Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Çeviri
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Çeviri
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
travelogue
kurt gibi yemek yemek
epik gibi
sub tray
detroit
tırmanan olaylar zinciri
yol etmek
cumings
nerdeyse üçte bir oranında
primary rocker arm
annen endişelenmez mi?
bir tür sinyal göndermek
nigromancy
saw-like
(satışlar) durma noktasına gelmek
parafudr
yükselen kenar
local police
ışığı geçirecek kadar ince
emretme
me siento un poco extraño
foreign body obstruction
comportamiento extraño
abassi
meraklı kadın
çok para
Geçmiş
Cümleler
"çok para"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 35 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Genel
1
Genel
çok para
too much money
i.
We're spending
too much money.
Biz
çok para
harcıyoruz.
More Sentences
2
Genel
çok para
serious coin
i.
3
Genel
çok para
a great deal of money
i.
4
Genel
çok para
pots of money
i.
5
Genel
çok para
big money
i.
6
Genel
çok para
bundle
i.
7
Genel
çok para
fortune
i.
Konuşma Dili
8
Konuşma Dili
çok para
a pretty penny
i.
9
Konuşma Dili
çok para
a mint of money
i.
10
Konuşma Dili
çok para
guap
i.
11
Konuşma Dili
çok para
fat skrill
i.
12
Konuşma Dili
çok para
long green [us]
i.
13
Konuşma Dili
çok para
kilobucks
i.
14
Konuşma Dili
çok para
(the) big bucks
i.
15
Konuşma Dili
çok para
a pile
i.
16
Konuşma Dili
çok para
loadsamoney [uk]
i.
17
Konuşma Dili
çok para
at a price
expr.
Deyim
18
Deyim
çok para
well-lined purse
i.
19
Deyim
çok para
hard coin
i.
20
Deyim
çok para
a king's ransom [uk]
i.
21
Deyim
çok para
a small fortune
i.
22
Deyim
çok para
deep pockets
i.
23
Deyim
çok para
folding stuff
i.
24
Deyim
çok para
green folding
i.
25
Deyim
çok para
green folding stuff
i.
26
Deyim
çok para
green folding money
i.
27
Deyim
çok para
money to burn
i.
28
Deyim
çok para
pretty penny
i.
Ticaret/Ekonomi
29
Ticaret/Ekonomi
çok para
good money
i.
30
Ticaret/Ekonomi
çok para
folding money
i.
Argo
31
Argo
çok para
serious coin
i.
32
Argo
çok para
an arm and a leg
i.
33
Argo
çok para
an arm and a leg
i.
İngiliz Argosu
34
İngiliz Argosu
çok para
packet
i.
35
İngiliz Argosu
çok para
bomb
i.
"çok para"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 223 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Genel
1
Genel
çok para harcayan
big spender
i.
Tom is a
big spender.
Tom
çok para harcayan
biri.
More Sentences
Deyim
2
Deyim
çok para kaybetmek
lose a bundle
f.
We
lost a bundle.
Çok para kaybettik.
More Sentences
3
Deyim
çok para kazanmak
make a mint
f.
Tom must be
making a mint.
Tom
çok para kazanıyor
olmalı.
More Sentences
Argo
4
Argo
çok para kazanmak
make a killing
f.
He
made a killing
by investing in the stock market.
Borsaya yatırım yaparak
çok para kazandı.
More Sentences
Genel
5
Genel
çok az para
chickenfeed
i.
6
Genel
çok para kazanan
big income earner
i.
7
Genel
çok para getiren
moneymaker
i.
8
Genel
çok para kazanan
big earner
i.
9
Genel
çok para getiren
money maker
i.
10
Genel
çok para getiren
money-maker
i.
11
Genel
çok miktarda para
earth
i.
12
Genel
çok fazla para
earth
i.
13
Genel
çok büyük miktarda para
kings ransom
i.
14
Genel
çok para kazanma yeteneği olan kimse
midas
i.
15
Genel
çok para harcayan kimse
overspender
i.
16
Genel
çok para kazanmak
be coining it
f.
17
Genel
çok para kazanmak
make a pile
f.
18
Genel
çok para kazanmak
make the big buck
f.
19
Genel
çok para kazanmak
rake in money
f.
