|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
çok uzun zaman |
blue moon i.
|
|
2 |
Genel |
çok uzun zaman |
eon i.
|
|
3 |
Genel |
çok uzun süre |
aeon i.
|
|
4 |
Genel |
akrobatların taktıkları çok uzun ayaklar |
stilt i.
|
|
5 |
Genel |
çok uzun bir eteğin yerde sürünen kısmı |
train i.
|
|
6 |
Genel |
çok sayıda yolcu taşıyan ve uzun yolculuklarla turlarda kullanılan motorlu, büyük kara taşıtı |
coach i.
|
|
7 |
Genel |
çok uzun veya sonsuz zaman |
eon i.
|
|
8 |
Genel |
çok uzun bir süre |
blue moon i.
|
|
|
9 |
Genel |
çok önemli olmayan ve üzerinde uzun uzadıya düşünülmesi gerekmeyen |
no-brainer i.
|
|
10 |
Genel |
çok uzun olup laf kalabalığı içerme |
tediousness i.
|
|
11 |
Genel |
dramatik olaylar veya bölümler içeren çok uzun hikaye |
saga i.
|
|
12 |
Genel |
çok uzun zaman |
month of sundays i.
|
|
13 |
Genel |
çok uzun boylu kimse |
giant i.
|
|
14 |
Genel |
(bir şeyi) çok uzun süre boyama işlemine maruz bırakan kimse |
overdyer i.
|
|
15 |
Genel |
çok uzun süre |
donkeys years i.
|
|
16 |
Genel |
çok uzun yapı |
skyscraper i.
|
|
17 |
Genel |
çok uzun kalmak |
overstay f.
|
|
18 |
Genel |
çok uzun sürmek |
take forever f.
|
|
19 |
Genel |
çok daha uzun sürmek |
take much longer f.
|
|
20 |
Genel |
çok/uzun sürmek |
take ages f.
|
|
21 |
Genel |
(konuyu) çok uzun, ayrıntılı ve sınırlı bir şekilde ele almak |
wiredraw f.
|
|
22 |
Genel |
(kireci) çok uzun süre yakmak |
overburn f.
|
|
23 |
Genel |
çok uzun süre uçmak (doğan |
overfly f.
|
|
24 |
Genel |
çok uzun süre boyunca saklamak |
overkeep f.
|
|
25 |
Genel |
çok zayıf ve uzun |
spindling s.
|
|
26 |
Genel |
çok uzun müddet önce |
eonian s.
|
|
27 |
Genel |
çok zayıf ve uzun |
spindly s.
|
|
28 |
Genel |
çok uzun süren |
long-drawn-out s.
|
|
|
29 |
Genel |
çok büyük/devasa/uzun |
of epic proportions s.
|
|
30 |
Genel |
çok uzun bir sözcüğe ilişkin |
hippopotomonstrosesquipedalian s.
|
|
31 |
Genel |
çok uzun bir sözcüğe ait |
hippopotomonstrosesquipedalian s.
|
|
32 |
Genel |
çok uzun bir sözcük ile ilgili |
hippopotomonstrosesquipedalian s.
|
|
33 |
Genel |
çok uzun bir sözcükle ilgili |
hippopotomonstrosesquipedalian s.
|
|
34 |
Genel |
çok uzun süren |
aeonic s.
|
|
35 |
Genel |
çok uzun müddet önce |
aeonian s.
|
|
36 |
Genel |
çok uzun süredir bekletilmiş |
overdue s.
|
|
37 |
Genel |
çok uzun süre maruz kalmış |
overexposed s.
|
|
38 |
Genel |
uzun ekseni az çok dikey olan |
orthotropic s.
|
|
39 |
Genel |
çok uzun zaman önceye |
deep into the past s.
|
|
40 |
Genel |
çok uzun zaman önce |
deep in the past s.
|
|
41 |
Genel |
çok uzun zaman |
a month of sundays zf.
|
|
42 |
Genel |
çok uzun bir zaman |
a month of sundays zf.
|
|
43 |
Genel |
çok uzun zamandır |
for a long time zf.
|
|
44 |
Genel |
çok uzun bir süredir |
for a very long time zf.
|
|
45 |
Genel |
çok uzun zamandır |
overlong zf.
|
|
46 |
Genel |
çok uzun zamandan beri |
overlong zf.
|
|
47 |
Genel |
çok uzun vadede |
by a long sight zf.
|
|
Phrasals |
|
48 |
Öbek Fiiller |
çok daha uzun olmak |
stand over f.
|
|
49 |
Öbek Fiiller |
(birinden/bir şeyden) çok daha uzun olmak |
tower above (someone or something) f.
|
|
50 |
Öbek Fiiller |
(birinden/bir şeyden) çok daha uzun olmak |
tower over (someone or something) f.
|
|
Phrases |
|
51 |
İfadeler |
çok uzun, okumadım |
too long, didn't read it expr.
|
|
52 |
İfadeler |
çok uzun zamandır |
in ages expr.
|
|
53 |
İfadeler |
çok uzun süredir gecikmiş |
it's long overdue expr.
