talk - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

talk

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"talk" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 59 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
talk i. sohbet
talk i. konuşma
talk f. konuşmak
General
talk i. müzakere
talk i. ağız
talk i. lakırdı
talk i. laf
talk i. hoşbeş
talk i. görüşme
talk i. söylenti
talk i. dedikodu
talk i. söz
talk i. söyleme
talk i. sohbet
talk i. lakırdı
talk i. söz konusu
talk i. boş söz
talk i. boş laf
talk i. gereksiz konuşma
talk i. konuşma biçimi/tarzı
talk i. dil
talk i. lisan
talk i. ağız
talk i. jargon
talk i. konuşma konusu
talk i. insanı andıran (hayvan) ses
talk f. söz etmek
talk f. lakırdı etmek
talk f. hakkında konuşmak
talk f. konuşmak (bir dili)
talk f. sohbet etmek
talk f. söylemek
talk f. görüşmek
talk f. laf etmek
talk f. konuşmak
talk f. danışmak
talk f. istişarede bulunmak
talk f. istişare etmek
talk f. dedikodu yapmak
talk f. gevezelik etmek
talk f. laf söylemek
talk f. konferans vermek
talk f. açıklamak
talk f. müzakere etmek
talk f. müzakerede bulunmak
talk f. gammazlamak
talk f. ispiyonlamak
talk f. (para vb) konuşmak
talk f. hükmü geçmek
talk f. (bir konuyu) anlatmak/işlemek
talk f. dedikodusunu yapmak
talk f. bahsetmek
talk f. söz etmek
talk f. (dil) konuşmak/bilmek
talk f. ifşa etmek
talk f. (sanık vb) dili çözülmek
Speaking
talk i. konuş
Technical
talk f. konuşmak
Medical
talk i. talk

"talk" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 8 sonuç

Türkçe İngilizce
General
talk talc i.
talk talcum i.
Technical
talk talcum i.
Construction
talk talc i.
Automotive
talk talc i.
Medical
talk talk i.
talk tak i.
Printery
talk talc i.

"talk" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
talk to f. konuşmak
talk about f. hakkında konuşmak
General
nonsensical talk i. hezeyan
sales talk i. satış konuşması
back talk i. küstahça karşılık verme
persuasive talk i. ağız
empty talk i. fasarya
boring talk i. tıraş
small talk i. muhabbet
no end of talk i. sonu gelmez laf
small talk i. sohbet
summit talk i. zirve toplantısı
big talk i. övünme
empty talk i. laf
pillow talk i. seks sonrası yapılan konuşma
cross talk i. tartışma
empty talk i. boş konuşma
cross talk i. cızırtı
tiresome talk i. vır vır
small talk i. hoşbeş
small talk i. laklak
right to talk i. konuşma hakkı
empty talk i. kuru gürültü
big talk i. yüksekten atma
small talk i. havadan sudan konuşma
big talk i. büyük söz
small talk i. boş laf
table talk i. sofra sohbeti
face to face talk i. yüzyüze konuşma
childish talk i. çocuk dili
baby talk i. çocuk dili
worldly talk i. dünya kelamı
idle talk i. gereksiz konuşma
unnecessary talk i. gereksiz konuşma
face-to-face talk i. yüzyüze konuşma
talky-talk i. boş laf
talky-talk i. gevezelik
triangular talk i. üçlü müzakere
intimate talk i. koyu sohbet
deep talk i. koyu sohbet
small talk i. gevezelik
small talk i. çene çalma
empty talk i. boş laf
empty talk i. palavra
chalk talk i. resimlerle göstererek konuşma
the subject of this talk i. bu konuşmanın konusu
video talk i. görüntülü konuşma
empty talk i. boş laflar
empty talk i. boş sözler
elevator talk i. asansör konuşması
street talk i. sokak ağzı
baby talk i. bebekçe (konuşma)
baby talk i. agulama
baby talk i. bebek konuşması
the title of my talk i. konuşmamın başlığı
fighting talk i. meydan okuma
self-talk i. iç-konuşma
private girl-talk i. kız kıza konuşma
loose talk i. boşboğazlık
loose talk i. söylenti
talk show producer i. talk show yapımcısı
finishing talk i. bitiriş konuşması
tall talk i. farfara
tall talk i. abartılı konuşma
talk radio i. izleyicilerle telefon bağlantısı kurulan radyo programı
