|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
şiddetli tartışma |
donnybrook i.
|
|
2 |
Genel |
edebi tartışma |
literary argument i.
|
|
3 |
Genel |
gürültülü tartışma |
rumpus i.
|
|
4 |
Genel |
sonuca ulaşmayan tartışma |
corker i.
|
|
5 |
Genel |
faydasız tartışma |
sterile discussion i.
|
|
6 |
Genel |
açıkça tartışma |
ventilation i.
|
|
7 |
Genel |
sert tartışma |
polemic i.
|
|
8 |
Genel |
sonuçsuz tartışma |
sterile discussion i.
|
|
9 |
Genel |
tartışma maddesi |
discussion item i.
|
|
10 |
Genel |
tartışma ortamı |
platform i.
|
|
11 |
Genel |
tartışma olsun diye zayıf tarafı savunan kimse |
devil's advocate i.
|
|
12 |
Genel |
tartışma sanatı |
polemics i.
|
|
13 |
Genel |
sorunu kökünden çözen tartışma |
clincher i.
|
|
14 |
Genel |
tartışma yanlısı kimse |
controversialist i.
|
|
15 |
Genel |
ateşli bir tartışma |
combat i.
|
|
16 |
Genel |
karşı tartışma |
con i.
|
|
17 |
Genel |
uzatılmış tartışma ya da tartışma toplantısı |
sederunt i.
|
|
18 |
Genel |
karşı tartışma |
counter argument i.
|
|
19 |
Genel |
tartışma konusu |
object at issue i.
|
|
20 |
Genel |
kavramsal tartışma |
conceptual discussion i.
|
|
21 |
Genel |
tartışma götürmezlik |
unquestionableness i.
|
|
22 |
Genel |
tartışma götürmezlik |
indubitability i.
|
|
23 |
Genel |
tartışma götürmezlik |
unquestionability i.
|
|
24 |
Genel |
tartışma götürmezlik |
indisputability i.
|
|
25 |
Genel |
(tartışma vb'yi) yatıştırma görevi gören kimse |
reliever i.
|
|
26 |
Genel |
hukuksal tartışma |
legal discussion i.
|
|
27 |
Genel |
okulda yapılan tartışma toplantısı |
teach-in i.
|
|
28 |
Genel |
akademik tartışma |
scholarly dispute i.
|
|
29 |
Genel |
gürültülü tartışma |
wrangle i.
|
|
30 |
Genel |
daha büyük ölçüde tartışma |
further discussion i.
|
|
31 |
Genel |
daha ayrıntılı tartışma |
further discussion i.
|
|
32 |
Genel |
hararetli tartışma |
heated debate i.
|
|
33 |
Genel |
sıcak tartışma |
spat i.
|
|
34 |
Genel |
ateşli tartışma |
heated debate i.
|
|
35 |
Genel |
hararetli tartışma |
lively discussion i.
|
|
36 |
Genel |
tartışma konusu |
a matter of debate i.
|
|
37 |
Genel |
toplumsal tartışma |
public debate i.
|
|
38 |
Genel |
gerçek zamanlı tartışma |
real time discussion i.
|
|
39 |
Genel |
ateşli tartışma |
cut-and-thrust i.
|
|
40 |
Genel |
bir kelimenin anlamı ile ilgili yapılan tartışma |
logomachy i.
|
|
41 |
Genel |
tartışma/çatışma konusu |
issue of conflict i.
|
|
42 |
Genel |
tartışma panosu |
discussion board i.
|
|
43 |
Genel |
tartışma tahtası |
discussion board i.
|
|
44 |
Genel |
önemsiz bir şey için yapılan tartışma |
tiff i.
|
|
45 |
Genel |
önemsiz bir şey için yapılan tartışma |
bickering i.
|
|
46 |
Genel |
önemsiz bir şey için yapılan tartışma |
squabble i.
|
|
47 |
Genel |
önemsiz bir şey için yapılan tartışma |
spat i.
|
|
48 |
Genel |
önemsiz bir şey için yapılan tartışma |
fuss i.
|
|
49 |
Genel |
önemsiz bir şey için yapılan tartışma |
bicker i.
|
|
50 |
Genel |
önemsiz bir şey için yapılan tartışma |
pettifoggery i.
|
|
51 |
Genel |
sürekli tartışma yaratıp ve dava açma |
barretry i.
|
|
52 |
Genel |
tartışma konusu |
bone i.
|
|
53 |
Genel |
bağırarak tartışma |
brawling i.
|
|
54 |
Genel |
tartışma konusu |
contention i.
|
|
55 |
Genel |
tartışma konusu/söz konusu mesele/konu |
point at issue i.
|
|
56 |
Genel |
tartışma konusu |
question of debate i.
|
|
57 |
Genel |
tartışma ve sonuç |
discussion and conclusions i.
|
|
58 |
Genel |
hararetli tartışma |
heated discussion i.
|
|
59 |
Genel |
gergin tartışma |
heated argument i.
|
|
60 |
Genel |
öfkeli tartışma |
heated argument i.
|
|
61 |
Genel |
sinirli tartışma |
heated argument i.
|
|
62 |
Genel |
hararetli tartışma |
heated argument i.
|
|
63 |
Genel |
etkileşimli tartışma |
interactive discussion i.