|
|
54 |
İfadeler |
uzun/çok yaşa ve muvaffak ol |
live long and prosper expr.
|
|
55 |
İfadeler |
çok uzun bir süre |
for eons expr.
|
|
Proverb |
|
56 |
Atasözü |
komisyonların bir işi başarması çok uzun zaman alır |
a committee is a group of men who keep minutes and waste hours
|
|
57 |
Atasözü |
komisyonların bir karara varması çok uzun sürer |
a committee is a group of men who keep minutes and waste hours
|
|
58 |
Atasözü |
bir şeye olan ilgi çok uzun sürmez |
a wonder lasts but nine days
|
|
Colloquial |
|
59 |
Konuşma Dili |
çok uzun zaman |
a dog's age i.
|
|
60 |
Konuşma Dili |
çok uzun zaman |
dog's age i.
|
|
61 |
Konuşma Dili |
çok uzun zaman |
yonks i.
|
|
62 |
Konuşma Dili |
çok uzun sürmek |
take much time f.
|
|
63 |
Konuşma Dili |
çok uzun sürmek |
go on and on f.
|
|
64 |
Konuşma Dili |
çok uzun zaman |
in a dog's age zf.
|
|
65 |
Konuşma Dili |
çok uzun zamandır |
since forever zf.
|
|
66 |
Konuşma Dili |
çok uzun zaman önce |
light years away expr.
|
|
67 |
Konuşma Dili |
çok uzun mesafe |
country mile expr.
|
|
68 |
Konuşma Dili |
çok uzun süre |
a month of sunday expr.
|
|
|
69 |
Konuşma Dili |
çok uzun zaman |
a month of sunday expr.
|
|
70 |
Konuşma Dili |
çok uzun zaman önce |
once in a blue moon expr.
|
|
71 |
Konuşma Dili |
çok uzun zaman önce |
a long time ago expr.
|
|
72 |
Konuşma Dili |
çok uzun zamanda bir |
once in a blue moon expr.
|
|
73 |
Konuşma Dili |
çok uzun süredir |
for many a long day expr.
|
|
74 |
Konuşma Dili |
çok uzun süre kalmak istemem |
I don't want to wear out my welcome expr.
|
|
75 |
Konuşma Dili |
çok uzun zaman |
dog's years expr.
|
|
76 |
Konuşma Dili |
uzun/çok yaşa ve muvaffak ol |
llap (live long and prosper) expr.
|
|
77 |
Konuşma Dili |
çok uzun zaman |
many a day expr.
|
|
78 |
Konuşma Dili |
çok uzun, okumadım |
tl; dnr (too long; did not read) expr.
|
|
79 |
Konuşma Dili |
çok uzun, izlemedim |
tl; dw (too long; didn't watch) expr.
|
|
Idioms |
|
80 |
Deyim |
çok uzun zaman |
a dog's age i.
|
|
81 |
Deyim |
çok uzun zaman |
dog's age i.
|
|
82 |
Deyim |
çok uzun süre |
slow boat to china i.
|
|
83 |
Deyim |
çok uzun mesafe |
a long way i.
|
|
84 |
Deyim |
(bir şeyin olmasına) çok uzun bir yol |
a long way i.
|
|
85 |
Deyim |
boyu çok uzun olan kimse |
big drink of water i.
|
|
86 |
Deyim |
boyu çok uzun olan kimse |
a tall drink of water i.
|
|
87 |
Deyim |
boyu çok uzun kimse |
big drink of water i.
|
|
88 |
Deyim |
boyu çok uzun kimse |
a tall drink of water i.
|
|
89 |
Deyim |
çok uzun zaman süren savaş |
a running battle i.
|
|
90 |
Deyim |
çok uzun yıllar evliliğini sürdüren yaşlı çift |
darby and joan i.
|
|
91 |
Deyim |
çok uzun süre/zaman |
a coon's age i.
|
|
92 |
Deyim |
çok uzun bir mesafe |
a country mile i.
|
|
93 |
Deyim |
çok uzun bir yol |
a country mile i.
|
|
94 |
Deyim |
uzun vadede kolay yoldan çok para getiren iş/makam/durum |
a gravy train i.
|
|
95 |
Deyim |
çok uzun bir liste |
a list as long as your arm i.
|
|
96 |
Deyim |
çok uzun zaman |
month-of-sundays i.
|
|
97 |
Deyim |
çok uzun zaman |
donkey's ears i.
|
|
98 |
Deyim |
çok uzun bir yaşam sürmek |
live to a grand old age f.
|
|
99 |
Deyim |
birbirlerini çok uzun bir süredir tanımak |
go back a long way f.
|
|
100 |
Deyim |
çok uzun yaşamak |
live to a ripe old age f.
|
|
101 |
Deyim |
çok uzun sürmek |
go on for an age f.
|
|
102 |
Deyim |
çok uzun bir süre uyumak |
sleep around the clock f.
|
|
103 |
Deyim |
çok uzun süre/seneler sonra olacak olmak |
be light years away f.
|
|
104 |
Deyim |
çok uzun yoldan gelmek |
have come a long way f.