tall talk i. mübalağalı konuşma
town talk i. dedikodu
town talk i. şehir efsanesi
idle talk i. gevezelik
idle talk i. lak lak
idle talk i. havai sözler
idle talk i. boşboğazlık
idle talk i. çene çalma
idle talk i. boş muhabbet
old talk i. yüzeysel konuşma
old talk i. çene çalma
old talk i. hoşbeş
double-talk i. abuk sabuk söz
double-talk i. anlamsız söz
double-talk i. teknik dilde anlaşılmaz söz kalabalığı
cross talk [uk] i. hazırcevaplık
shop talk i. işle ilgili sohbet
shop talk i. mesleki terminoloji
shop talk i. mesleki jargon
talk nonsense f. abuk sabuk konuşmak
talk sense f. makul konuşmak
talk of this and that f. şundan bundan konuşmak
have a talk f. konuşmak
talk somebody to death f. kafese almak
talk a period of time away f. belirli bir süreyi konuşarak geçirmek
talk nonsense f. sapıtmak
talk somebody out of f. vazgeçirmek
talk clearly f. açık seçik konuşmak
talk against f. dil uzatmak
talk up f. övmek
talk against f. aleyhinde bulunmak
talk gently f. ağzından bal damlamak
talk down f. aşağılamak
talk smut f. ağzını bozmak
talk somebody out of something f. vazgeçirmek
talk nonstop f. çene yarıştırmak
talk wild f. saçmalamak
talk round f. fikrini değiştirmek
talk with a lisp f. yanlış konuşmak
talk over f. tartışmak
talk about f. söz etmek
have a talk f. görüşme yapmak
talk over f. hakkında konuşmak
talk or write bombastically f. edebiyat parçalamak
talk over the telephone f. telefonlaşmak
talk away f. durmadan konuşmak
talk about f. kurcalamak
talk someone into something f. birini bir şeyi yapmaya ikna etmek
talk frankly f. açık konuşmak
talk indiscreetly f. boşboğazlık etmek
talk sweetly f. ağzından bal damlamak
talk about f. lafını etmek
talk about something f. lafını etmek
talk the hind legs off a donkey f. boş konuşmak
talk nonsense f. saçmalamak
talk about f. dem vurmak
talk somebody out of something f. caydırmak
talk back f. karşılık vermek
talk or write in purple prose f. edebiyat parçalamak
have a talk f. sohbet etmek
talk about f. mevzubahis etmek
start to talk f. dili çözülmek
talk without knowing it f. ezbere konuşmak
talk loudly f. carlamak
talk out of f. yapmamaya ikna etmek
talk nonsense f. zırvalamak
talk in vain f. çene yormak
talk over f. bahsetmek
have a talk with f. görüşmek
talk down to f. aşağılayarak konuşmak
talk without thinking f. ağzına geleni söylemek
talk large f. büyük konuşmak
talk behind one's back f. birinin arkasından konuşmak
talk nonsense f. saçma sapan konuşmak
talk back f. cevap vermek
start to talk f. dile gelmek
talk on f. bahsetmek
talk something over f. görüşmek
talk about f. bahsetmek
talk to oneself f. kendi kendine konuşmak
talk down f. baskın çıkmak
talk to somebody f. azarlamak
talk somebody round f. dil dökmek
begin to talk f. dillenmek
talk somebody into f. ikna etmek
talk back to f. sert karşılık vermek
talk back to f. karşı gelmek
talk over f. üstünde konuşmak
talk wild f. saçma sapan konuşmak
talk something over f. söyleşmek
talk into f. ikna etmek
talk with f. laf etmek
talk rubbish f. saçma sapan konuşmak
have a talk with f. konuşmak
talk somebody's head off f. kafasını şişirmek
talk in one's sleep f. uykuda sayıklamak
talk in one's sleep f. sayıklamak
talk like friends f. ahbapça konuşmak
draw somebody into talk f. lafa tutmak
talk off the top of one's head f. ezbere konuşmak
talk face to face f. yüz yüze görüşmek
talk face to face f. yüzyüze konuşmak
talk face to face f. yüzyüze görüşmek
talk inappropriate f. bayramlık ağzını açmak
make (somebody) talk f. dile getirmek
talk about somebody f. sözünü etmek
talk about somebody/something f. sövüp saymak
talk about something f. sözünü etmek
talk about somebody f. lafını etmek
