Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
bundle
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"bundle"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 59 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
bundle
i.
demet
General
2
Genel
bundle
i.
bohça
3
Genel
bundle
i.
tomar
4
Genel
bundle
i.
kundak
5
Genel
bundle
i.
bağlam
6
Genel
bundle
i.
yığın
7
Genel
bundle
i.
paket
8
Genel
bundle
i.
çıkın
9
Genel
bundle
i.
bağ
10
Genel
bundle
i.
kangal
11
Genel
bundle
i.
deste
12
Genel
bundle
i.
balya
13
Genel
bundle
i.
yığınla para
14
Genel
bundle
i.
elyaf demeti
15
Genel
bundle
i.
çok para
16
Genel
bundle
i.
belirli bir niteliğe sahip kimse
17
Genel
bundle
f.
paket yapmak
18
Genel
bundle
f.
toplamak
19
Genel
bundle
f.
palas pandıras yollamak
20
Genel
bundle
f.
sepetlemek
21
Genel
bundle
f.
acele ettirmek
22
Genel
bundle
f.
bohçalamak
23
Genel
bundle
f.
kundaklamak
24
Genel
bundle
f.
sarmak
25
Genel
bundle
f.
desteklemek
26
Genel
bundle
f.
bohça yapmak
27
Genel
bundle
f.
tıkıştırmak
28
Genel
bundle
f.
doldurmak
29
Genel
bundle
f.
(itip kakarak) acele ettirmek
30
Genel
bundle
f.
bir ürünü başka bir ürünle paket yaparak tek fiyata satmak
31
Genel
bundle
f.
kalkışa hazırlanmak
32
Genel
bundle
f.
aceleyle yola çıkmak
33
Genel
bundle
f.
paketleme yapmak
34
Genel
bundle
f.
paketlemek
35
Genel
bundle
f.
aceleyle göndermek
36
Genel
bundle
f.
(birini) sıkı sıkı giydirmek
37
Genel
bundle
f.
acele etmek
38
Genel
bundle
f.
(eskiden new england ve galler'de nişanlı çiftlere özgü bir gelenek) tamamen giyinik olarak aynı yatakta uyumak
Colloquial
39
Konuşma Dili
bundle
i.
bir tomar para
40
Konuşma Dili
bundle
i.
tomarla para
41
Konuşma Dili
bundle
i.
desteyle para
42
Konuşma Dili
bundle
i.
bebek
Trade/Economic
43
Ticaret/Ekonomi
bundle
i.
paket
Industry
44
Sanayi
bundle
i.
kağıt yapımında kullanılan bir levha ölçüsü
45
Sanayi
bundle
i.
kağıt yapımında kullanılan bir nakliye birimi
Technical
46
Teknik
bundle
i.
balya
47
Teknik
bundle
i.
demet
Textile
48
Tekstil
bundle
i.
deste
49
Tekstil
bundle
f.
destelemek
Medical
50
Medikal
bundle
i.
demet
Anatomy
51
Anatomi
bundle
i.
sinir iplikleri demeti
52
Anatomi
bundle
i.
vasküler demet
Food Engineering
53
Gıda
bundle
i.
bağ
54
Gıda
bundle
i.
demet
55
Gıda
bundle
i.
tomar
Linguistics
56
Dilbilim
bundle
i.
demet
57
Dilbilim
bundle
i.
benzer yönde yayılım gösteren izoglos grubu
58
Dilbilim
bundle
i.
dil fasikülü
British Slang
59
İngiliz Argosu
bundle
i.
büyük miktarda para
"bundle"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 231 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
bundle of his
i.
his hüzmesi
2
Genel
his bundle
i.
his hüzmesi
3
Genel
a bundle of nerves
i.
sinir küpü
4
Genel
a bundle of money
i.
bir tomar para
5
Genel
money bundle
i.
para destesi
6
Genel
medicine bundle
i.
bazı amerikan yerlileri tarafından kullanılan, içinde kişisel veya kabileye ait dini nesnelerin bulunduğu kapalı veya sarılı bohça
7
Genel
cost somebody a bundle
f.
tuzluya mal olmak
8
Genel
bundle someone off
f.
birini apar topar göndermek
9
Genel
wrap into a bundle
f.
denk yapmak
10
Genel
bundle off
f.
göndermek
11
Genel
make a bundle
f.
çok para kazanmak
12
Genel
bundle off
f.
acele ile gitmek
13
Genel
bundle somebody up
f.
sarıp sarmalamak
14
Genel
wrap up in a bundle
f.
bohçe etmek
15
Genel
make into a bundle
f.
