamak |
flesh something out f.
|
|
205 |
Deyim |
ayrıntılı/detaylı açıklamak |
flesh out something f.
|
|
206 |
Deyim |
bir sırrı açıklamak |
let the cat out of the bag f.
|
|
207 |
Deyim |
birine desteğini açıklamak |
come out in favor of someone f.
|
|
208 |
Deyim |
birine gizli/herkesin bilmediği bir sırrı açıklamak |
let in on f.
|
|
209 |
Deyim |
birine gizli/herkesin bilmediği bir sırrı açıklamak |
let somebody in on something f.
|
|
210 |
Deyim |
birine desteğini açıklamak |
come out for someone f.
|
|
211 |
Deyim |
en anlaşılır veya ayrıntılı biçimde açıklamak |
spell out f.
|
|
212 |
Deyim |
gerekçesini açıklamak |
make a case for something f.
|
|
213 |
Deyim |
gizini çözmek/açıklamak |
take the wraps off something f.
|
|
214 |
Deyim |
görüşünü açıklamak |
take up a position f.
|
|
215 |
Deyim |
hiçbir şeyi gizlemeden açıklamak |
make no bones about f.
|
|
216 |
Deyim |
gününü açıklamak |
name the day f.
|
|
217 |
Deyim |
iyi açıklamak |
get something across (to someone) f.
|
|
218 |
Deyim |
iyi açıklamak |
put something across (to someone) f.
|
|
219 |
Deyim |
kamuya açıklamak |
take something public f.
|
|
220 |
Deyim |
kamuya açık bir yerde insanlara ulaşmak amacıyla görüşlerini açıklamak |
speak from a soapbox f.
|
|
221 |
Deyim |
kısaca belirtmek/açıklamak |
put something in a nutshell f.
|
|
222 |
Deyim |
kararı açıklamak |
hand a verdict down (to someone) f.
|
|
223 |
Deyim |
kararı açıklamak |
hand a decision down (to someone) f.
|
|
224 |
Deyim |
olup biteni açıklamak |
put in the picture f.
|
|
225 |
Deyim |
resmi olarak beyan etmek/açıklamak |
go on record f.
|
|
226 |
Deyim |
sırrı açıklamak |
blow the gaff f.
|
|
227 |
Deyim |
uzun uzun açıklamak |
explain at great length f.
|
|
228 |
Deyim |
(özellikle ünlü birisiyle olan) ilişkisini açıklamak |
kiss and tell f.
|
|
229 |
Deyim |
(sorulmadan) görüşünü açıklamak |
put in your two penn'orth f.
|
|
230 |
Deyim |
umut olmadığını açıklamak |
close the doors f.
|
|
231 |
Deyim |
uzun uzadıya açıklamak |
labour the point f.
|
|
232 |
Deyim |
(sorulmadan) görüşünü açıklamak |
stick in your two penn'orth f.
|
|
233 |
Deyim |
(sorulmadan) görüşünü açıklamak |
put in/stick in your two penn'orth f.
|
|
234 |
Deyim |
(sırrı vb) açıklamak |
spill the beans f.
|
|
235 |
Deyim |
(bir haberi/sırrı) açıklamak/ifşa etmek/sağda solda/uluorta konuşmak/etrafa duyurmak |
put something on the street f.
|
|
236 |
Deyim |
(sırrı vb) açıklamak |
spill the works f.
|
|
237 |
Deyim |
birine ciddi bir bilgi açıklamak |
lay a (heavy) trip on someone f.
|
|
238 |
Deyim |
birine çarpıcı/yıkıcı bir bilgi açıklamak |
lay a (heavy) trip on someone f.
|
|
239 |
Deyim |
birine sırları açıklamak |
give someone an earful f.
|
|
240 |
Deyim |
(birine bir şeyi) tekrar/son bir kez daha açıklamak |
run (something) by (one) one more time f.
|
|
241 |
Deyim |
(bir şeyi/konuyu) bir nebze açıklamak |
throw a little light on (something) f.
|
|
242 |
Deyim |
(bir şeyi/konuyu) büyük ölçüde açıklamak |
throw a lot of light on (something) f.
|
|
243 |
Deyim |
birini/bir şeyi politik anlamda desteklediğini ilan etmek/açıklamak |
announce (one's support) for someone or something f.
|
|
244 |
Deyim |
resmi olarak açıklamak |
be/go on record f.
|
|
245 |
Deyim |
yazılı olarak açıklamak |
be/go on record f.
|
|
246 |
Deyim |
resmi olarak açıklamak |
put something on record f.
|
|
247 |
Deyim |
yazılı olarak açıklamak |
put something on record f.
|
|
248 |
Deyim |
gizli bir şeyi açıklamak |
break the silence f.
|
|
249 |
Deyim |
niyetini önceden açıklamak/duyurmak |
call (one's) shots f.