20
Genel
piyasaya çok miktarda kağıt para çıkarmak
inflate
f.
21
Genel
çok para kazanmak
make a bundle
f.
22
Genel
birden çok para kazanmak
be in the money
f.
23
Genel
çok para tutmak (pahalı vb)
roll in
f.
24
Genel
çok para kazanmak
earn a lot of money
f.
25
Genel
çok para kazanmak
earn a fortune
f.
26
Genel
çok para kazanmak
make a lot of money
f.
27
Genel
çok para yapmak
make a lot of money
f.
28
Genel
çok fazla para ödemek
pay too much
f.
29
Genel
çok fazla para ödemek
pay a high price
f.
30
Genel
çok fazla para ödemek
pay too much money
f.
31
Genel
çok para kaybetmek
lose a lot of money
f.
32
Genel
çok/yığınla para kazanmak
make loads of money
f.
33
Genel
çok para kaybetmek/yitirmek
lose a lot of money
f.
34
Genel
çok para ödemek
pay a lot of money
f.
35
Genel
birine çok para kazandırmak
make someone a lot of money
f.
36
Genel
çok para kaybetmek
hemorrhage
f.
37
Genel
çok çalışarak para kazanmak
scratch
f.
38
Genel
çok az para ile
on a shoe string
zf.
Öbek Fiiller
39
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) çok para dökmek
fritter something away (on someone or something)
f.
İfadeler
40
İfadeler
çok para kazanan
in the money
expr.
41
İfadeler
çok büyük miktarda para
an immense amount of money
expr.
Konuşma Dili
42
Konuşma Dili
çok az ya da önemsiz miktarda para
birdseed
i.
43
Konuşma Dili
çok az miktarda para
thin dime
i.
44
Konuşma Dili
çok miktarda para
long green [us]
i.
45
Konuşma Dili
çok miktarda para
green paper
i.
46
Konuşma Dili
bazen estetik ve manevi kaygıları para kazanmak için göz ardı eden çok karlı plan veya kurum
money-machine
i.
47
Konuşma Dili
satış elemanına daha çok satması için ödenen ekstra para
spiff
i.
48
Konuşma Dili
çok az değeri olan para
shinplaster
i.
49
Konuşma Dili
çok büyük para kazanmak
earn a bomb
f.
50
Konuşma Dili
çok büyük para kazanmak
make a bomb
f.
51
Konuşma Dili
çok büyük para harcamak
spend a bomb
f.
52
Konuşma Dili
daha çok para kazanmak
better oneself
f.
53
Konuşma Dili
çok parası olmak/para kazanmak
hit the big time
f.
54
Konuşma Dili
çok para ödemek
pay top dollar
f.
55
Konuşma Dili
çok para kaybetmek
drop a lot of money
f.
56
Konuşma Dili
çok para kazanmak
be doing okay
f.
57
Konuşma Dili
çok para kazanmak
be doing ok
f.
58
Konuşma Dili
çok para yapmak
be doing okay
f.
59
Konuşma Dili
çok para kazanmak
be doing okay
f.
60
Konuşma Dili
çok para yapmak
be doing ok
f.
61
Konuşma Dili
çok para kazanmak
be doing ok
f.
Deyim
62
Deyim
birisinin çok az para harcadığını belirtmek için söylenen bir söz
the last of the big spenders
i.
63
Deyim
bir firmaya çok fazla para kazandıran ürün
a cash cow
i.
64
Deyim
büyük/çok para
a chunk of change
i.
65
Deyim
çok para kazandıran iş
a nice little earner (brit)
i.
66
Deyim
çok para getiren karlı iş
money-spinner
i.
67
Deyim
çok para getiren karlı iş
cash cow
i.
68
Deyim
çok para getiren karlı iş
moneymaker
i.
69
Deyim
çok para getiren karlı iş
money-maker
i.
70
Deyim
çok az/devede kulak gibi bir miktar para
budget dust
i.
71
Deyim
geriye kalan çok az/önemsiz bir miktar para
budget dust
i.
72
Deyim
bütçede çok az/önemsiz/devede kulak gibi bir miktar para kalması
budget dust
i.
73
Deyim
çok para kazanma yeteneği
golden touch
i.
74
Deyim
olağanüstü çok miktarda para
silly money
i.