|
|
105 |
Deyim |
çok uzun sürmek |
go on for ages f.
|
|
106 |
Deyim |
çalışabildiği kadar çok ve uzun çalışmak |
work till you drop f.
|
|
107 |
Deyim |
çalışabildiği kadar çok ve uzun çalışmak |
work until you drop f.
|
|
108 |
Deyim |
çok uzun süre ağlamak |
weep (one's) heart out f.
|
|
109 |
Deyim |
birbirlerini çok uzun bir süredir tanımak |
go back a long way [uk] f.
|
|
110 |
Deyim |
birbirlerini çok uzun bir süredir tanımak |
go way back [us] f.
|
|
111 |
Deyim |
(birinden/bir şeyden) çok daha uzun olmak |
tower head and shoulders above (someone or something) f.
|
|
112 |
Deyim |
(birinden/bir şeyden) çok daha uzun olmak |
tower head and shoulders over (someone or something) f.
|
|
113 |
Deyim |
uzun uzun konuşmaya çok meraklı |
vaccinated with a gramophone needle [old-fashioned] s.
|
|
114 |
Deyim |
uzun uzun konuşmaya çok meraklı |
vaccinated with a victrola needle [old-fashioned] s.
|
|
115 |
Deyim |
çok uzun sürede |
on a slow boat to china zf.
|
|
116 |
Deyim |
çok uzun zamandır/süredir |
since adam was a boy zf.
|
|
117 |
Deyim |
çok uzun zamandan beri/bu yana |
since adam was a boy zf.
|
|
118 |
Deyim |
çok uzun zaman |
to kingdom come zf.
|
|
119 |
Deyim |
çok uzun bir aralıkta |
from here to kingdom come zf.
|
|
120 |
Deyim |
çok uzun zamandır |
since hitler was a corporal zf.
|
|
121 |
Deyim |
çok uzun sürede |
on a slow boat to china expr.
|
|
122 |
Deyim |
çok uzun sürede |
slow boat to china expr.
|
|
123 |
Deyim |
çok uzun süreler |
all the hours god sends [brit] expr.
|
|
124 |
Deyim |
çok uzun mesafe |
hell's half acre expr.
|
|
125 |
Deyim |
çok uzun hikaye |
thereby/therein hangs a tale expr.
|
|
126 |
Deyim |
çok uzun bir süre |
until kingdom come expr.
|
|
127 |
Deyim |
çok uzun bir süre |
until the cows come home expr.
|
|
128 |
Deyim |
çok uzun zaman önce |
many moons ago expr.
|
|
129 |
Deyim |
çok uzun bir süre |
till the cows come home expr.
|
|
130 |
Deyim |
çok uzun bir süre |
till kingdom come expr.
|
|
131 |
Deyim |
çok uzun zamandır |
in donkey's ears expr.
|
|
132 |
Deyim |
çok uzun zamandır |
in donkeys expr.
|
|
133 |
Deyim |
çok uzun zamandan beri |
the year dot expr.
|
|
134 |
Deyim |
çok uzun zamandır |
since hector was a pup [old-fashioned] expr.
|
|
135 |
Deyim |
çok uzun liste |
as long as (one's) arm expr.
|
|
136 |
Deyim |
çok uzun zamandır |
for a coon's age expr.
|
|
137 |
Deyim |
çok uzun zaman önceden |
from the year dot [us] expr.
|
|
138 |
Deyim |
çok uzun zaman önceden |
since the year dot [us] expr.
|
|
139 |
Deyim |
çok uzun bir süre |
'til the cows come home expr.
|
|
140 |
Deyim |
çok uzun süre |
until doomsday expr.
|
|
Speaking |
|
141 |
Konuşma |
bu çok uzun zaman önceydi |
that was a long time ago expr.
|
|
142 |
Konuşma |
çok uzun zaman önceydi |
that was a very long time ago expr.
|
|
143 |
Konuşma |
çok uzun zaman önce |
before the flood expr.
|
|
144 |
Konuşma |
çok uzun sürmemişti |
it didn't last very long expr.
|
|
145 |
Konuşma |
çok yaşa!/uzun yaşa! (geleneksel bir japon selamlama ünlemi) |
banzai expr.
|
|
146 |
Konuşma |
çok uzun süredir yalnız başınasın |
you've been alone for too long expr.
|
|
Chat Usage |
|
147 |
Chatleşme Dili |
çok uzun okumadım |
tl;dr expr.
|
|
148 |
Chatleşme Dili |
(çok uzun) özet geç (internet argosu) |
too long didn't read (tldr) expr.
|
|
Trade/Economic |
|
149 |
Ticaret/Ekonomi |
iktisadi dalgalanmalar (çok uzun süreli) |
kondratieff cycles i.
|
|
Media |
|
150 |
Medya |
çok uzun televizyon programı |
telethon i.
|
|
Computer |
|
151 |
Bilgisayar |
çok uzun simge başlığı |
very long icon title i.
|
|
152 |
Bilgisayar |
çok uzun çalma |
extended play i.
|
|
153 |
Bilgisayar |
ad çok uzun |
name too long expr.