|
|
64 |
Genel |
kavga etme veya önemsiz yere tartışma çıkarma eğiliminde olan kimse |
rabulism i.
|
|
65 |
Genel |
uzun soluklu tartışma, görüş alış verişi ya da konuşma |
talkathon i.
|
|
66 |
Genel |
ufak bir kavga veya tartışma |
skirmish i.
|
|
67 |
Genel |
tartışma olsun diye zayıf tarafı savunan kimse |
advocatus diaboli i.
|
|
68 |
Genel |
tartışma grubu |
rap group i.
|
|
69 |
Genel |
tekrar yapılan tartışma |
reargument i.
|
|
70 |
Genel |
ikinci tartışma |
reargument i.
|
|
71 |
Genel |
çok çeşitli konulara birden uyabilen tartışma şekli |
topic [obsolete] i.
|
|
72 |
Genel |
sadece belirli bir alanı ilgilendiren tartışma/araştırma konusu |
topicality i.
|
|
73 |
Genel |
tartışma konusu |
topic of discussion i.
|
|
74 |
Genel |
talep, savunma veya tartışma esnasında kullanılabilecek bilgi |
ammunition i.
|
|
75 |
Genel |
boşu boşuna tartışma çıkaran kimse |
argufier i.
|
|
76 |
Genel |
saçma tartışma |
argutation [obsolete] i.
|
|
77 |
Genel |
saçma tartışma |
cavilation i.
|
|
78 |
Genel |
saçma tartışma |
caviling i.
|
|
79 |
Genel |
tartışma yöntemleri |
artillery i.
|
|
80 |
Genel |
tartışma yanlısı kimse |
eristic i.
|
|
81 |
Genel |
tartışma yanlısı kimse |
eristical [obsolete] i.
|
|
82 |
Genel |
saçma tartışma |
batrachomyomachia i.
|
|
83 |
Genel |
üstü kapalı tartışma |
jesuitry i.
|
|
84 |
Genel |
tartışma konusu |
vein i.
|
|
85 |
Genel |
tartışma ve münazaralarda kullanılan, karşı tarafın gerçek önermesini daha zayıf bir sav ile değiştirip çürüterek üstün gelindiği yanılsamasını yaratan bir taktik |
man of straw i.
|
|
86 |
Genel |
küçük tartışma |
quarrelet i.
|
|
87 |
Genel |
önemsiz tartışma |
quibbling i.
|
|
88 |
Genel |
eften püften tartışma |
quibbling i.
|
|
89 |
Genel |
hararetli tartışma |
whoop-de-do i.
|
|
90 |
Genel |
hararetli kamusal tartışma |
whoop-de-do i.
|
|
91 |
Genel |
hararetli tartışma |
whoop-de-doo i.
|
|
92 |
Genel |
hararetli kamusal tartışma |
whoop-de-doo i.
|
|
93 |
Genel |
ani tartışma |
boilover i.
|
|
94 |
Genel |
tartışma konusu |
hare i.
|
|
95 |
Genel |
gürültülü tartışma |
brannigan i.
|
|
96 |
Genel |
kargaşalı tartışma |
brannigan i.
|
|
97 |
Genel |
gürültülü tartışma |
brulzie [dialect] i.
|
|
98 |
Genel |
tartışma konusu olma |
mootness i.
|
|
99 |
Genel |
daha ayrıntılı tartışma |
more i.
|
|
100 |
Genel |
tartışma konusunun yeniden ele alınması |
revisit i.
|
|
101 |
Genel |
tartışma yanlısı kimse |
gladiator i.
|
|
102 |
Genel |
karmaşık tartışma |
choplogic i.
|
|
103 |
Genel |
sığ tartışma |
choplogic i.
|
|
104 |
Genel |
bir şey hakkında tartışma |
debatement i.
|
|
105 |
Genel |
sert tartışma |
ruffle i.
|
|
106 |
Genel |
ateşli tartışma |
rumpus i.
|
|
107 |
Genel |
karşıt veya çelişen düşünceleri yan yana getirip bunların arasındaki çelişkiyi çözmeye çalışan sistematik tartışma |
dialectic i.
|
|
108 |
Genel |
kurnazca tartışma |
dialectic i.
|
|
109 |
Genel |
kılı kırk yaran tartışma |
dialectic i.
|
|
110 |
Genel |
tartışma becerisi |
dialectic i.
|
|
111 |
Genel |
(aynı arkadaş grubu arasında çıkan) tartışma |
in-fighting i.
|
|
112 |
Genel |
hararetli tartışma |
disturbance i.
|
|
113 |
Genel |
tartışma forumu |
discussion forum i.
|
|
114 |
Genel |
bir tartışma sırasında ortaya birçok argüman atıp, karşı tarafı bu argümanlara cevap vermeye zorlayarak tartışmadan galip ayrılma yöntemi |
gish gallop i.
|
|
115 |
Genel |
dairesel olarak akıl yürütme veya tartışma |
circularism i.
|
|
116 |
Genel |
dairesel olarak akıl yürütme veya tartışma |
circularity i.
|
|
117 |
Genel |
tartışma, görsel veya ayrıntı ekleyerek (ifadeyi) zenginleştirme |
dilatation i.
