akıcı - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

akıcı



"akıcı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 38 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
akıcı fluid s.
akıcı fluent s.
General
akıcı runny s.
akıcı speaking s.
akıcı torrential s.
akıcı diffluent s.
akıcı flowing s.
akıcı smooth s.
akıcı facile s.
akıcı voluble s.
akıcı mellifluous s.
akıcı emanative s.
akıcı fluent s.
akıcı fluid s.
akıcı fastmoving s.
akıcı liquid s.
akıcı aflow s.
akıcı easy s.
akıcı emanatory s.
akıcı liquid s.
akıcı living s.
akıcı quick s.
akıcı glibbery [dialect] s.
akıcı glibbery [obsolete] s.
akıcı long s.
akıcı flotery s.
akıcı fluxible [obsolete] s.
akıcı fluxile [obsolete] s.
akıcı fluxive [obsolete] s.
Trade/Economic
akıcı liquid s.
Technical
akıcı effluent s.
Construction
akıcı flowable s.
Automotive
akıcı streaming s.
Apiculture
akıcı run honey i.
Linguistics
akıcı glide i.
akıcı liquid s.
Music
akıcı smooth s.
Archaic
akıcı current s.

"akıcı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 99 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
akıcı bir şekilde konuşan fluent s.
General
akıcı konuşmacılık fluency i.
akıcı üslup flowing style i.
akıcı olma torrentiality i.
akıcı ve genelde yüksek sesle konuşma yammer i.
akıcı olmayan düşünce lucubration i.
akıcı konuşma becerisi gift of the gab i.
akıcı el yazısı cursive hand i.
akıcı tarz cursus i.
akıcı konuşma fluentness i.
akıcı olmak flow f.
akıcı bir biçimde ezberden okumak roll off f.
bir dili akıcı bir şekilde konuşmak be fluent in f.
(bir dilde) akıcı olmak be fluent in f.
akıcı konuşmak speak fluently f.
akıcı ilerlemek amble f.
akıcı ve genelde yüksek sesle konuşmak yammer f.
akıcı hale getirmek glib f.
akıcı ve hoş (üslup) supple s.
akıcı bir şekilde konuşan fluent s.
akıcı konuşan glib s.
akıcı konuşan voluble s.
akıcı (konusma/ses/ müzik vb) mellifluous s.
akıcı (konuşma) fluent s.
akıcı olmayan not fluent s.
akıcı konuşan fluent s.
akıcı (müzik) lite [dialect] s.
akıcı olmayan wordbound s.
akıcı konuşamayan wordbound s.
akıcı olmayan word-bound s.
akıcı konuşamayan word-bound s.
(ton) akıcı liquid s.
akıcı olmayan lumbering s.
akıcı konuşan glibbery [obsolete] s.
dili akıcı olan glib-tongued s.
akıcı konuşan glib-tongued s.
akıcı konuşmayan disfluent s.
konuşması akıcı olmayan disfluent s.
akıcı, incelikli ve inandırıcı olan silken s.
(dil) akıcı crystal clear s.
akıcı olmayan streamless s.
akıcı bir şekilde unhaltingly zf.
akıcı bir şekilde mellifluously zf.
akıcı şekilde fluidally zf.
akıcı bir şekilde flowingly zf.
akıcı biçimde fluently zf.
akıcı bir biçimde gushily zf.
akıcı bir şekilde fluently zf.
akıcı bir biçimde fluently zf.
akıcı bir şekilde emanatively zf.
akıcı bir biçimde volubly zf.
akıcı bir biçimde glib zf.
akıcı bir biçimde glibly zf.
akıcı bir şekilde runningly zf.
akıcı bir şekilde streamingly zf.
Phrasals
akıcı şekilde anlatmak reel off f.
akıcı şekilde okumak run through f.
Colloquial
hararetli/akıcı konuşma fast talk i.
hararetli/akıcı konuşmak fast talk f.
Idioms
akıcı bir şekilde konuşan/anlatan in full flow [uk] expr.
akıcı bir şekilde konuşan/anlatan in full spate [uk] expr.
Technical
akıcı özdek fluid i.
akıcı zemin katmanı running stratum i.
akıcı beton fluid concrete i.
akıcı film derişimi flowing-film concentration i.
akıcı kum running sand i.
akıcı kil quickclay i.
akıcı kum quicksand i.
akıcı kum quick sand i.
akıcı toprak flowing ground i.
akıcı yer flowing ground i.
akıcı zemin flowing ground i.
akıcı zemin running ground i.
pil akıcı akımı battery float current i.
Construction
akıcı dolgu betonu flowable controlled low strength concrete i.
Traffic
akıcı bittim cutback i.
akıcı bitüm cutback i.
Marine
akıcı kum quick sand i.
Medical
progresif akıcı olmayan afazi progressive non-fluent aphasia i.
Psychology
akıcı ancak anlamsız konuşma ile karakterize edilen afazi sensory aphasia i.
Pathology
akıcı afazi receptive aphasia i.
sağlıklı işitip okuyabilmeye ve akıcı konuşabilmeye rağmen anlamlandırmanın bozulduğu afazi türü receptive aphasia i.
Printing
el yazısı gibi akıcı bir şekilde yazılmış cursive s.
Literature
akıcı olmayan (edebi dil, üslup) laborious s.
akıcı olmayan (edebi dil, üslup) laborous [obsolete] s.
akıcı olmayan (edebi dil, üslup) labourious s.
üslubu akıcı olan unlabored s.
üslubu akıcı olan unlaboured s.
Linguistics
akıcı ünsüz trill i.
iki dili akıcı şekilde konuşan kimse bilingualist i.
iki dili akıcı şekilde konuşan kimse bilinguist i.
akıcı fakat anlamsız konuşma ile karakterize bir afazi impressive aphasia i.
(ses organlarını ve enstrümanı) duru ve akıcı tonlar üretecek şekilde ayarlamak place f.
hiçbir dili akıcı konuşamayan alingual s.
Military
akıcı alev önü convective flame front i.
Music
pürüzsüz ve akıcı yol veya hareket cantabile i.
akıcı ve lirik tarzda sesli melodi cantilena i.
ölçülü ve akıcı armonilerle karakterize olan bir tür caz cool jazz i.
pürüzsüz ve akıcı cantabile s.