çıkın etmek
16
Genel
bundle off
f.
sepetlemek
17
Genel
wrap up in a bundle
f.
bohçalamak
18
Genel
make things into a bundle
f.
çıkın etmek
19
Genel
bundle up
f.
sıkı giyinmek
20
Genel
bundle up
f.
sarınıp sarmalanmak
21
Genel
bdl (bundle)
kısalt.
demet
22
Genel
bdle. (bundle)
kısalt.
demet
Phrasals
23
Öbek Fiiller
bundle up
f.
rahat giyinmek
24
Öbek Fiiller
bundle up
f.
kalın şeyler giyinmek
25
Öbek Fiiller
bundle off
f.
sıkıca sarmak
26
Öbek Fiiller
bundle off
f.
iyice sarmak/paketlemek
27
Öbek Fiiller
bundle off
f.
sıkıca paketlemek
28
Öbek Fiiller
bundle off
f.
aceleyle çıkmak
29
Öbek Fiiller
bundle off
f.
hemen göndermek/yollamak
30
Öbek Fiiller
bundle someone off to some place
f.
birisini bir yere göndermek
31
Öbek Fiiller
bundle somebody up
f.
sarıp sarmalamak
32
Öbek Fiiller
bundle someone up
f.
sarıp sarmalamak
33
Öbek Fiiller
bundle oneself up against something
f.
sarıp sarmalamak
34
Öbek Fiiller
bundle up somebody
f.
sarıp sarmalamak
35
Öbek Fiiller
bundle someone into something
f.
sarıp sarmalamak
36
Öbek Fiiller
bundle (someone) into (something)
f.
(birini bir şeyle) sarıp sarmalamak
37
Öbek Fiiller
bundle (someone) into (something)
f.
(birine) kalınca (bir şey/bir şeyler) giydirmek
38
Öbek Fiiller
bundle (someone) into (something)
f.
(birini) yatağına/uykuya yatırmak
39
Öbek Fiiller
bundle into
f.
-e sarıp sarmalamak
40
Öbek Fiiller
bundle into
f.
-e kundaklamak
41
Öbek Fiiller
bundle into
f.
-e sarmak
42
Öbek Fiiller
bundle something off (to someone or some place)
f.
bir şeyleri toplayıp (birine/bir yere) göndermek
43
Öbek Fiiller
bundle something off (to someone or some place)
f.
(birine/bir yere) bir tomar bir şey göndermek
44
Öbek Fiiller
bundle something off (to someone or some place)
f.
(birine/bir yere) palas pandıras bir şey yollamak
45
Öbek Fiiller
bundle someone up (in something)
f.
birini (bir şeye) sarıp sarmalamak
46
Öbek Fiiller
bundle someone up (in something)
f.
birini (bir şeyle) sıkı sıkı giydirmek/sarmak
47
Öbek Fiiller
bundle someone up (in something)
f.
birinin üstünü (bir şeyle) sıkı sıkı örtmek
48
Öbek Fiiller
bundle up
f.
sıkıca/iyice paketlemek
49
Öbek Fiiller
bundle up
f.
sıkı sıkı sarmak
Proverb
50
Atasözü
a man wrapped up in himself makes a very small bundle
bencil biri kimse tarafından hoş karşılanmaz
51
Atasözü
a man wrapped up in himself makes a very small bundle
sadece kendini düşünen biri kimse için cazip değildir
52
Atasözü
a man wrapped up in himself makes a very small bundle
bencillik insanı ancak küçültür
53
Atasözü
a man wrapped up in himself makes a very small bundle
yalnızca kendini düşünen biri kısır kalır/gelişemez
Colloquial
54
Konuşma Dili
bundle of energy
i.
enerji topu/yumağı
55
Konuşma Dili
bundle of energy
i.
kıpırdak
56
Konuşma Dili
bundle of energy
i.
yumurcak (çocuk)
57
Konuşma Dili
bundle of energy
i.
hareketli
58
Konuşma Dili
bundle of energy
i.
yerinde duramayan
59
Konuşma Dili
bundle of energy
i.
aktif
60
Konuşma Dili
bundle of energy
i.
üretken
61
Konuşma Dili
bundle of energy
i.
enerji dolu
62
Konuşma Dili
bundle of energy
i.
hiperaktif
63
Konuşma Dili
go a bundle on
f.
bayılmak
64
Konuşma Dili
go a bundle on
f.