|
|
118 |
Genel |
hararetli tartışma |
donnybrook i.
|
|
119 |
Genel |
tartışma kaynağı |
pabulum i.
|
|
120 |
Genel |
önemsiz tartışma |
pillow fight i.
|
|
121 |
Genel |
(eton college'da) tartışma topluluğu |
pop i.
|
|
122 |
Genel |
ateşli tartışma |
crossfire i.
|
|
123 |
Genel |
araya eklemeli tartışma |
interlocutory i.
|
|
124 |
Genel |
tartışma yanlısı kimse |
controverter i.
|
|
125 |
Genel |
tartışma yanlısı kimse |
controvertist i.
|
|
126 |
Genel |
dostça tartışma |
correspondence i.
|
|
127 |
Genel |
eski amerikan eğitim sisteminde konuşma veya tez formunda sıkça başvurulan tartışma pratiği |
forensic i.
|
|
128 |
Genel |
aleni ve şiddetli tartışma |
paroxysm [obsolete] i.
|
|
129 |
Genel |
maç öncesi tartışma programı |
pregame i.
|
|
130 |
Genel |
ön tartışma |
prenegotiation i.
|
|
131 |
Genel |
kamusal tartışma |
public discussion i.
|
|
132 |
Genel |
halka açık tartışma |
public discussion i.
|
|
133 |
Genel |
kamusal konulara ilişkin açık tartışma |
public discussion i.
|
|
134 |
Genel |
akademik tartışma incelikleri konusunda yetkin kimse |
schoolman i.
|
|
135 |
Genel |
hararetli tartışma |
screed i.
|
|
136 |
Genel |
konferansta tartışma grubu |
section i.
|
|
137 |
Genel |
kanada yerlilerinin suçlular, kurbanlar ve topluluk üyeleriyle tartışma yürüterek adaleti sağlaması yöntemi |
sentencing circle i.
|
|
138 |
Genel |
sert tartışma |
shootout i.
|
|
139 |
Genel |
hararetli tartışma |
shouting match i.
|
|
140 |
Genel |
ailevi tartışma |
simulty i.
|
|
141 |
Genel |
tartışma programı |
forum i.
|
|
142 |
Genel |
açık tartışma fırsatı |
forum i.
|
|
143 |
Genel |
belirli olaylara dayalı tartışma |
slippery slope i.
|
|
144 |
Genel |
ateşli tartışma |
slugging match i.
|
|
145 |
Genel |
hararetli tartışma |
passionate debate i.
|
|
146 |
Genel |
ateşli tartışma |
passionate debate i.
|
|
147 |
Genel |
tartışma konusu |
topic of debate i.
|
|
148 |
Genel |
tartışma yazısı |
polemic i.
|
|
149 |
Genel |
hararetli tartışma |
flare-up i.
|
|
150 |
Genel |
tartışma çıkarmak |
hassle f.
|
|
151 |
Genel |
öneri yerine, öneriyi yapan kişi tartışma konusu edilerek iddialara karşı çıkmak |
argumentum ad hominem f.
|
|
152 |
Genel |
tartışma götürmemek |
be beyond dispute f.
|
|
153 |
Genel |
sesini yükseltmek (bir tartışma esnasında) |
take the floor f.
|
|
154 |
Genel |
bir tartışma maddesi yaratmak |
raise an issue f.
|
|
155 |
Genel |
tartışma başlatmak |
generate a discussion f.
|
|
156 |
Genel |
tartışma başlatmak |
initiate a discussion f.
|
|
157 |
Genel |
tartışma yaratmak |
spark a debate f.
|
|
158 |
Genel |
tartışma yapmak |
make argument f.
|
|
159 |
Genel |
tartışma yapmak |
make discussion f.
|
|
160 |
Genel |
tartışma yapmak |
argue f.
|
|
161 |
Genel |
tartışma yapmak |
discuss f.
|
|
162 |
Genel |
yeniden tartışma konusu yapmak |
relitigate f.
|
|
163 |
Genel |
tartışma konusu olmak |
be subject of debate f.
|
|
164 |
Genel |
tartışma veya pazarlık yoluyla ikna etmek |
banter f.
|
|
165 |
Genel |
tüm tartışma ve belirsizlikleri çözmek |
decide f.
|
|
166 |
Genel |
tartışma yaratmak |
rumpus f.
|
|
167 |
Genel |
tartışma yaratmak |
distract f.
|
|
168 |
Genel |
hararetli (tartışma) |
heated s.
|
|
169 |
Genel |
tartışma götürmez |
unquestionable s.
|
|
170 |
Genel |
tartışma götürmez |
unassailable s.
|
|
171 |
Genel |
tartışma konusu olan |
contentious s.
|
|
172 |
Genel |
hafif (tartışma) |
unsound s.
|
|
173 |
Genel |
tartışma götürmez |
uncontroversial s.
|
|
174 |
Genel |
hararetli (tartışma) |
highly-charged s.
|
|
175 |
Genel |
hararetli (tartışma) |
highly charged s.
|
|
176 |
Genel |
kavga etme veya önemsiz yere tartışma çıkarma eğiliminde olan kimse |
rabulistic s.
|
|
177 |
Genel |
kavga etme veya önemsiz yere tartışma çıkarma eğiliminde olan |
rabulous s.