|
|
154 |
Bilgisayar |
dizin yolu çok uzun |
path too long expr.
|
|
155 |
Bilgisayar |
dize çok uzun |
string too long expr.
|
|
156 |
Bilgisayar |
metin çok uzun |
text too long expr.
|
|
157 |
Bilgisayar |
url çok uzun |
url too long expr.
|
|
Construction |
|
158 |
İnşaat |
paralel olmayan kenarları daha uzun olmak üzere, biri çok kısa olan iki paralel kenarı bulunan dörtgen (bina şekli) |
flatiron i.
|
|
Dyeing |
|
159 |
Boyacılık |
(iyice koyultmak için) çok uzun süre boyama işlemine maruz bırakmak |
overdye f.
|
|
Marine |
|
160 |
Denizcilik |
çok uzun, ince ve esnek yapraklara sahip iki kahverengi deniz yosunundan biri |
whipcord i.
|
|
Medical |
|
161 |
Medikal |
çok uzun zincirli yağ asitleri |
very long chain fatty acids i.
|
|
Gastronomy |
|
162 |
Mutfak |
sığır ve kümes hayvanlarını beslemekte yeşil yem olarak kullanılan uzun dallı, çok yapraklı bir lahana |
thousand-head kale (brassica oleracea fruticosa) i.
|
|
163 |
Mutfak |
sığır ve kümes hayvanlarını beslemekte yeşil yem olarak kullanılan uzun dallı, çok yapraklı bir lahana |
thousand-headed kale i.
|
|
164 |
Mutfak |
uzun ve çok ince teller halinde olan makarna |
vermicelli i.
|
|
165 |
Mutfak |
fıçıda çok uzun kalmaktan dolayı küf kokmuş (şarap) |
casky s.
|
|
Chemistry |
|
166 |
Kimya |
çok güçlü ısıya dayanıklı fiberlere uygulanabilen sentetik aromatik uzun zincirli poliamidler |
aramid i.
|
|
Biology |
|
167 |
Biyoloji |
çok uzun bir yuvarlak solucan |
dracunculidae i.
|
|
168 |
Biyoloji |
çok uzun bir yuvarlak solucan |
family dracunculidae i.
|
|
Marine Biology |
|
169 |
Deniz Biyolojisi |
çok sayıda basık halkaları olan, boylamasına uzun bir karındanbacaklı |
telescope shell (cerithium telescopium) i.
|
|
170 |
Deniz Biyolojisi |
nemichthyidae familyasına mensup, derin sularda yaşayan, uzun ve çok ince bir yılan balığı |
thread eel i.
|
|
171 |
Deniz Biyolojisi |
nemichthyidae familyasına mensup, derin sularda yaşayan, uzun ve çok ince bir yılan balığı |
snipe eel i.
|
|
172 |
Deniz Biyolojisi |
kıyı ılıman sularında bol bulunan çok uzun dar yapraklı bir deniz bitkisi |
turtle grass (zostera marina) i.
|
|
173 |
Deniz Biyolojisi |
kıyı ılıman sularında bol bulunan çok uzun dar yapraklı bir deniz bitkisi |
grass wrack i.
|
|
174 |
Deniz Biyolojisi |
kıyı ılıman sularında bol bulunan çok uzun dar yapraklı bir deniz bitkisi |
eelgrass i.
|
|
175 |
Deniz Biyolojisi |
plesiyezor takımına ait, tebeşir döneminde yaşamış, çok uzun boyunlu bir deniz sürüngeni |
elasmosaur i.
|
|
176 |
Deniz Biyolojisi |
plesiyezor takımına ait, tebeşir döneminde yaşamış, çok uzun boyunlu bir deniz sürüngeni |
elasmosaurus i.
|
|
177 |
Deniz Biyolojisi |
karındanbacaklı yumuşakçaların çok sayıda, uzun ve kanca benzeri dişlere sahip olan bölümü |
rhipidoglossa i.
|
|
Astronomy |
|
178 |
Gökbilim |
çok uzun baz interferometresi |
vlbi (very long baseline interferometry) kısalt.
|
|
Zoology |
|
179 |
Zooloji |
uzun, yumuşak tüyleri ve çok uzun kuyruğu olan bir keseli bir etobur |
tapoa tafa (phascogale penicillata) i.
|
|
180 |
Zooloji |
uzun, yumuşak tüyleri ve çok uzun kuyruğu olan bir keseli bir etobur |
brush-tailed phascogale i.
|
|
181 |
Zooloji |
uzun, yumuşak tüyleri ve çok uzun kuyruğu olan keseli bir etobur |
tuan (phascogale tapoatafa) i.
|
|
182 |
Zooloji |
uzun, yumuşak tüyleri ve çok uzun kuyruğu olan keseli bir etobur |
phascogale i.
|
|
183 |
Zooloji |
uzun, yumuşak tüyleri ve çok uzun kuyruğu olan keseli bir etobur |
wambenger i.
|
|
184 |
Zooloji |
uzun, yumuşak tüyleri ve çok uzun kuyruğu olan keseli bir etobur |
phascogale penicillata i.