75
Deyim
absürt miktarda çok para
silly money
i.
76
Deyim
şaşılacak kadar çok para
silly money
i.
77
Deyim
çok para kazanmanın kolay yolu
a gravy train
i.
78
Deyim
az emek harcayıp çok para kazanılan iş/makam/durum
a gravy train
i.
79
Deyim
uzun vadede kolay yoldan çok para getiren iş/makam/durum
a gravy train
i.
80
Deyim
çok miktarda para
a king's ransom [uk]
i.
81
Deyim
çok para getirecek şey
a pot of gold [us]
i.
82
Deyim
çok para vadeden şey
a crock of gold [uk]
i.
83
Deyim
çok para vadeden şey
a pot of gold [us]
i.
84
Deyim
çok para getirecek şey
a crock of gold [uk]
i.
85
Deyim
çok miktarda para
a small fortune
i.
86
Deyim
çok para yiyip hiçbir işe yaramayan şey, bina, proje
a white elephant
i.
87
Deyim
çok para harcanan fakat bir işe yaramayan şey, bina, proje
a white elephant
i.
88
Deyim
verilen/harcanan para için çok iyi
a bigger bang for the buck
i.
89
Deyim
hızlıca çok para kazanma
get-rich-quick
i.
90
Deyim
çok az bir para
peanuts
i.
91
Deyim
çok büyük para kazanmak
break the bank
f.
92
Deyim
çok para kazanmak istemek
have an itching palm
f.
93
Deyim
çok para harcamak
be out of pocket
f.
94
Deyim
çok para kaybetmek
be out of pocket
f.
95
Deyim
çok miktarda para kazanmak
make a pile of money
f.
96
Deyim
çok para harcamak
spend money like water
f.
97
Deyim
çok fazla para ödemek
pay through the nose
f.
98
Deyim
kazandığından çok para harcamak
live beyond one's means
f.
99
Deyim
birşeye çok para yatırmak
blow money on
f.
100
Deyim
(utanç verici bir durumdan vb) çok para kazanmak
cry all the way to the bank
f.
101
Deyim
çok para kaybetmek
take a bath
f.
102
Deyim
çok para yapmak/kazanmak
rake it in
f.
103
Deyim
çok para kazanmak
earn big bucks
f.
104
Deyim
çok para ödemek
blow a bundle on
f.
105
Deyim
çok para ödemek
drop a bundle
f.
106
Deyim
çok para batırmak
lose a bundle
f.
107
Deyim
(bir şeyden) çok para kazanmak
clean up on something
f.
108
Deyim
(bir şeyden) çok para kazanmak
make a lot of money on something
f.
109
Deyim
bir şeye çok para harcamak
go to the expense of something
f.
110
Deyim
çok para harcamak
spend money like it's going out of fashion
f.
111
Deyim
çok para kazanmak
make good money
f.
112
Deyim
cebinden çok para çıkmak
pay top dollar
f.
113
Deyim
cebinden çok para çıkmak
pay through the nose
f.
114
Deyim
cebinden çok para çıkmak
spend a king's ransom
f.
115
Deyim
cebinden çok para çıkmak
drop a bundle on something
f.
116
Deyim
çok para harcamak
burn through the money
f.
117
Deyim
az emek harcanan ama çok para kazanılan iş/makam/duruma gelmek
climb on the gravy train
f.
118
Deyim
az emek harcanan ama çok para kazanılan iş/makam/duruma gelmek
board the gravy train
f.
119
Deyim
az emek harcanan ama çok para kazanılan iş/makam/duruma gelmek
get on the gravy train
f.
120
Deyim
kötü bir alışkanlığı devam ettirebilmek için çok para/emek/çaba harcamak
feed the beast
f.
121
Deyim
hem çalışıp çabalamayayım hem de çok para kazanayım demek
want (one's) bread buttered on both sides
f.
122
Deyim
çok para kazanmak
earn top dollar
f.
123
Deyim
çok para ödemek
pay top dollar
f.
124
Deyim
çok para tutmak
charge top dollar
f.
125
Deyim
sonu hüsran olan bir işe çok fazla para ve emek harcamak
pay too dearly for (one's) whistle
f.
126
Deyim
çok para yapmak
earn a mint
f.