çok beğenmek
Idioms
65
Deyim
bundle of joy
i.
bebek
66
Deyim
bundle from heaven
i.
bebek
67
Deyim
a bundle of nerves
i.
sinir küpü
68
Deyim
bundle of energy
i.
enerji küpü
69
Deyim
a bundle of laughs
i.
matrak
70
Deyim
a bundle of laughs
i.
gır gır
71
Deyim
a bag/bundle of nerves
i.
sinir küpü
72
Deyim
a bag/bundle of nerves
i.
çok gergin kimse
73
Deyim
a bag/bundle of nerves
i.
çok heyecanlı kimse
74
Deyim
a bag/bundle of nerves
i.
çok sinirli kimse
75
Deyim
a bundle of laughs
i.
çok eğlenceli
76
Deyim
a bundle of laughs
i.
çok matrak
77
Deyim
a bundle of laughs
i.
gır gır
78
Deyim
a bundle of laughs
i.
çok komik
79
Deyim
a bundle of joy
i.
bebek
80
Deyim
a bundle of joy
i.
yeni doğmuş bebek
81
Deyim
a bundle of joy
i.
evin neşesi (yeni doğmuş bebek)
82
Deyim
bundle of joy
i.
yeni doğmuş bebek
83
Deyim
bundle of joy
i.
evin neşesi (yeni doğmuş bebek)
84
Deyim
bundle of laughs
i.
eğlence dolu (kimse/şey)
85
Deyim
bundle of laughs
i.
komik (kimse/şey)
86
Deyim
bundle of laughs
i.
eğlenceli (kimse/şey)
87
Deyim
bundle of laughs
i.
gır gır (kimse/şey)
88
Deyim
bundle of laughs
i.
matrak (kimse/şey)
89
Deyim
bundle of nerves
i.
sinir küpü kimse
90
Deyim
bundle of nerves
i.
çok gergin kimse
91
Deyim
bundle of nerves
i.
çok sinirli kimse
92
Deyim
bundle of nerves
i.
asabi kimse
93
Deyim
bundle of nerves
i.
çok heyecanlı kimse
94
Deyim
bundle of nerves
i.
korkak/ürkek kimse
95
Deyim
bundle of nerves
i.
korku dolu kimse
96
Deyim
bundle one's self up
f.
kendini sıcacık sarmak
97
Deyim
drop (one's) bundle [australia/new zealand]
f.
umutsuzluğa/ümitsizliğe düşmek
98
Deyim
drop (one's) bundle [australia/new zealand]
f.
umutsuzluğa/ümitsizliğe kapılmak
99
Deyim
drop (one's) bundle [australia/new zealand]
f.
kaygılanmak
100
Deyim
drop (one's) bundle [australia/new zealand]
f.
kaygıya kapılmak
101
Deyim
drop (one's) bundle [australia/new zealand]
f.
kontrolü/kendini bırakmak
102
Deyim
drop (one's) bundle [australia/new zealand]
f.
panik yapmak
103
Deyim
drop (one's) bundle [australia/new zealand]
f.
asılmamak
104
Deyim
drop your bundle [australia/new zealand]
f.
umutsuzluğa/ümitsizliğe düşmek
105
Deyim
drop your bundle [australia/new zealand]
f.
umutsuzluğa/ümitsizliğe kapılmak
106
Deyim
drop your bundle [australia/new zealand]
f.
kaygılanmak
107
Deyim
drop your bundle [australia/new zealand]
f.
kaygıya kapılmak
108
Deyim
drop your bundle [australia/new zealand]
f.
kontrolü/kendini bırakmak
109
Deyim
drop your bundle [australia/new zealand]
f.
panik yapmak
110
Deyim
drop your bundle [australia/new zealand]
f.
asılmamak
111
Deyim
bundle somebody off
f.
başından savmak
112
Deyim
bundle somebody off
f.
başından atmak
113
Deyim
blow a bundle on
f.
bir servet ödemek
114
Deyim
expect a bundle from heaven
f.
bebek beklemek
115
Deyim
drop a bundle on something
f.
bir servet ödemek
116
Deyim
bundle someone up
f.
birini sarıp sarmalamak
117
Deyim
expect a bundle of joy
f.
bebek beklemek
118
Deyim
drop a bundle
f.
bir servet ödemek
119
Deyim
save a bundle on something
f.
bir yığın para ödemekten kurtulmak
120
Deyim
not go a bundle on something
f.
beğenmemek
121
Deyim
drop a bundle
f.