|
|
185 |
Zooloji |
küçük yuvarlak vücudu ve ince çok uzun bacakları olan örümceğimsi bir eklembacaklı |
phalangium opilio i.
|
|
186 |
Zooloji |
küçük yuvarlak vücudu ve ince çok uzun bacakları olan örümceğimsi bir eklembacaklı |
daddy longlegs i.
|
|
Botanic |
|
187 |
Botanik |
avustralya'nın iç kesimindeki bataklıklarda yetişen uzun sert gövdeli çok yıllık otlar |
cane grass i.
|
|
188 |
Botanik |
çok acı ve ince, genellikle kırmızı renkte sivri uzun biber |
cayenne pepper (capsicum annuum longum) i.
|
|
189 |
Botanik |
çok acı ve ince, genellikle kırmızı renkte sivri uzun biber |
chilli pepper i.
|
|
190 |
Botanik |
çok acı ve ince, genellikle kırmızı renkte sivri uzun biber |
long pepper i.
|
|
191 |
Botanik |
avrupa'ya özgü uzun, pembe çiçekli çok yıllık bir bitki |
great knapweed (centaurea scabiosa) i.
|
|
192 |
Botanik |
avrupa'ya özgü uzun, pembe çiçekli çok yıllık bir bitki |
greater knapweed i.
|
|
193 |
Botanik |
avrupa, asya ve kanada’daki nehir ve göletlerde yetişen çok uzun boylu ve çok yıllık bir bitki |
reed grass (glyceria maxima) i.
|
|
194 |
Botanik |
amerika'da yetişen, uzun yassı yaprakları ve salkım gibi büyük tüyleri olan, saman olarak tercih edilen çok yıllık bir çim |
reed grass (sorghastrum nutans) i.
|
|
195 |
Botanik |
uzun saplı yaprakları ve sert tüyleri olan çok yıllık bir bitki |
badger (anemone ludoviciana) i.
|
|
196 |
Botanik |
kuzey ılıman bölgelerde yetişen uzun ömürlü çok yıllık bir bitki |
reed canary grass (phalaris arundinacea) i.
|
|
197 |
Botanik |
yenilebilir genç sürgünleri ve zehirli kökü olan, uzun ve kaba çok yıllık bir amerikan bitkisi |
redweed (phytolacca americana) i.
|
|
198 |
Botanik |
palmiyemsi yaprakları ve çok sayıda küçük beyaz çentikli çiçekleri olan, uzun boylu, amerika kökenli bir bitki |
glade mallow (napaea dioica) i.
|
|
199 |
Botanik |
yeni zelanda'ya özgü, çok sert ahşap veren uzun bir ağaç |
hard beech (nothofagus truncata) i.
|
|
200 |
Botanik |
yeni kaledonya'ya özgü norfolk ada çamına benzeyen çok uzun ve yaprak dökmeyen bir bitki |
new caledonian pine (araucaria columnaris) i.
|
|
201 |
Botanik |
çok sayı kısa dikenleri ve yoğun yaprakları olan, uzun boylu bir çalı veya küçük ağaççık |
texas catclaw (acacia wrightii) i.
|
|
202 |
Botanik |
çok sayı kısa dikenleri ve yoğun yaprakları olan, uzun boylu bir çalı veya küçük ağaççık |
tree cat's-claw i.
|
|
203 |
Botanik |
uzun boylu, dik, hem iki yıllık hem de çok yıllık olabilen, yapraklarla örtülü ve saplı bir bitki |
texas plume (gilia rubra) i.
|
|
204 |
Botanik |
uzun boylu, dik, hem iki yıllık hem de çok yıllık olabilen, yapraklarla örtülü ve saplı bir bitki |
standing cypress i.
|
|
205 |
Botanik |
kuzey amerika'ya özgü uzun ve çok yıllık bir kediotu |
tobaccoroot (valeriana edulis) i.
|
|
206 |
Botanik |
uçlarında soluk sarı çiçekleri olan içi boş, uzun, dar ve konik yaprakları olan çok yıllık bir ot |
yellow salsify (tragopogon dubius) i.
|
|
207 |
Botanik |
uzun boylu, dik yapraklı, yaprak saplı iki veya çok yıllık bir bitki |
tree cypress (gilia rubra) i.
|
|
208 |
Botanik |
uzun boylu, dik yapraklı, yaprak saplı iki veya çok yıllık bir bitki |
standing cypress i.
|
|
209 |
Botanik |
avustralya ve amerika'ya özgü, uzun dar yaprakları olan çok yıllık bir ot cinsi |
triodia i.
|
|
210 |
Botanik |
amerika'da yetişen küçük beyazımsı çiçekleri ve uzun çiçek salkımı olan çok yıllık bir ot |
turkey beard (xerophyllum asphodeloides) i.
|
|
211 |
Botanik |
amerika'da yetişen küçük beyazımsı çiçekleri ve uzun çiçek salkımı olan çok yıllık bir ot |
turkey's beard i.
|
|
212 |
Botanik |
amerika'da yetişen küçük beyazımsı çiçekleri ve uzun çiçek salkımı olan çok yıllık ot |
xerophyllum asphodeloides i.