127
Deyim
çok para kazanmak
earn a packet
f.
128
Deyim
çok para kazanmak
earn a mint
f.
129
Deyim
çok para yapmak
earn a packet
f.
130
Deyim
çok para ödemek/vermek/bayılmak
pay top dollar
f.
131
Deyim
başarılı olup çok para kazanmak
make a packet
f.
132
Deyim
çok para kaybetmek
lose a packet
f.
133
Deyim
çok para kaybetmek
spend a packet
f.
134
Deyim
çok para yapmak
make a packet
f.
135
Deyim
çok para kazanmak
make a packet
f.
136
Deyim
bahiste havuza daha çok para koymak
fatten the kitty
f.
137
Deyim
çıkarabildiği kadar çok para çıkarmak
dig down
f.
138
Deyim
bir şeye çok fazla para sarf etmek
dig deep
f.
139
Deyim
çıkarabildiği kadar çok para çıkarmak
dig deep
f.
140
Deyim
çok para kazanma yeteneğine sahip olmak
have (the) golden touch
f.
141
Deyim
(birine) çok para harcatmak
lighten (one's) wallet
f.
142
Deyim
çok para harcamak
lighten (one's) wallet
f.
143
Deyim
(birine) çok fazla para ödetmek
make (one) pay through the nose
f.
144
Deyim
(birine) çok az bir para ödemek
pay (someone) peanuts
f.
145
Deyim
çok para harcamak
spend money hand over fist
f.
146
Deyim
çok para kaybetmek
lose money hand over fist
f.
147
Deyim
çok para kazanmak
make a mint of money
f.
148
Deyim
bir işten çok para yapmak/kazanmak
mint money
f.
149
Deyim
çok para kazanmak
mint money
f.
150
Deyim
bir işten çok para yapmak/kazanmak
make a mint of money
f.
151
Deyim
çok para getiren bir iş olmak
be a licence to print money
f.
152
Deyim
çok para vermek
cost/pay/charge the earth [uk]
f.
153
Deyim
çok para tutmak
cost/pay/charge the earth [uk]
f.
154
Deyim
(bir şeye) çok para dökmek
drop a bundle (on something)
f.
155
Deyim
(birine) çok para dökmek
drop a bundle (on someone)
f.
156
Deyim
(birine/bir şeye) çok para dökmek
drop a bundle on (someone or something)
f.
157
Deyim
(birine/bir şeye) çok para harcamak
drop a bundle on (someone or something)
f.
158
Deyim
bir şey/bir şey yapmak için çok para dökmek
go to a lot of expense of something/of doing something
f.
159
Deyim
bir şey/bir şey yapmak için çok para harcamak
go to the expense of something/of doing something
f.
160
Deyim
(bir şey için) çok para harcamak
go to the expense (of doing something)
f.
161
Deyim
çok para dökmek
go to the expense
f.
162
Deyim
(bir şey için) çok para dökmek
go to the expense (of doing something)
f.
163
Deyim
(bir şeye) çok para, enerji harcamak
go to town (on/over something)
f.
164
Deyim
çok para harcamak
go to the expense
f.
165
Deyim
bir şey/bir şey yapmak için çok para harcamak
go to a lot of expense of something/of doing something
f.
166
Deyim
bir şey/bir şey yapmak için çok para dökmek
go to the expense of something/of doing something
f.
167
Deyim
kazandığından çok para harcamak
live beyond means
f.
168
Deyim
çok az bir para ödemek
pay peanuts
f.
169
Deyim
çok fazla para harcamak
spend like a sailor (on shore leave)
f.
170
Deyim
hem çalışıp çabalamayayım hem de çok para kazanayım demek
want your bread buttered on both sides
f.
171
Deyim
çok para kazanmak
rake in the dough
f.
172
Deyim
verilen/harcanan para için çok iyi
bigger bang for the buck
s.
173
Deyim
çok para kazanmak istiyorsan elini kirleteceksin
where there's muck there's brass
expr.
174
Deyim
çok miktarda para
a heck of a lot of money
expr.
175
Deyim
bu işte çok/iyi para var
there's gold in them thar hills
expr.
176
Deyim
bu işte çok/iyi para var
there's gold in them there hills
expr.
177
Deyim
çok fazla para
arm and a leg
expr.