talk face to face with f. yüz yüze konuşmak
talk someone face to face f. yüz yüze konuşmak
talk face to face f. yüz yüze konuşmak
talk face to face f. karşılıklı konuşmak
talk to company representative f. bir yetkiliyle görüşmek
talk to company representative f. yetkiliyle görüşmek
talk through dictionary f. sözlükten konuşmak
talk through dictionary f. sözlük vasıtasıyla konuşmak
talk at length f. uzun uzadıya konuşmak
talk the same language f. aynı dili konuşmak
talk about worldly things f. dünya kelamı etmek
talk too much f. çok söylemek
talk assertively f. iddialı konuşmak
talk pretentiously f. iddialı konuşmak
want to talk f. konuşmak istemek
talk about one's troubles f. dert dökmek
talk without consideration f. ağzına geldiği gibi konuşmak
talk on the telephone (with someone) f. telefonlaşmak
talk face to face f. karşılıklı görüşmek
talk billingsgate f. küfürlü konuşmak
fast-talk f. kandırmak
fast-talk f. ikna etmek
talk about f. -i konuşmak
talk out of f. -den vazgeçirmek
talk incessantly f. çenesi durmamak
talk down to f. biriyle küçümseyici bir biçimde konuşmak
talk over f. görüşmek
talk round f. caydırmak
talk continuously f. çenesi durmamak
talk incessantly f. çenesi düşmek
talk round f. ikna etmek
talk out of f. -memeye ikna etmek
talk continuously f. çenesi düşmek
talk into f. -meye ikna etmek
talk about military memoirs f. askerlik anılarını anlatmak
talk about military memoirs f. askerlik anılarından bahsetmek
talk about one’s army days f. askerlik anılarından bahsetmek
talk about one’s army days f. askerlik anılarını anlatmak
talk away f. sürekli konuşmak
talk away f. susmak nedir bilmeden konuşmak
talk away f. durmak bilmeden konuşmak
begin to talk f. dile gelmek
talk away f. durup dinlenmeden konuşmak
talk loudly f. üst perdeden konuşmak
talk pedantically f. ukalaca konuşmak
talk pedantically f. çok yüksek sesle konuşmak
talk pedantically f. üst perdeden konuşmak
talk to somebody on the phone f. telefonla görüşmek
talk in a bossy way f. emir verir gibi konuşmak
talk patronizingly f. emir verir gibi konuşmak
talk about f. yadetmek
talk about f. yad etmek
talk a lot f. çok konuşmak
talk straightforwardly f. düşündüğünü dosdoğru söylemek
not to talk without permission f. izin almadan konuşmamak
talk about f. hakkında görüşmek
talk about someone behind one's back f. birisinin arkasından konuşmak
talk tactfully/cleverly f. usturuplu konuşmak
give/make a good talk/speech f. güzel bir konuşma yapmak
talk someone out of doing something f. birisini bir şeyi yapmaması konusunda ikna etmek
talk someone out of doing something f. birisini (kararında vb) vazgeçirmek
talk in one’s sleep f. uykusunda konuşmak
talk the patient into f. hastayı ikna etmek
talk with someone f. birisiyle konuşmak
talk to someone in charge f. bir yetkiliyle görüşmek
talk to someone in charge f. yetkiliyle görüşmek
want to sit and talk in person f. oturup yüz yüze konuşmak istemek
talk about past f. geçmiş hakkında konuşmak
talk about one's future plans f. gelecek planları hakkında konuşmak
talk among themselves f. kendi aralarında konuşmak
talk loudly f. yüksek sesle konuşmak
talk loudly f. bağırarak konuşmak
talk boastfully f. böbürlenerek konuşmak
talk too proudly f. böbürlenerek konuşmak
talk sense f. mantıklı konuşmak
talk about business f. iş konuşmak
talk about business f. iş hakkında konuşmak
talk about business f. iş ile ilgili konuşmak
talk on a cell phone while driving f. araba kullanırken telefonla konuşmak
talk to someone privately f. biriyle özel konuşmak
talk privately f. baş başa konuşmak
talk privately f. özel konuşmak
need someone to talk to f. birileriyle konuşmaya ihtiyacı olmak
learn to talk f. konuşmayı sökmek
talk behind f. arkadan konuşmak
can not meet/talk f. görüşememek
talk about oneself f. kendinden bahsetmek
talk to someone on the phone f. birisiyle telefonda konuşmak
talk to someone on the phone f. birisiyle telefonda görüşmek
talk to friends f. arkadaşlarla konuşmak
talk yourself f. kendi kendine konuşmak
talk backwards f. tersten konuşmak
have a talk f. konuşmak
talk about f. konu edinmek
talk about f. konu etmek
give a talk f. ders/konuşma vermek
talk of f. hakkında konuşmak
talk terms f. bir anlaşmanın şartlarını tartışmak
talk shop f. işinden söz etmek
trash-talk f. küfürlü konuşmak
old talk f. yüzeysel sohbet etmek
old talk f. çene çalmak
old talk f. hoşbeş etmek
double-talk f. laf salatası yapmak
double-talk f. kaçamaklı konuşmak
double-talk f. yuvarlak konuşmak
fast talk f. hızlı hızlı konuşarak ikna etmek
fast talk f. laf cambazlığıyla kandırmak
fast talk f. gargaraya getirmek
fast talk f. oldu bittiye getirmek
pep talk f. cesaretlendirmek
pep talk f. (birine) moral konuşması yapmak
smooth-talk f. kanına girmek
smooth-talk f. ikna etmek
smooth-talk f. pohpohlayarak aklını çelmek
smooth-talk f. dalkavuklukla kandırmak
talk to parents f. ebeveynlerle konuşmak
nice to talk to s. hoşsohbet
Phrasals
talk over f. (çevredeki gürültüden dolayı) yüksek sesle konuşmak
talk over f. (telefonda/telsizde) konuşmak
talk out f. konuşarak halletmek
talk out f. etraflıca konuşmak
talk through f. etraflıca konuşmak
talk through f. ikna etmek
talk out f. uzun uzadıya konuşmak
talk through f. uzun uzadıya konuşmak
talk out of f. ikna etmek
talk out of f. konuşarak vazgeçirmek
talk over f. sesini yükselterek baskın çıkmak
talk round f. lafı dolandırmak
talk up f. methetmek
talk over f. irdelemek
talk up f. konuşarak yükseltmek (fiyatı/oranları)
talk over f. uzun uzadıya konuşmak
talk over f. etraflıca konuşmak
talk over f. ikna etmek
talk of f. ilgili olmak
talk over f. (birinin) fikrini değiştirmek
talk of f. ilişki kurmak
talk of f. hakkında konuşmak
talk with f. biriyle konuşmak
talk someone into something f. birine bir şeyi konuşarak yaptırmak
talk through f. bir sorunu ya da durumu ayrıntılı bir şekilde konuşmak
talk at someone f. birine bir şeyler söylemek
talk someone down f. birini sakinleştirmek
talk at someone f. biriyle konuşmak
talk to f. biriyle konuşmak
talk about someone f. biri hakkında konuşmak
talk with someone about someone f. biri hakkında birisi ile konuşmak
talk of someone f. biri hakkında konuşmak
talk someone down f. fiyatı aşağıya çektirmek
talk over f. ele almak
talk something out f. konuşarak çözmek
talk on f. konuşmaya devam etmek
talk on f. konuşup durmak
talk down f. küçümseyici konuşmak
talk down f. hafife alarak bahsetmek
talk down f. önemsiz görmek
talk down f. daha yüksek sesle konuşarak birinin sesini/konuşmasını bastırmak
talk down f. konuşmasını bastırmak
talk down f. sürekli konuşarak birini susturmak
talk down f. baskın çıkmak
talk down f. pilota uzaktan iniş yönergeleri vermek
talk down f. pilotu uzaktan yönlendirerek hava aracını indirmesini sağlamak
talk down f. konuşarak sakinleştirmek/yatıştırmak/ikna etmek
talk down f. dil dökmek
talk someone down f. tartışmada üstün gelmek
talk someone down f. tartışmayı kazanmak
talk someone down f. birini tartışmada bastırmak
talk someone down f. pilota uzaktan iniş yönergeleri vermek
talk someone down f. pilotu uzaktan yönlendirerek hava aracını indirmesini sağlamak
talk someone down f. indirim yaptırmak
talk someone down f. indirim yapmaya ikna etmek
talk someone down f. pazarlıkla indirim almak
talk down f. önemsiz göstermek
talk down f. önemsiz olduğunu ileri sürmek
talk down f. bir şey hakkında konuşarak fiyatını kırmak
talk down f. fiyatını düşürtmek
talk down f. küçümseyici konuşmak
talk down f. yüksekten konuşmak
talk through f. (bir şeyin ayrıntılarını) adım adım anlatmak
talk around f. lafı dolandırmak
talk around f. dolaylı konuşmak
talk around f. direkt konuşmamak
talk around f. sadede gelmemek
talk around f. tatlı sözle kandırmak
talk around f. konuşarak ikna etmek
talk around f. tatlılıkla ikna etmek
talk around f. güzel sözle aldatmak
talk around f. tavlamak
talk around f. razı etmek
talk around f. konuşarak manipüle etmek
talk (oneself) out of (something) f. konuşarak (kendini) bitirmek
talk (oneself) out of (something) f. konuşarak (kendini bir şeyde) başarısız kılmak
talk (oneself) out of (something) f. konuşarak (bir şeydeki) şansını yitirmek
talk (oneself) out of (something) f. konuşmasıyla (bir şeyi) elinden kaçırmak
talk (oneself) out of (something) f. (kendi kendini bir şeyden) caydırmak/vazgeçirmek
talk (oneself) out of (something) f. (kendi kendini bir şeyden) uzaklaştırmak
talk (someone or oneself) into (doing) (something) f. (birini/kendini bir şey yapmaya) ikna etmek
talk (someone or oneself) into (doing) (something) f. (birini/kendini bir şey yapmaya) razı etmek
talk (someone or oneself) into (doing) (something) f. (birini/kendini bir şey yapmak konusunda) tatlı dille kandırmak
talk at f. birinin tepkilerini göz önünde bulundurmadan konuşmak
talk at f. biriyle saygısızca konuşmak
talk back (to one) f. (birine) karşı gelmek
talk back (to one) f. (birine) sert/kaba bir şekilde karşılık vermek
talk back (to one) f. (birine) saygısızca cevap/karşılık vermek
talk back (to one) f. (birine) terbiyesizce/küstahça cevap/karşılık vermek
talk down to (one) f. (birini) aşağılayarak konuşmak
talk down to (one) f. (biriyle) küçümseyici bir biçimde konuşmak
talk down to (one) f. (birinin) seviyesinde/seviyesine inerek konuşmak
talk down to (one) f. (biriyle) yüksekten konuşmak
talk of (someone or something) f. (biri/bir şey) hakkında konuşmak/dedikodu yapmak/tartışmak
talk of (someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) ilgili konuşmak/dedikodu yapmak/tartışmak
talk of (someone or something) f. (biri/bir şey) hakkında konuşma/dedikodu/spekülasyon/tartışma
talk of (someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) ilgili konuşma/dedikodu/spekülasyon/tartışma
talk out of doing f. konuşarak vazgeçirmek
talk out of doing f. konuşarak yapmaması konusunda ikna etmek
talk to (one) f. (biriyle) konuşmak
talk to (one) f. (biriyle) görüşmek
talk to (one) f. (birini) paylamak
talk to (one) f. (birini) azarlamak
talk to (one) f. (birine) fırça çekmek
talk way out of f. dil dökerek/konuşarak kurtulmak
talk with (someone) f. (birini) paylamak
talk with (someone) f. (birini) azarlamak
talk with (someone) f. (birine) fırça çekmek
Phrases
talk to the hand expr. külahıma anlat
talk something down expr. önemsiz görmek
if these walls could talk expr. şu duvarların dili olsa da konuşsa
let's talk turkey expr. sadede gelelim
talk to the hand expr. seni dinlemiyorum
talk to the hand expr. umurumda değil
Proverb
talk of the devil and he is bound to appear iyi insan lafının üstüne gelirmiş
talk of the devil and he is sure to appear iyi insan lafının üstüne gelirmiş
talk of the devil and he is sure to appear iti an çomağı hazırla
talk of the devil and he is bound to appear iti an çomağı hazırla
talk of the devil, and he shall appear iyi insan sözünün üstüne gelir
talk of the devil, and he shall appear iyi adam lafının üstüne gelir
talk of the devil, and he will appear iyi insan sözünün üstüne gelir
talk of the devil, and he will appear iyi adam lafının üstüne gelir