|
|
178 |
Genel |
hararetli (tartışma) |
adrenalized s.
|
|
179 |
Genel |
eften püften tartışma çıkaran |
cavilous s.
|
|
180 |
Genel |
tartışma götürmez |
uncontroversory s.
|
|
181 |
Genel |
tartışma götürmez |
uncontroverted s.
|
|
182 |
Genel |
tartışma yaratan sınırlamaları olmayan |
unmortgaged s.
|
|
183 |
Genel |
(tartışma, program) tarafsız |
balanced s.
|
|
184 |
Genel |
tartışma götürmez |
unshakable s.
|
|
185 |
Genel |
tartışma götürmez |
hard s.
|
|
186 |
Genel |
hararetli (tartışma, üslup) |
high-pitched s.
|
|
187 |
Genel |
yoğun (tartışma, üslup) |
high-pitched s.
|
|
188 |
Genel |
gergin (tartışma, üslup) |
high-pitched s.
|
|
189 |
Genel |
tartışma konusu olan |
opinable [obsolete] s.
|
|
190 |
Genel |
tartışma konusu olma potansiyeli taşıyan |
opinionable s.
|
|
191 |
Genel |
tartışma konusu olan |
opinionable s.
|
|
192 |
Genel |
tartışma ile ilişkili |
discussional s.
|
|
193 |
Genel |
tartışma konusu olan |
disputable [obsolete] s.
|
|
194 |
Genel |
tartışma ile ilgili |
dissertational s.
|
|
195 |
Genel |
tartışma ile ilgili |
dissertative s.
|
|
196 |
Genel |
tartışma içeren |
dissertative s.
|
|
197 |
Genel |
tartışma götürmez |
distinct s.
|
|
198 |
Genel |
tartışma yaratmayan |
issueless s.
|
|
199 |
Genel |
tartışma sonrası |
postdebate s.
|
|
200 |
Genel |
tartışma öncesi gelişen |
predebate s.
|
|
201 |
Genel |
tartışma öncesi yapılan |
predebate s.
|
|
202 |
Genel |
tartışma öncesine ait veya ilgili |
predebate s.
|
|
203 |
Genel |
tartışma yaratan |
provocatory s.
|
|
204 |
Genel |
tartışma götürmez biçimde |
inarguably zf.
|
|
205 |
Genel |
tartışma organının dışında |
withoutdoors zf.
|
|
206 |
Genel |
tartışma sonrası |
postdebate zf.
|
|
Phrasals |
|
207 |
Öbek Fiiller |
tartışma konusu açmak |
call up f.
|
|
208 |
Öbek Fiiller |
muhabbet, tartışma başlatmak |
spark up f.
|
|
209 |
Öbek Fiiller |
muhabbet, tartışma içerisine girmek |
spark up f.
|
|
210 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyden) tartışma çıkarmak |
make (something) (out) of (something) f.
|
|
211 |
Öbek Fiiller |
(bir şey hakkında bir tartışma) şiddetle devam etmek/sürmek |
rage over (something) f.
|
|
212 |
Öbek Fiiller |
(bir şey hakkında bir tartışma) şiddetlenmek/alevlenmek |
rage over (something) f.
|
|
213 |
Öbek Fiiller |
(tartışma) yayılmak |
rage through f.
|
|
214 |
Öbek Fiiller |
(tartışma) alevlenmek |
rage through f.
|
|
215 |
Öbek Fiiller |
(tartışma/anlaşmazlık bir yere) yayılmak |
rage through (something) f.
|
|
216 |
Öbek Fiiller |
(tartışma/anlaşmazlık bir yerde) alevlenmek |
rage through (something) f.
|
|
217 |
Öbek Fiiller |
(tartışma/anlaşmazlık) herkesi sarmak |
rage through (something) f.
|
|
218 |
Öbek Fiiller |
(bir yerde bir tartışma/anlaşmazlık) dönmek |
rage through (something) f.
|
|
219 |
Öbek Fiiller |
(tartışma/anlaşmazlık bir yeri) kasıp kavurmak |
rage through (something) f.
|
|
220 |
Öbek Fiiller |
(biri/bir şey) hakkında konuşma/dedikodu/spekülasyon/tartışma |
talk of (someone or something) f.
|
|
221 |
Öbek Fiiller |
(biriyle/bir şeyle) ilgili konuşma/dedikodu/spekülasyon/tartışma |
talk of (someone or something) f.
|
|
222 |
Öbek Fiiller |
tartışma ile karara bağlamak |
fight out f.
|
|
Colloquial |
|
223 |
Konuşma Dili |
şiddetli tartışma |
bloodletting i.
|
|
224 |
Konuşma Dili |
uzun ve genellikle eğlenceli konuşma ve tartışma |
talkfest i.
|
|
225 |
Konuşma Dili |
ateşli tartışma |
slugfest i.
|
|
226 |
Konuşma Dili |
karşılıklı suçlamaların yapıldığı tartışma |
slugfest i.
|
|
227 |
Konuşma Dili |
karşılıklı fikirlerin çürütüldüğü tartışma |
slugfest i.
|
|
228 |
Konuşma Dili |
hararetli tartışma |
blowout i.
|
|
229 |
Konuşma Dili |
doğaçlama tartışma |
jam session i.