çok para ödemek
122
Deyim
lose a bundle
f.
çok para kaybetmek
123
Deyim
blow a bundle on
f.
çok para ödemek
124
Deyim
lose a bundle
f.
çok para batırmak
125
Deyim
be a bundle of nerves
f.
çok heyecanlı olmak
126
Deyim
drop a bundle on something
f.
cebinden çok para çıkmak
127
Deyim
be a bundle of nerves
f.
heyecan basmak
128
Deyim
not be a bundle of laughs
f.
eğlenceli olmamak
129
Deyim
save a bundle on something
f.
epeyce bir miktar tasarruf etmek
130
Deyim
not go a bundle on something
f.
hoşlanmamak
131
Deyim
bundle up
f.
sarıp sarmalamak
132
Deyim
make a bundle
f.
parsayı toplamak
133
Deyim
make a bundle
f.
voliyi vurmak
134
Deyim
drop (one's) bundle [australia/new zealand]
f.
umudunu kaybetmek/yitirmek
135
Deyim
drop your bundle [australia/new zealand]
f.
umudunu kaybetmek/yitirmek
136
Deyim
drop your bundle [australia/new zealand]
f.
kendi kontrolünü kaybetmek
137
Deyim
drop your bundle [australia/new zealand]
f.
kontrolden çıkmak
138
Deyim
drop your bundle [australia/new zealand]
f.
duygularını kontrol edememek
139
Deyim
drop your bundle [australia/new zealand]
f.
paniğe kapılmak
140
Deyim
drop your bundle [australia/new zealand]
f.
kendini tutamamak
141
Deyim
drop your bundle [australia/new zealand]
f.
kendine hakim olamamak
142
Deyim
drop your bundle [australia/new zealand]
f.
iradesini kontrol edememek
143
Deyim
drop your bundle [australia/new zealand]
f.
otokontrolünü kaybetmek
144
Deyim
be a bundle of laughs
f.
eğlence dolu olmak
145
Deyim
be a bundle of laughs
f.
eğlenceli olmak
146
Deyim
be a bundle of laughs
f.
komik olmak
147
Deyim
be a bundle of laughs
f.
neşe dolu olmak
148
Deyim
drop a bundle on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) çok para harcamak
149
Deyim
drop a bundle on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) çok para dökmek
150
Deyim
drop a bundle on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bir servet ödemek
151
Deyim
drop a bundle on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) tomarla para dökmek
152
Deyim
drop a bundle (on someone)
f.
(birine) çok para dökmek
153
Deyim
drop a bundle (on someone)
f.
(birine) bir servet harcamak
154
Deyim
drop a bundle (on someone)
f.
(birine) tomarla para dökmek
155
Deyim
drop a bundle (on something)
f.
(bir şeye) çok para dökmek
156
Deyim
drop a bundle (on something)
f.
(bir şeye) bir servet ödemek
157
Deyim
drop a bundle (on something)
f.
(bir şeye) tomarla para dökmek
158
Deyim
not go a bundle on somebody/something [uk]
f.
birinden/bir şeyden hoşlanmamak
159
Deyim
not go a bundle on somebody/something [uk]
f.
birini/bir şeyi sevmemek
160
Deyim
not go a bundle on somebody/something [uk]
f.
birini/bir şeyi beğenmemek
161
Deyim
save a bundle
f.
bir yığın para ödemekten kurtulmak
162
Deyim
save a bundle
f.
epeyce bir miktar tasarruf etmek
163
Deyim
save a bundle
f.
bir yığın para ödemekten kurtarmak
164
Deyim
save a bundle
f.
epeyce bir miktar tasarruf ettirmek
165
Deyim
a bundle of fun
expr.
çok eğlenceli
166
Deyim
a bundle of fun
expr.
çok komik
167
Deyim
a bundle of laughs
expr.
çok eğlenceli
168
Deyim
a bundle of laughs
expr.
çok komik
169
Deyim
I am a bundle of nerves
expr.
çok gerginim
Speaking
170
Konuşma
thanks a bundle
expr.
çok teşekkürler
Trade/Economic
171
Ticaret/Ekonomi
product bundle pricing
i.
paket fiyatlandırması
172
Ticaret/Ekonomi
bundle pricing
i.
paket fiyat
173
Ticaret/Ekonomi
product bundle
i.
ürün demeti
174
Ticaret/Ekonomi
investment bundle
i.
yatırım sepeti
175
Ticaret/Ekonomi
bundle of rights
i.
yasal haklar
Technical
176
Teknik
tube bundle
i.
boru demeti
177
Teknik
double bundle condenser
i.