|
|
213 |
Botanik |
kuzey amerika'da yetişen sarmal biçimli yaprakları olan uzun boylu çok yıllık bir bitki |
turnipweed (eupatorium maculatum) i.
|
|
214 |
Botanik |
kuzey amerika'da yetişen sarmal biçimli yaprakları olan uzun boylu çok yıllık bir bitki |
joe-pye weed i.
|
|
215 |
Botanik |
kuzey amerika'da yetişen sarmal biçimli yaprakları olan uzun boylu çok yıllık bir bitki |
spotted joe-pye weed i.
|
|
216 |
Botanik |
kuzey amerika'da yetişen sarmal biçimli yaprakları olan uzun boylu çok yıllık bir bitki |
boneset i.
|
|
217 |
Botanik |
uzun ince etli yaprakları ve sivri uçlu çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
arrowgrass (triglochin palustris) i.
|
|
218 |
Botanik |
uzun ince etli yaprakları ve sivri uçlu çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
marsh arrowgrass i.
|
|
219 |
Botanik |
ılıman bölgelerde yetişen kaba ve uzun ömürlü çok yıllık bir ot cinsi |
arundo i.
|
|
220 |
Botanik |
ılıman bölgelerde yetişen kaba ve uzun ömürlü çok yıllık bir ot cinsi |
genus arundo i.
|
|
221 |
Botanik |
çok yıllık, uzun ve kümeli otlar |
elymus i.
|
|
222 |
Botanik |
avustralya'nın iç kesimindeki bataklıklarda yetişen uzun sert gövdeli çok yıllık bir ot cinsi |
eragrostis i.
|
|
223 |
Botanik |
kuzey amerika'ya özgü, tahılları yenebilen sucul çok yıllık uzun bir ot |
wild rice (zizania aquatica) i.
|
|
224 |
Botanik |
kuzey amerika'ya özgü, tahılları yenebilen sucul çok yıllık uzun bir ot |
zizania aquatica i.
|
|
225 |
Botanik |
kuzey amerika'ya özgü, tahılları yenebilen sucul çok yıllık uzun bir ot |
wild rice i.
|
|
226 |
Botanik |
kuzey amerika'ya özgü çok yıllık uzun bir ot |
bastard hemp (datisca glomerata) i.
|
|
227 |
Botanik |
kuzey amerika'ya özgü çok yıllık uzun bir ot |
durango root (datisca glomerata) i.
|
|
228 |
Botanik |
queensland ve yeni güney galler'e özgü çok uzun bir ağaç türü |
rose gum (eucalypt grandis) i.
|
|
229 |
Botanik |
sazınkine benzer uzun ince yaprakları olan ve gösterişli sarı veya beyaz çiçekleri için yetiştirilen, güney avrupa ve kuzey afrika'ya özgü çok yıllık soğanlı bir bitki |
jonquil (narcissus jonquilla) i.
|
|
230 |
Botanik |
kuzey amerika'nın doğusunda yaygın bir şekilde görülen çok yıllık, uzun bir ot |
black root i.
|
|
231 |
Botanik |
kuzey amerika'nın doğusunda yaygın bir şekilde görülen çok yıllık, uzun bir ot |
culver's root i.
|
|
232 |
Botanik |
kuzey amerika'nın doğusunda yaygın bir şekilde görülen çok yıllık, uzun bir ot |
culver's physic i.
|
|
233 |
Botanik |
kuzey amerika'nın doğusunda yaygın bir şekilde görülen çok yıllık, uzun bir ot |
culvers i.
|
|
234 |
Botanik |
kuzey amerika'nın doğusunda yaygın bir şekilde görülen çok yıllık, uzun bir ot |
veronicastrum virginicum i.
|
|
235 |
Botanik |
çok değerli bir siyah kerestesi olan uzun bir avustralya akasya ağacı |
blackwood i.
|
|
236 |
Botanik |
çok değerli bir siyah kerestesi olan uzun bir avustralya akasya ağacı |
sally wattle i.
|
|
237 |
Botanik |
çok değerli bir siyah kerestesi olan uzun bir avustralya akasya ağacı |
acacia melanoxylon i.
|
|
238 |
Botanik |
kuzey amerika'da yetişen, uzun yaprakları ve mor, pembe veya beyaz gösterişli çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
bird bills (dodecatheon meadia) i.
|
|
239 |
Botanik |
kuzey amerika'nın atlantik kıyısına ve büyük göller bölgesine özgü, kum tepelerinde yetişen uzun ve çok sayıda dikenlere sahip kök gövdeli çok yıllık bir ot |
marram grass i.
|
|
240 |
Botanik |
kuzey amerika'nın atlantik kıyısına ve büyük göller bölgesine özgü, kum tepelerinde yetişen uzun ve çok sayıda dikenlere sahip kök gövdeli çok yıllık bir ot |
beach grass i.
|
|
241 |
Botanik |
kuzey amerika'nın atlantik kıyısına ve büyük göller bölgesine özgü, kum tepelerinde yetişen uzun ve çok sayıda dikenlere sahip kök gövdeli çok yıllık bir ot |
ammophila breviligulata i.
|
|
242 |
Botanik |
güney afrika'ya özgü uzun ömürlü beyaz çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
wonder flower i.
|
|
243 |
Botanik |
güney afrika'ya özgü uzun ömürlü beyaz çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
chincherinchee i.
|
|
244 |
Botanik |
güney afrika'ya özgü uzun ömürlü beyaz çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
ornithogalum thyrsoides i.
|
|
245 |
Botanik |
amerika'ya özgü, uzun yassı yaprakları ve tüylü salkımları olup saman olarak kullanılan çok yıllık bir çim |
wood grass i.
|
|
246 |
Botanik |
doğu amerika ve asya'ya özgü, yıldızçiçeğine benzeyen çiçekleri olan, çok yıllık, uzun yapraklı bir bitki cinsi |
genus boltonia i.
|
|
247 |
Botanik |
avrupa'da yetişen pembe-mor çiçekli çok yıllık uzun bir bitki |
fairy bell i.
|
|
248 |
Botanik |
avrupa'da yetişen pembe-mor çiçekli çok yıllık uzun bir bitki |
common foxglove i.
|
|
249 |
Botanik |
avrupa'da yetişen pembe-mor çiçekli çok yıllık uzun bir bitki |
digitalis purpurea i.
|
|
250 |
Botanik |
avrupa'da yetişen pembe-mor çiçekli çok yıllık uzun bir bitki |
fingerflower i.
|
|
251 |
Botanik |
avrupa'da yetişen pembe-mor çiçekli çok yıllık uzun bir bitki |
finger-flower i.
|
|
252 |
Botanik |
avrupa'da yetişen pembe-mor çiçekli çok yıllık uzun bir bitki |
fingerroot i.
|
|
253 |
Botanik |
avrupa'da yetişen pembe-mor çiçekli çok yıllık uzun bir bitki |
finger-root i.
|
|
254 |
Botanik |
avrupa'da yetişen pembe-mor çiçekli çok yıllık uzun bir bitki |
fairy cap i.
|
|
255 |
Botanik |
avrupa'da yetişen pembe-mor çiçekli çok yıllık uzun bir bitki |
fairy glove i.
|
|
256 |
Botanik |
abd'nin orta bölgelerine özgü uzun boylu, kaba yapraklı, çok yıllık ve büyük çiçekleri olan bir ayçiçeği |
showy sunflower i.
|
|
257 |
Botanik |
abd'nin orta bölgelerine özgü uzun boylu, kaba yapraklı, çok yıllık ve büyük çiçekleri olan bir ayçiçeği |
cheerful sunflower i.
|
|
258 |
Botanik |
abd'nin orta bölgelerine özgü uzun boylu, kaba yapraklı, çok yıllık ve büyük çiçekleri olan bir ayçiçeği |
perennial sunflower i.
|
|
259 |
Botanik |
abd'nin orta bölgelerine özgü uzun boylu, kaba yapraklı, çok yıllık ve büyük çiçekleri olan bir ayçiçeği |
helianthus laetiflorus i.
|
|
260 |
Botanik |
abd'nin orta bölgelerine ve kanada'ya özgü altın sarısı çiçekleri olan uzun boylu ve çok yıllık bir ayçiçeği |
maximilian's sunflower (helianthus maximilianii) i.
|
|
261 |
Botanik |
doğu asya'ya özgü uzun yapraksız sapları ve çiçekleri olan çok yıllık bitkiler |
genus hemerocallis i.
|
|
262 |
Botanik |
asya'da yetişen, küçük sarı çiçekleri ve uzun ince yaprakları olan çok yıllık yenebilir bir yabani marul |
indian lettuce i.
|
|
263 |
Botanik |
asya'da yetişen, küçük sarı çiçekleri ve uzun ince yaprakları olan çok yıllık yenebilir bir yabani marul |
indian salad i.
|
|
264 |
Botanik |
genellikle kuşlar veya yarasaların tozlaştırdığı çok sayıda uzun erkek organı olan çiçek |
brush flower i.
|
|
265 |
Botanik |
tohum benzeri ince uzun meyveler veren çok yıllık bir ot |
lopseed (phryma leptostachya) i.
|
|
266 |
Botanik |
kuzey amerika’nın doğusuna özgü, mavi çiçekli uzun ve çok yapraklı bir çok yıllık bitki |
lobelia siphilitica i.
|
|
267 |
Botanik |
kuzey amerika’nın doğusuna özgü, mavi çiçekli uzun ve çok yapraklı bir çok yıllık bitki |
blue cardinal flower i.
|
|
268 |
Botanik |
kuzey amerika’nın doğusuna özgü, mavi çiçekli uzun ve çok yapraklı bir çok yıllık bitki |
great lobelia i.
|
|
269 |
Botanik |
kıyı ılıman sularında bol bulunan çok uzun dar yapraklı bir deniz bitkisi |
grasswrack i.