|
|
230 |
Konuşma Dili |
sıkıcı tartışma |
windbaggery i.
|
|
231 |
Konuşma Dili |
bayıcı tartışma |
windbaggery i.
|
|
232 |
Konuşma Dili |
doğru eylem planı üzerine uzun uzadıya tartışma |
hand-wringing i.
|
|
233 |
Konuşma Dili |
karmaşık tartışma |
horse trading i.
|
|
234 |
Konuşma Dili |
zekice tartışma |
horse trading i.
|
|
235 |
Konuşma Dili |
karmaşık tartışma |
horse-trading i.
|
|
236 |
Konuşma Dili |
zekice tartışma |
horse-trading i.
|
|
237 |
Konuşma Dili |
hararetli tartışma |
rhubarb i.
|
|
238 |
Konuşma Dili |
tartışma konusu |
indaba [south africa] i.
|
|
239 |
Konuşma Dili |
tartışma yaratıp sinir bozmaktan hoşlanan kimse |
shit disturber [canada] i.
|
|
240 |
Konuşma Dili |
tartışma başlatmak |
start something f.
|
|
241 |
Konuşma Dili |
kavga/tartışma başlatmak |
start something/anything f.
|
|
242 |
Konuşma Dili |
kavga/tartışma çıkarmak |
start something/anything f.
|
|
243 |
Konuşma Dili |
(öğeyi) tartışma veya yazıya eklemek |
shirttail f.
|
|
244 |
Konuşma Dili |
tartışma bitmiştir |
(and) that's that expr.
|
|
245 |
Konuşma Dili |
tartışma bitmiştir |
so that’s that expr.
|
|
246 |
Konuşma Dili |
kavga/tartışma çıkartmak mı istiyorsun? |
(you) wanna make something of it? expr.
|
|
247 |
Konuşma Dili |
kavga/tartışma mı istiyorsun? |
(you) wanna make something of it? expr.
|
|
248 |
Konuşma Dili |
(kavga/tartışma amacıyla) dışarı çıkalım istersen? |
(you) wanna step outside? expr.
|
|
249 |
Konuşma Dili |
(kavga/tartışma amacıyla) dışarı çıkalım istersen? |
(you) want to step outside? expr.
|
|
Idioms |
|
250 |
Deyim |
bir tartışma ya da istemeyen bir olay karşısında iki ya da daha fazla grubun birbirlerini suçlaması |
blame game i.
|
|
251 |
Deyim |
bir dava veya anlaşmazlık hakkında televizyonda, medyada veya sosyal medyada bir kişiye karşı suçlama veya suçlama iması içerecek şekilde yapılan tartışma |
trial by the media i.
|
|
252 |
Deyim |
can sıkıcı tartışma/sohbet |
rag-chewing i.
|
|
253 |
Deyim |
büyük tartışma |
a battle royal i.
|
|
254 |
Deyim |
tartışma konusu |
matter of opinion i.
|
|
255 |
Deyim |
uzun süren tartışma |
a running battle i.
|
|
256 |
Deyim |
şiddete varmayan tartışma |
handbags at dawn [uk] i.
|
|
257 |
Deyim |
entelektüel tartışma |
feast of reason i.
|
|
258 |
Deyim |
bilimsel tartışma |
feast of reason i.
|
|
259 |
Deyim |
aşırı şiddetli tartışma |
knock-down-drag-out i.
|
|
260 |
Deyim |
tartışma konusu |
a bone of contention i.
|
|
261 |
Deyim |
süregelen anlaşmazlık/çekişme/tartışma |
a running battle i.
|
|
262 |
Deyim |
devam eden anlaşmazlık/çekişme/tartışma |
a running battle i.
|
|
263 |
Deyim |
uzun tartışma |
an earful i.
|
|
264 |
Deyim |
uzun tartışma |
an earful i.
|
|
265 |
Deyim |
büyük kavga/tartışma |
big stink i.
|
|
266 |
Deyim |
tartışma nedeni/konusu |
the bone of contention i.
|
|
267 |
Deyim |
tartışma/şikayet nedeni |
bone to pick i.
|
|
268 |
Deyim |
ateşli tartışma |
cut and thrust i.
|
|
269 |
Deyim |
hararetli tartışma |
cut and thrust i.
|
|
270 |
Deyim |
hakkında tartışma |
debate on i.
|
|
271 |
Deyim |
üzerine tartışma |
debate on i.
|
|
272 |
Deyim |
tartışma konusu haline getirmek |
make it wise f.
|
|
273 |
Deyim |
tartışma yaratmak |
throw (something) into question f.
|
|
274 |
Deyim |
kavga/tartışma istemek |
be spoiling for a fight/argument f.
|
|
275 |
Deyim |
kavga/tartışma çıkarmaya çalışmak |
be spoiling for a fight/argument f.
|
|
276 |
Deyim |
bir konuda tartışma başlatmak |
start a hare (running) f.
|
|
277 |
Deyim |
tartışma/münakaşa esnasında birini kırmamaya dikkat etmek |
fire (one's) pistol in the air f.
|
|
278 |
Deyim |
tartışma/münakaşa esnasında birine direkt suçlama veya eleştiri yöneltmemek |
fire (one's) pistol in the air f.