çift demetli kondenser
178
Teknik
bundle strength
i.
demet dayancı
179
Teknik
fiber bundle
i.
elyaf demeti
180
Teknik
hose bundle
i.
hortum demeti
181
Teknik
bundle of rays
i.
ışın demeti
182
Teknik
lath martensite bundle
i.
iğne martensit destesi
183
Teknik
bundle block adjustment
i.
ışın demetleri ile dengeleme
184
Teknik
bundle of fibres
i.
lif demeti
185
Teknik
fiber bundle
i.
lif demeti
186
Teknik
fiber-bundle
i.
fiber demeti
187
Teknik
fibre-bundle
i.
fiber demeti
Computer
188
Bilgisayar
software bundle
i.
yazılım paketi
189
Bilgisayar
data bundle
i.
veri demeti
190
Bilgisayar
bundle version
i.
paket sürümü
Telecom
191
Telekom
service bundle
i.
hizmet paketi
192
Telekom
bundle/solution suite
i.
hizmet paketi/çözüm takımı
193
Telekom
aligned bundle
i.
hizalanmış optik lif demeti
Textile
194
Tekstil
yarn bundle
i.
iplik demeti
Architecture
195
Mimarlık
bundle pillar
i.
ekleri olan sütun
Construction
196
İnşaat
fiber bundle
i.
lif demeti
Automotive
197
Otomotiv
tube bundle modules
i.
boru demeti modülleri
198
Otomotiv
bead bundle
i.
damak teli paketi
Medical
199
Medikal
bilateral bundle branch block
i.
biblok
200
Medikal
double bundle reconstruction of the anterior cruciate ligament
i.
çift demet ön çapraz bağ rekonstrüksiyonu
201
Medikal
his bundle
i.
his demeti
202
Medikal
atrioventricular bundle
i.
kaslar demeti
203
Medikal
kent bundle
i.
kent demeti
204
Medikal
right bundle branch block
i.
sağ dal bloku
205
Medikal
left bundle branch block
i.
sol dal bloku
206
Medikal
ventilator bundle
i.
solunum desteği (ünitesi)
Anatomy
207
Anatomi
bundle of his
i.
kalp kasılmalarını atriyoventriküler düğümden ventriküllere aktaran kalp kası
208
Anatomi
atrioventricular bundle
i.
kalp kasılmalarını atriyoventriküler düğümden ventriküllere aktaran kalp kası
Optics
209
Optik
arcuate nerve fiber bundle
i.
arkuat sinir lifleri demeti
210
Optik
nasal nerve fiber bundle
i.
nazal sinir lifleri demeti
211
Optik
papillomacular bundle
i.
papillomaküler demet
Food Engineering
212
Gıda
tube bundle
i.
boru demeti
Math
213
Matematik
fiber-bundle
i.
(topolojide) lif demeti
214
Matematik
fibre-bundle
i.
(topolojide) lif demeti
Biology
215
Biyoloji
bundle-sheath cells
i.
demet kını hücreleri
216
Biyoloji
bundle sheath
i.
vasküler demeti çevreleyen özel hücre katmanı veya bölgesi
Botanic
217
Botanik
vascular bundle
i.
iletim demeti
218
Botanik
fibrovascular bundle
i.
damarlı bitkilerin gövde ve yapraklarındaki iletim sistemi
219
Botanik
fibrovascular bundle
i.
fibrovasküler demet
Agriculture
220
Tarım
bundle wagon
i.
tahıl demeti yük arabası
Tobacco
221
Tütün
bundle jam detector
i.
demet sıkışma detektörü
Linguistics
222
Dilbilim
lexical bundle
i.
sözcük kalıbı
223
Dilbilim
lexical bundle
i.
sözcük öbeği
Military
224
Askeri
equipment bundle
i.
havadan ikmal ambalajı
225
Askeri
door bundle
i.
paraşüt bohça demeti
Sport
226
Spor
door bundle
i.
kapı yükü
227
Spor
door bundle
i.
paraşütçünün uçuş sırasında atlamadan önce elle aşağıya fırlattığı bohça
Slang
228
Argo
bundle [new zealand]
f.
doğum yapmak
229
Argo
bundle [new zealand]
f.
panik yapmak
230
Argo
bundle [new zealand]
f.
umudunu kaybetmek
British Slang
231
İngiliz Argosu
not go a bundle on
f.
hoşlanmamak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bundle
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy