aksine - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

aksine



"aksine" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 43 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
aksine on the contrary zf.
aksine unlike ed.
General
aksine contrary s.
aksine contra zf.
aksine to the contrary zf.
aksine contrarily zf.
aksine conversely zf.
aksine counter zf.
aksine on the contrary zf.
aksine rather zf.
aksine by contrast with zf.
aksine contrariwise zf.
aksine crisscross zf.
aksine crossways zf.
aksine thereagainst zf.
aksine per contra zf.
aksine the other way around zf.
aksine au contraire (fr) zf.
aksine v.v. (vice versa) zf.
aksine wither [obsolete] zf.
aksine instead zf.
aksine indeed zf.
aksine contrair [scotland] zf.
aksine contrariantly zf.
aksine contrariously zf.
aksine the other end of the scale zf.
aksine counter to ed.
aksine in contradistinction to ed.
aksine in contrast to ed.
aksine in opposition to ed.
aksine counter to something ed.
aksine contrary to ed.
aksine by [scotland] ed.
aksine vv (vice versa) kısalt.
Phrases
aksine in contradistinction for expr.
aksine but rather expr.
Colloquial
aksine vice versa zf.
aksine to his surprise expr.
aksine not by a long chalk expr.
Speaking
aksine if anything expr.
Law
aksine contrary s.
Slang
aksine arse about [uk/australia] s.
British Slang
aksine vicky-verky (vice versa) zf.