Colloquial
back talk i. hazırcevaplık
small talk i. havadan sudan konuşma
small talk i. hoşbeş
loose talk i. söylenti
pillow talk i. yastık muhabbeti
talk of a place i. bir yerin dilinde olan kimse/şey
talk of a place i. bir yerin dilindeki kimse/şey
talk of a place i. bir yerdeki tüm sohbetlerin konusu olan kimse/şey
talk of a place i. bir yerdeki herkesin dilindeki kimse/şey
talk of a place i. bir yerdeki herkesin hakkında konuştuğu kimse/şey
talk of a place i. bir yerdeki herkesin bahsettiği kimse/şey
fast talk i. hararetli/akıcı konuşma
fast talk i. ikna edici konuşma
fast talk i. manipüle edici konuşma
fast talk i. dilbazlık
water cooler talk i. havadan sudan konuşma
smack talk [us] i. ileri geri konuşma
smack talk [us] i. kötü konuşma
smack talk [us] i. atarlanma
smack talk [us] i. sözle dayılanma
talk tete-a-tete f. baş başa kalarak konuşmak
need someone to talk to f. biriyle konuşmak istemek
talk one's head off f. başını şişirmek
talk one's head off f. durmadan konuşmak
talk some serious business f. ciddi bir iş konuşmak
talk one's head off f. dırdır etmek
talk in purple prose f. edebiyat yapmak
talk one's head off f. kafasını şişirmek
talk one's head off f. makineli tüfek gibi konuşmak
talk one's head off f. kafasının etini yemek
talk one's head off f. kafa şişirmek
talk one's head off f. kafasını ütülemek
talk to the customers f. müşterilerle konuşmak
need someone to talk to f. konuşacak birine ihtiyaç duymak
talk tete-a-tete f. özel konuşmak
talk to the police f. polisle konuşmak
talk one's head off f. vıdı vıdı etmek
talk (one's) pants off f. çenesi düşmek
talk (one's) pants off f. uzun uzun anlatmak/konuşmak
talk (one's) pants off f. konuşarak baymak/sıkmak
talk (one's) pants off f. konuşup durmak
talk (one's) pants off f. kafasını şişirmek/ütülemek
talk (one's) pants off f. çok konuşmak
talk (one's) pants off f. gevezelik etmek
talk (one's) pants off f. aralıksız konuşmak
talk (one's) pants off f. başının etini yemek
talk (one's) pants off f. çenesi durmamak
talk (one's) pants off f. durmadan konuşmak
be all talk f. sürekli konuşup hiç icraata geçmemek
be all talk f. söyledikleri lafta kalmak
be all talk f. boş boş konuşup durmak
fast talk f. hararetli/akıcı konuşmak
fast talk f. ikna edici konuşmak
fast talk f. manipüle edici konuşmak
fast talk f. dilbaz olmak
fast talk f. tatlı dille ikna etmek
fast talk f. oldubittiye getirmek
fast talk f. laf cambazlığıyla iş görmek
less talk more work expr. az laf çok iş
go talk to her expr. gidip onunla konuş
too soon to talk about expr. hakkında konuşmak için çok erken
go talk to them expr. git ve onlarla konuş
people say I talk too much expr. insanlar çok konuştuğumu söyler
talk of the devil (and he is sure to appear) expr. iti an çomağı hazırla
talk of the devil! expr. iti an çomağı hazırla!
speak/talk of the devil expr. iti an çomağı hazırla
speak/talk of the devil expr. iyi insan lafı üzerine gelirmiş
talk of the devil (and he is sure to appear) expr. iyi insan lafı üzerine gelirmiş
then we have nothing more to talk about expr. öyleyse konuşacak bir şey kalmadı
talk of the devil! expr. lafının üzerine geldi!
talk to me expr. konuş benimle
talk with me expr. konuş benimle
long time no talk expr. sesin soluğun çıkmıyor
good talk expr. güzel sohbetti
good talk expr. güzel soruydu
all talk expr. hep lafta
all talk expr. anca laf
all talk expr. laf çok icraat yok
all talk expr. sırf kuru gürültü
all talk expr. laf var icraat yok
all talk expr. sadece laf
all talk expr. hep lafta
all talk expr. anca laf
all talk expr. laf çok icraat yok
all talk expr. sırf kuru gürültü
all talk expr. laf var icraat yok