178
Deyim
(utanç verici bir durumdan vb) çok para kazandı
he/she cried all the way to the bank
expr.
Konuşma
179
Konuşma
çok para verdik
it cost big bikkies
expr.
180
Konuşma
birlikte çok para kazanacağız
we're going to make a lot of money together
expr.
181
Konuşma
çok para harcıyorsun
you are spending too much money
expr.
182
Konuşma
çok para harcıyorsun
you are spending a lot of money
expr.
183
Konuşma
yakında çok fazla para kazanacaksın
you will earn a lot of money soon
expr.
184
Konuşma
sizlere çok para kazandıracağım
I’m going to make you a lot of money
expr.
185
Konuşma
sana çok para kazandıracağım
I’m going to make you a lot of money
expr.
186
Konuşma
çok para kazanıyor olmalısın
you must make a lot of money
expr.
187
Konuşma
çok para bayıldım
it cost big bikkies
expr.
Ticaret/Ekonomi
188
Ticaret/Ekonomi
yapıldığı maddenin değeri sıfır veya çok düşük olan para
token money
i.
189
Ticaret/Ekonomi
çok çeşitli para birimleri için sabit teklifler
firm quotes for a variety of currencies
i.
190
Ticaret/Ekonomi
çok ayrıntılı olmayan para piyasası
no brainer
i.
191
Ticaret/Ekonomi
bir firmaya çok fazla para kazandıran ürün
cash cow
i.
192
Ticaret/Ekonomi
az para verip çok çalıştırma sistemi
sweating system
i.
193
Ticaret/Ekonomi
az para verip çok çalıştırma
sweating
i.
194
Ticaret/Ekonomi
az para verip çok çalıştıran işyeri
sweatshop
i.
195
Ticaret/Ekonomi
çok ufak para
mite
i.
196
Ticaret/Ekonomi
hisseleri satın almak isteyen kişinin çoğunluğu elde etmek adına kalan hisselerin değerine kıyasla çok daha fazla para önerdiği bir satın alım teklifi
two-tier bid
i.
197
Ticaret/Ekonomi
çok büyük miktarda para içeren anlaşma veya ticari işlem
megadeal
i.
198
Ticaret/Ekonomi
ticari işlemden çok erken çıkılması nedeniyle kaybedilen para
deadwood
i.
199
Ticaret/Ekonomi
çok büyük miktarda para sağlamak
overfund
f.
200
Ticaret/Ekonomi
faizle çok borç para vermek
overlend
f.
201
Ticaret/Ekonomi
(spekülasyonda) çok para harcamak
overspeculate
f.
202
Ticaret/Ekonomi
çok az dolaşıma girmiş (para)
about uncirculated
s.
203
Ticaret/Ekonomi
çok az dolaşıma girmiş (para)
almost uncirculated
s.
Arkeoloji
204
Arkeoloji
eskiden almanya'da yaygın olan, genellikle gümüşten yapılan çok ince bir madeni para
bracteate
i.
Argo
205
Argo
çok para kazandıran iş
a money-spinner
i.
206
Argo
çok çalışmasına rağmen eline fazla para geçmeyen
battler
i.
207
Argo
çok/çok miktarda para
long bread
i.
208
Argo
çok/çok miktarda para
heavy bread
i.
209
Argo
çok/çok miktarda para
heavy money
i.
210
Argo
çok/çok miktarda para
long green
i.
211
Argo
çok miktarda para
green
i.
212
Argo
çok para kazanmak
made a killing
f.
213
Argo
çok para kazanmak
coin money
f.
214
Argo
çok para kazanmak
coin it in
f.
215
Argo
çok para kazanmak
rake in the money
f.
216
Argo
çok para kaybetmek
take a beating
f.
217
Argo
çok para kaybetmek
take a bath on something
f.
218
Argo
çok para kazanmak
be coining money
f.
219
Argo
çok para kazanmak
be coining it
f.
220
Argo
çok para kazanmak
do some fine coin
f.
221
Argo
hızla çok para kazanmak
mint it [uk/australia]
f.
222
Argo
çok para kazanmak
mint it [uk/australia]
f.
İngiliz Argosu
223
İngiliz Argosu
çok büyük miktarda para
wad
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of çok para
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy