Geçmiş

söylenti

"söylenti" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 36 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	söylenti	rumour i.
2	Yaygın Kullanım	söylenti	rumor i.
General
3	Genel	söylenti	grapevine i.
4	Genel	söylenti	scuttlebutt i.
5	Genel	söylenti	whispering i.
6	Genel	söylenti	hearsay i.
7	Genel	söylenti	rumor i.
8	Genel	söylenti	rumour i.
9	Genel	söylenti	word of mouth i.
10	Genel	söylenti	report i.
11	Genel	söylenti	whisper i.
12	Genel	söylenti	fame i.
13	Genel	söylenti	talk i.
14	Genel	söylenti	account i.
15	Genel	söylenti	story i.
16	Genel	söylenti	loose talk i.
17	Genel	söylenti	noise [obsolete] i.
18	Genel	söylenti	threap [scottish] i.
19	Genel	söylenti	whisper i.
20	Genel	söylenti	hearing [dialect] i.
21	Genel	söylenti	renown [obsolete] i.
22	Genel	söylenti	bush telegraph i.
23	Genel	söylenti	buzz i.
24	Genel	söylenti	clash [scotland] i.
25	Genel	söylenti	clashes [dialect] i.
26	Genel	söylenti	clat [dialect] [uk] i.
27	Genel	söylenti	murmur i.
28	Genel	söylenti	on dit i.
29	Genel	söylenti	roun [obsolete] i.
30	Genel	söylenti	rumble i.
31	Genel	söylenti	inkling [dialect] [uk] i.
32	Genel	söylenti	parol i.
33	Genel	söylenti	cry i.
Colloquial
34	Konuşma Dili	söylenti	loose talk i.
Idioms
35	Deyim	söylenti	word on the wire i.
36	Deyim	söylenti	something in the wind expr.

"söylenti" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 58 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	asılsız söylenti	unsubstantiated rumour i.
2	Genel	asılsız söylenti	unfounded rumour i.
3	Genel	dayanaksız söylenti	rumour without foundation i.
4	Genel	dayanaksız söylenti	foundationless rumour i.
5	Genel	söylenti yayma	spreading rumor i.
6	Genel	kötü söylenti	bad rumor i.
7	Genel	asılsız söylenti	baseless rumour i.
8	Genel	asılsız söylenti	baseless rumor i.
9	Genel	asılsız söylenti	unsubstantiated rumor i.
10	Genel	asılsız söylenti	unfounded rumor i.
11	Genel	söylenti tellallığı	rumor mongering i.
12	Genel	söylenti yayma	rumor mongering i.
13	Genel	söylenti ve istihbaratın kombinasyonu	rumint i.
14	Genel	söylenti tellallığı	rumor-mongering [us] i.
15	Genel	söylenti yayma	rumor-mongering [us] i.
16	Genel	söylenti tellallığı	rumour-mongering [uk] i.
17	Genel	söylenti yayma	rumour-mongering [uk] i.
18	Genel	yayılmak (söylenti)	get about f.
19	Genel	yaymak (söylenti)	retail f.
20	Genel	dolaşmak (söylenti)	be afloat f.
21	Genel	yayılmak (söylenti)	get round f.
22	Genel	yayılmak (haber/söylenti)	get about f.
23	Genel	yayılmak (söylenti)	get around f.
24	Genel	yaymak (söylenti)	put about f.
25	Genel	söylenti çıkarmak	rumour f.
26	Genel	söylenti çıkarmak	rumor f.
27	Genel	söylenti yaymak	noise f.
28	Genel	söylenti ile haber almak	hear say f.
29	Genel	söylenti yaymak	buzz f.
30	Genel	söylenti çıkarmak	clat [dialect] [uk] f.
31	Genel	söylenti çıkarılmış	rumored s.
32	Genel	söylenti çıkarılmış	rumoured s.
33	Genel	söylenti ile dolu	rumorous [us] s.
34	Genel	söylenti ile dolu	rumourous [uk] s.
35	Genel	söylenti ile uygulanan	parol s.
36	Genel	söylenti ile gerçekleştirilen	parol s.
Phrases
37	İfadeler	söylenti şu ki	the story goes (that) expr.
Colloquial
38	Konuşma Dili	özellikle yarışlarla ilgili tüyolar taşıyan söylenti veya haber	mail [australia] i.
39	Konuşma Dili	söylenti veya gizli bilgilerin iletilmesi	moccasin telegraph [canada] i.
40	Konuşma Dili	(bir söylenti, rapor, hikaye) fos	(there's) nothing in it expr.
41	Konuşma Dili	söylenti yayıldı	word had gone round expr.
Idioms
42	Deyim	ağızdan ağza dolaşan söylenti	idle rumour i.
43	Deyim	ağızdan ağza dolaşan söylenti	idle rumor i.
44	Deyim	kişiden kişiye yayılan söylenti/laf	word on the wire i.
45	Deyim	ağızdan ağıza yayılan söylenti/laf	word on the wire i.
46	Deyim	askerler arasında (tuvalette) yayılan/dolanan dedikodu/söylenti	latrine rumor [dated] i.
47	Deyim	askerler arasında (tuvalette) yayılan/dolanan dedikodu/söylenti	latrine wireless [dated] i.
48	Deyim	korku yayan söylenti	scare story i.
49	Deyim	bir şeyi olduğundan daha ciddi/korkunç gösteren bir hikaye/söylenti	scare story i.
50	Deyim	bir söylenti/dedikodu duymak	hear something on the grapevine f.
51	Deyim	bir söylenti/dedikodu duymak	hear something through the grapevine f.
52	Deyim	bir söylenti/dedikodu duymak	hear something on the grapevine [uk] f.
53	Deyim	dedikodu/söylenti yoluyla	through the grapevine expr.
Trade/Economic
54	Ticaret/Ekonomi	söylenti pazarlaması	buzz marketing i.
Linguistics
55	Dilbilim	söylenti kipi	dubitative i.
Archaic
56	Eski Kullanım	davada söylenti ile ileri sürülen iddialar	parol i.
Slang
57	Argo	dayanaksız söylenti	furphy i.
58	Argo	askerler arasında (tuvalette) yayılan/dolanan dedikodu/söylenti	latrinogram [dated] i.