|
|
250 |
Deyim |
amacını önceden açıklamak |
call (one's) shots f.
|
|
251 |
Deyim |
bir şeyle ilgili olduğunu açıklamak |
declare an interest f.
|
|
252 |
Deyim |
bir şeyle ilgili olduğunu açıklamak |
declare one's interest f.
|
|
253 |
Deyim |
(birinin/bir şeyin) sırrını açıklamak |
blow the gaff (on somebody/something) [uk] f.
|
|
254 |
Deyim |
(birine) sırları açıklamak |
give (one) an earful f.
|
|
255 |
Deyim |
bir şeyi açıklamak |
give shape to something f.
|
|
256 |
Deyim |
bir şeyi açıklamak |
give voice to something f.
|
|
257 |
Deyim |
-i açıklamak |
go public with f.
|
|
258 |
Deyim |
bir konudaki sırrı açıklamak |
go public with f.
|
|
259 |
Deyim |
(bir şeyi) açıklamak |
go public with (something) f.
|
|
260 |
Deyim |
(bir konudaki) sırrı açıklamak |
go public with (something) f.
|
|
261 |
Deyim |
(birinin/bir şeyin) cezasını açıklamak |
pass sentence (on someone or something) f.
|
|
262 |
Deyim |
(biri/bir şey hakkındaki) kararı açıklamak |
pass sentence (on someone or something) f.
|
|
263 |
Deyim |
(biri/bir şey hakkındaki) mahkeme kararını açıklamak |
pass sentence (on someone or something) f.
|
|
264 |
Deyim |
bir haberi açıklamak |
put on the street f.
|
|
265 |
Deyim |
(bir şeyi) açıklamak |
ring the curtain up (on something) f.
|
|
266 |
Deyim |
(bir şeyi) açıklamak |
ring up the curtain (on something) f.
|
|
267 |
Deyim |
(birine bir şeyi) tekrar anlatmak/açıklamak |
run (something) by (one) again f.
|
|
268 |
Deyim |
niyetini açıklamak |
show hand f.
|
|
269 |
Deyim |
niyetini açıklamak |
show your hand f.
|
|
270 |
Deyim |
niyetini açıklamak |
show your hand [uk] f.
|
|
271 |
Deyim |
niyetini açıklamak |
reveal your hand [uk] f.
|
|
272 |
Deyim |
niyetini açıklamak |
tip your hand [us] f.
|
|
273 |
Deyim |
(sorulmadan) görüşünü açıklamak |
stick in (one's) two penn'orth f.
|
|
274 |
Deyim |
kamuya açıklamak |
take public f.
|
|
275 |
Deyim |
adaylığını açıklamak |
throw your hat in the ring f.
|
|
276 |
Deyim |
adaylığını açıklamak |
throw your hat into the ring f.
|
|
277 |
Deyim |
adaylığını açıklamak |
toss hat into the ring f.
|
|
Speaking |
|
278 |
Konuşma |
açıklamak zor |
it's hard to explain expr.
|
|
279 |
Konuşma |
açıklamak zorunda değilsin |
you don't have to explain expr.
|
|
280 |
Konuşma |
bunu açıklamak zor |
it's hard to explain expr.
|
|
Trade/Economic |
|
281 |
Ticaret/Ekonomi |
hisse senedi ve tahvil ihraç eden şirketlerin açıklamak zorunda oldukları bilgileri içeren belge |
prospectus i.
|
|
282 |
Ticaret/Ekonomi |
kamu oyunda tartışmalı bir konu hakkında bilgi sunmak veya belirli bir görüşü açıklamak üzere verilen reklam |
advocacy advertising i.
|
|
283 |
Ticaret/Ekonomi |
kar açıklamak |
declare profits f.
|
|
284 |
Ticaret/Ekonomi |
kamuya açıklamak |
disclose f.
|
|
285 |
Ticaret/Ekonomi |
kar açıklamak |
announce profits f.
|
|
286 |
Ticaret/Ekonomi |
umuma açıklamak |
publish f.
|
|
287 |
Ticaret/Ekonomi |
(özellikle şirket yöneticilerinin oyu ile) ödenecek olarak açıklamak |
declare f.
|
|
Law |
|
288 |
Hukuk |
bir yasanın anlamını açıklamak amacıyla çıkarılan kanun |
declaratory statute i.
|
|
289 |
Hukuk |
resmen açıklamak |
testify f.
|
|
290 |
Hukuk |
davasını açıklamak |
to state a case f.
|
|
291 |
Hukuk |
masumiyetini açıklamak |
exculpate f.
|
|
Politics |
|
292 |
Siyasal |
hükümetin politikasını açıklamak maksadıyla yayınlanan belge |
state paper i.
|
|
293 |
Siyasal |
bir yoğunlaşmanın hukuka aykırı olduğunu açıklamak |
declare a concentration unlawful f.
|
|
294 |
Siyasal |
kamuya açıklamak |
make public f.