|
|
279 |
Deyim |
tartışma/münakaşa esnasında temkinli konuşmak |
fire (one's) pistol in the air f.
|
|
280 |
Deyim |
tartışma/münakaşa esnasında direkt vurucu sözler söylememek |
fire (one's) pistol in the air f.
|
|
281 |
Deyim |
tartışma/münakaşa esnasında birini topa tutmamak |
fire (one's) pistol in the air f.
|
|
282 |
Deyim |
görüşme/tartışma aşamasında olmak |
be blowing in the wind [uk] f.
|
|
283 |
Deyim |
kavga/tartışma başlatmak |
start something f.
|
|
284 |
Deyim |
kavga/tartışma çıkarmak |
start something f.
|
|
285 |
Deyim |
(biriyle bir konuda) ciddi bir tartışma/çekişme içerisinde olmak |
be at loggerheads with (one) (over something) f.
|
|
286 |
Deyim |
tartışma konusu olmak |
be a matter of opinion f.
|
|
287 |
Deyim |
tartışma konusu olmaktan çıkmak |
be a moot point f.
|
|
288 |
Deyim |
tartışma konusu olmaktan çıkmak |
be a moot question f.
|
|
289 |
Deyim |
kavga, tartışma aramak |
be spoiling for a fight, argument f.
|
|
290 |
Deyim |
kavga, tartışma istemek |
be spoiling for a fight, argument f.
|
|
291 |
Deyim |
kavga, tartışma çıkarmak istemek |
be spoiling for a fight, argument f.
|
|
292 |
Deyim |
bir şeyi tartışma konusu yapmak |
bring/call/throw something into question f.
|
|
293 |
Deyim |
tartışma konusu yapmak |
call in question f.
|
|
294 |
Deyim |
tartışma konusu yapmak |
call in question f.
|
|
295 |
Deyim |
(bir şeyi) tartışma konusu yapmak |
call in question (something) f.
|
|
296 |
Deyim |
(biriyle) arasında kavga/tartışma çıkarmak |
pick a quarrel with (one) f.
|
|
297 |
Deyim |
(birini) kışkırtıp kavga/tartışma çıkarmak |
pick a quarrel with (one) f.
|
|
298 |
Deyim |
sırf tartışma olsun diye tartışma |
arguing for the sake of arguing expr.
|
|
299 |
Deyim |
sadece gıcıklık olsun diye tartışma |
arguing for the sake of argument expr.
|
|
300 |
Deyim |
sadece tartışmış olmak için tartışma |
arguing for the sake of argument expr.
|
|
301 |
Deyim |
sadece gıcıklık olsun diye tartışma |
arguing for the sake of arguing expr.
|
|
302 |
Deyim |
sadece tartışmış olmak için tartışma |
arguing for the sake of arguing expr.
|
|
303 |
Deyim |
sırf tartışma olsun diye tartışma |
arguing for the sake of argument expr.
|
|
304 |
Deyim |
tartışma dışı |
off the table expr.
|
|
305 |
Deyim |
internet üzerinden yapılan bir tartışma uzadıkça büyük ihtimalle/çoğunlukla adolf hitler veya nazilerle ilgili bi karşılaştırma yapılır |
godwin's law expr.
|
|
306 |
Deyim |
internet üzerinden yapılan bir tartışma uzadıkça büyük ihtimalle/çoğunlukla konu adolf hitler'e veya nazilere gelir |
godwin's law expr.
|
|
307 |
Deyim |
yersiz/önemsiz entelektüel tartışma |
how many angels can dance on the head of a pin expr.
|
|
308 |
Deyim |
pratikte bir önemi olmayan/bir yere varmayan entelektüel tartışma |
how many angels can dance on the head of a pin expr.
|
|
309 |
Deyim |
incir çekirdeğini doldurmayacak entelektüel tartışma |
how many angels can dance on the head of a pin expr.
|
|
310 |
Deyim |
birbiriyle tartışma/kavga halinde |
at each other's throats expr.
|
|
311 |
Deyim |
birbiriyle tartışma/kavga halinde |
at one another's throats expr.
|
|
312 |
Deyim |
(biriyle bir konuda) ciddi bir tartışma/çekişme içerisinde |
at loggerheads (with somebody) (over something) expr.
|
|
313 |
Deyim |
(bir konuda) ciddi bir tartışma/çekişme içerisinde |
at loggerheads over (something) expr.
|
|
314 |
Deyim |
(biriyle) ciddi bir tartışma/çekişme içerisinde |
at loggerheads with (someone) expr.
|
|
315 |
Deyim |
uzun uzadıya (kavga/tartışma) |
knock-down drag-out expr.
|
|
316 |
Deyim |
çekişmeli (kavga/tartışma) |
knock-down drag-out expr.
|
|
317 |
Deyim |
gergin (kavga/tartışma) |
knock-down drag-out expr.
|
|
318 |
Deyim |
aşırı şiddetli (kavga/tartışma) |
knock-down drag-out expr.
|
|
319 |
Deyim |
hararetli (kavga/tartışma) |
knock-down drag-out expr.
|
|
320 |
Deyim |
feci sert (kavga/tartışma) |
knock-down drag-out expr.
|
|
321 |
Deyim |
hiçbir tartışma gerekçesi |
no ax to grind expr.