"aksine" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 106 sonuç

Türkçe İngilizce
General
aksine bir hüküm provision to the contrary i.
sıradan görünüşünün aksine çok yüksek motor gücüne sahip araç sleeper car [us] i.
sıradan görünüşünün aksine çok yüksek motor gücüne sahip araç q-car [uk] i.
toplumda kabul gören kuralların aksine davranan kimse sociopath i.
genel kanının aksine olan meyil undertow i.
görünenin aksine olan eğilim undertow i.
bir kimseye diğerlerinin aksine gösterilen özen lookout i.
bir kimseye diğerlerinin aksine gösterilen özen look-out i.
aksine gitmek run counter to f.
aksine hareket etmek act against f.
beklenenin aksine olan ironic s.
esas görevin aksine olan inofficious s.
geleneğin aksine sözleşmeyle belirlenmiş (kadro türü) conventionary s.
tam aksine the opposite way round zf.
tam aksine quite the contrary zf.
tam aksine the other way round zf.
ve aksine and vice versa zf.
beklediğimin aksine contrary to my expectation zf.
bilinenin aksine contrary to popular myth zf.
aksine hüküm olmadıkça unless otherwise implied zf.
aksine hüküm olmadıkça unless otherwise agreed zf.
aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde unless otherwise provided zf.
alışılmışın aksine contrary to ordinary zf.
bunun aksine contrary to this zf.
alışılmışın aksine on the contrary zf.
düşünülenin aksine contrary to what is believed zf.
inanılanın aksine contrary to what is believed zf.
sanılanın aksine contrary to what is believed zf.
bilinenin aksine contrary to what is believed zf.
tamamen aksine quite the contrary zf.
tam aksine quite the reverse zf.
zannedilenin aksine counterintuitively zf.
(hatta) (tam) aksine vice versa zf.
öncekinin aksine unlike before zf.
in aksine olarak in contradistinction to ed.
-in aksine olarak as opposed to ed.
nin aksine in comparison with ed.
-in aksine contrary to ed.
-in aksine in opposition to ed.
-in aksine in contrast to ed.
-in aksine in contrast with ed.
-in aksine by [scotland] ed.
aksine anlamına gelen bir ön ek wither- [uk/scotland] ök.
aksine anlamını veren bir ön ek contra- ök.
Phrasals
birini aksine ikna etmek co-opt someone into something f.
mantık kullanarak aksine karar vermek reason against something f.
mantık kullanarak aksine karar vermek reason against f.
Phrases
genel kanının aksine counter intuitive s.
beklenenin aksine/tersine by contraries [obsolete] zf.
beklentilerin aksine by contraries expr.
aksine açıkça hüküm bulunduğu takdirde where expressly provided otherwise expr.
aksine herhangi bir hüküm bulunsa bile notwithstanding any provision to the contrary expr.
aksine hüküm olmadıkça unless otherwise concluded expr.
bilinenin aksine contrary to general belief expr.
bilinenin aksine contrary to common belief expr.
bilinenin aksine contrary to popular belief expr.
bilinenin aksine contrary to popular opinion expr.
düşünülenin aksine contrary to popular belief expr.
düşünülenin aksine contrary to popular opinion expr.
diğerlerinin aksine unlike others expr.
inanılanın aksine as opposed to popular belief expr.
inanılanın aksine contrary to popular belief expr.
sanılanın aksine contrary to popular belief expr.
sanılanın aksine as opposed to popular belief expr.
umulanın (ya da umduğunun) aksine pek de bir işe yaramadı for all the good it did expr.
umulanın aksine contrary to (all) expectations expr.
umulduğunun aksine contrary to (all) expectations expr.
bir şeyin/bir şey yapmanın aksine far from something/doing something expr.
...gibi konuların aksine unlike subjects such as expr.
Colloquial
çiftlerin ilişkileri yolunda gittiğini sanarken aksine ters gitmesi durumu trouble in paradise i.
beklenenin aksine contrary to expectations expr.
umulanın aksine contrary to expectations expr.
bir şeyin aksine contrary to (something) expr.
bilinenin aksine contrary to popular belief/opinion expr.
düşünülenin aksine contrary to popular belief/opinion expr.
genel kanının aksine contrary to popular belief/opinion expr.
inanılanın aksine contrary to popular belief/opinion expr.
sanılanın aksine contrary to popular belief/opinion expr.
Idioms
beklenen sonucun aksine against the run of play expr.
gidişatın aksine against the run of play expr.
beklenenin aksine for a wonder expr.
Speaking
senin aksine unlike you expr.
umulduğunun aksine against/contrary to (all) expectations expr.
umulanın aksine against/contrary to (all) expectations expr.
Trade/Economic
fiziki bir faaliyet yeri olmaksızın internet kanalıyla online hizmet veren işletmelerin aksine belirli bir işyerinden (bina veya dükkan) faaliyet gösteren geleneksel işletmeleri tanımlamak için kullanılan bir terim brick and mortar shop i.
fiziki bir faaliyet yeri olmaksızın internet kanalıyla online hizmet veren işletmelerin aksine belirli bir işyerinden (bina veya dükkan) faaliyet gösteren geleneksel işletmeleri tanımlamak için kullanılan bir terim brick and mortar business i.
Law
aksine bir kanun olsa bile any law to the contrary notwithstanding i.
sıradan bir kişinin verdiği, bilirkişininkinin aksine genellikle kabul edilebilir olmayan ifade opinion i.
aksine anlaşma bulunmadığında in the absence of contrary agreement expr.
kanunda aksine bir hüküm olsa bile any law to the contrary notwithstanding expr.
Politics
aksine rapor olmadıkça save as otherwise provided expr.
Technical
saat yönünün aksine counter-clockwise s.
Marine
saat yönünün aksine against the sun zf.
Psychology
görülenin aksine hayali veya hatırlanan zihinsel imgeyi görebilme yetisi mind's eye i.
Biology
geleneksel genetik biliminin aksine kalıtım üzerindeki temel etkenin somatik ve çevresel faktörler olduğunu iddia eden bir doktrin michurinism i.
geleneksel genetik biliminin aksine kalıtım üzerindeki temel etkenin somatik ve çevresel faktörler olduğunu iddia eden bir doktrin lysenkoism i.
Education
öğrenci odaklı faaliyetlerin aksine, öğretmenin karatahta başında konuşmasına odaklı öğretim yöntemi chalk and talk i.
Linguistics
karşıt tarafın söylenenin aksine yaptığı açıklama anthorism i.
Religious
teslis inancının aksine tanrının birliğini savunan hristiyan teolojisi unitarianism i.
hristiyanlıktaki teslis inanışının aksine tanrı'nın birliğini savunan hristiyan inanç sistemi unitarianism i.
kateşizm talebelerinin aksine vaftiz edilmiş hristiyanlar faithful i.
musa peygamberin öğretilerinin aksine un-mosaic s.
Philosophy
kilise otoritesinin aksine insan aklının bağımsızlığını vurgulayan felsefi görüş humanism i.
(nietzsche felsefesinde) yaratıcı-sezgiselin aksine eleştirel aklın gücünü somutlaştıran apollonian s.
Painting
aksine tarama cross-hatch i.
Slang
(dış görünüşü ve davranışlarının aksine) içi güzel kimse rough diamond i.