İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Yaygın Kullanım | ||||
Yaygın Kullanım | abandon f. | terk etmek | ||
But it is impossible to abandon the sex you were born with. Ancak doğduğunuz cinsiyeti terk etmeniz mümkün değildir. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | abandon f. | bırakmak | ||
That is why we must not abandon the fishermen in this difficult situation. Bu yüzden balıkçıları bu zor durumda yalnız bırakmamalıyız. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | abandon f. | vazgeçmek | ||
We would therefore ask for aid to be abandoned in those cases. Bu nedenle, bu durumlarda yardımdan vazgeçilmesini talep ediyoruz. More Sentences |
||||
Genel | ||||
Genel | abandon f. | yüzüstü bırakmak | ||
In a time of unprecedented fear, we did not abandon one another. Eşi benzeri görülmemiş bir korku döneminde birbirimizi yüzüstü bırakmadık. More Sentences |
||||
Genel | abandon f. | kesmek | ||
I haven't abandoned hope yet. Henüz umudumu kesmedim. More Sentences |
||||
Genel | abandon f. | vazgeçmek | ||
We must therefore abandon this crazy, pointless idea of decoupling. Dolayısıyla bu çılgın ve anlamsız ayrıştırma fikrinden vazgeçmeliyiz. More Sentences |
||||
Genel | abandon f. | bırakmak | ||
He is still very weak, but human rights campaigners have encouraged him to abandon his hunger strike. Hâlâ çok zayıf durumda, ancak insan hakları savunucuları onu açlık grevini bırakmaya teşvik etti. More Sentences |
||||
Teknik | ||||
Teknik | abandon f. | bırakmak | ||
So when he sees the wolf coming he abandons the sheep and runs away. Kurdun geldiğini görünce koyunları bırakıp kaçar. More Sentences |
||||
Teknik | abandon f. | vazgeçmek | ||
Those are a few ideas that we are not keen to abandon. Bunlar vazgeçmek istemediğimiz birkaç fikirdir. More Sentences |
||||
Genel | ||||
Genel | abandon i. | kendinden geçme | ||
Genel | abandon i. | taşkınlık | ||
Genel | abandon i. | kendini bırakma | ||
Genel | abandon i. | kendini (bir şeye) kaptırma | ||
Genel | abandon i. | coşku | ||
Genel | abandon i. | kapılma | ||
Genel | abandon i. | kendini koyverme | ||
Genel | abandon f. | yarıda kesmek | ||
Genel | abandon f. | boşlamak | ||
Genel | abandon f. | kaldırıp atmak | ||
Genel | abandon f. | viran hale getirmek | ||
Genel | abandon f. | el etek çekmek | ||
Genel | abandon f. | kendini kaptırmak | ||
Genel | abandon f. | kapılmak | ||
Genel | abandon f. | kendini tamamen vermek | ||
Genel | abandon f. | çekilmek | ||
Genel | abandon f. | feragat etmek | ||
Genel | abandon f. | haklarını devretmek | ||
Hukuk | ||||
Hukuk | abandon f. | hizmetten çıkarmak | ||
Hukuk | abandon f. | tahliye etmek | ||
Siyasal | ||||
Siyasal | abandon f. | tabii ya da kazanılmış haklardan vazgeçmek | ||
Denizcilik | ||||
Denizcilik | abandon f. | (gemiyi) terk etmek | ||
Spor | ||||
Spor | abandon i. | abandone olma | ||
Spor | abandon i. | yarıştan çekilme |