|
|
322 |
Deyim |
hiçbir tartışma gerekçesi |
no axe to grind expr.
|
|
323 |
Deyim |
tartışma başladı |
the handbags come out expr.
|
|
Speaking |
|
324 |
Konuşma |
ben işin tartışma boyutunda değilim |
I'm not in the business of arguing expr.
|
|
325 |
Konuşma |
tartışma konusu |
the matter in question expr.
|
|
326 |
Konuşma |
tartışma yok |
no arguments expr.
|
|
327 |
Konuşma |
tartışma bitmiştir |
end of discussion expr.
|
|
328 |
Konuşma |
(kavga/tartışma amacıyla) dışarı çıkalım istersen? |
do you want to step outside? expr.
|
|
329 |
Konuşma |
tartışma kızıştıktan sonra |
after the argument escalated expr.
|
|
Trade/Economic |
|
330 |
Ticaret/Ekonomi |
özellikle yıllık bazda yapılan ve büyük ortamlarda gerçekleştirilen tartışma toplantılarına verilen genel isim |
conference i.
|
|
331 |
Ticaret/Ekonomi |
tartışma oturumu |
breakout session i.
|
|
332 |
Ticaret/Ekonomi |
tartışma oturumu |
breakout meeting i.
|
|
333 |
Ticaret/Ekonomi |
tartışma oturumu |
workshop session i.
|
|
Law |
|
334 |
Hukuk |
tekrar tartışma (dava) |
reargument i.
|
|
335 |
Hukuk |
tekrar tartışma (dava) |
re-argument i.
|
|
336 |
Hukuk |
aksini iddia eden bir tartışma |
rebuttal-in-debate i.
|
|
337 |
Hukuk |
tartışma kabul etmeden itiraz |
peremptory challenge i.
|
|
338 |
Hukuk |
tartışma meclisi |
moot court i.
|
|
339 |
Hukuk |
tartışma konusu |
moot point i.
|
|
340 |
Hukuk |
tartışma konusu |
moot question i.
|
|
341 |
Hukuk |
üzerinde tartışma yaratan mesele |
question of fact i.
|
|
342 |
Hukuk |
üzerinde tartışma yaratan mesele |
matter of fact i.
|
|
343 |
Hukuk |
tartışma konusu olmayan |
indisputable s.
|
|
Politics |
|
344 |
Siyasal |
abd'de başkanlık seçimleri öncesi adaylar arasında yapılan tartışma |
primary debate i.
|
|
345 |
Siyasal |
genel bir tartışma oluşturmak için belirli bir konuda yetkililerin hazırladığı rapor |
green paper i.
|
|
346 |
Siyasal |
tartışma hürriyeti |
freedom of debate i.
|
|
347 |
Siyasal |
tartışma özgürlüğü |
freedom of debate i.
|
|
348 |
Siyasal |
bir yasama yılında tartışma açılması amacıyla kamara başkanına sunulan önerge |
early day motion i.
|
|
349 |
Siyasal |
ingiltere parlamentosunda verilen ve tartışma günü belli olmayan soru önergesi |
early day motion i.
|
|
350 |
Siyasal |
yasama meclislerinde komitenin parçası olarak önergelerin detaylarını tartışma yetkisini içeren tam üyelik |
committee of the whole i.
|
|
351 |
Siyasal |
iki grubun temsilcileri arasında geçen siyasi tartışma |
dialogue i.
|
|
352 |
Siyasal |
hükümet diplomatlarının yaptığı gayri resmi açıklayıcı tartışma |
conversation i.
|
|
Media |
|
353 |
Medya |
tartışma programı |
discussion program i.
|
|
354 |
Medya |
televizyon tartışma programları |
television discussion programs i.
|
|
Technical |
|
355 |
Teknik |
analiz ve tartışma |
analysis and discussion i.
|
|
Computer |
|
356 |
Bilgisayar |
internet ortamında gönderdiği mesajlarla tartışma başlatan kişi |
troll i.
|
|
357 |
Bilgisayar |
konuşarak tartışma ortamları |
chat forums i.
|
|
358 |
Bilgisayar |
tartışma grupları |
discussion groups i.
|
|
359 |
Bilgisayar |
web'de tartışma |
web discussion i.
|
|
360 |
Bilgisayar |
yeni tartışma |
new discussion i.
|
|
361 |
Bilgisayar |
kullanıcıların mesajlar, öğretici yayınlar, bilgiler ve tartışma konuları yayınlayabilecekleri bir internet sitesi |
webboard i.
|
|
362 |
Bilgisayar |
tartışma forumu |
message board i.
|
|
363 |
Bilgisayar |
bir tartışma grubunun üyelerine gönderilen e-postaları yöneten bir dosya sunucusu |
listserver i.
|
|
364 |
Bilgisayar |
tartışma başlatmak için (elektronik ortamda) alakasız gönderi paylaşmak |
troll f.
|
|
365 |
Bilgisayar |
tartışma düzenle |
edit discussion expr.
|
|
Informatics |
|
366 |
Bilişim |
izlekli tartışma |
threaded discussion i.
|
|
367 |
Bilişim |
öfkeli tartışma |
flame war i.
|
|
368 |
Bilişim |
tartışma grubu |
discussion group i.