|
|
295 |
Siyasal |
kamuya açıklamak |
make a proclamation f.
|
|
296 |
Siyasal |
resmen açıklamak |
nuncupate f.
|
|
297 |
Siyasal |
resmen açıklamak |
declare publicly f.
|
|
298 |
Siyasal |
(önergeye) resmi desteğini açıklamak |
second f.
|
|
Technical |
|
299 |
Teknik |
açıklamak veya göstermek için kullanılan resim, harita veya grafik |
graphic i.
|
|
300 |
Teknik |
anlamını açıklamak |
interpret f.
|
|
Computer |
|
301 |
Bilgisayar |
programda çalışmayıp talimatları açıklamak için yazılan metin dizisi |
comment i.
|
|
302 |
Bilgisayar |
parametreler ile açıklamak |
parameterise f.
|
|
303 |
Bilgisayar |
parametreler ile açıklamak |
parameterize f.
|
|
304 |
Bilgisayar |
kaynak kodunu açıklamak |
open-source f.
|
|
305 |
Bilgisayar |
kaynak kodunu açıklamak |
open-source f.
|
|
Math |
|
306 |
Matematik |
sağlamayı ayrıntılı açıklamak için eklenen not |
scholium i.
|
|
Statistics |
|
307 |
İstatistik |
farklı unsurların önemini açıklamak için düzenlenmemiş (istatistiksel veri) |
unweighted s.
|
|
Physics |
|
308 |
Fizik |
eskiden manyetizma fenomenini açıklamak için var olduğu kabul edilen ancak günümüzde geçerliliğini yitirmiş varsayımsal bir sıvı |
magnetic fluid i.
|
|
309 |
Fizik |
galaksinin merkezi etrafındaki yıldızların nispeten sabit yörünge hızlarını açıklamak için geliştirilen, newton'un hareket yasalarının bir varyasyonu |
modified newtonian dynamics i.
|
|
310 |
Fizik |
galaksinin merkezi etrafındaki yıldızların nispeten sabit yörünge hızlarını açıklamak için geliştirilen, newton'un hareket yasalarının bir varyasyonu |
modified-newtonian-dynamics i.
|
|
311 |
Fizik |
galaksinin merkezi etrafındaki yıldızların nispeten sabit yörünge hızlarını açıklamak için geliştirilen, newton'un hareket yasalarının bir varyasyonu |
mond (modified newtonian dynamics) kısalt.
|
|
Social Sciences |
|
312 |
Sosyal Bilimler |
cinsel kimliğini açıklamak istemeyen kimse |
pomosexual i.
|
|
313 |
Sosyal Bilimler |
cinsel kimliğini açıklamak istemeyen |
pomosexual s.
|
|
Linguistics |
|
314 |
Dilbilim |
başka sözcüklerle açıklamak |
turn f.
|
|
Religious |
|
315 |
Dini |
inancını açıklamak |
testify f.
|
|
316 |
Dini |
(bir öğretiyi, fikri, teoriyi) ateşli bir şekilde açıklamak |
evangelize f.
|
|
317 |
Dini |
(bir öğretiyi, fikri, teoriyi) ateşli bir şekilde açıklamak |
evangelise f.
|
|
Philosophy |
|
318 |
Felsefe |
platoncu doktrinler uyarınca açıklamak |
platonize f.
|
|
319 |
Felsefe |
platoncu doktrinler uyarınca açıklamak |
platonise f.
|
|
Card |
|
320 |
İskambil |
(oyuna başlamadan önce) oyunun sonunda ulaşılanın üzerinde bir hedef açıklamak |
overbid f.
|
|
Archaic |
|
321 |
Eski Kullanım |
(bir konuda) fikrini açıklamak |
opiniate f.
|
|
322 |
Eski Kullanım |
yazılı olarak açıklamak |
paper f.
|
|
323 |
Eski Kullanım |
yazarak açıklamak |
paper f.
|
|
324 |
Eski Kullanım |
ayrıntıları ile açıklamak |
paraphrase f.
|
|
325 |
Eski Kullanım |
doğa kanunları ile açıklamak |
physiologize f.
|
|
326 |
Eski Kullanım |
doğa kanunları ile açıklamak |
physiologise f.
|
|
327 |
Eski Kullanım |
önceden açıklamak |
premit [obsolete] f.
|
|
Slang |
|
328 |
Argo |
her şeyi açıklamak |
spill guts f.
|
|
329 |
Argo |
eşcinsel olduğunu açıklamak |
come out f.
|
|
330 |
Argo |
(birine) tüm gerçeği anlatmak/açıklamak |
run it down (to one) f.
|
|
331 |
Argo |
(birine) tüm gerçeği anlatmak/açıklamak |
run it down for (one) f.
|
|
332 |
Argo |
(biri) için açıklamak/açıklama yapmak |
run it down for (one) f.
|
|