|
|
270 |
Botanik |
meksika ve güneybatı abd'ye özgü olup kauçuk elde etmek için yetiştirilen, uzun gümüşi yaprakları ve küçük beyaz çiçekleri bulunan çok dallı bir bitki |
huayule i.
|
|
271 |
Botanik |
abd'nin güneydoğusunda yetişen, papatyagiller familyasına mensup uzun saplı yaprakları olan sarı çiçekli çok yıllık bir bitki |
golden star i.
|
|
272 |
Botanik |
abd'nin güneydoğusunda yetişen, papatyagiller familyasına mensup uzun saplı yaprakları olan sarı çiçekli çok yıllık bir bitki |
gold joint (chrysogonum virginianum) i.
|
|
273 |
Botanik |
abd'nin güneydoğusunda yetişen, papatyagiller familyasına mensup uzun saplı yaprakları olan sarı çiçekli çok yıllık bir bitki |
golden stars i.
|
|
274 |
Botanik |
uzun ve çok yıllık bir süs bitkisi |
pennisetum ruppelii i.
|
|
275 |
Botanik |
uzun ve çok yıllık bir süs bitkisi |
pennisetum setaceum i.
|
|
276 |
Botanik |
uzun ve çok yıllık bir süs bitkisi |
fountain grass i.
|
|
277 |
Botanik |
sık kümeler halinde sarı çiçekler açan uzun saplı ve çok tüylü bir sığırkuyruğu |
flannel mullein i.
|
|
278 |
Botanik |
kıyı ılıman sularında bol bulunan çok uzun dar yapraklı bir deniz bitkisi |
sea grass i.
|
|
279 |
Botanik |
kıyı ılıman sularında bol bulunan çok uzun dar yapraklı bir deniz bitkisi |
sea hay i.
|
|
280 |
Botanik |
çok uzun ve dar bir kılıç şeklinde |
linearensate s.
|
|
Fishery |
|
281 |
Balıkçılık |
balıkçı teknesinin arkasındaki akıntıyla sürüklenen çok uzun bir balık ağı |
drift net i.
|
|
Literature |
|
282 |
Edebiyat |
çok uzun geleneksel bir gal şiiri |
awdl i.
|
|
283 |
Edebiyat |
eski hindistan'da rakip iki hanedan arasında yaşanan sivil savaşı konu edinen, sanskritçe yazılmış çok uzun bir hindu destanı |
mahabarata [hinduism] i.
|
|
284 |
Edebiyat |
eski hindistan'da rakip iki hanedan arasında yaşanan sivil savaşı konu edinen, sanskritçe yazılmış çok uzun bir hindu destanı |
mahabharatam [hinduism] i.
|
|
285 |
Edebiyat |
eski hindistan'da rakip iki hanedan arasında yaşanan sivil savaşı konu edinen, sanskritçe yazılmış çok uzun bir hindu destanı |
mahabharatum [hinduism] i.
|
|
286 |
Edebiyat |
bir ailenin, topluluğun birkaç nesillik tarihini kaydeden ve dönemin toplumunun genel durumunu yansıtan, çok sayıda ciltten oluşan uzun bir roman türü |
saga novel i.
|
|
287 |
Edebiyat |
bir ailenin, topluluğun birkaç nesillik tarihini kaydeden ve dönemin toplumunun genel durumunu yansıtan, çok sayıda ciltten oluşan uzun bir roman türü |
roman-fleuve i.
|
|
288 |
Edebiyat |
eski ingiliz ve iskoç şiirinde çok kısa bir satırı daha uzun satırların takip ettiği şiirsel bir araç |
bob-wheel i.
|
|
Military |
|
289 |
Askeri |
çok uzun menzilli radar |
very long range radar i.
|
|
290 |
Askeri |
çok uzun menzilli radar |
very long-range radar i.
|
|
291 |
Askeri |
çok uzun namlulu bir tabanca çeşidi |
buntline i.
|
|
Basketball |
|
292 |
Basketbol |
çok uzun boylu olmayan ancak son derece hareketli olup iyi sıçrayan ve sayı üreten oyuncu |
swingman i.
|
|
293 |
Basketbol |
uzun boylu bir adamın maç boyunca çok sayıda ribaunt alması |
crash the boards i.
|
|
Photography |
|
294 |
Fotoğrafçılık |
(ışığa duyarlı materyali) çok uzun süre ışığa veya diğer ışınımlara maruz bırakıp düşük kontrastlı görüntü elde etmek |
overexpose f.
|
|
Entomology |
|
295 |
Böcek Bilimi |
yuvarlak vücudu ve ince çok uzun bacakları olan örümceğimsi bir eklembacaklı |
shephered spider i.
|
|
Slang |
|
296 |
Argo |
çok uzun mahkumiyet |
alphabet i.
|
|
Modern Slang |
|
297 |
Modern Argo |
çok uzun boylu kadın |
amazon woman i.
|
|
298 |
Modern Argo |
çok uzun zamanını alma |
all day with it expr.
|
|
Star Wars |
|
299 |
Star Wars |
frommon uzun mesafeli çok amaçlı nakliye |
frommon longhaul all-purpose transport i.
|
|