|
|
Telecom |
|
369 |
Telekom |
unix işletim sistemini kullanan bilgisayarlar arasında e-posta ve buna dayalı elektronik tartışma listesi hizmetleri için kullanılan ağ |
usenet i.
|
|
Television |
|
370 |
Televizyon |
tartışma programında moderatör |
anchorman i.
|
|
Logic |
|
371 |
Mantık |
mantıksal tartışma |
logical argument i.
|
|
372 |
Mantık |
(tartışma veya anlaşmazlıkta) etkililik |
logic i.
|
|
373 |
Mantık |
(tartışma veya anlaşmazlıkta) kuvvetli yön |
logic i.
|
|
374 |
Mantık |
(tartışma veya anlaşmazlıkta) nüfuz |
logic i.
|
|
375 |
Mantık |
geçersiz tartışma |
paralogism i.
|
|
376 |
Mantık |
kafa karıştıran tartışma biçimi |
crocodility i.
|
|
377 |
Mantık |
mantıksal tartışma yoluyla aşmak |
logic f.
|
|
378 |
Mantık |
iki tartışma alanı olan |
binary s.
|
|
Social Sciences |
|
379 |
Sosyal Bilimler |
eşler arasında yaşanan kavga/tartışma |
lovers' quarrel i.
|
|
380 |
Sosyal Bilimler |
eşler arasında yaşanan kavga/tartışma |
domestic quarrel i.
|
|
Education |
|
381 |
Eğitim |
(tartışma) konusu |
thesis i.
|
|
382 |
Eğitim |
sonuçlar ve tartışma |
results and discussion i.
|
|
383 |
Eğitim |
keşifsel tartışma |
heuristic i.
|
|
Literature |
|
384 |
Edebiyat |
orta çağ'da avrupa'da kullanılan tartışma şeklinde bir edebi kompozisyon |
debate i.
|
|
Linguistics |
|
385 |
Dilbilim |
tartışma sırasında konuşmacının zıt görüşlere karşı çıkması |
anacoenosis i.
|
|
History |
|
386 |
Tarih |
kavga veya tartışma çıkararak huzur kaçıranlara uygulanan para cezası |
fightwite i.
|
|
Philosophy |
|
387 |
Felsefe |
kıyaslayarak yapılan tartışma |
analogism i.
|
|
388 |
Felsefe |
dini bir konu üzerine yapılan akademik tartışma |
quodlibet i.
|
|
389 |
Felsefe |
boş ego konseptine dair tartışma hatası |
paralogism i.
|
|
Military |
|
390 |
Askeri |
kıta tartışma konuları |
troop topics i.
|
|
391 |
Askeri |
tartışma metodu |
conference method i.
|
|
Sport |
|
392 |
Spor |
2015 şampiyonluk maçında new england patriots kulübünün az şişirilmiş, dolayısıyla tutmayı kolaylaştıran top kullanmaları suçlamasıyla başlayan tartışma |
deflategate i.
|
|
Latin |
|
393 |
Latince |
öneri yerine, öneriyi yapan kişi tartışma konusu edilerek iddialara karşı çıkan |
ad hominem s.
|
|
Archaic |
|
394 |
Eski Kullanım |
tartışma üzerine düşünme |
revolution i.
|
|
395 |
Eski Kullanım |
çatışmanın tarafları arasında çözüme yönelik tartışma |
dialogism i.
|
|
396 |
Eski Kullanım |
uzun tartışma |
diatribe i.
|
|
397 |
Eski Kullanım |
halka açık tartışma |
conversation i.
|
|
398 |
Eski Kullanım |
tartışma ile ilişkili |
discussive s.
|
|
Slang |
|
399 |
Argo |
tartışma seansı |
rap session i.
|
|
400 |
Argo |
bir sonucu olmayıp sadece gönül eğlendiren tartışma |
circle jerk i.
|
|
401 |
Argo |
zevkine tartışma |
circle jerk i.
|
|
402 |
Argo |
bir sonucu olmayıp sadece gönül eğlendiren tartışma |
circle-jerk i.
|
|
403 |
Argo |
zevkine tartışma |
circle-jerk i.
|
|
404 |
Argo |
tartışma/kavga |
extracurricular activity i.
|
|
405 |
Argo |
hararetli tartışma |
bun fight i.
|
|
406 |
Argo |
hararetli tartışma |
bunfight i.
|
|
407 |
Argo |
büyük tartışma |
holy stink i.
|
|
408 |
Argo |
o anda gelişen bir tartışma |
jam session i.
|
|
409 |
Argo |
herkesin yalnızca kendini tatmin ettiği boş tartışma/toplantı |
circle-jerk i.
|
|
410 |
Argo |
hiçbir yere varmayan bir tartışma/toplantı |
circle-jerk i.
|
|
411 |
Argo |
kızgın tartışma |
drama i.
|
|
412 |
Argo |
tartışma çıkarmak |
kick off [uk] f.
|
|
413 |
Argo |
tartışma yaratan |
clouded s.
|
|
British Slang |
|
414 |
İngiliz Argosu |
ufak tartışma |
handbags i.
|
|
Modern Slang |
|
415 |
Modern Argo |
market reyonları arasında müşteriler arasında çıkan tartışma/kavga |
aisle rage i.
|
|